7 aylık Mahir Mert şifayı İzmir'de buldu!

Beş buçuk aylıkken karaciğer yetmezliği teşhisi konulan ve geçen süreçte 2 kez korona virüse yakalanan 7 aylık Mahir Mert Sevgiloğlu, durumu ağırlaşıp nakil kararı alınması üzerine Ankara’dan ambulans uçakla sevk edildiği İzmir Kent Hastanesi’nde acil karaciğer nakliyle hayata tutundu.

Ankara’da yaşayan iki çocuk sahibi 32 yaşındaki Erhak ve Esra Sevgiloğlu çifti, 21 ay önce büyük oğulları Mehmet Yiğit’i kucaklarına aldı. Çift 6 Eylül 2021 tarihinde doğan Mahir Mert ile ikinci kez anne baba olmanın sevincini yaşadı ancak bu mutluluk bebekte sarılık başlamasıyla gölgelendi. 5,5 aylıkken karaciğer yetmezliği tanısı konulan ve geçen süreçte 2 kez korona virüse yakalanan Mahir Mert bebek, 7 aylıkken ambulans uçakla Ankara’dan İzmir’e sevk edildi. “Bebeği saatler içinde kaybedebilirdik” Talihsiz bebeği karaciğer nakline götüren süreç ve sonraki gelişmeler hakkında bilgiler veren İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç, “Mahir Mert, Gazi Üniversitesi’nde karaciğer yetmezliği nedeniyle takip edilirken korona virüse yakalanmış bir hasta. Bebek, Covid-19 nedeniyle iyice kötüleşmiş ve karaciğer yetmezliği ilerleyerek acil karaciğer nakli gereksinimi ortaya çıkmış. Bunun üzerine bebek, ambulans uçak ile gece hastanemize solunum desteği ile birlikte sevk edildi. Bebek son bir ayda iki kez korona virüs geçirmiş ve nakilden 5 gün önce yapılan en son Covid-19 testi negatif çıkmış. 7 gün önce bakılan testi ise pozitif çıkıyor. Ancak hastada ağır Covid-19 pnömonisi ve karaciğer yetmezliğinin yanı sıra çoklu organ yetmezliğine gidiş hali de mevcuttu. Covid-19 pozitif hastalarda organ nakli söz konusu ise normalde hastalık geçtikten sonra enfeksiyonun vücuttan tam temizlenmesi için 1 ay bekleme süresi gerekiyor. Ama bu hastanın saatler içinde kaybedilmesi söz konusu olduğu için risk aile ile paylaşılarak nakil kararı alındı” dedi.     “Şu an akciğerleri ve karaciğer testleri tamamen normal sınırlarda” Anne Esra Sevgiloğlu’nun amcası İsa Ayık’tan (53) acil olarak karaciğer transplantasyonu yapıldığını belirterek sözlerine devam eden Kılıç, “Karaciğer nakli olan hastalara organ reddini önlemek için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar vermek zorundayız. Hastamıza verdiğimiz bu ilaçlar aktif enfeksiyonu daha kötü hale getirebilirdi. Neyse ki hastamızda korktuğumuz olmadı ve akciğer enfeksiyonu hızla düzeldi. Karaciğer yetmezliği de ortadan kalkınca bebek 2 gün yoğun bakımda entübe ve solunum makinesine bağlı olarak izlendi, sonrasında ekstübe oldu ve 1 hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra bir hafta da serviste izlendi. Hastamız 15. günde taburcu oldu. Şu an akciğerleri ve karaciğer testleri tamamen normal sınırlarda” diye konuştu. Prof. Dr. Kılıç, geçtiğimiz 14 Mart’ta Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekibin başarıyla gerçekleştirdiği nakil sonrasında bebeğin sağlığının iyi olduğunu, rutin kontrollere gelip gittiğini kaydetti.   “Umuda sarıldık” Öte yandan, doğduğu günden bu yana küçük oğlu ile yoğun doktor hastane trafiği yaşadıklarını belirten anne Sevgiloğlu da ilk kez nakil sonrasında rahat bir nefes alabildiklerini ifade etti. Minik oğlunun hastalığına uzun süre tanı koyulamadığını, karaciğer yetmezliği geliştikten sonra oğlunun iki kez korona virüse yakalandığını belirten Esra Sevgiloğlu, “Çok zor, çok sıkıntılı günlerdi. Korona olmasına karşın acil karaciğer nakli kararı alındığında kar yağışı da uçuşa, yolculuğa engel oluyordu. Mahir, Sağlık Bakanlığı’nın ambulans uçağı ile İzmir’e Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Oğlumuz hayata uçtu. Mahir’den umutluyduk. Mahir’den hiç vazgeçmedik, onun da bizden vazgeçmeyeceğine inandık. Umuda sarıldık. Şimdi sağlıkla kucağımızda, bize gülücükler veriyor. Oğluma hayat veren amcama ve emeği geçen tüm hekimlere, hemşirelere çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu. “Ben de bir babayım ve hiç düşünmeden donör oldum” Yeğeninin bebeğine hayat veren 2 çocuk babası emekli işçi İsa Ayık ise duygularını “Ben de bir babayım, hiç düşünmeden donör oldum. Nakil sonrasında da gayet iyiyim, sağlığım yerinde. Hayat kurtarmanın mutluluğunu yaşıyorum” diyerek dile getirdi.