ABD'ye tarihi rest geliyor!

Haber7.com yazarı Mehmet Acet, bugünkü köşe yazısında Türkiye'nin Fırat'ın Doğusu için yapacağı operasyon öncesi artık ABD'yle müzakere edilmeyeceğini ifade etti.

Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7.com yazarı Mehmet Acet, bugünkü köşe yazısında ABD'nin, Türkiye'nin Fırat'ın Doğusuna yapacağı olası bir operasyon için oyalama taktiği yaptığını ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her zaman yaptığı gibi Türkiye'nin menfaatleri doğrultusunda ABD'ye reste rest argümanını kullanacağını kaleme aldı.  ABD BİLİNEN TAKTİKLE GELDİ ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Ankara’da Fırat’ın doğusu için önerilen Güvenli Bölge görüşmelerini yaparken, masadaki son durumu sorduğumuz bir kaynaktan “Farklı bir şey yok, ilerleme de yok” mesajı gelmişti.  Bu sözler, uzun uzun müzakereler yapılmasına rağmen Jeffrey’in Ankara’ya yine bilinen bir taktikle geldiğine işaret ediyordu. ABD'DEN OYALAMA STRATEJİSİ Sınırdaki hareketliliği kendi istihbarat araçlarıyla tespit eden ABD, Türkiye’yi durdurmak için ‘oyalama’ stratejisini devreye sokmuştu. Oyalama stratejisi sürekli kendisini tekrarladığı için artık bu konuda kimsenin bir tereddüdü kalmamış görünüyor. Somut gelişmeler ortada. Geçen yıl Haziran ayında Münbiç için varılan mutabakat bir ay içerisinde uygulamaya geçmesi gerekirken, 14 ay geride kalmasına rağmen ABD’nin milim kıpırdamadığı görüldü. ARADAN TAM 7 AY GEÇTİ Aralık ayında Fırat’ın doğusu için düğmeye basma anı geldiğinde bu defa Trump’ın “Asker çekme” kararı nedeniyle erteleme kararı verildi. Tehir kararının bir başka gerekçesi de yine Trump’ın önerisiyle gündeme gelen Güvenli Bölge oluşturma fikri oldu. Ancak aradan 7 aydan daha fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen bu konuda da bir mutabakat sağlanabilmiş değil. Bu durum, Türkiye açısından 7,5 ay önceki denkleme geri dönüş anlamına geliyor. AKAR'DAN ABD'YE: İNSİYATİF KULLANACAĞIZ Dün ABD heyetiyle yapılan görüşmelerden sonra açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın kullandığı ifadeler, Ankara için artık sabır taşının çatlamak üzere olduğuna işaret ediyordu. Akar, ''Bütün görüşlerimizi, tekliflerimizi gelen heyete ilettik. Bunları inceleyip cevaplarını derhal vermelerini bekliyoruz.” dedikten sonra, ''Bir gecikmeye tahammülümüz olmadığını, gerekirse inisiyatifimizi kullanacağımızı ABD'li heyete bir defa daha vurguladık''ifadelerini kullandı. “Tekliflerimizi ilettik” ifadesi, Türkiye’nin sorunu askeri operasyona mahal bırakmadan çözme konusunda bir fikrinin ve iradesinin olduğuna işaret ediyor. Yani Ankara, ne yaparsanız yapın ben illa askeri harekat yapacağım demiyor. Daha önce de zikredildiği gibi, Güvenli Bölge inşasının Türkiye’nin güvenliğini garanti eden bir formülle çözülmesi isteniyor. Bu noktada ABD’nin bilinen projesinden vazgeçip geçmediği, bu oyalama taktikleriyle neyi beklediği sorusu akıllara düşüyor. PKK’nın Suriye uzantısı YPG ile iş tutmanın ve ‘ortada bırakıp gitti’ damgası yememek için bu yöntem izleniyorsa, müzakerelerin belli bir mutabakata dönüşmesi daha muhtemel sayılabilir. ANKARA'DA CİDDİ ŞÜPHELER VAR Ancak bu oyalama taktiği, Türkiye’nin zaafa düştüğü bir anı kollama niyeti yapılıyorsa, ki bu konuda Ankara’da ciddi şüpheler olduğunu söyleyebilirim, o zaman iş değişiyor. Derhal bir cevap verilmesi talebi, bu yönüyle ‘Zaaf kollamaktan vazgeçin’ mesajını da bünyesinde taşıyor diyebiliriz. ERDOĞAN'DAN RESTE REST Yakın kurmaylarından biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat’ın doğusu dahil olmak üzere birçok kriz başlığında ‘Reste rest’ tutumuyla cevap vermekte kararlı olduğunu dile getiriyor. Reste rest ifadesinden birileri ‘Durduk yere dayılanmak’ anlamı çıkarmak isteyebilir. Ama öyle değil. Bu duruş aslında, siz bana böyle davranmaya devam ederseniz, ben de aynı şekilde karşılık vermeye devam ederim anlamı taşıyor. Bu nedenle krizden çıkışı yolu, ABD’nin 2013’ten beri aktif şekilde ve tek taraflı olarak yürüttüğü Türkiye’yi  ‘Cezalandırma politikasından’ vazgeçmesine bağlı.