Batı’da aile 50 yılda yıkıldı
Batı’da aile 50 yılda yıkıldı
Aile yapısını bozan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, 6284 sayılı kanun, süresiz nafaka gibi AB dayatması uygulamaların devam etmesi, Türkiye’nin akıbetinin de Avrupa ülkeleri gibi olacağına işaret ediyor. Aile mefhumunun kalmadığı Avrupa’da evlenme ve boşanma istatistiklerinin 50 yıllık serüveni, bu konudaki yıkımın nasıl sistematik şekilde gerçekleştiğini gözler önüne seriyor.
Dünya ülkelerine kadın ve aile politikalarında istikamet çizmeye kalkan ancak sokaklarının çocuk cıvıltısından mahrum kaldığı, gayrimeşru ilişkilerin yaygınlaştığı, aile mefhumunun çöküşün eşiğine geldiği Batı ülkelerinde yuvalar 50 yıllık zaman dilimi içerisinde mum gibi eridi. Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika gibi Haçlı Batı ülkelerinde 50 yıl öncesine göre evlilik istatistikleri yarı yarıya azalırken, boşanmalara dair veriler aynı oranda artış göstermiş durumda. Boşanma verileri tarihinin rekor seviyesine ulaşan Türkiye’nin adım adım ‘ailesiz’ Avrupa’ya benzerken, AB ülkelerinin evlenme ve boşanma istatistiklerinin 50 yıllık serüveni, ailelerdeki yıkımın sinsi ve sistematik şekilde gerçekleştiğini gözler önüne seriyor.
Akit’in, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinden derlediği rakamlara göre: AB ülkelerinde evlilik oranı 1965 yılında ortalama 1000 kişide 7.8 iken bu oran 50 yıl sonra 2016’da 4.3’e kadar düştü. Avrupa’da boşanma oranı1965’te her 1000 kişide 0.8’den, 2016’da 1.9’a tırmandı. 1965’ten bu yana, AB’de kaba evlilik oranı yüzde 50’ye yakın oranda düştü. Aynı zamanda, ham boşanma oranı iki katından fazla yükseldi. 1965’te Almanya’da binde 9.5 olan evlenme oranları 1990’da 6.5’e, 2016’da 5.0’a geriledi. İspanya’da 1965’te evlenme rakamı 7.8’ken 2016’da 3.7’ye indi. Evlilik oranları Hollanda’da 7.7’den 3.8’e, Estonya’da 10.0’dan 4.8’e, İtalya’da 7.7’den 3.4’e düştü. Letonya’da 11.0’dan 6.6’ya gerileyen nikah istatistikleri; Lüksemburg’da 7.1’den 3.2’ye Romanya’da 10.7’den 6.8’e, Portekiz’de 7.8’den 5.1’e indi.
Batı’da boşanan boşanana
Boşanmalar ise 1965’te Belçika’da binde 0.5 olan oran 2016’da 2.2’ye çıktı. Fransa’da 1965’te binde 0.7 kişi boşanıyorken bu rakam 2016’da 1.9’a çıktı. Parçalanan yuvalar Portekiz’de 0.1’den 2.2’ye, Hollanda’da 0.5’ten 2.0’a, Litvanya’da 0.9’dan 3.1’e kadar yükseldi. Polonya’da boşanan çiftler binde 0.5’ten 1.7’ye, Kıbrıs Rum Kesimi’nde 0.2’den, 2.3’e, İsveç’te 1.2’den 2.4’e tırmandı.
Türkiye tarihinin boşanma rekoru
TÜİK verileri, boşanmaların Türkiye tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığını gösteriyor. 2008 yılında 99 bin 663 olan boşanma oranı; 6284 sayılı kanun, AB’ye uyum yasaları, kadına pozitif ayrımcılık, kadın istihdamı teşvikleri, süresiz nafaka gibi uygulamalarla birlikte 2018’de 142 bin 448’e yükselmiş durumda.
Yuva sorunu beka sorunu
Aile ve kadın politikalarında Mor Çete zihniyetinin aklıyla hareket edilmesinin yıkıcı sonucu gelecek nesillerimizi tehlikeye atıyor. TÜİK’in 2008-2017 yılları arasındaki doğum oranlarına göre; ülkemizde 18-19 yaşında annelik yaşayanların sayısı yüzde 36 azalışla 54 bin 449 olarak kayıtlara geçti. Yüzde 20-24 yaş grubundaki kadınların anne olma oranı yüzde 20 düştü. Türkiye’de rakamlar, son 10 yıllık süreçte doğum oranlarının ileri yaş grubuna kaydığını gösteriyor. 30-34 yaş grubunda anne olanların sayısı yüzde 25 artarak 308 bin 176’ya, 35-39 yaş grubundaki annelerin sayısı yüzde 60 artışla 165 bin 264’e yükseldi. Verilere göre; Türkiye’de doğurganlık hızı 1980’de 4 çocuk iken 2017 yılında 2.07 çocuk olarak gerçekleşti. Çocukların nüfusa oranı da son 10 senede yüzde 30’dan yüzde 28,3’e geriledi. Çocukların genel nüfusa oranının 2075’te yüzde 17.6’ya düşmesi öngörülüyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.