COVID-19 döneminde inme riski arttı

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 08.05.2021 - 12:27, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:40 1956+ kez okundu.
 

COVID-19 döneminde inme riski arttı

Dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tüm kalp damar hastalıklarında olduğu gibi inmede de hipertansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarında artış gibi hastalıklar en önemli nedenler arasında yer alır. Bu açılardan dikkatli olmak ve periyodik doktor kontrollerini aksatmamak gerekir. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Erdem Gürkaş, 10 Mayıs İnme Önleme Günü vesilesiyle önemli bilgiler paylaşmanın yanı sıra COVID-19 dönemindeki gerekliliklere de değindi.
İnme beyindeki damarlarda tıkanıklık veya kanama sonrası beyinde ortaya çıkan fonksiyon bozukluğuna bağlı ani gelişen felç durumudur. Hastalarda tek taraflı ağızda kayma, konuşma bozukluğu, kol ve bacakta kuvvet kaybı, görmede bozulma veya çift görme gibi ani başlayan bulgular izlenir. Dünyada halen ölüm ve engelliliğin başlıca nedenlerinden biridir. İnme sadece hastada engelliliğe ve iş gücü kaybına neden olmaz aynı zamanda ailesi için ve ülke için de ciddi bir sosyoekonomik yüke neden olur. Türkiye'de de iskemik kalp hastalıklarından sonra ikinci sıklıkta ölüm nedenidir. Dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Türkiye'de ise halen yaklaşık 1.5 milyon kişi inme ile yaşamına devam etmekte olup her yıl yaklaşık 200 bin yeni inme vakası olmaktadır.   İnmede değiştirilebilir ve değiştirilemeyen risk faktörleri bulunuyor İnmede değiştirilebilir ve değiştirilemeyen olmak üzere iki grup risk faktörü vardır diyen Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Erdem Gürkaş şunları söyledi: “Değiştirilemez risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, ırk, kalıtım, geçirilmiş inme ve kalp krizi gibi nedenler varken değiştirilebilir risk faktörleri arasında hipertansiyon, kalp hastalığı, atriyal fibrilasyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yükselme, boyun damar kireçlenmesi, obezite, sigara, fiziksel inaktivite gibi nedenler bulunur.”   İnme çok ciddi seyredebilen bir hastalık İnme, kişide hafif fonksiyon kaybından ciddi engelliliğe hatta yatağa bağımlılığa ve ölüme kadar değişen bir spektrumda seyredebilir uyarısında bulunan Doç. Dr. Erdem Gürkaş sözlerini şöyle sürdürdü: “İnme geçiren bir hasta, inme sonrasında geçici veya kalıcı fonksiyon kayıplarıyla yaşantısına devam etmek zorunda kalabilir. Eskiden yaptığı birçok aktiviteyi kendi başına artık yapamayabilir ve sürekli bir bakıcının yardımına muhtaç olabilir. Sadece fonksiyon kaybı değil aynı zamanda hastanın ve çevresindekilerin psikolojik olarak çöküntüsüne neden olabilir.” Doç. Dr. Erdem Gürkaş: “Beyin damar tıkanıklığına bağlı gelişen inmelerin yüzde 20'si kalp hastalıklarına bağlı gelişir ve kalp hastalıkları arasında da en sık neden atriyal fibrilasyondur. Atriyal fibrilasyon, kalp ritminde sürekli veya aralıklı bozulmalarla gider ve sonucunda kalpte pıhtı birikmesine neden olarak başta beyin olmak üzere vücuttaki organlara bu pıhtıların giderek buradaki damarların ani tıkanmasına neden olur. Atriyal fibrilasyonun tespit edilmesi ve tedavisinin sağlanması hastaları gelişebilecek inmelere karşı korumak açısından çok önemlidir” dedi. İnmede saatler çok önemli Tıkayıcı ve kanayıcı inmede tedavi seçenekleri farklıdır. Özellikle tıkayıcı tipte inmede ilk 4.5 saatte damardan verilen damar açıcı tedavilerle ilk 6 saatte yapılan nöroanjiografik müdahalelerle beyinde kalıcı hasar oluşmadan beyin akımını sağlamak suretiyle oluşan felç geriye döndürülebilir ve hasta inme öncesi sağlıklı haline geri dönebilir diyen Doç. Dr. Erdem Gürkaş sözlerine şunları ekledi: “Bu nedenle inme belirtilerinin erken dönemde fark edilmesi