Fikret Orman: 2019'da adayım
Fikret Orman: 2019'da adayım
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, kulübün olağan divan kurulu toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Orman, kendilerine dair yapılan eleştirilere sert tepki gösterirken, "2019 mayısta ben adayım, yüreği yeten varsa gelsin. Kapalı kapılar ardında yapmayın" dedi
Beşiktaş'ta Olağan Divan Kurulu Toplantısı başladı. Başkan Fikret Orman ve Yönetim Kurulu tam kadro olarak Divan Kurulu Toplantısı'nda hazır bulundu.
Beşiktaş'ta Olağan Divan Kurulu Toplantısı başladı. 2018 yılının 4. ve son Divan Kurulu Toplantısı olan bu toplantının ardından önümüzdeki yıldan itibaren siyah-beyazlıların Divan Kurulu toplantıları yılda 3 kez yapılacak. Başkan Fikret Orman ve yönetim kurulu üyelerinin tam kadro olarak yer aldığı toplantıda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından gündem maddeleri okundu.
Toplantıda Başkan Fikret Orman açıklamalarda bulundu. İşte Orman'ın açıklamaları:
"Şimdiye kadar 40 kereden fazla genel kurullarda bir araya gelmişiz... Herkesin dediklerine cevap verdim. Olabildiğince insanları aydınlatmaya çalıştım. Daha önce söylediklerim bugünü gösteriyor aslında. Esasında çok geriye gitmek istemiyorum. Hep beraber yaşadığımız bu süreç, hepimizin bildiği şeyler. Çok da tekrar etmeyi istemiyorum. Zor süreçler geçirdik. En büyük desteğimiz sizlerdiniz. Bu hafta bir toplantıda da dedim, Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinden almadım dedim, Çağlayan Adliye Sarayı'ndan aldım... 2 senedir Avrupa'ya gidemiyorduk. FEDA ile başladık, sonra stat, tesisleşme, profesyonelleşme... Bütün yatırımları Beşiktaş'ı büyütmek için yaptık. Süreç içinde tartışmalar da oldu. Hepsi Beşiktaş menfaatindeydi. Geçen seneden beri başladı bu süreçler. Çünkü takımla ilgili süreçler o zaman başladı. Yapmayın... Beşiktaş'ın bütün dengeleri bizim huzurumuz üzerine kurulmuş durumda. Süreç içinde de hep barıştırıcı gayrette oldum. Bilenleriniz bilir, koltuğunda oturan değil Beşiktaşlılarla her yerde bir araya gelirim. Çoğunuzu tanıyorum, sohbetler ediyoruz.
Sonucunda bu sezona başladık. Yönetim uyuma, Beşiktaş'a sahip çık sloganıyla başladık. Sezondan dört ay geriye gidince tarihi bir toplantı yaptık. Bir kararı Divan'da tartışarak verdik, Fenerbahçe maçına çıkmadık. O günlerde tribünler Fenerbahçe maçına çıkmayın, 10 sezon şampiyon olmayın diye bağırıyordu. Bugüne kadar ne oldu da sloganlar değişti? Yönetim bu takım senin esirin sloganı başladı sonra... Şampiyon olurken, Şenol hocayla kontrat yaparken... İnanılmaz tenkit de almıştım, Şenol Güneş'ten dolayı. Beşiktaşlı köşe yazarları eleştirmişti. 3. yıldızımızı takarken, Şampiyonlar Ligi'nde efsane sonuçlar alırken hiç bizim eserimiz değildi. Ne oldu da bir mağlubiyet esnasında benim ve arkadaşlarımın eseri oldu... Peşine paralar nerede... Taraftarın kulübe sahip çıkması güzel bir şey... Bizim de zamanımızda böyle şeyler olmuştu, tribünlere giderken... Benim zamanımda da çok zor günler yaşadık.
