CHP İzmir'den iktidara sert çıkış: İki enayi ülkeden biri biziz!

CHP TBMM Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, İzmir programının ilk ayağında CHP İzmir İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere bir dizi konuyu gündemine alan Özel, iktidara yüklendi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Özgür Özel, partinin İzmir il başkanlığında basın açıklaması düzenledi. Toplantıda Özgür Özel’e, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır, Murat Bakan ve Ednan Arslan da eşlik etti. Özel,  “İzmir’de yapılan açıklamalarda genelde güzel şeylerden bahsederiz fakat bugün basın açıklamasına can sıkıcı bir konu hakim. Recep Tayyip Erdoğan’ın tek bir kararıyla İstanbul Sözleşmesinden çıktığımıza dair açılan davanın Danıştay kararı ile hukuka uygun olduğuna karar verildi. Biz İstanbul Sözleşmesi'ne niye ihtiyaç var derken toplumunun yarısının kadın olduğuna dikkat çekiyoruz fakat kararı veren heyette yalnızca 1 kadın var. Heyette bulunan erkek iki hakim kabul, erkek iki üye red kararı verdi. Maalesef bir kadın üye de red verince bu sözleşmeden çıkılmasına karar verildi. Konuya ilişkin temyiz dilekçesi hazırlanıyor, tekrardan Danıştay’da görüşülecek. Kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ile orda olacağız. Danıştay içerisinde usülde paralelliğe vurgu yapan birçok karar varken, ülkede maalesef yargı üzerinde hissedilen baskılar, hırs sonucu yapılan FETÖ ile ilgili suçlamalar hâkimler için büyük engel. AKP, 'Hiç mi iyi bir şey yapmıyoruz' diyor. Aslında bahsedilecek tek iyi şey İstanbul Sözleşmesi'ydi.  Gurur vesilesi olan bu sözleşmeden tek bir adamın imzası ile çıktılar, tek nazar boncuğunu da hak etmediklerini gösterdiler. Süleyman Soylu sürekli geçmişe yönelik karşılaştırmalar yapıyor. Biz de sayılarla konuşalım o zaman. 1 Temmuz 2021’den bugüne kadar geçen 12 ayda 548 kadın cinayetlerde hayatını kaybetti. Sözleşmeden çıkılmadan 12 ay öncesinde 453’tü bu sayı. Arada tam 95 fazla cinayet var. Rakamların gitgide düşmesi umulurken, yaşanan artışta son 1 yılda alınan bu tek adam kararının ve buna sessiz kalanların etkisi büyüktür.  Siz bir iklim yarattınız, sizin yönetiminizde ve yargıda görev yapan herkes 'Demek ki böyle isteniyor' diye karar alıp uyguluyorlar. Maalesef faşizmin geldiği bu noktada bu süreç talimat ile hareket ederek değil, talimat verilseydi nasıl olurdu şeklinde ilerler hale geldi.  Dünkü kararın kadın cinayetlerinin yanında, çocuklar ve tüm dezavantajlı gruplar için olumsuz etkileri olacağı açık. Beka sorunu diyen kişinin buradaki beka sorununu görmesi gerekiyor.” dedi.   BU BİR HUKUK SKANDALIDIR Tek adam rejiminin hukuken hiçbir dayanağı olmadığının altını çizen Özel, “Birleşmiş Milletler'den, Lozan Antlaşması’ndan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çıkmak tek bir adamın imzasına kaldı. Bu yetkileri kullanan kişinin ne derece gözünün döndüğünü herkes görüyor.  