‘Altılı masa’ bugün toplanıyor!

SİYASET/POLİTİKA 14.11.2022 - 09:24, Güncelleme: 14.11.2022 - 09:24 935+ kez okundu.
 

‘Altılı masa’ bugün toplanıyor!

Altılı masa yaklaşık 45 günlük aranın ardından bir kez daha toplanıyor. Aradan geçen sürede kurulan komisyonlar çalışırken, adaylık tartışmaları yeniden zirveye ulaştı.
Altılı masa yaklaşık 45 günlük aranın ardından bir kez daha toplanıyor. Aradan geçen sürede kurulan komisyonlar çalışırken, adaylık tartışmaları yeniden zirveye ulaştı.   Altı partinin liderleri tartışmalara temkinli yaklaşırken, kurmay açıklamaları tekrar ucu açık yorumlara neden oldu. Masanın bugünkü toplantısında ise komisyon çalışmalarında gelinen son aşamanın değerlendirilmesiyle toplumun merak ettiği sorulara cevap verme aşamasına geçilecek. CHP, İYİ Parti, DP, Saadet, DEVA ve Gelecek Partisi’nin oluşturduğu altılı masa 2 Ekim’de CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantının ardından bir kez daha toplanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun katılacağı DEVA Partisi Genel Merkezi’ndeki toplantıya Ali Babacan ev sahipliği yapıyor.   CHP’deki son toplantının ardından çalışmaya başlayan kurmayların hazırladığı raporlar liderlere sunuldu. Sunulan bu rapor toplantıda ele alınacak. Türkiye’de seçmenden masaya yöneltilen eleştirilerin başında gelen ‘temel politikalarda bir şey söylenmiyor’ noktasına ilişkin en somut adımlar atılacak.   Raporun dayandığı 54 ayrı başlıktaki yüzlerce sayfadan oluşan metin, masanın ‘söylem birliği’ni sağlamak açısından önem verilen adımlar arasında yer alıyor. Metnin ortaya çıkması ile birlikte liderlerin kendi parti politikaları dışında masaya dair yapacakları konuşmalarda ve değerlendirmelerde ortaklaşacakları bir nokta sağlanmış olacak. Bu durum aynı zamanda kurmaylar içinde geçerli olacak ve böylece propaganda süreci de ortaklaştırılarak devam edecek. Masadaki partilerin kurmaylarına göre, toplantı sonucu yayınlanacak bildiri ile kısa süre içinde kamuoyuna açıklanması beklenen metnin sadeleştirilmiş halinin duyurulacağı tarihe işaret edilecek. Toplantıda ayrıca geçiş sürecinin yol haritasına da son dokunuşlar yapılacak ve kamuoyuna ilana hazır hale getirilmesi için son düzenlemeler ele alınacak.   Masanın uzlaşılan konularının yanında tartışma başlıkları da olacak. Bunlar arasında başörtüsü tartışması, BTP’nin masaya dahil olma çağrısı ve Akşener’in öneriyi masaya taşıması, adaylık bunlardan bazıları olacak. Akşener’in başörtüsü konusunda masa dışında dile getirdiği eleştirilerini masaya taşıması bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun çıkışının ardından başlayan tartışmaya ‘Kapanan yaraları değil, kanayan yaraları konuşalım’ sözleri yaklaşan Akşener bakışını masada da dile getirecek. Öte yandan masadaki partilerin AKP’nin anayasa değişikliği konusunda ortak tutum arayışının da toplantıda ele alınması bekleniyor. Liderler net bir tutumu ilan etmeyerek AKP’nin teklifini belirleyecek, ancak masada oylamaya katılmama ihtimali de olacak. Böylece hem ‘hayır’ oyu tartışmalarının önüne geçilecek hem de ‘fire beklentileri’ boşa düşürülecek.   BTP’nin altılı masaya dahil olma arzusu ve Akşener’in bu teklifi masaya sunacağını açıklaması da tartışılacak konular arasında yer alıyor. Masadaki partilerin genel eğiliminin ‘çalışmalar ilerlemişken yeni katılımlar süreci uzatır’ yaklaşımında olduğu biliniyor. Öte yandan bazı partilerin ise doğrudan BTP’ye yönelik bakış açılarındaki eleştirel duruşu da malum. Bu nedenle BTP’nin masaya dahil olma ihtimalinin düşük olduğu, ancak olası ittifak içinde yer almasına itiraz edilmeyeceği konuşuluyor.   Adaylık tartışması ise masanın en hararetli konularının başında geliyor. 2 Ekim’deki toplantı sonrası isimler üzerinden yeniden başlayan tartışmanın geldiği aşamanın masada gündeme gelmesi bekleniyor. Masanın bu ayki toplantısında adaylığın isimler üzerinden olmasa da profil üzerinden konuşulacağı kulislerdeki beklentiler arasında yer alıyor. Liderlerin mutabakat ortaya çıkana kadar isim üzerinden değerlendirme yapmamasının bir ilke kararı olduğu biliniyor. Lakin mutabakatın şekillenmeye başlaması nedeniyle ilerleyen dönemdeki tartışmaları olgunlaştırmak amacıyla profilin bu toplantıdan itibaren ele alınması bekleniyor. Partilerin farklı kuruluşlara yaptırdığı anketlerle masaya oturabilecekleri de iddia ediliyor. Bu anketlerin isimlerden ziyade, seçmenin görmek istediği aday profiline işaret ettiği kulislerde konuşuluyor.   Öte yandan uzlaşılan metnin kamuoyuna açıklanması ile birlikte geçiş sürecinin yol haritasının da belirlenmesi hedefleniyor. