Burun estetiğinde yeni bir akım: Tension Balancing tekniği ile “ne açık ne kapalı”

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.06.2021 - 13:55, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:40 1495+ kez okundu.
 

Burun estetiğinde yeni bir akım: Tension Balancing tekniği ile “ne açık ne kapalı”

Moda insan yaşamında büyük yer tutan bir akım. Nasıl ki moda; insanın kendisine yakışanı giymesi ise burun estetiğinin de modası yüzüne yakışanı. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Timur Batmaz’a göre, her hastanın kendi yüzüne yakıştırdığı bir burun modeli var ve bu model üzerinden yola çıkarak doktor seçimine başlıyor. Hasta ameliyat kararı verirken hekimin açık ya da kapalı teknikten hangisini tercih ettiğini merak ediyor.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Timur Batmaz, kafa karışıklığına son verecek yeni teknik ne açık ne kapalı Tension Balancing Flep tekniği ile burun derisini açık teknikte olduğu gibi tamamen kaldırıp geniş bir görüş alanına sahip olabildiklerini belirterek, “Böylece elektrikli teknolojik enstrümanları da burun iskeletinin şekillendirilmesinde kolayca kullanabilme imkanını bize sunuyor. Burun iskeleti şekillendirildikten sonra da cilt altı ligamanlar ve yumuşak doku zarfı yeni iskelete uygun bir şekilde onarılıyor. Böylece derinin yeni oluşturulan iskelete uyumu kolaylaştığı için iyileşme de çok daha hızlı ve hata payı daha düşük oluyor.” dedi.  Batmaz, burun estetiği adaylarının ve hekimlerin estetik ameliyatta nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatarak, yeni teknik Tension Balancing Flep hakkında bilgiler verdi: “Bazı burun estetiği adayları ameliyat tekniği üzerinden hekim tercihini yapmayı daha uygun görüyor. Kendileri için en uygun olan tekniği uygulayan hekimi tercih ediyorlar. Çünkü teknik konusunda internette çok fazla bilgi kirliliği var. Hal böyle olunca hastalar da burun şeklinden çok uygulanan tekniğe bakarak hekim kararı veriyorlar. Bu durum hastalar tarafında bu şekilde gelişince hekimler arasında da bir “ameliyat tekniği” modası başlıyor.  Nasıl ki moda hastalar arasında var ise, burun cerrahları arasında da teknik farklılıklar var. En temel farklılık; açık ve kapalı teknik. Hastalar açısından kafa karıştırıcı olsa da her iki tekniğin de kendi içinde avantaj ve dezavantajı var. Son zamanlarda bu iki tekniğin yanına bir soru daha eklendi. Burun içerisindeki ligamanlar ve yumuşak dokular korunmalı mı? Hal böyle olunca sadece hastaların değil yeni nesil genç cerrahların da kafası karışmaya başladı.  Burun estetiğini teknik açıdan değerlendirmek gerekirse; Burun iki bileşenden oluşuyor. Kıkırdak ve kemikten oluşan bir iskelet ile bu iskeleti örten deri ve deri altı yumuşak doku zarfı. Burun estetiğinde biz cerrahlar kemik ve kıkırdaktan oluşan iskeleti şekillendiriyoruz ve yeni oluşturduğumuz iskeletin üzerine cildin oturmasını, uyum sağlamasını bekliyoruz. Derinin altındaki iskeleti şekillendirirken burnunuzun alt kısmından bir kesi yapılırsa buna açık teknik, işlem tamamen burun içerisinden yapılırsa buna kapalı teknik adı verilir. İlk bakışta kesi olmadığı için kapalı teknik daha avantajlıymış gibi görünse de deri yeterince kaldırılamadığı için görüş kısıtlıdır. Kapalı teknikte cilt altı yumuşak dokuları ve ligamanları daha fazla koruma imkanının olduğunu savunan fikirlerin yanı sıra tam tersini ileri süren yazılarda az değil.  Açık tekniğin en büyük avantajı; burnun her yerini çok rahat bir şekilde görüp, her şeyi rahat bir görüş altında yapabiliyorsunuz. Bununla birlikte bütün cildi kaldırdığınız için cildin altındaki ligamanlar ve bağ dokuları gibi yumuşak dokuları korumak kapalı tekniğe göre biraz daha zor.  Kullandığınız teknik ister açık olsun ister kapalı, iyileşme dönemindeki en büyük sorunlardan bir tanesi derinin yeni yapılan iskelete uyum sağlayamama ihtimalidir ki bu durumda deri altında potansiyel boşluklar, asimetrik şişlikler ve düzensizlikler oluşabilir.  Hem görüş alanım iyi olsun hem de ligamanları koruyayım, yumuşak doku zarfını da yönetebilelim dediğiniz zaman işler biraz daha karışık bir hal alıyor. Yeni tanımladığımız “Tension Balancing Flep” tekniği ile bu mümkün. Bu teknik ile açık teknikte olduğu gibi geniş bir görüş alanına sahip olmanızın yanı sıra, deri altı ligmanlar ve yumuşak dokuları istediğiniz şekilde yönlendirip, yeni yapılan burun iskeleti ile derinin daha kusursuz ve hızlı iyileşmesini sağlayabiliyorsunuz. Günümüzde en kıymetli şeyin zaman olduğunu düşünürsek “Tension Balancing Flep” tekniği ciddi bir avantaj sağlıyor. Batmaz; “Bu nedenle hızlı, güvenli ve daha az hata payı ile iyileşme imkanı sunan bu tekniği “ne açık ne kapalı” olarak tanımlayabiliyoruz” dedi.
Moda insan yaşamında büyük yer tutan bir akım. Nasıl ki moda; insanın kendisine yakışanı giymesi ise burun estetiğinin de modası yüzüne yakışanı. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Timur Batmaz’a göre, her hastanın kendi yüzüne yakıştırdığı bir burun modeli var ve bu model üzerinden yola çıkarak doktor seçimine başlıyor. Hasta ameliyat kararı verirken hekimin açık ya da kapalı teknikten hangisini tercih ettiğini merak ediyor.

