Ardahan’da Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası

EĞİTİM (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.10.2022 - 11:10, Güncelleme: 09.10.2022 - 11:01 1272+ kez okundu.
 

Ardahan’da Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası

Ardahan’da Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası
Ardahan İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla ’Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Tebliğ ve Davet Metodu’ temalı program düzenlendi.Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile ilgili konferans Ardahan Üniversitesi Aşık Şenlik Kültür Merkezinde yapıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve sinevizyon gösteriminin olduğu konferans akabinde konuşma programları ile devam etti. Programda, Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Kahraman ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Keskin, bu yılın teması seçilen "Hz. Peygamber, Cami ve İrşad" konulu konferans verdi.Programın açılışında konuşan Ardahan Valisi Hüseyin Öner, "Yeryüzünün hak, hakikat, adalet ve merhamete muhtaç kaldığı bir dönemde Peygamber Efendimizin kutlu çağrısını, davet ve irşat yöntemini onun örnekliğinde yeniden tefekkür etmemiz gerekmektedir" dedi.Vali Öner daha sonra şöyle konuştu:"Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl Mevlid-i Nebi, Camiler ve Din görevlileri Haftası gibi vesileler ile İslam’ın temel kavramlarından birini milletimizin gündemine taşımakta ve belirlenen bu konularda milletimizi aydınlatmaktadır. Bu yılın konusu da “Peygamberimiz, Cami ve İrşad” olarak belirlenmiştir. Yeryüzünün hak, hakikat, adalet ve merhamete muhtaç kaldığı bir dönemde Peygamber Efendimizin kutlu çağrısını, davet ve irşat yöntemini onun örnekliğinde yeniden tefekkür etmemiz gerekmektedir. Elbette tebliğ ve irşat vazifesinin en büyük örneği, “Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyuran ve âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizdir. Allah Teâlâ’nın gönderdiği bütün peygamberler gönderildikleri toplumlara hakka giden, dünya ve ahiret mutluluğuna erdiren yolu göstermişler, bu yolda bizzat yürüyerek onlara rehber ve örnek olmuşlardır. İslam özelinde düşünecek olursak hem irşat hem de tebliğ ve davet, İslam’ı insanla buluşturma faaliyetlerinin özünü teşkil etmektedir. Tebliğ ve davet henüz Müslüman olmamış kimselere; irşat ise İslam’ı din olarak kabul etmiş olanlara yönelik olarak gerçekleştirilen din telkini, eğitimi ve öğretimidir. Hz. Peygamberimiz, içinde bulunduğu toplumda akrabalarından başlayarak insanları, hikmet ve güzel öğütle İslâm’a davet etmekle görevlendirilmiştir. O yeryüzünde fitne ve fesat ortadan kalkıncaya, din tamamen Allah’ın oluncaya ve İslâm bütün dinlere üstün gelinceye kadar mücadele etmiştir.Vahyin gözetiminde devam eden Sevgili Peygamberimizin davet ve irşat faaliyetlerinin başarıya ulaşmasında hiç şüphesiz takip edilen nebevî yöntem etkili olmuştur. İnanç ve gayreti, samimiyet ve ihlası, güvenilirliği ve doğruluğu, sabrı ve merhameti, fesahat ve belâgati, bu süreçte Hz. Peygamberin en büyük yardımcısıdır. Onun içindir ki her sözü, insanlara tesir etmiştir. Şefkat, merhamet ve hoşgörüsüyle, mütebessim çehresiyle, tatlı dili ve teşvik edici üslûbuyla gönüllere dokunmuştur. Yüze vurmadan hataları düzeltme ilkesini benimsemiş, genel ifadelerle yanlışlıkları dile getirerek muhatapları uyarmaya çalışmıştır. “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; sevdirin, nefret ettirmeyin.” buyurmuş ve bunu bir hayat düsturu haline getirmiştir. Yüce dinimiz İslam’a davet görevi ve Müslümanları irşat etme vazifesi, Peygamber Efendimizden sonra ümmet-i Muhammed’in uhdesine verilmiştir. Onun içindir ki bu ulvî vazifeyi din hizmetimizin en önemli unsuru haline getirmek öncelikli gayelerimizden biri olmalıdır.Değerli konuklar, İslam medeniyetinde caminin önemine güçlü bir şekilde vurgu yapmak, cami merkezli irşat faaliyetlerinin artmasına katkı sağlamak gerekmektedir. Değişen dünya şartlarında camilerimizi imar etmek, irşat ve irfan mektebi haline getirmek, hayatın merkezine yeniden taşımak için neler yapılması gerektiğine dair fikir alışverişinde bulunma ve bir yol haritası belirleme mesuliyetimizin olduğunu da hatırlamamız gereklidir. Çünkü camiler, Allah’a ibadet etmek için toplanılan manevi şifa ve mutluluk yuvalarıdırlar.