ve hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'nin aranarak hastanın müdahale yapılacak bir merkeze 112 vasıtasıyla yönlendirilmesi bu altın saatlerde çok kritiktir. Erken dönem geçtikten sonra hastanın oluşan inme bulgularına yönelik uzun vadeli tedavisi gerek ilaç tedavisiyle gerekse inme rehabilitasyonuyla sağlanır. Tüm bunlara ek olarak geçirilen inmenin nedeni yapılan tetkiklerle ortaya konur ve inmenin tekrar etmesini önlemek için uygun kan sulandırıcı ilaç tedavisi ve/veya cerrahi ya da anjiografik girişimlerle tedavisi yapılır.” İnme önlenebilir bir hastalıktır Doç. Dr. Erdem Gürkaş: İnme önlenebilir bir hastalıktır. Öncelikle tüm kalp damar hastalıklarında olduğu gibi inmede de en önemli nedenler arasında hipertansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yüksekliği bulunur. Bu açılardan dikkatli olunmalı ve periyodik doktor kontrollerini aksatmamak gerekir. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında bulunan fiziksel inaktivite, sigara kullanımı, obeziteye dikkat edilmeli, sağlıklı beslenme, düzenli fizik aktivite, stresten uzak olmanın önemli olduğu akılda tutulmalıdır. Özellikle birinci derece yakınında inme, kalp krizi olanlar genç yaşlardan itibaren kalp damar sağlığı için gerekli kontrollerini yaptırmaları önemlidir” dedi. Kan sulandırıcı tedavilere uyum, inmeden korunmada çok önemlidir. Kan sulandırıcı tedaviler pıhtının oluşmasını azaltarak damar tıkanmasını ve inme gelişimini önler vurgusu yapan Doç. Dr. Erdem Gürkaş: “Doktorunuz tarafından önerilen kan sulandırıcıların aksatılmadan kullanılması ve doktorunuzun bilgisi olmadan kesilmemesi çok önemlidir. İlaçların etki süreleri ilaçtan ilaca değişiklik gösterdiği için mutlaka doktorunuzun önerdiği şekilde kullanılması, öğün atlanmaması tedavinin etkinliği açısından çok önemlidir. Aksi halde vücudunuz inmeye karşı korumasız kalabilir ve ansızın gelişen bir inme sonrasında çok ağır sonuçlarla karşılaşabilirsiniz” dedi. COVID-19 döneminde inme riski arttı COVID-19, bir seneyi aşkın bir süredir maalesef hayatımızın merkezinde yerini almaya devam ediyor. Özellikle ileri yaş hastalarda alınan COVID-19 tedbirleri nedeniyle ev içerisinde kalmak durumunda kalan hastalarda maalesef bu dönemde fiziksel inaktiviteye ya da gerekli kontrollerin aksatılmasına bağlı olarak inme açısından artmış risk altında olabilirler uyarısında bulunan Doç. Dr. Erdem Gürkaş, sözlerini şöyle bitirdi: “İnme hastalarının gerekli koruyucu önlemleri aldıktan sonra günlük düzenli fizik aktiviteye ve beslenmelerine dikkat etmeleri, tansiyon, şeker ölçümlerini düzenli aralıklarla yapmaları ve doktorun önerdiği aralıklarla takiplerine giderek takip ve tedavilerini aksatmamaya dikkat etmeleri çok önemlidir. COVID-19 geçiren hastaların bir kısmında pıhtılaşmaya yatkınlık olabilir. Yapılan tetkiklerde pıhtılaşma açısından riskli bulunursa diğer tedavilerin yanında kan sulandırıcı tedavi başlanabilir.  Bu tedavilerin doktor tarafından öngörülen sürelerde kullanılması inmeden korunma açısından önemlidir. İnme geçirmiş bir hastanın COVID-19 açısından aşılanmasında herhangi bir sakınca yoktur ve zaten ağır bir hastalık olan inmenin üzerine COVID-19 geçirilmesi hastanın mevcut durumunu kötüleştirebilir. Bu nedenle bu hastaların aşılarını yaptırması önerilir” dedi.
Dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tüm kalp damar hastalıklarında olduğu gibi inmede de hipertansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarında artış gibi hastalıklar en önemli nedenler arasında yer alır. Bu açılardan dikkatli olmak ve periyodik doktor kontrollerini aksatmamak gerekir. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Erdem Gürkaş, 10 Mayıs İnme Önleme Günü vesilesiyle önemli bilgiler paylaşmanın yanı sıra COVID-19 dönemindeki gerekliliklere de değindi.

