ALMAN BİRLİĞİ GÜNÜ İLE ALMAN MİLLİ GÜNÜ İZMİR’DE BİRLİKTE KUTLANDI
ALMAN BİRLİĞİ GÜNÜ İLE ALMAN MİLLİ GÜNÜ İZMİR’DE BİRLİKTE KUTLANDI
Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosluğu Kaya İzmir Thermal & Convention Hotel’de Alman Birliği Günü onuruna bir kokteyl prolange düzenledi..
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başta olmak üzere İzmir protokolünün önde gelen isimlerinin katıldığı davette açılış konuşmasını yapan Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Dr. Rainer Lassig, Alman Milli Günü`nün önemine değinerek, barışcıl bir devrim olan ve eski Doğu Almanya yurttaşlarının özgürlük, demokrasi, hukuk devleti ilkeleri ve insan hakları için çabalamalarının sonucu olan Berlin duvarının yıkılışının 30.uncu yıldönümünü de kutladıklarını söyledi.
VOLKSWAGEN MANİSA’YA GELİYOR
Konuşmasında Federal Almanya Cumhuriyeti’nin kendi tarihi tecrübelerine de dayanarak dünya genelinde özgürlük, demokrasi, hukuk devleti ilkeleri ve insan hakları için büyük çaba gösterdiğine de dikkat çeken Başkonsolos Dr. Rainer Lassig, “Bu nedenle bu yıl Türkiye`de gerçekleşmiş olan belediye seçimlerinde bu ülkede de insanların aktif olarak demokrasi için mücadele ettiklerini görmek beni çok mutlu etti. Sayın Bayanlar ve Baylar, bu yıl da Almanya Ege Bölgesi’nin en büyük ticari ortağıdır. Alman turistlerin sayısı giderek artmaktadır. Önümüzdeki süreçte Manisa`da yapılması öngörülen Volkswagen tesisinin inşa edilmesine ilişkin karar verilecektir. Ekonomi ilişkilerin güçlendirilmesi için İzmir Alman Başkonsolosluğu farklı şirketlerin merkezinde bir araya gelen ve sizlerin de katılabileceği ‘Alman Ekonomik Topluluğu’nu düzenlemektedir” dedi.
İLİŞKİLER KÜLTÜR VE EĞİTİM ALANLARINDA SÜRDÜRÜLÜYOR
İzmir’de Türk Alman Kültür ilişkilerinin Goethe Enstitüsü tarafından geliştirildiğini, bu nedenle kurumun yöneticisi Bayan Weber`e içtenlikle teşekkür ettiğini söyleyen Dr. Lassig sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir Alman Okulu geçen yıl 10.uncu yıldönümünü kutladı. Bu öğretim yılı itibariyle yeni bir okul müdürü göreve başlamıştır. Bu vesileyle Bay Kanthak Beyefendi’ye de ‘aramıza hoşgeldiniz’ demek istiyorum. Almanya`da yüksek öğretim görmenin imkanlarına ilişkin İzmir`de Alman Akademik Değişim Servisi`nin hizmetleri sürmektedir. Bunun için de yetkilisi Bay Thom Beyefendi’ye çok teşekkür ederim.”
İZMİR’DE ALMAN İZLERİ
Osmanlı döneminde İzmir`de hangi Alman kültür kuruluşlarının bulunduğuna ilişkin bilgi edinmek için salonun girişinde İzmirli yazar ve araştırmacı İlhan Pınar’ın yeni kitabını almakta fayda olduğunu vurgulayan Başkonsolos Lassig, “İzmir Kalkınma Ajansı tarafından derlenen ‘İzmir`de Alman İzleri’ isimli eserin yazarı olan ve bu akşam aramızda bulunan İlhan Pınar Beyefendi ile İZKA`ya çok teşekkür ederim. 11 Aralık`da düzenlenmesi öngörülen geleneksel ‘Yeni Yıl Konseri’mize sizleri şimdiden davet etmek istiyorum. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin Büyük Salonu’nda Orkestra Şefi İbrahim Yazıcı yönetiminde Olten Filarmoni orkestrası sahne alacak. Giriş ücretsiz olup, davetiye gerekmemektedir. Unutmayın lütfen: Tarih 11 Aralık 2019 Çarşamba akşamı, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi.”
YAKIN TARİHTE ALMAN HALKININ EN YAKINI TÜRK HALKI OLMUŞTUR
‘Alman halkı yakın tarihine bakıldığında, Türk halkıyla olduğu kadar başka hiçbir halka bu denli yakın olmadığı’ saptamasını her yılki davette tekrarladığını söyleyen İzmir Başkonsolosu Dr. Rainer Lassig, “Almanya`nın refah seviyesine büyük katkıda bulunan yaklaşık 3 milyon Türk kökenli insan aynı zamanda Türk kültürünün ve büyük monoteist (tek tanrılı) din İslam’ın Almanya`da yer edinmesine vesile olmuştur. Ters açıdan bakıldığında ise her yıl 4 milyon Alman turist Türkiye`yi ziyaret etmektedir. Bir çoğu Türk halkının misafirperverliği, samimiyeti ve aynı zamanda ülkenin güzelliğinden dolayı burada kalıcı olmaya karar veriyorlar. Bu iletişim ve insan ilişkilere özen gösterip, geliştirmemiz gerekir, hem de ‘büyük siyasetin’ ötesinde. Sizler, bu akşam burada bulunan konuklar, geçen yıl da bu hususta katkıda bulundunuz, bunun için teşekkür ediyor ve devamını getirmenizi diliyoruz. Türk - Alman dostluğu`nu güçlendirmek adına bu akşam büyük Türk piyanist Aslı Gedikli ile müzik tarihinin en bilindik parçalarından birini çalmak istiyorum: Mozart`ın 40. Senfonisi’nden ilk bölümü olan ‘dört el için’. Bu şekilde Türk Alman ortak çalışmalarının ne kadar uyumlu olabileceği daha güzel anlaşılır. Mozart’ın sondan bir önceki senfonisi olan 40. Senfoni’yi bestelemesi iki hafta sürmüştür. Aslı Gedikli ve ben ise ilk bölümü çalmak için beş dakikalık bir süreye ihtiyaç duyuyoruz. Sonrasında her iki ülkenin milli marşlarını söyleyeceğiz. Orkestra Şefi Kubilay Kızılay ve bandoya teşekkürler. Ardından Bosch firmasının cömert katkılarıyla hazırlanmış olan açık büfe yemek servisimiz başlayacaktır. Katılımız için teşekkür ederiz” diye konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.