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Timur Batmaz, kafa karışıklığına son verecek yeni teknik ne açık ne kapalı Tension Balancing Flep tekniği ile burun derisini açık teknikte olduğu gibi tamamen kaldırıp geniş bir görüş alanına sahip olabildiklerini belirterek, “Böylece elektrikli teknolojik enstrümanları da burun iskeletinin şekillendirilmesinde kolayca kullanabilme imkanını bize sunuyor. Burun iskeleti şekillendirildikten sonra da cilt altı ligamanlar ve yumuşak doku zarfı yeni iskelete uygun bir şekilde onarılıyor. Böylece derinin yeni oluşturulan iskelete uyumu kolaylaştığı için iyileşme de çok daha hızlı ve hata payı daha düşük oluyor.” dedi. 

Batmaz, burun estetiği adaylarının ve hekimlerin estetik ameliyatta nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatarak, yeni teknik Tension Balancing Flep hakkında bilgiler verdi: “Bazı burun estetiği adayları ameliyat tekniği üzerinden hekim tercihini yapmayı daha uygun görüyor. Kendileri için en uygun olan tekniği uygulayan hekimi tercih ediyorlar. Çünkü teknik konusunda internette çok fazla bilgi kirliliği var. Hal böyle olunca hastalar da burun şeklinden çok uygulanan tekniğe bakarak hekim kararı veriyorlar. Bu durum hastalar tarafında bu şekilde gelişince hekimler arasında da bir “ameliyat tekniği” modası başlıyor.  Nasıl ki moda hastalar arasında var ise, burun cerrahları arasında da teknik farklılıklar var. En temel farklılık; açık ve kapalı teknik. Hastalar açısından kafa karıştırıcı olsa da her iki tekniğin de kendi içinde avantaj ve dezavantajı var. Son zamanlarda bu iki tekniğin yanına bir soru daha eklendi. Burun içerisindeki ligamanlar ve yumuşak dokular korunmalı mı? Hal böyle olunca sadece hastaların değil yeni nesil genç cerrahların da kafası karışmaya başladı. 

Burun estetiğini teknik açıdan değerlendirmek gerekirse; Burun iki bileşenden oluşuyor. Kıkırdak ve kemikten oluşan bir iskelet ile bu iskeleti örten deri ve deri altı yumuşak doku zarfı. Burun estetiğinde biz cerrahlar kemik ve kıkırdaktan oluşan iskeleti şekillendiriyoruz ve yeni oluşturduğumuz iskeletin üzerine cildin oturmasını, uyum sağlamasını bekliyoruz. Derinin altındaki iskeleti şekillendirirken burnunuzun alt kısmından bir kesi yapılırsa buna açık teknik, işlem tamamen burun içerisinden yapılırsa buna kapalı teknik adı verilir. İlk bakışta kesi olmadığı için kapalı teknik daha avantajlıymış gibi görünse de deri yeterince kaldırılamadığı için görüş kısıtlıdır. Kapalı teknikte cilt altı yumuşak dokuları ve ligamanları daha fazla koruma imkanının olduğunu savunan fikirlerin yanı sıra tam tersini ileri süren yazılarda az değil. 

Açık tekniğin en büyük avantajı; burnun her yerini çok rahat bir şekilde görüp, her şeyi rahat bir görüş altında yapabiliyorsunuz. Bununla birlikte bütün cildi kaldırdığınız için cildin altındaki ligamanlar ve bağ dokuları gibi yumuşak dokuları korumak kapalı tekniğe göre biraz daha zor.  Kullandığınız teknik ister açık olsun ister kapalı, iyileşme dönemindeki en büyük sorunlardan bir tanesi derinin yeni yapılan iskelete uyum sağlayamama ihtimalidir ki bu durumda deri altında potansiyel boşluklar, asimetrik şişlikler ve düzensizlikler oluşabilir. 

Hem görüş alanım iyi olsun hem de ligamanları koruyayım, yumuşak doku zarfını da yönetebilelim dediğiniz zaman işler biraz daha karışık bir hal alıyor. Yeni tanımladığımız “Tension Balancing Flep” tekniği ile bu mümkün. Bu teknik ile açık teknikte olduğu gibi geniş bir görüş alanına sahip olmanızın yanı sıra, deri altı ligmanlar ve yumuşak dokuları istediğiniz şekilde yönlendirip, yeni yapılan burun iskeleti ile derinin daha kusursuz ve hızlı iyileşmesini sağlayabiliyorsunuz. Günümüzde en kıymetli şeyin zaman olduğunu düşünürsek “Tension Balancing Flep” tekniği ciddi bir avantaj sağlıyor. Batmaz; “Bu nedenle hızlı, güvenli ve daha az hata payı ile iyileşme imkanı sunan bu tekniği “ne açık ne kapalı” olarak tanımlayabiliyoruz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.