82 yılımız kaldı...

YURT HABERLERİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 03.12.2018 - 13:00, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:38 1957+ kez okundu.
 

82 yılımız kaldı...

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Jeomorfolog Doç. Dr. Yıldırım, küresel olarak deniz seviyesinin yılda 3.1 milimetrelik bir hızla yükseldiğini ve Küçük Menderes, Büyük Menderes ve Bakırçay havzalarının suya gömüleceğini iddia etti.
Küresel ısınmanın yaşam alanları üzerindeki etkilerine ilişkin yapılan araştırmalar, karşı karşıya kalınacak riskleri gözler önüne sererken, uzmanların uyarıları da devam ediyor. Endüstri devrimiyle birlikte atmosfere yayılmaya başlayan karbondioksit gazlarının buzulları olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Jeomorfolog Doç. Dr. Cengiz Yıldırım, küresel olarak deniz seviyesinin yılda 3.1 milimetrelik bir hızla yükseldiğini belirtti. 187 MİLYON KİŞİ ZORUNLU GÖÇ EDECEK Araştırmalar sonucu tüm dünyada 187 milyon insanın deniz seviyesi yükseliminden etkileneceği ve göç etmek zorunda kalacağını da ifade eden Yıldırım, bu değişiklikler için 80 yıl kaldığı da hatırlattı. Yıldırım, deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte Çukurova’daki Akyatan ve Tuz Gölü gibi sulak alanların tamamen deniz seviyesi altında kalacağını da söyledi.  ÇUKUROVA VE KIZILIRMAK DELTASI SUYA GÖMÜLECEK 2100 yılında deniz seviyesinin günümüze göre 62 santimetre civarında yükselebileceğinin tahmin edildiğini aktaran Doç. Dr. Yıldırım, Türkiye'deki riskleri ise şöyle sıraladı: “Bu özellikle kıyılarda büyük deltalar, ovalar, topoğrafyanın çok alçak olduğu alanlar ve dünyada tarımsal üretimin en fazla yapıldığı alanlarda (Nil Deltası, Ganj Deltası, Bangladeş, ülkemizde Çukurova, Silifke, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Bakırçay, Bafra ve Çarşamba Deltaları, Sakarya Ovası) ve denize kıyısı olan ovalarımızda deniz seviyesinde 62 santimetrelik bir yükselime neden olacak. Bu kadar bir yükselme bile kıyı çizgisinin karaya doğru gerilemesine, bugün tarım yapılan alanların deniz suyu tarafından işgal edilmesine, yeraltı suyunun tuzluluk oranının artmasına ve buradaki sulak alanlarda var olan doğal hayatın yok olmasına neden olacak.”  
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Jeomorfolog Doç. Dr. Yıldırım, küresel olarak deniz seviyesinin yılda 3.1 milimetrelik bir hızla yükseldiğini ve Küçük Menderes, Büyük Menderes ve Bakırçay havzalarının suya gömüleceğini iddia etti.

Küresel ısınmanın yaşam alanları üzerindeki etkilerine ilişkin yapılan araştırmalar, karşı karşıya kalınacak riskleri gözler önüne sererken, uzmanların uyarıları da devam ediyor.

Endüstri devrimiyle birlikte atmosfere yayılmaya başlayan karbondioksit gazlarının buzulları olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Jeomorfolog Doç. Dr. Cengiz Yıldırım, küresel olarak deniz seviyesinin yılda 3.1 milimetrelik bir hızla yükseldiğini belirtti.

187 MİLYON KİŞİ ZORUNLU GÖÇ EDECEK

Araştırmalar sonucu tüm dünyada 187 milyon insanın deniz seviyesi yükseliminden etkileneceği ve göç etmek zorunda kalacağını da ifade eden Yıldırım, bu değişiklikler için 80 yıl kaldığı da hatırlattı.

Yıldırım, deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte Çukurova’daki Akyatan ve Tuz Gölü gibi sulak alanların tamamen deniz seviyesi altında kalacağını da söyledi. 

ÇUKUROVA VE KIZILIRMAK DELTASI SUYA GÖMÜLECEK

2100 yılında deniz seviyesinin günümüze göre 62 santimetre civarında yükselebileceğinin tahmin edildiğini aktaran Doç. Dr. Yıldırım, Türkiye'deki riskleri ise şöyle sıraladı:

“Bu özellikle kıyılarda büyük deltalar, ovalar, topoğrafyanın çok alçak olduğu alanlar ve dünyada tarımsal üretimin en fazla yapıldığı alanlarda (Nil Deltası, Ganj Deltası, Bangladeş, ülkemizde Çukurova, Silifke, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Bakırçay, Bafra ve Çarşamba Deltaları, Sakarya Ovası) ve denize kıyısı olan ovalarımızda deniz seviyesinde 62 santimetrelik bir yükselime neden olacak. Bu kadar bir yükselme bile kıyı çizgisinin karaya doğru gerilemesine, bugün tarım yapılan alanların deniz suyu tarafından işgal edilmesine, yeraltı suyunun tuzluluk oranının artmasına ve buradaki sulak alanlarda var olan doğal hayatın yok olmasına neden olacak.”
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.