Babaların Buruk Bayramını Cumhur başkanı duysun artık

Eşleriyle boşandıktan sonra mahkeme kararına rağmen bazen çocuklarını icra ile bile göremeyen babalar, buruk bir bayram geçiriyor.

Çocuksuz Babaların Buruk Bayramı Eşleriyle boşandıktan sonra mahkeme kararına rağmen bazen çocuklarını icra ile bile göremeyen babalar, buruk bir bayram geçiriyor. Eşlerinden boşandıktan sonra çocuklarının velayeti eski eşlerine verilen babaların çoğu, mahkemelerin verdiği “görüş günü” kararını uygulayamıyor. Mahkemelerin verdiği süre zarfını gözeterek çocuklarını görmek isteyen babalar, eski eşlerinin çocuklarını göstermemesi nedeniyle mağdur olabiliyor. Evlatlarını ayda iki kez ya da haftada bir kez görmeye razı olan babalar, bunu başaramayınca çocuklarını icra yolu ile haczederek görebiliyor. İcra işlemleri sırasında pek çok bürokratik sorunla karşılaşan babalar, hem her “görüş gününde” maddi bir külfetin altına giriyor, hem de tüm bu çabaya rağmen yine de çocuklarını göremeyebiliyor. Çocuksuz babalar, Kurban Bayramını hüzünle geçirdiklerini belirterek, çocuklarını bayram namazına bile götüremediklerini belirtti. "İki erkek evladımla, bayram namazına gidemiyorum" Babasız Bırakılan Çocuklar, Çocuksuz Babalar Derneği Başkanı İbrahim Aksoy, "Babalar olarak boşandıktan sonra çocuklarımızı görmek için çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Kendi çocuğumuzu mahkeme kararı olmadan göremiyoruz ama mahkeme kararı da yetmiyor. Biz çoğu zaman çocuklarımızı haczederek görebiliyoruz. Bu bizim için ve çocuklarımız için büyük bir zulüm. Bugün herkes bayram kutlarken bizim gibi on binlerce baba ve çocuk birbirleriyle iletişim kuramıyor. İki erkek evladımla, bu sorunlar nedeniyle bayram namazına ve cuma namazına gidemiyorum. Aslında 6684 sayılı kanun, ortak velayete hükmettiği gibi boşandıktan sonra anne ve babanın çocuklar üzerindeki haklarının eşit olduğuna dair bir hüküm getirmiştir ama bunun uygulanmasında çok ciddi sıkıntılar var. Geçmişte çocuklarım ameliyat oldu göremedim, sünnet oldu göremedim, çocuklarımın yaş gününü kutlayamıyorum. Çocuğun bir bayram annesinde, bir bayram babasında kalması gerekiyor. Çok sayıda baba, çocuklarını ancak icra ile görebiliyor. Parası olmayan çok sayıda arkadaşımız da icra ile de çocuklarını göremiyor. Bugün çocuklarımızla bayramın tadına varmak isterdik ama bu bize fazla görülüyor" dedi. Çocuğunu icra ile bile göremedi Dernek üyesi Hüsnü Kutluay da, bayram günü çocuğunu icra yolu ile almaya çalıştığını ancak adreste kimseyi bulamadığını ifade ederek, "Maalesef bu bayram da diğer bayramlar gibi bağrımıza çocuklarımızı değil taş bastık. Bugün oğlumu icra ile almaya gittim ama icra ile bile alamadım. İcra için boş yere verdiğim para bir yana, evlat hasreti başka bir yana. Çocukları icra ile görme durumu ortadan kalkarsa parası olmayan arkadaşlarımız için iyi olacak ama bu da bir çözüm değil. Ben bayram namazına gittiğimde çocukları ile birlikte bayram namazına gidenlere imrenerek bakıyorum. Benim oğlum 10 yaşında ve sadece bir kez bayram namazına götürebildim. Onlara dinini öğretmek görevim ama bu görevimi yerine getiremiyorum. Tıpkı babalık görevimi yerine getiremediğim gibi. Ben çocuğumun misafiri olmak istemiyorum, babası olmak istiyorum. Sabah 08.00’da kalktım, icra memuru, pedagog ve sosyal hizmet uzmanı ile buluştum. İcra işlemi için gittik ama adreste çocuğumu bulamadık. Elimiz boş döndük. Bu bayram da evlatsız geçiyor. Bu çocuklar kolu kanadı kırık bir şekilde büyüyecek. Yasal düzenlemeler neden uygulanmıyor, anlaşılabilir gibi değil. Ben oğluma 100 metre mesafede yaşıyorum ama ayda iki kez icra ile görmek zorunda kalıyorum. Bu çok acı" diye konuştu. 4 yıldır kızını göremiyor Dernek üyesi Bülent Ertaş da, 8 yaşındaki kızını 4 yıldır göremiyor. Ertaş, gözyaşları içinde şunları söyledi: "Görüş günümde kararımla adrese gidiyorum ama maalesef adreste bulamıyorum. Hala kızımı arıyorum. Bayram benim için hüzünlü. Normalde ağustos ayında bende bir ay kalma hakkı var ama adreste bulamadığımız için göremiyorum. Onu yanıma alıp doya doya sarılmak isterdim. Özel bir televizyon programı eşliğinde en son 4 yıl önce 5 dakika kızımı görebildim. Kızım beni tanımıyor. Beni öldü biliyormuş. Sonra ’benim ailem var,  seni sevmiyorum’ dedi."