3 ay evveline kadar Türkiye'nin ekonomisini Fikret Orman'a verin derken, ne oldu da biz bu duruma geldik? Bir bunu sorgulayalım... Ne oldu da bunları tartışır hale geldik? Ben Beşiktaş'ın nabzını çok iyi tutarım. Sosyal medyayla ilgim yok ama önemli bir şey olunca aktarılıyor. Gördüğüm süreçte bu camianın bir gazı var, bundan önceki seçimde tek başımıza girdik, 2 ay evvel sandığı koydu, buyurun dedim... Bizim ülkemizde düello kültürü yoktur, pusu kültürü var. Biriyle problem olunca düelloya davet edersiniz... Bizde bekleyen pusu kültürü var. Olimpiyat Stadı'nda 2-1 öne geçtiğimizde 70. dakikada tribünler boşalmıştı... FEDA döneminde boş tribünlere oynadık. Ne oldu da bugünlere geldik? Yönetim paralar nerede, çıldırt bizi başkan, öldürt bizi başkan, başbakan falan derken... O gün ne vardı da şimdi yok? Bir milyon tane yalanlar... Bunlara gerek yok, çıkın aday olun, çıkın Beşiktaş'ta söyleyecek lafınız olsun. Yalanlarla insanları etkilemektense ben şunu yapacağım deyin. Yoksa yıkmak üzerine konuşursanız bir yere varamayız.
Pusu kültürü ne? Bekle, bu gencecik çocukları kamuoyu üzerinden yönlendir, bir Beşiktaş düşmanlığı ortaya çıkaralım. 30. dakika Oğuzhan'a bağırıyorlar... Biz bu çocuklarla FEDA'dan beraber geldik. Evet, performansını biz de beğenmiyoruz. Bir şey söyleyince Şenol Güneş'le problemi var, oyuncularla problemi var diyorlar... Ben hiç taraftara oynamadım, hiç şirinlik yapmadım. Ne doğru bildiysem, doğruyu yapmaya gayret ettim. Ben bu ailenin en büyük mevkisinde oturuyorum. Biz eleştiri yaparken kendimizi tenkit edeceğiz dedim. Buradan bir lafı cımbız yapıp... Sandığı koydum, gelin dedim. Düello budur işte. Sandıkta olsun bu iş dedim.
Sene 1998, önemli bir kongreden çıktık. Kombine bilet almıştık, maç daha başlıyor, bir anda yönetim istifa diye bağırmaya başladılar. Ahmet Dursun, Seba gitsin dediler. Fahrettin abi de dedi ki biz dün geldik daha, ne yaptık da böyle bağırıyorlar... Bunları iyi irdelemek lazım.
Beşiktaş'ta iktidar mücadelesi olur. Ben de yaptım. Ayıp değildir. İcraat yapan herkes hata yapar. Beşiktaş'ın iktidar mücadelesi seçimde olur. Ben Yıldırım Demirören'e kaybettikten sonra 7 sene boyunca 1 kişiyle temas etmedim. Yapmak kolay mı? O zaman kulübü karıştırmak çok daha kolaydı. Bir kere gördünüz mü? Genel kurulda konuştum, divan kurulunda konuştum. Yapmayın transfer dedim. Somut şeyler söyledim. Şimdi bizimle alakalı konuşanlar ne diyor? Borç niye artıyor diyorlar... Nasıl düşüreceğinizi niye söylemiyorsunuz? Ben konuşurken söylüyordum. Şunu şöyle yapmalıydınız demiyorsunuz.
Mario Gomez'ler, Pepe'ler gelirken biz yapmıyoruz... Çıkıp deseniz ki ben takımı küçülteceğim. Takıma bakalım. Kaleci Şampiyonlar Ligi finali oynamış, Dünya Kupası finali oynamış stoper, Pepe dünyanın en önemli stoperlerden birisi, sağda Gökhan, Adriano, Caner, Medel, Oğuzhan'lar, Tolgay'lar... Hepsi. Ne için yaptık? Beşiktaş 3. şampiyonluğu da alsın diye... Bir hata yaptık, 3. şampiyonluktansa bütçeyi kısmalıydık belki de. Şampiyonlar Ligi'nde başarı yerine ekonomiyi kısmalıydık. Kurların buralara geleceğini tahmin edemedik, kimse gibi. Ne artniyetliymişiz...
