Boğaziçi’ndeki darbe arayışına geçit vermeyeceğiz
Boğaziçi’ndeki darbe arayışına geçit vermeyeceğiz
Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ali Kaya Boğaziçi Üniversitesi olaylarıyla alakalı yazılı mesaj yayımladı.
Rektör atamasıyla ile ilgili hukuka ve, kanuna, mevzuata uygun olarak yapıldığını çıkan olaylarla milletin iradesine ipotek koyulmak istendiğini, “Kaosla beslenen bu zihniyet milletimizin iradesine ket vurmasına 28 Şubat’tarihinde, 17/25 Aralık’tarihinde ve 15 Temmuz’da olduğu gibi yine aynı kararlılıkla karşı duracağız.”
Başkan Kaya mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların yerinin değiştirilmesini ‘ağaçlar katlediliyor’ bahanesiyle fırsata çevirmeye çalışanlar, 28 Şubat’ın psikolojik harekâtını andıran söylem, yöntem ve eylemlerle darbe arayışına girenler, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ortamı kendisine uygun bir zemin olarak görenler yeni bir tezgâh peşindeler.
Hukuka, kanuna ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirilen rektör atamasını kendi ideolojik saplantılarına uygun bulmayanlar, algısal yöntemlerle, tepkisel söylemlerle bir eylem kapasitesi oluşturma gayretkeşliği içindeler.
Yeni atanan rektörün daha önce bir siyasi partiden aday olduğu bahanesiyle rektör olarak görevlendirilmesine karşı çıkanların siyasi özgürlüklerden ne anladığı, amaçları bilim değil, sadece ideoloji olduğu, bazı hak ve özgürlükleri sadece kendilerine yakıştırdıkları, vandallıklarından ve sürekli darbe arayışlarından açıkça belli olmaktadır.
İliklerine kadar işlemiş vesayetçi, darbeci ahlaksızlıkla hareket edenlerin kamu kurumlarının devlete ait millete hizmet mekânı olduğunu bilmeleri, bilmiyorlarsa da öğrenmeleri gerekmektedir.
Bu güruh, her ortamda akademisyenlere ve kamu görevlilerine siyaset yasağının kaldırılmasını savunurken, kendilerinden görmedikleri kişilere karşı ne kadar gaddar ve sekter olduklarını bir defa daha gösterdiler.
Gösteri adı altında devam ettirilen arbedede üniversite öğrencilerinden ziyade terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin olması, işin amacını ve meşruiyet derecesini zaten göstermektedir.
Ayrıca, nereden zuhur ettikleri belli olmayan sapkın bireylerin oluşturulan kaotik ortamda ortaya çıkmaları, kendilerine alan açmaya çalışmaları, seslerini duyurma gayretleri, bu topraklarda asla gerçekleşmeyecek meşruiyet arayışıyla kinlerini kusmaları beyhude bir çırpınmadır.
Kıblemiz olan Kâbe’nin resmini saygısızca yere atanlar, kendi öğrencilerini fişleyenler, ‘mesele Boğaziçi değil, sen hâlâ anlamadın mı’ pankartıyla ‘Gezi’yle akrabalığını ortaya koyanlar, aradıklarını asla bulamayacaklardır. Milletimiz, bu ve benzeri olayları ve tezgâhları basiretiyle görmekte, ferasetiyle değerlendirmekte, sabırla ve tahammülle izlemektedir.
Biz her zaman düşünce ve fikir özgürlüğünden yanayız. Mağdur olan herkesin hakkını ararız, sözcülüğünü yaparız. Fikrine katılmasak bile herkesin düşüncesini ifade etmesinden yanayız.
Ülkemizde elbette insanlar demokratik haklarını kullanmalı, gösteri yapabilmeli, yürüyüşle hak arayabilmelidir. Küresel güçlere payandalık yapanların, ipleri emperyalistlerin elinde olan kuklaların, kendini kamufle eden etki ajanların, milletin iradesine ipotek koymak isteyenlerin, vesayet özlemiyle her şeye teşne olanların vandallıklarını özgürlük saymak safdilliktir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, yasakların ve sınırlamaların kalkması, özgürlük alanlarının genişlemesi için mücadele yaparken; görüntüsü yerli, zihniyeti yabancı, istiklal mücadelesinin manasını bilmediği için istikbali müstemleke temsilciliği olarak hayal eden, kaosla beslenen bu zihniyetin milletimizin iradesine ket vurmasına, devletin bağımsızlığına karşı girişimler olan 28 Şubat’ta, 17/25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da olduğu gibi aynı kararlılıkla karşı duracağız.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.