CHP'li Kılıç: Vatandaş "Ellere varda bize yok mu?" diye sorar oldu

29.04.2022 - 10:27, Güncelleme: 29.04.2022 - 10:27 2388+ kez okundu.
 

CHP'li Kılıç: Vatandaş "Ellere varda bize yok mu?" diye sorar oldu

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “vatandaşlar çöpten, pazardan karnını doyurmaya çalışırken, geri gönderme merkezlerinde mültecilere ‘saray sofraları’ sunulmasını” Meclis gündemine taşıdı.
CHP Milletvekili Av. Kılıç, konuyla ilgili hazırladığı yazılı soru önergesini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu.          TBMM Divan Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, mültecilere insanca yaşamın koşullarını hazırlamanın devletlerin sorumluluğunda olduğunu belirterek, “Bu anlamda ayrımcı ve nefret içeren söylemleri bir kenara bırakalım; ancak yaşadığımız ekonomik buhranın vatandaşlarımıza faturasını düşünürsek, bir de ülkemize kaçak yollarla giren mültecilerin külfetine katlanmak akıl karı gibi değil.” dedi.        “Kaçak mülteciler yiyor, faturayı vatandaşımız ödüyor!” diyen Av. Sevda Erdan Kılıç, milletin sofrasında hayalini kurduğu yemeklerin, Geri Gönderme Merkezindeki kaçak göçmenlere sunulduğunu ifade etti. CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, “milletimize kuru ekmek yiyin” diyenlerin, söz konusu mülteciler olunca elinin bir anda bollaştığını şaşkınlıkla izlediklerini belirtti. CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç ayrıca bu zihniyetin, Konya’da yabancı uyruklu öğrencilere ulaşımı bedava yapıp külfetini kendi öz evladının sırtına yükleyenlerle aynı zihniyet olduğunu da belirtti.     “Kaçak mültecilere ziyafet, kendi vatandaşımıza ise şükret!”          CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:        “23 Mart’ta imzalanan sözleşmeye göre yüklenici firma yemek hizmetini, 306 gün ve günde ortalama 1800 öğün, yüzde 20 artı-eksi opsiyonlu olacak şekilde 31 Aralık 2022 tarihine kadar 550 bin 800 öğün olarak verecek. Ayrıca günün her saati istenilen çeşit kumanya Harmandalı Geri Gönderme Merkezi idaresi tarafından talep edilebileceği gibi, yapılan bu hizmet karşılığı yemek ve kumanyanın ayrı ayrı faturalandırılacağı, hakkedişlerinin de bu doğrultuda düzenleneceği teknik şartnamede yer alıyor.        Teknik şartnamede bahsi geçen örnek menüye baktığımızda; etli kuru fasulye, püreli rosto köfte, sulu köfte, orman kebabı, kağıt kebabı, ekşili köfte, özbek pilavı, dondurma, tulumba tatlısı, hamburger… Ve birçok vatandaşımız için lüks olan yemekler… Yaz mevsimine ayrı kış mevsimine ayrı hazırlanmış menülerde yer alan kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeğinde 3 öğün sunulan bu imkanlara milletimiz ancak uzaktan bakabiliyor.!        ‘Bunları göçmenler yemesin’ demiyoruz, tabi ki yesinler ama iktidar bu imkanları, bu yemekleri göçmenlere sunduğu gibi kendi vatandaşına da sunsun, vatandaşlarını çöplerden ve pazarlardan artık toplamaya mahkum etmesin. Bunun için de ekonomide deneme yanılma yöntemini terk ederek, kararlı politikalar geliştirmek ve liyakatlı yöneticileri işin başına getirmek gerekmektedir. Ancak bu kararlılık ve liyakat anlayışı AKP zihniyetinde bulunmamaktadır.”         TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, bugün 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 17 bin lirayı, açlık sınırının ise 5 bin lirayı geçtiğini ifade etti.         “Asgari ücretle geçinen bir aile bugün dışarıda yemek yiyebilir mi?” sorusuna, “Tabi ki hayır” yanıtını veren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, “Bırakın dışarıyı, bu aile evinde istediği yemeği yiyebiliyor mu?” sorusunu da “Maalesef hayır…” şeklinde yanıtladı.     “Mültecilere sağladığın imkanlardan vatandaşlarımıza yok mu?”          Açıklamasında, “10 liralık kıymaya, eti sıyrılmış kemiğe, bayat ve askıda ekmeğe mahkum ettiniz vatandaşları…” ifadesini kullanan CHP Milletvekili Av. Kılıç, şöyle devam etti:         “Onların vergileriyle, ülkemize elini kolunu sallayarak sınırlarımızdan giren kaçak mültecilere ziyafet çekiyorsunuz, vatandaşımıza ise şükret diyorsunuz. Bu kabul edilebilir değil, bu vicdani değil. Sen kendi vatandaşına sağlamadığın imkanları Afgana, Pakistanlıya, Suriyeliye sağlarsan, vatandaş da ‘ellere var da bize yok mu?’ diye haklı bir şekilde sorar. Biz de Sayın Süleyman Soylu’ya soruyoruz; İzmir Geri Gönderme Merkezi’ndeki 7 Milyon Liranın üzerindeki ihale ile mültecilere sağladığın imkanlardan vatandaşlarımıza yok mu? Bu vatandaş hep hesabı mı ödeyecek? Geri Gönderme Merkezleri için yaptığınız ihalelerle kimleri zengin ettiniz? Hakikaten yüklenici firmalar bu menülere uyuyor mu? Bu sorulara bir an önce cevap bekliyoruz.”
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “vatandaşlar çöpten, pazardan karnını doyurmaya çalışırken, geri gönderme merkezlerinde mültecilere ‘saray sofraları’ sunulmasını” Meclis gündemine taşıdı.