İbadet etmenin yanında, dini ve beşerî ilimlerin idrak edildiği, toplumsal barışın, huzur, adalet ve hakkaniyet duygularının geliştiği mekânlardır. İslam tarihi boyunca şehirler, cami merkezli planlanmıştır. Dolayısıyla cami, şehrin merkezini belirler, şehir planının kurucu öğesidir ve şehir, caminin etrafında şekillenir. Çevresinde yaşanan şehir hayatı, caminin bir devamı olarak gelişir.Kıymetli konuklar, değerli Din Görevlileri, Camilerimizin toplumsal barışın, huzur, adalet ve hakkaniyet duygularının geliştiği mekânlar olduğundan bahsederken, bu güzide mekânları anlamlı kılan en önemli unsurlardan biriside din görevlilerimizdir. Din görevlileri; mihrapta namazımızı kıldıran, minberde ve kürsüde öğütlerini dinlediğimiz, kendisinden Kur’an-ı Kerim öğrendiğimiz, manevi rehberlerimizdir. Dinî değerlerin bilinmesi, erdemlerin yaşanması, güzelliklerin artması için çalışmayı hayatının gayesi edinen din görevlileri, toplumumuzun manevi inşasında çok önemli bir görev üstlenmektedir. Kuran-ı Kerim’de “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” buyrulmuştur. Din görevlileri, Kuran-ı Kerim’de ifade edilen bu topluluğun temsilcileridir. Bu önemli misyonu yerine getirirken gösterdiğiniz samimiyet ve geçmişten günümüze, camilerimizin maddi ve manevi îmârı için gösterdiğiniz gayretlerinizden ötürü teşekkür ediyorum.Değerli davetliler, bu yıl ilimizde icra ettiğimiz Mevlid-i Nebi Haftası programları için ilimize teşrif eden Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Kahraman ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Keskin Hocalarımıza hassaten çok teşekkür ediyorum.Bu vesileyle, din görevlilerimizin “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nı kutluyor, Mevlid-i Nebi Haftası’nın başta ilimiz Ardahan olmak üzere tüm İslam coğrafyasına hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."
Ardahan’da Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası
Ardahan İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla ’Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Tebliğ ve Davet Metodu’ temalı program düzenlendi.
Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile ilgili konferans Ardahan Üniversitesi Aşık Şenlik Kültür Merkezinde yapıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve sinevizyon gösteriminin olduğu konferans akabinde konuşma programları ile devam etti. Programda, Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Kahraman ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Keskin, bu yılın teması seçilen "Hz. Peygamber, Cami ve İrşad" konulu konferans verdi.
Programın açılışında konuşan Ardahan Valisi Hüseyin Öner, "Yeryüzünün hak, hakikat, adalet ve merhamete muhtaç kaldığı bir dönemde Peygamber Efendimizin kutlu çağrısını, davet ve irşat yöntemini onun örnekliğinde yeniden tefekkür etmemiz gerekmektedir" dedi.
Vali Öner daha sonra şöyle konuştu:
"Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl Mevlid-i Nebi, Camiler ve Din görevlileri Haftası gibi vesileler ile İslam’ın temel kavramlarından birini milletimizin gündemine taşımakta ve belirlenen bu konularda milletimizi aydınlatmaktadır. Bu yılın konusu da “Peygamberimiz, Cami ve İrşad” olarak belirlenmiştir. Yeryüzünün hak, hakikat, adalet ve merhamete muhtaç kaldığı bir dönemde Peygamber Efendimizin kutlu çağrısını, davet ve irşat yöntemini onun örnekliğinde yeniden tefekkür etmemiz gerekmektedir. Elbette tebliğ ve irşat vazifesinin en büyük örneği, “Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyuran ve âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizdir. Allah Teâlâ’nın gönderdiği bütün peygamberler gönderildikleri toplumlara hakka giden, dünya ve ahiret mutluluğuna erdiren yolu göstermişler, bu yolda bizzat yürüyerek onlara rehber ve örnek olmuşlardır. İslam özelinde düşünecek olursak hem irşat hem de tebliğ ve davet, İslam’ı insanla buluşturma faaliyetlerinin özünü teşkil etmektedir. Tebliğ ve davet henüz Müslüman olmamış kimselere; irşat ise İslam’ı din olarak kabul etmiş olanlara yönelik olarak gerçekleştirilen din telkini, eğitimi ve öğretimidir. Hz. Peygamberimiz, içinde bulunduğu toplumda akrabalarından başlayarak insanları, hikmet ve güzel öğütle İslâm’a davet etmekle görevlendirilmiştir. O yeryüzünde fitne ve fesat ortadan kalkıncaya, din tamamen Allah’ın oluncaya ve İslâm bütün dinlere üstün gelinceye kadar mücadele etmiştir.