Buradan söylüyorum, 6 ay sonra seçim var. Hürsel hocamı gördüm, ben 2019'da adayım dedi. Onu tenzih ediyorum. 2019'un mayısında seçim var. Buyurun, mayıs ayında düello var, gelin, aday olun... Beşiktaş'ı karıştırarak, beni itibarsızlaştırararak olmaz bu iş. Biz tırnaklarımızı kazıyarak geldik buralara. Genel kurul karar verecek seçimde. Gelecek ve aday olacak... Biz Beşiktaş için çalışmaya devam edeceğiz. Ailemizden, sağlığımızdan vererek geleceğiz. Şuraya yarım saat uyku uyumadan geldim. Kendi kendime ne yapıyorsun demiyorum mu sanıyorsunuz. Maçın ertesi günü modum şuydu, bu muydu bizim hakkımız? Bırakayım diye aklımdan geçmedi mi? Geçti, yalan söylemeyeyim. 2019 mayısta ben adayım, yüreği yeten varsa gelsin. Kapalı kapılar ardında yapmayın. Borçtan çıkaracağız, basketbolu şöyle yapacağız demeyin. Taraftarla oynamayın.
İnanın, çıkamayacaklar aday. Onların bütün derdi beni sinirlendirip, ağzımdan bir laf çıkartıp onu taraftara yönlendirmek. Beşiktaş'ın hangi kültüründe kaptanı 30. dakikada yuhalamak vardı? Vagner Love'ı penaltı atarken yuhalamak ne zaman vardı? Bu oyuncular bizim, haftaya yine onlar oynayacak...
Yalanlar, yalanlar. Beşiktaş'ın paralarıyla uçaklarla geziyorlar... Ben ve arkadaşlarım yönetime geldiğimizde Beşiktaş takım uçacağına yöneticiler, misafirler falan para vermezdi. 5'er bilet hak verilmişti, Kartal Yuvası'nda yüzde 25 indirim hakkı vardı. Biz uçağa binerken para veriyoruz şu an. Yanımızda gelenlerin parasını da biz veriyoruz. Değil uçak, bir tane drone uçurma faturası göstersinler... Biz aldığımızdan çok oyuncu sattık... İsmim çıktı cimriye...
Menajerlik komisyonları. Bizden önce yüzde 18.82-19.62, bizim 6 senelik ortalamamız yüzde 11. Ben başka kulüpte bunları konuşulduğunu görmedim. Yönetimler değişiyor, değişime rağmen konuşulmuyor. Bizde her gün konuşuluyor. Korkmuyorum da neden konuşulmuyor? Bir tane menajerden oyuncu alıyorsunuz, diğeri başlıyor bir şeye. Biz menajer seçmiyoruz ki oyuncu seçiyoruz.
Dedim ki biz bir aileyiz. Birçok arkadaş yanımızdan ayrıldı. Onların şu an neler yaptığını da biliyorum. Ne toplantılar yaptıklarını da... Beşiktaş başkanı, Beşiktaş'a fatura kesti... Stat için ihale açtık, dediler ki 3 milyon. Dedim ne 3 milyonu. Benim de biliyorsunuz, benim fabrikam var. Genel müdürü çağırdım, o da dedi ki 1 milyon 600 bin TL. Dedim ki siz yapın. Bana o gün aman başkan, kendi üstünden yapma, görünmesin diyenler, bugün dedikodumu yapanlar... Bu ayıp bir şeyse, ben Ahmet Nur Çebi'den neden demir aldık? Bundan önceki yönetimde lpg gazı aldık... Bu konuşuldu mu? Biz Jolly Tur'la anlaşma yaptık. Bu ayıp mı? Şimdi başkan bilmemne yaptı... Ayıptır ya ayıptır. Bu yalanları, millete kurmayı... Uçakla geziyormuşuz, ne uçağı drone, drone...