İnme beyindeki damarlarda tıkanıklık veya kanama sonrası beyinde ortaya çıkan fonksiyon bozukluğuna bağlı ani gelişen felç durumudur. Hastalarda tek taraflı ağızda kayma, konuşma bozukluğu, kol ve bacakta kuvvet kaybı, görmede bozulma veya çift görme gibi ani başlayan bulgular izlenir.

Dünyada halen ölüm ve engelliliğin başlıca nedenlerinden biridir. İnme sadece hastada engelliliğe ve iş gücü kaybına neden olmaz aynı zamanda ailesi için ve ülke için de ciddi bir sosyoekonomik yüke neden olur. Türkiye'de de iskemik kalp hastalıklarından sonra ikinci sıklıkta ölüm nedenidir. Dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Türkiye'de ise halen yaklaşık 1.5 milyon kişi inme ile yaşamına devam etmekte olup her yıl yaklaşık 200 bin yeni inme vakası olmaktadır.
 
İnmede değiştirilebilir ve değiştirilemeyen risk faktörleri bulunuyor

İnmede değiştirilebilir ve değiştirilemeyen olmak üzere iki grup risk faktörü vardır diyen Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Erdem Gürkaş şunları söyledi: “Değiştirilemez risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, ırk, kalıtım, geçirilmiş inme ve kalp krizi gibi nedenler varken değiştirilebilir risk faktörleri arasında hipertansiyon, kalp hastalığı, atriyal fibrilasyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yükselme, boyun damar kireçlenmesi, obezite, sigara, fiziksel inaktivite gibi nedenler bulunur.”
 
İnme çok ciddi seyredebilen bir hastalık

İnme, kişide hafif fonksiyon kaybından ciddi engelliliğe hatta yatağa bağımlılığa ve ölüme kadar değişen bir spektrumda seyredebilir uyarısında bulunan Doç. Dr. Erdem Gürkaş sözlerini şöyle sürdürdü: “İnme geçiren bir hasta, inme sonrasında geçici veya kalıcı fonksiyon kayıplarıyla yaşantısına devam etmek zorunda kalabilir. Eskiden yaptığı birçok aktiviteyi kendi başına artık yapamayabilir ve sürekli bir bakıcının yardımına muhtaç olabilir. Sadece fonksiyon kaybı değil aynı zamanda hastanın ve çevresindekilerin psikolojik olarak çöküntüsüne neden olabilir.”

Doç. Dr. Erdem Gürkaş: “Beyin damar tıkanıklığına bağlı gelişen inmelerin yüzde 20'si kalp hastalıklarına bağlı gelişir ve kalp hastalıkları arasında da en sık neden atriyal fibrilasyondur. Atriyal fibrilasyon, kalp ritminde sürekli veya aralıklı bozulmalarla gider ve sonucunda kalpte pıhtı birikmesine neden olarak başta beyin olmak üzere vücuttaki organlara bu pıhtıların giderek buradaki damarların ani tıkanmasına neden olur. Atriyal fibrilasyonun tespit edilmesi ve tedavisinin sağlanması hastaları gelişebilecek inmelere karşı korumak açısından çok önemlidir” dedi.