Muhaliflere karşı ne kadar acımasız olduğu açıkça görülen bir OHAL dönemi yaşandı. Bu yetkilerin tek adamın ağzından çıkacak tek bir karara bırakılması hukuk skandalıdır. Bununla ilgili mücadelemizi devam ettireceğiz. Örnek vermek gerekirse, İngiltere Avrupa Birliği’nden çıktı. Girerken önce parlamento, sonra kraliyet onayı, ama en son referandum ile halk onayı alındı. Gereken her şey yapılıp karar alındı. Eğer çok daha güçlü bir onay mercii varken onay tek bir kişinin inisiyatifine kalıyorsa buna demokrasi diyemezsiniz. “ şeklinde konuştu. VURDUMDUYMAZLIK CAN SIKICI Özellikle içerisinde bulunduğumuz dönemde sık sık gündeme gelen sağlık krizine değinen Özel, “İzmir özelinde ve hatta Türkiye genelinde ciddi bir sağlık krizi var. Doktorların muayene süresi beş dakikaya indi. Randevu alamadığımız, hekime erişmekte zorlandığımız bir süreci yaşıyoruz. Kovid vakaları günlük 40 kat artmış durumda. Fahrettin Koca’nın Kovid’in ortadan kalktığını ilan ettiği gün vaka sayısı bin civarlarındaydı. Bugün bu sayının 40 katına ulaştığı söyleniyor. Yapılan test sayısındaki azalmaya ve temaslı takibinin bırakılmasına bakıldığında belki de bugünlerde ülkemizde salgın tarihinin en yüksek rakamları yaşanıyor. Virüsün özellikle önümüzdeki süreçte daha ciddi boyutta bir tehlike oluşturabileceği ihtimali göz önüne alındığında Sağlık Bakanı'nın bu vurdumduymazlığı can sıkıcıdır. Koca’yı tedbirlerin sıkılaştırılacağı, meseleye daha ciddi yaklaşılacağı bir süreç yönetimine davet ediyoruz.” dedi. 'İKİ ENAYİ ÜLKEDEN BİRİ BİZİZ' Son dönemde gündemin önemli maddelerinden biri haline gelen asbest içerikli Sao Paulo gemisinin söküm işlemleri için Aliağa Limanı’na getirilmek üzere yola çıktığını söyleyen Özel, “Bugün İzmir’e doğru yüzen büyük bir tehdit var. Aliağa, hatta tüm ülkeyi tehdit eden bir halk sağlığı ve iş güvenliği problemiyle karşı karşıyayız. 900 tona yakın asbest taşıyan Sao Paulo gemisinin limana getirilmesi izleniyor. Dünyada bu riski alarak para kazanan iki ülke var biri Hindistan biri Türkiye. Maalesef bizim bakanımız bununla övünüyor.  Sayın bakan kusura bakmayın bu gemilerin söktürüldüğü iki enayi ülkeden biri biziz. Bu övünülecek değil utanılacak bir şey. Bu durum başlı başına bir halk sağlığı tehdididir. Bunun yanında iş güvenliği ve meslek hastalığı konuları bakımından da ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Devletin görevi bunları azaltmakken bunları meşru hale getiremez. Meseleyi küçük göstererek, adeta Çernobil’den sonra radyasyonlu çay içen bakanın sorumsuzluğu gibi bir tavır takınması AKP’nin atanan Çevre Bakanı için utanç kaynağıdır. CHP olarak tüm sorumlulukları yerine getirerek bu durumla mücadele edeceğiz.” ifadelerini kullandı.   HAZIMSIZLIKLARI VAR Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından görevden alınmasına tepki gösteren Özel, “Salonda büyük bir suçlu var. Suçu da Menderes ilçesini AKP’nin elinden almak. Suçu iyi iletişimi çalışkanlığı ve güler yüzlülüğü. Menderes Belediye Başkanımız Kayalar birtakım iftiralar sonucu hakim karşısına çıktı. Bir gün sorgulandı. Tutuklanabilirdi ama tutuklanmadı, görevden alınabilirdi ama alınmadı. Ama Süleyman Soylu, alamadıkları her belediyede yaşadıkları hazımsızlık gibi kendisini görevden uzaklaştırdı. Fire vermeksizin CHP adayının tekrardan belediye başkanı seçilmesi memnuniyetimizi bildirdiğimiz bir husus. AKP’nin zihniyeti belli. ‘Oylar bize verilirse milli irade, verilmezse kirli irade'. Biz bu zihniyete izin vermeyeceğiz. Menemen’de de böyle olacak, Buca’da da böyle olacak, Urla’da da misliyle böyle olacak hiç endişe edilmesin.  