Hesap sorsana diyorlardı. Yıldırım Demirören yönetimleri suçlandı. Bu paraları kim aldı? Nereye gitti bu paralar? Bunları niye hiç konuşmadık? Bu makbuzlarla maaş alanlar, bizim tespit edebildiğimiz. Niye bunları konuşmadık hiç? Yapmayın dedim, sayfayı çevirin, önümüze bakalım dedim. Beşiktaş çarşısında 'Paralar nerede Fikret Orman.'
"Beşiktaş tarihinden çok sponsor getirdik. Bununla suçlandık. Stat yaptık. Bununla suçlandık. Derdiniz ne? Soruyorum. Biz kimseye taviz vermedik. Bir gün duydunuz mu bir taraftar grubuyla bir araya geldiğimizi. Bir çocuk geldi, siz beni mahkemeye verdiniz dedi. Ben sizi tanımıyorum dedim. Allah rahmet eylesin, o süreçte bir dilekçe verilmiş. Çağırdım arkadaşları, hakkınızı helal edin, benim kimseyle niye derdim olsun. Yeni moda, başkan pankart asan çocukları evinden aldırdı... Biz ne güçlüymüşüz ya! O çocukları hiç kızmıyorum. Biri tornacıymış, biri öğrenciymiş... Sorun şu... Nereden buldunuz bu pankart paralarını? Beşiktaş'ın sahibi taraftarıdır. Doğrudur. Ben de oralardan geldim. Dinamiklerle oynamayın. Yine söylüyorum 6 ay sonra seçim, aday çıkaramazlar. Toplantı yapıyorlar ya, birleşsinler.
Mayıs 2012-Ağustos 2018 arası 567 milyon yayın geliri gelmiş, UEFA'dan 419 milyon TL gelir, sponsorluklardan 482 milyon TL, maç hasılatından 315 milyon TL, Kartal Yuvası'ndan 441 milyon TL gelir, futbolcu satışında 368 milyon TL, diğerleriyle birlikte 2 milyar 627 milyon TL gelir.
Lisanslı ürünler için 229 milyon TL gider, mağazıcılık-kira 119 milyon TL, futbol ücreti 1.644 milyar TL harcamışız. Diğer bütün giderlerimiz de 426 milyon. 2 milyar 411 gider."
Dernekten de 107 milyon kar etmişiz. 219 milyon da amatöre harcamışız. En çok da basketbola harcamışız. Faiz giderleri falan yok. Salttan bahsediyorum.
Ve Beşiktaş bu süreçte yaklaşık 500 milyona yakın stat, tesisler, mağazalar için harcamışız ilaveten.
Gelirlerimizden 2.627 milyardan, 2.411 giderimiz olmuşuz. Dernek 111 pozitif olacakken amatör sporlar nedeniyle 111 zarar etmişiz. Yaklaşık 105 milyon gibi de bir para kazanmışız. Bu para haricinde yatırım yapmışız.
Finansmana gelelim, 6 senede faiz gideri 777 milyon TL. Aynı zamanda dövizli borçlanma 410 milyon kur farkı ödemişiz. 1 milyar 187 milyon faiz+kur farkı.
Siz şimdi bunları yatırımlarla toplayınca 1 milyar 552 milyon açık vermişiz. Biz ne çalışmışız? Faize çalışmışız. Geldiğimizdeki durum ne? Aynı. Biz ne yapmışız? Geliri artırmışız ve Beşiktaş'ı büyütmüşüz. Borcu küçülerek azaltma şansı yok. İki rakibimiz bizden daha iyiydi. Şu anda ikisinden de daha iyiyiz. Taşınabilirliği zor.
