Boşanmanın faturasını kimler ödüyor?

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.02.2022 - 11:32, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:40 1683+ kez okundu.
 

Boşanmanın faturasını kimler ödüyor?

Türk aile yapısında da çokça olan boşanmaların en büyük faturası kimlere kesiliyor? Bu boşanmalar nasıl sonuçlar doğuruyor?
Psikoterapist Neslihan Aslıhan, konuyla ilgili yazısında:  "Travmatik bir süreç olan boşanma, yalnızca boşananları değil tüm aileyi özellikle de çocukları etkileyen bir durumdur. Boşanmanın nedeni ve süresi çocukların yaşı, ihtiyaçları ve boşanma sonrası yaşamlarının nasıl şekil alacağı yönünden önem taşır. Boşanma aniden ortaya çıkan bir durumdan ibaret değildir. Boşanmanın öncesinde aslında bir kriz süreci yaşanmıştır; buna tanıklık eden ve bu durumdan en fazla etkilenenler çocukların bu süreçle beraber problemlerinin artması ise çok üzücüdür. Yapılan araştırmalar çocukların pek çok alanda uyum güçlüğü çektiğini göstermektedir. Bu alanlar kendini en çok okul başarısızlığı, kavgacı olma, kurallara karşı gelme, öfke, kızgınlık, olarak gösterirken ruhsal çökkünlük, depresyon, uyku problemleri, gerileme, korku ve güvensizlik olarak diğer sorunlar sıralanabilir.   Boşanma üç temel durumla çocuğun yaşamına sorun olarak yansır. Günlük hayatın etkilenmesi, boşanma sırasındaki yaş ve boşanma sonrası hangi ebeveynin yanında kalınacağı konuları önemlidir. Boşanma sonrası ebeveynler arasında devam eden çekişmeler ise çocukta kaygının oluşmasına ya da artmasına neden olabilmektedir. Boşanmanın kısa ve uzun vadede etkilerini ölçmek amacıyla yapılan çalışmalar anne babasının boşanmasına tanıklık eden çocukların, yetişkinliklerinde daha çok sorun yaşadıklarını hatta kendi evliliklerinin de yüksek oranda boşanmayla sonuçlandığını göstermektedir. Yetişkinlik dönemlerindeki yaşam kalitesinde bozulma ve bağlanma sorunlarının ortaya çıkması duygusal ve sosyal sorunlara göre daha ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Ebeveyn- çocuk ilişkilerindeki bozulma, duygusal desteği kaybetmek anlamına gelir ve birçok stresli yaşam olaylarının kaynağını oluşturur. Boşanma öncesi ve sonrasını çocukların etrafında döndürmemek için profesyonel destek alınması hem ayrılan bireyler hem de çocukların aile evlilik ve birliktelik algılarının yapılandırılması yönünden önem taşır. Bir çocuk için en zor şeyin bir çocuğun yan tutmaya ve ara buluculuk yapmaya zorlanması olduğu bilinmelidir. Bu durum çocuğun sevilmediği duygusunun oluşmasına neden olarak psikolojisini bozar. Öz saygısı yara alan ve kendilik algısı zedelenen çocuk terk edilmişlik duygularıyla başa çıkamaz. Parçalanmış aile çocuğu olmak yeni başa çıkma becerilerini geliştirmek zorunda olmak demektir. Kişilik yapısı, yaşı ve cinsiyeti ile son derece stresli, karışık ve zor olan bu süreç çoğunlukla anne babanın algılanmasını değiştirecek, akademik yaşamı olumsuz etkileyecek ve kendine güven sorunlarını yükseltecek bir zemini hazırlayabilir. Boşanma destek hizmetleri ile bu aşamaların verdiği sıkıntıları minimum düzeye indirmekle kalmaz çocuklarınıza hakkı olan desteği vererek geleceklerine katkıda bulunabilirsiniz. Çocuklardan ebeveynlere ebeveynlik yapması beklenemez.   Unutulmamalıdır ki evlilikler bitse de ebeveynlik bitmez." ifadelerini kullandı.
Türk aile yapısında da çokça olan boşanmaların en büyük faturası kimlere kesiliyor? Bu boşanmalar nasıl sonuçlar doğuruyor?