Urlalılar Urla’yı AKP yönetsin deseydi onun adayına oy verirdi. Hepsinin hesabını soracağız, burunlarından fitil fitil getireceğiz. Özellikle Menderes, Menemen ve Urla. Bu üç ilçeye özel önem verilecek, bu hesabı özellikle soracağıma söz veriyorum.” şeklinde konuştu. OTEL OLMAYACAK YERDEN DUMAN ÇIKMIYOR Çeşmede çıkan yangın sırasında tüm ilçe belediye başkanları, itfaiyeciler, sivil toplum örgütlerinin göstermiş olduğu özveriye teşekkür eden Özel, “Otel olmayacak yerden duman çıkmıyor. Yangınların çıktığı yerlerden kimler neler talep edecek, neler yapmaya çalışacak tek tek takip edilecek. Bunları İzmirlilere anlatacağız. Karanlık niyetler var. Geçen sene bize uçak lazım değil, helikopter yeter dediler. Bir dünya orman yok oldu. Geçen seneye göre daha iyi önlemler olmasına rağmen hala Türk Hava Kurumu ve CHP’li belediye başkanlarının dışlandığı bir süreç yaşıyoruz. CHP bu mücadelede sürekli yer alacak buna şüpheniz olmasın.” dedi.   HİTLER’DEN ALINTI YAPILIYOR AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ söylemini eleştiren Özel, “Rabia işareti Mısır’dan çalıntı ama söylem Hitler’den alıntı. Bunun bir benzerini yapmaya utanır insan. Tek millet tek devlet tek lider Adolf Hitler. Aynısı alınmış birleştirilmiş. İzmir’den tüm Türkiye’ye sesleniyorum. O kendine yakıştırıyor da bize yakışıyor mu bu alıntı? Kimin şüphesi var tek millet tek bayraktan? İşin sonu tek lidere gelecek. Öyle bir durumda da kimse senden bahsetmeyecek. Muhalefetteyken asgari ücrete zam getirenden, icraat yapandan, hak edene hakkını veren liderden bahsedecekler" dedi. CHP’li Özel, “Bazı yerlerde birlik beraberlik çağrısı yapıyoruz, İzmir’de buna ihtiyaç yok. Herkes bir inanmışlık ve adanmışlıkla çalışıyor. Cumhurbaşkanı adayımız adayı merak eden herkestir. Cumhuriyetten yana olan tüm İzmirlilerdir. Biz nasılsa seçimi kazanacağız. İzmir çok yüksek potansiyele sahip olduğumuz bir ildir. İzmir’de güçlü bir örgütümüz vardır. Rejimi kurtaracak olan 50 artı bir oyu almak, cumhuriyeti yeniden kurmak, Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaşarak Türkiye’yi güçlü ve zengin hale getirmek herkesin boynunun borcu. Biliyorsunuz artık iktidar edilmiyor muhalefete muhalefet ediliyor. Gittikleri her yerde CHP’yi eleştiriyorlar. CHP’nin dediklerini yapan ve ona saldıran bir iktidar var. Psikolojik iktidar çoktan el değiştirmiştir. Mevcut iktidar için seçimi bekleyeceğiz. Erken değil, derhal seçim çağrısı yapıyoruz. Biz seçime dünden razıyız, bugünden hazırız. Kendine güvenenleri sandığı asıl patronun önüne koymaya çağırıyoruz. Artık milletin yakasından düşün.” diyerek sözlerini noktaladı. (İzGazete)