Av. Sema Akıncı: Dikili'nin reçetesi bizde yaparsak biz yaparız
Av. Sema Akıncı: Dikili'nin reçetesi bizde yaparsak biz yaparız
Dikili'de yerel seçim heyecanı her geçen gün artarken, halkın kararını vereceği 31 Mart tarihi merakla bekleniyor.
Seçim sonuçlarıyla birlikte, Dikili'nin yeni bir döneme girmesi ve halkın beklentilerinin karşılanması için büyük bir umut ve heyecanla bekleniyor.
Dikili ilçesinde yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte, ilçe sakinleri yeni bir döneme umutla bakıyor.
Son yıllarda yaşanan değişim ve gelişim ihtiyacıyla birlikte, halkın beklentileri artarken, adaylar da seçmenlere vaatlerini sunmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Akıncı, yapılan toplantıda Dikili'nin geleceği için önemli adımlar atmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Av. Sema Akıncı, konuşmasında son yıllarda yaşanan yönetim anlayışıyla ilgili eleştirilerde bulunarak, halkın beklentilerini ve endişelerini paylaştı. İlçenin sorunlarının çözümü için güçlü bir irade ve samimi bir çalışma isteğine vurgu yapan Akıncı, Dikili'nin potansiyelini harekete geçirerek daha yaşanabilir bir kent haline getirmeyi amaçladıklarını belirtti.
Akıncı ; Malum, yerel seçimler kapımızda. Aslında, bu seçimlerin gelmesi, Dikili için bir şanstır. Son yıllarda yaşananların ardından, gerçekten de yeni bir yönetim ve yeni bir bakış açısına ihtiyacımızın olduğu şu götürmek bir gerçek olmuştur.
Son yirmi yılda belediye yönetimini elinde bulunduranlar, her seçim döneminde yalancı baharlar vaat edip 5 yıldır bir tane bile vaadini yerine getirmediler. Özellikle son beş yılda, yöneticilerin nasıl bir değişim geçirdiğine hepimiz şahit olduk. Karadayı'dan kabadayı ya nasıl geçildiğini hepimiz gördük. Yönetim koltuğuna oturanlar, halka ve özellikle kendi seçmenlerine karşı tehditler savurdu. Seçmene, esnafa, köylüye, hatta hayvan sever mazlum kadınlara kadar herkese tehditlerde bulundular. İşçileri tehdit ettiler, çalışanlarını tehdit ettiler. Tehditlerine direnenleri şantiyelere, hayvan barınaklarına sürdüler. Tehditler bitmedi bir türlü memurları içini boşalttıkları Çandarlı'ya sürgün ettiler. Kanalizasyon ve arıtma eksikliğiyle çevremizi, suyumuzu ve denizimizi tehdit ettiler. Moloz doldurarak göçmen kuşların yuvalarını, sanayi esnafını ve doğayı tehdit ettiler. Toprağı tehdit ettiler, insani değerleri tehdit ettiler. Kendilerini her şeye hakim gördüler. Bu tehditlere bir dur demenin zamanı artık geldi.
31 Mart'ta birlik olalım ve "dur" diyelim. Geçmişte ve halihazırda halen inşaat malzemecisi olanlar, mesleklerini unutup insanları küçümseyerek, kendilerini her şeye hakim sananları sultanlığına artık son verme zamanı gelmiştir
Dikili halkının vereceği cevaplarla, bu cehalet temsilcilerine gereken cevap verilecektir.
Paranın, görgüsüz bir kişiyi medeni kılamayacağını, eğitim ve birikim olmadan saygınlık kazanılamayacağını unutmayalım. Dikili'nin geleceğini belirleyecek olanlar, rant peşinde koşanlar değil, adaletli ve halkı için çalışacak olanlardır. İşte bu yüzden 31 Mart'ta yeni bir başlangıç yapma zamanı gelmiştir.
Dikili'nin reçetesi bizde yaparsak biz yaparız
İzmir HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.