Eğitim-Bir-Sen, meslek kanununun çıkmasını istiyor
Eğitim-Bir-Sen, meslek kanununun çıkmasını istiyor
Eğitim-bir-sen Manisa Şubesinin Mart Ayı Divan Toplantısında Konuşan Memur-sen Manisa İl Temsilcisi Ve Eğitim-bir-sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, Meslek Kanununun Çikarilmasini Beklediklerini Ve Bu Kanunda, Öğretmenlerin Özlük Haklarının Tanımlanmasını Ve Geliştirilmesini İstediklerini Belirtti.
Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesinin mart ayı divan toplantısında konuşan Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, Meslek Kanununun çıkarılmasını beklediklerini ve bu kanunda, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istediklerini belirtti.
Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesinin mart ayı divan toplantısı Manisa Öğretmenevinde Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, şube başkan yardımcıları, Memur-Sen Manisa Kadınlar Komisyonu Başkanı Gönül Çiftçioğlu ve üyeleri, Genç Memur-Sen İl Temsilcisi Samet Güleryüz, ilçe temsilcileri ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile gerçekleştirdi.
Konuşmasına İdlib’de gerçekleştirilen Bahar Kalkanı Harekatında Şehit düşen Mehmetçiklere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, “Kurulduğumuzdan bu yana, bilgi ve eğitim odaklı olarak demokratik alanın genişlemesi, hak ve özgürlüklerin yaygınlaşması için yoğun çaba gösterdik. 28 yıl boyunca söylenen her söz, akıtılan her damla ter, katedilen yol, gelinen nokta, ulaşılan merhale bizlere emanettir. Türkiye’nin her demokratik kazanımında terimiz, yerimiz ve payımız vardır” şeklinde konuştu.
“Kadın üyelerimiz bu soylu mücadelenin birer neferidir”
Teşkilatın kadın örgütlenmesini, adaletsizliği yok etmek, sömürü düzenini bitirmek ve soylu mücadelenin birer neferi haline gelmek için başlattığına dikkat çeken Öner, “Eğitim-Bir-Sen’in kadın sendikacıları olarak adaletsizliği yok etmek için sendikal mücadeleyi kendinize yol ettiniz. Sömürüyü, sömürü düzenini bitirmek için soylu mücadelenin kadın örgütlenmesini başlattınız. 28 Şubat’ta eğitim ve insan haklarını gasbeden zorbaların turnike ve ikna odalarını, sahiplerinin başına geçiren, 28 Şubatçılar yargılanıncaya ve hak ettikleri cezaları alıncaya kadar davanın peşini bırakmayan, 28 Şubat zulüm ve cürümlerini raporlaştırarak tarihe not düşen bu teşkilattır.” dedi.
“Meslek kanununun çıkarılmasını bekliyoruz”
Öğretmenlik meslek kanununun eğitimin niteliğinin artmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katkıda bulunacak pek çok düzenlemeye yasal dayanak oluşturma potansiyelinin bulunduğunu dile getiren Öner, “Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarını kaldırmayan bir düzenlemenin meslek kanunu niteliğini kazanamayacağına inanıyoruz. Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinin meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz. İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkan ve fırsatlar, artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz. Öğretmenleri atanmadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkanlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümler meslek kanununun olmazsa olmazıdır. Eğitim-öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliği konusu bir sorun olarak değil, bir konum olarak meslek kanunu kapsamında düzenlenmeli, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmalıdır. Yetkililer, hakları koruyacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek meslek kanununu hayata geçirmek konusunda artık adım atmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
“Gençlik, ufkumuzdur”
Kurumlar üzerinde oluşturulan her tür vesayeti de bildik yapılar üzerinden toplumsal hayat ve dinamikler üzerinden üretilen sinsi siyaseti de yerli, milli ve değerlere dayanan, inanç zemininden beslenen yapılarla birlikte bitirdiklerini vurgulayan Öner şunları söyledi: “Dün üniversite turnikelerine takılan gençlerimiz bugün Genç Memur-Sen kimliğiyle, ADEM etiketiyle fikir dünyamızı, düşünce kulvarımızı, aksiyoner çaba ve çalışmalarımızı zenginleştiriyor, derinleştiriyor. Gençlik hem gelecek umudumuz hem de gelişim, değişim ve iyiye dair dönüşüm noktasındaki ufkumuzdur. Geleceğe etki etmenin, geleceği elde etmenin en kolay, en etkili, en kapsamlı yolu gençliğe el uzatmaktır, gençlere yol açmak, fırsat ve imkanlar sağlamaktır. Genç Memur-Sen, ADEM ve onların hizmeti, öz güven ve iyi niyetiyle, bizlerin gayret ve desteğiyle yürütülen ‘Bir Bilenle Bilge Nesil’ projesi, değerlerimizin yaşatılması ve yarınlara aktarılması açısından büyük ve önemli bir çalışmadır. Zamanı, mekanı, anı, insanı ve kitabı okumanın gerekli, geçerli ve değerli olduğunu idrak ettirdiğimiz her genç günümüzün garantisi, yarınlarımızın öz güven sermayesidir. Ben bu büyük ve anlamlı projeyi sahiplenen, özenle yürüten, gençlerle birlikte geleceğe yürüyen, ülkenin ve milletin yarınları için ter döken, emek veren, zamanının ve zihninin zekatını cömertçe buraya teslim eden bütün arkadaşlarıma, genç kardeşlerime hassaten, yürekten şükranlarımı sunuyorum. Geleceğin anahtarı onların elinde, yükselişin, zirveye tırmanışın haritası onların zihnindedir.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.