CHP Milletvekili Av. Kılıç, konuyla ilgili hazırladığı yazılı soru önergesini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu.

 

       TBMM Divan Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, mültecilere insanca yaşamın koşullarını hazırlamanın devletlerin sorumluluğunda olduğunu belirterek, “Bu anlamda ayrımcı ve nefret içeren söylemleri bir kenara bırakalım; ancak yaşadığımız ekonomik buhranın vatandaşlarımıza faturasını düşünürsek, bir de ülkemize kaçak yollarla giren mültecilerin külfetine katlanmak akıl karı gibi değil.” dedi.

       “Kaçak mülteciler yiyor, faturayı vatandaşımız ödüyor!” diyen Av. Sevda Erdan Kılıç, milletin sofrasında hayalini kurduğu yemeklerin, Geri Gönderme Merkezindeki kaçak göçmenlere sunulduğunu ifade etti. CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, “milletimize kuru ekmek yiyin” diyenlerin, söz konusu mülteciler olunca elinin bir anda bollaştığını şaşkınlıkla izlediklerini belirtti. CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç ayrıca bu zihniyetin, Konya’da yabancı uyruklu öğrencilere ulaşımı bedava yapıp külfetini kendi öz evladının sırtına yükleyenlerle aynı zihniyet olduğunu da belirtti.

 

 

  • “Kaçak mültecilere ziyafet, kendi vatandaşımıza ise şükret!”

 

       CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

       “23 Mart’ta imzalanan sözleşmeye göre yüklenici firma yemek hizmetini, 306 gün ve günde ortalama 1800 öğün, yüzde 20 artı-eksi opsiyonlu olacak şekilde 31 Aralık 2022 tarihine kadar 550 bin 800 öğün olarak verecek. Ayrıca günün her saati istenilen çeşit kumanya Harmandalı Geri Gönderme Merkezi idaresi tarafından talep edilebileceği gibi, yapılan bu hizmet karşılığı yemek ve kumanyanın ayrı ayrı faturalandırılacağı, hakkedişlerinin de bu doğrultuda düzenleneceği teknik şartnamede yer alıyor.

       Teknik şartnamede bahsi geçen örnek menüye baktığımızda; etli kuru fasulye, püreli rosto köfte, sulu köfte, orman kebabı, kağıt kebabı, ekşili köfte, özbek pilavı, dondurma, tulumba tatlısı, hamburger… Ve birçok vatandaşımız için lüks olan yemekler… Yaz mevsimine ayrı kış mevsimine ayrı hazırlanmış menülerde yer alan kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeğinde 3 öğün sunulan bu imkanlara milletimiz ancak uzaktan bakabiliyor.!

       ‘Bunları göçmenler yemesin’ demiyoruz, tabi ki yesinler ama iktidar bu imkanları, bu yemekleri göçmenlere sunduğu gibi kendi vatandaşına da sunsun, vatandaşlarını çöplerden ve pazarlardan artık toplamaya mahkum etmesin. Bunun için de ekonomide deneme yanılma yöntemini terk ederek, kararlı politikalar geliştirmek ve liyakatlı yöneticileri işin başına getirmek gerekmektedir. Ancak bu kararlılık ve liyakat anlayışı AKP zihniyetinde bulunmamaktadır.”

        TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, bugün 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 17 bin lirayı, açlık sınırının ise 5 bin lirayı geçtiğini ifade etti.

        “Asgari ücretle geçinen bir aile bugün dışarıda yemek yiyebilir mi?” sorusuna, “Tabi ki hayır” yanıtını veren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, “Bırakın dışarıyı, bu aile evinde istediği yemeği yiyebiliyor mu?” sorusunu da “Maalesef hayır…” şeklinde yanıtladı.

 

 

  • “Mültecilere sağladığın imkanlardan vatandaşlarımıza yok mu?”

 

       Açıklamasında, “10 liralık kıymaya, eti sıyrılmış kemiğe, bayat ve askıda ekmeğe mahkum ettiniz vatandaşları…” ifadesini kullanan CHP Milletvekili Av. Kılıç, şöyle devam etti:

        “Onların vergileriyle, ülkemize elini kolunu sallayarak sınırlarımızdan giren kaçak mültecilere ziyafet çekiyorsunuz, vatandaşımıza ise şükret diyorsunuz. Bu kabul edilebilir değil, bu vicdani değil. Sen kendi vatandaşına sağlamadığın imkanları Afgana, Pakistanlıya, Suriyeliye sağlarsan, vatandaş da ‘ellere var da bize yok mu?’ diye haklı bir şekilde sorar. Biz de Sayın Süleyman Soylu’ya soruyoruz; İzmir Geri Gönderme Merkezi’ndeki 7 Milyon Liranın üzerindeki ihale ile mültecilere sağladığın imkanlardan vatandaşlarımıza yok mu? Bu vatandaş hep hesabı mı ödeyecek? Geri Gönderme Merkezleri için yaptığınız ihalelerle kimleri zengin ettiniz? Hakikaten yüklenici firmalar bu menülere uyuyor mu? Bu sorulara bir an önce cevap bekliyoruz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.