Psikoterapist Neslihan Aslıhan, konuyla ilgili yazısında: 

"Travmatik bir süreç olan boşanma, yalnızca boşananları değil tüm aileyi özellikle de çocukları etkileyen bir durumdur. Boşanmanın nedeni ve süresi çocukların yaşı, ihtiyaçları ve boşanma sonrası yaşamlarının nasıl şekil alacağı yönünden önem taşır.
Boşanma aniden ortaya çıkan bir durumdan ibaret değildir. Boşanmanın öncesinde aslında bir kriz süreci yaşanmıştır; buna tanıklık eden ve bu durumdan en fazla etkilenenler çocukların bu süreçle beraber problemlerinin artması ise çok üzücüdür. Yapılan araştırmalar çocukların pek çok alanda uyum güçlüğü çektiğini göstermektedir. Bu alanlar kendini en çok okul başarısızlığı, kavgacı olma, kurallara karşı gelme, öfke, kızgınlık, olarak gösterirken ruhsal çökkünlük, depresyon, uyku problemleri, gerileme, korku ve güvensizlik olarak diğer sorunlar sıralanabilir.  

Boşanma üç temel durumla çocuğun yaşamına sorun olarak yansır. Günlük hayatın etkilenmesi, boşanma sırasındaki yaş ve boşanma sonrası hangi ebeveynin yanında kalınacağı konuları önemlidir.

Boşanma sonrası ebeveynler arasında devam eden çekişmeler ise çocukta kaygının oluşmasına ya da artmasına neden olabilmektedir. Boşanmanın kısa ve uzun vadede etkilerini ölçmek amacıyla yapılan çalışmalar anne babasının boşanmasına tanıklık eden çocukların, yetişkinliklerinde daha çok sorun yaşadıklarını hatta kendi evliliklerinin de yüksek oranda boşanmayla sonuçlandığını göstermektedir. Yetişkinlik dönemlerindeki yaşam kalitesinde bozulma ve bağlanma sorunlarının ortaya çıkması duygusal ve sosyal sorunlara göre daha ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Ebeveyn- çocuk ilişkilerindeki bozulma, duygusal desteği kaybetmek anlamına gelir ve birçok stresli yaşam olaylarının kaynağını oluşturur.

Boşanma öncesi ve sonrasını çocukların etrafında döndürmemek için profesyonel destek alınması hem ayrılan bireyler hem de çocukların aile evlilik ve birliktelik algılarının yapılandırılması yönünden önem taşır. Bir çocuk için en zor şeyin bir çocuğun yan tutmaya ve ara buluculuk yapmaya zorlanması olduğu bilinmelidir. Bu durum çocuğun sevilmediği duygusunun oluşmasına neden olarak psikolojisini bozar. Öz saygısı yara alan ve kendilik algısı zedelenen çocuk terk edilmişlik duygularıyla başa çıkamaz.
Parçalanmış aile çocuğu olmak yeni başa çıkma becerilerini geliştirmek zorunda olmak demektir. Kişilik yapısı, yaşı ve cinsiyeti ile son derece stresli, karışık ve zor olan bu süreç çoğunlukla anne babanın algılanmasını değiştirecek, akademik yaşamı olumsuz etkileyecek ve kendine güven sorunlarını yükseltecek bir zemini hazırlayabilir.

Boşanma destek hizmetleri ile bu aşamaların verdiği sıkıntıları minimum düzeye indirmekle kalmaz çocuklarınıza hakkı olan desteği vererek geleceklerine katkıda bulunabilirsiniz. Çocuklardan ebeveynlere ebeveynlik yapması beklenemez.
 
Unutulmamalıdır ki evlilikler bitse de ebeveynlik bitmez." ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.