Genç nüfus, oyuncu al, şunu getir... Onun derdi değil ki para ödemek. Onun derdi okulda arkadaşlarıyla sohbet etmek. O da haklıdır, biz de yaşadık. Biz bütün borcu indireceğiz diye gelmedik ki... Bizim de hakkımız başarılı olmak. Nasıl olur bu borçlardan kurtulmak? Ali Koç'la konuştuk. Bir de sermaye artırımı yaptılar. Onlar ne diyor? Bundan kurtulmak zor diyorlar. Bu duruma ben getirmedim. Hepiniz biliyorsunuz geldiğimiz durumu. Türkiye'nin gerçekleri ve süreç... Bir kere kötü sezon geçirdik, geldiğimiz duruma bakın. Ben Beşiktaş'ı küçültmüş olsam, halimiz ne olurdu? 5-6 sene şampinluk görmesek ne olurdu? Ben kimseye kötülük yapmadım... Ben 20 senedir aynı evde oturuyorum. Cumhurbaşkanı'na teşekkür ettik, Sayın Cumhurbaşkanı bu stat için izin alınmasında inanılmaz fayda sağladı. Bana 3 bin daire verilmiş, Bodrum'da otel yapmışız, Göcek'te koy almışım... Sonunda mecbur kaldım, açıklama yaptım. Bulanın olsun dedim. Bir otel yapılmış, 2011'de yaptım. Beşiktaş başkanı değildim. Başkan olduktan sonra müteahhitlik yapmadım. Ben arazinin üzerine çıksam hırsız olacağım ya!
Gezi olayları zamanı tapeler var, adam diyor ki Vişnezade'de arazi var, Fikret Orman onu aldı, 2 blok yapmışım. İsmail Ünal baskı yapmış. Ben Vişnezade'de yeri görmedim. Bunları içime attım. Unutmayın benim ailem var, çoluğum çocuğum var. Ben sizin için çalışıyorum, siz de benim ailemsiniz.
Avukatlık faturasıymış, hiç duyuyor musunuz Beşiktaş'ın dava kaybettiğiniz? 6 milyonun üzerinde harç ödemişler kendi ceplerinden. Ne yaptık yani biz? Lafla anlata anlata 41 defa karşınıza gelmişim, her şeye cevap vermişim. Yine söylüyorum, bütün mücadelemiz Beşiktaş için. Bazı arkadaşlarla yollarımız ayrıldı. Mecbur muyum ya? Nikah mı kestik? Yanımızdan ayrılıyorlar, hemen dedikodular başlıyor. Yeni yönetimimiz var, mayıs ayına kadar karşınızdayım. Genel kurulda bunları yapan kimler ise, ben hepsini biliyorum, gelsinler aday olsunlar. Adaylığını vereceği yer genel kuruldur. Aidatları indirdik, taraftara açtık, yine af çıkarttım. 140 kişi için... 140 bin kişi aradı beni üyeliğimiz düştü diye. Yeni kaldırdık. Kişilere girmek başkanın işi değil. Kim istiyorsa aday olsun. Er meydanı kongredir. İyi yönetmek isteyen buraya çıkar, ikna ederler, gelirler, seçimi kazanırlar. Bakın Fenerbahçe'de değişti başkan. Aday olursunuz, kazanırsınız. Ben buradayım, kırgınlıklarım var, kızgınlıklarım var. Genel kurul öncesi haberler, pankartlar, gecenin 1'inde fotoğraflar... Servis etmeler... Ne kazandınız? Amaç ne? Beşiktaş bunlardan ne kazandı? Bizim rakiplerimizin çok daha zor günler geçirenleri var, hiç böyle şeyler konuşuluyor mu? Pusuya yatmayın, pusu kalleşlerin işidir. Bizler sporcularımızı şehit vererek geldik buralara. Pusu bizim işimiz değildir."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.