Vahyin gözetiminde devam eden Sevgili Peygamberimizin davet ve irşat faaliyetlerinin başarıya ulaşmasında hiç şüphesiz takip edilen nebevî yöntem etkili olmuştur. İnanç ve gayreti, samimiyet ve ihlası, güvenilirliği ve doğruluğu, sabrı ve merhameti, fesahat ve belâgati, bu süreçte Hz. Peygamberin en büyük yardımcısıdır. Onun içindir ki her sözü, insanlara tesir etmiştir. Şefkat, merhamet ve hoşgörüsüyle, mütebessim çehresiyle, tatlı dili ve teşvik edici üslûbuyla gönüllere dokunmuştur. Yüze vurmadan hataları düzeltme ilkesini benimsemiş, genel ifadelerle yanlışlıkları dile getirerek muhatapları uyarmaya çalışmıştır. “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; sevdirin, nefret ettirmeyin.” buyurmuş ve bunu bir hayat düsturu haline getirmiştir. Yüce dinimiz İslam’a davet görevi ve Müslümanları irşat etme vazifesi, Peygamber Efendimizden sonra ümmet-i Muhammed’in uhdesine verilmiştir. Onun içindir ki bu ulvî vazifeyi din hizmetimizin en önemli unsuru haline getirmek öncelikli gayelerimizden biri olmalıdır.
Değerli konuklar, İslam medeniyetinde caminin önemine güçlü bir şekilde vurgu yapmak, cami merkezli irşat faaliyetlerinin artmasına katkı sağlamak gerekmektedir. Değişen dünya şartlarında camilerimizi imar etmek, irşat ve irfan mektebi haline getirmek, hayatın merkezine yeniden taşımak için neler yapılması gerektiğine dair fikir alışverişinde bulunma ve bir yol haritası belirleme mesuliyetimizin olduğunu da hatırlamamız gereklidir. Çünkü camiler, Allah’a ibadet etmek için toplanılan manevi şifa ve mutluluk yuvalarıdırlar.
İbadet etmenin yanında, dini ve beşerî ilimlerin idrak edildiği, toplumsal barışın, huzur, adalet ve hakkaniyet duygularının geliştiği mekânlardır. İslam tarihi boyunca şehirler, cami merkezli planlanmıştır. Dolayısıyla cami, şehrin merkezini belirler, şehir planının kurucu öğesidir ve şehir, caminin etrafında şekillenir. Çevresinde yaşanan şehir hayatı, caminin bir devamı olarak gelişir.
Kıymetli konuklar, değerli Din Görevlileri, Camilerimizin toplumsal barışın, huzur, adalet ve hakkaniyet duygularının geliştiği mekânlar olduğundan bahsederken, bu güzide mekânları anlamlı kılan en önemli unsurlardan biriside din görevlilerimizdir. Din görevlileri; mihrapta namazımızı kıldıran, minberde ve kürsüde öğütlerini dinlediğimiz, kendisinden Kur’an-ı Kerim öğrendiğimiz, manevi rehberlerimizdir. Dinî değerlerin bilinmesi, erdemlerin yaşanması, güzelliklerin artması için çalışmayı hayatının gayesi edinen din görevlileri, toplumumuzun manevi inşasında çok önemli bir görev üstlenmektedir. Kuran-ı Kerim’de “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” buyrulmuştur. Din görevlileri, Kuran-ı Kerim’de ifade edilen bu topluluğun temsilcileridir. Bu önemli misyonu yerine getirirken gösterdiğiniz samimiyet ve geçmişten günümüze, camilerimizin maddi ve manevi îmârı için gösterdiğiniz gayretlerinizden ötürü teşekkür ediyorum.
Değerli davetliler, bu yıl ilimizde icra ettiğimiz Mevlid-i Nebi Haftası programları için ilimize teşrif eden Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Kahraman ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Keskin Hocalarımıza hassaten çok teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle, din görevlilerimizin “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nı kutluyor, Mevlid-i Nebi Haftası’nın başta ilimiz Ardahan olmak üzere tüm İslam coğrafyasına hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.