İnmede saatler çok önemli

Tıkayıcı ve kanayıcı inmede tedavi seçenekleri farklıdır. Özellikle tıkayıcı tipte inmede ilk 4.5 saatte damardan verilen damar açıcı tedavilerle ilk 6 saatte yapılan nöroanjiografik müdahalelerle beyinde kalıcı hasar oluşmadan beyin akımını sağlamak suretiyle oluşan felç geriye döndürülebilir ve hasta inme öncesi sağlıklı haline geri dönebilir diyen Doç. Dr. Erdem Gürkaş sözlerine şunları ekledi: “Bu nedenle inme belirtilerinin erken dönemde fark edilmesi ve hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'nin aranarak hastanın müdahale yapılacak bir merkeze 112 vasıtasıyla yönlendirilmesi bu altın saatlerde çok kritiktir. Erken dönem geçtikten sonra hastanın oluşan inme bulgularına yönelik uzun vadeli tedavisi gerek ilaç tedavisiyle gerekse inme rehabilitasyonuyla sağlanır. Tüm bunlara ek olarak geçirilen inmenin nedeni yapılan tetkiklerle ortaya konur ve inmenin tekrar etmesini önlemek için uygun kan sulandırıcı ilaç tedavisi ve/veya cerrahi ya da anjiografik girişimlerle tedavisi yapılır.”

İnme önlenebilir bir hastalıktır

Doç. Dr. Erdem Gürkaş: İnme önlenebilir bir hastalıktır. Öncelikle tüm kalp damar hastalıklarında olduğu gibi inmede de en önemli nedenler arasında hipertansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yüksekliği bulunur. Bu açılardan dikkatli olunmalı ve periyodik doktor kontrollerini aksatmamak gerekir. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında bulunan fiziksel inaktivite, sigara kullanımı, obeziteye dikkat edilmeli, sağlıklı beslenme, düzenli fizik aktivite, stresten uzak olmanın önemli olduğu akılda tutulmalıdır. Özellikle birinci derece yakınında inme, kalp krizi olanlar genç yaşlardan itibaren kalp damar sağlığı için gerekli kontrollerini yaptırmaları önemlidir” dedi.
Kan sulandırıcı tedavilere uyum, inmeden korunmada çok önemlidir. Kan sulandırıcı tedaviler pıhtının oluşmasını azaltarak damar tıkanmasını ve inme gelişimini önler vurgusu yapan Doç. Dr. Erdem Gürkaş: “Doktorunuz tarafından önerilen kan sulandırıcıların aksatılmadan kullanılması ve doktorunuzun bilgisi olmadan kesilmemesi çok önemlidir. İlaçların etki süreleri ilaçtan ilaca değişiklik gösterdiği için mutlaka doktorunuzun önerdiği şekilde kullanılması, öğün atlanmaması tedavinin etkinliği açısından çok önemlidir. Aksi halde vücudunuz inmeye karşı korumasız kalabilir ve ansızın gelişen bir inme sonrasında çok ağır sonuçlarla karşılaşabilirsiniz” dedi.

COVID-19 döneminde inme riski arttı

COVID-19, bir seneyi aşkın bir süredir maalesef hayatımızın merkezinde yerini almaya devam ediyor. Özellikle ileri yaş hastalarda alınan COVID-19 tedbirleri nedeniyle ev içerisinde kalmak durumunda kalan hastalarda maalesef bu dönemde fiziksel inaktiviteye ya da gerekli kontrollerin aksatılmasına bağlı olarak inme açısından artmış risk altında olabilirler uyarısında bulunan Doç. Dr. Erdem Gürkaş, sözlerini şöyle bitirdi: “İnme hastalarının gerekli koruyucu önlemleri aldıktan sonra günlük düzenli fizik aktiviteye ve beslenmelerine dikkat etmeleri, tansiyon, şeker ölçümlerini düzenli aralıklarla yapmaları ve doktorun önerdiği aralıklarla takiplerine giderek takip ve tedavilerini aksatmamaya dikkat etmeleri çok önemlidir. COVID-19 geçiren hastaların bir kısmında pıhtılaşmaya yatkınlık olabilir. Yapılan tetkiklerde pıhtılaşma açısından riskli bulunursa diğer tedavilerin yanında kan sulandırıcı tedavi başlanabilir.  Bu tedavilerin doktor tarafından öngörülen sürelerde kullanılması inmeden korunma açısından önemlidir.

İnme geçirmiş bir hastanın COVID-19 açısından aşılanmasında herhangi bir sakınca yoktur ve zaten ağır bir hastalık olan inmenin üzerine COVID-19 geçirilmesi hastanın mevcut durumunu kötüleştirebilir. Bu nedenle bu hastaların aşılarını yaptırması önerilir” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.