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra ise uzlaşılan en kısa metin mutabakat haline getirilecek ve adayın imzalaması beklenecek. Bir törenle hem aday açıklanacak hem de kamuoyuna mutabakat ilan edilecek. Aday bu törende mutabakatı imzalayarak yetkilerin ortaklaştırılması, geçiş süreci ve hedefleri temsil eden isim olacak. Bu sürecin de yeni yılın ilk ayında tamamlanması hedefleniyor.   Altılı masaya dair parti kulislerinde yapılan en net yorumlar arasında masanın dağıl(a)mayacağı yer alıyor. Özellikle CHP ve İYİ Partililere göre, her ne kadar zaman zaman ‘farklılıklar’ daha fazla ön plana çıksa da bunun masadan herhangi bir partinin kalması ile sonuçlanması imkânsız görünüyor. Özellikle adaylık başlığında farklı uçlarda yer alan iki partiden kurmaylar da bir noktada birleşiyor: “Cumhur ittifakı birbirlerine olan mecburiyetten, bizler ise seçmenin bize verdiği görevden dolayı bir aradayız. Rakibimiz seçimden önce ayrılamaz, çünkü çıkar birliği var. Biz de ayrılmayız, çünkü hedef birliğimiz var.”   Altı partinin temsilcileri de ‘Türkiye’nin erken koalisyonu’ sözünde birleşiyor. Koalisyon kuruluş süreçlerinin doğası gereği sancılı olduğunu, bu sancısının seçimlerden önce aşılmasının da ‘vakit kaybı’ ile mücadele açısından önemli olduğu vurgulanıyor. Bir diğer önemli avantaj olarak parti liderlerinin temkinli tavırları görülüyor. Her ne kadar bazen eleştirel sesler yükselse de profesyonel siyasetçi olarak tanımlanan liderler, sürecin getirdiği yükün farkında görünüyor. Özellikle son olarak Adana’da bir araya gelen Kılıçdaroğlu ve Akşener’in bu yönde harcadıkları çaba gözden kaçmıyor. İki liderin karşılıklı jestleri ile geçen Adana ziyaretleri, masanın geleceğine dair seçmenlerine umut veriyor. Adana’da Kılıçdaroğlu’na yönelik “Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu” sloganlarına yönelik Kılıçdaroğlu’nun ‘o yöne bakmama’ tutumu ve Akşener’in uyarısı ile birlikte el sallamaları bir jest olarak yorumlanıyor. Liderlerden biri tartışma konularındaki çağrılara diğer liderin olduğu yerde cevap vermemeyi, hatta görmezden gelmeyi tercih ediyor. Liderler, kendilerine Adana’da “Yapacaksanız yapın, yapamayacaksanız gidin. Size güveniyorum yapacaksınız” diye seslenen seçmenin ağırlığının farkında gibi görünüyor.   Masadaki partiler, son dönemde ortaya çıkan anketlerle AKP’nin toparlanma sürecine girdiği yorumlarına da mesafeli yaklaşıyor. Adana’da sohbet eden CHP ve İYİ Partililer içinden geçilen süreci ‘uzun soluklu bir karşılaşma’ olarak değerlendiriyor. Bir İYİ Partili “Topluma boş yere umutsuzluk aşılanıyor. Oysa ilk raundu biz kazandık, ikinci raundu da onlar kazanmış olsun. Ama hala nakavt olan da yok maç da bitmedi” diyor.   Masanın gözle görülür en büyük dezavantajı olarak doğru, etkili ve sağlıklı bir iletişim stratejisinin ve ekibinin kurulmaması yer alıyor. Son toplantılarda ele alınan, yer alacak isimlerin dahi belirlendiği iletişim komisyonu henüz çalışmalarına başlayabilmiş değil. Bu durum masa açısından ortak söylem üretiminde ve tartışmaların bertaraf edilmesinde büyük sorunlara yol açıyor. Gazeteciler masa hakkında yorum almak istediklerinde ‘en kolay ulaşılan veya partiler içinde etkili olan’ isimlere ulaşmayı haklı olarak tercih ediyor. Ulaşılan isimlerin yaptığı açıklamalar ise yeri geldiğinde tartışmalara neden oluyor. CHP’li Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık” ve İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun “Kılıçdaroğlu’nun kazanamaması ihtimali” açıklamaları bu tartışmaların en somut örnekleri arasında yer alıyor.   Bu tartışmalar her ne kadar liderler arasında büyük sorunlara yol açmıyor olsa da parti tabanları ve kurmaylar arasında rüzgarların esmesine neden oluyor. Esen soğuk rüzgarlar ise ilerleyen dönemde aynı hedef ve belki de aynı aday için çalışacak kurmaylar ve tabanlar açısından uzaklaşmaya yol açıyor. İletişim komisyonunun kurulması, masa adına ‘açıklama yapmaya yetkili’ isimlerin belirlenmesi temkinli ve profesyonel yaklaşan liderin tutumunun tabana yayılmasına yol açabilir. Öte yandan parti kurmaylarının komisyon olsun veya olmasın kurmayların doğrudan liderlere yönelik yorumlar yapması masanın geleceği açısından olumsuz etkilere yol açıyor. Aynı şekilde bugün partilerde görev almayan, ancak geçmiş dönemde görev alan isimlerin de masaya dair yaptığı bazı açıklamalar eski partileri ile ilişkilendiriliyor.   Masanın toplantıları devam ederken ve mutfakta çok sayıda önemli karar alınırken, bu kararların yeteri kadar seçmene aktarılmadığı görülüyor. Bu tablo ile heyecanı anlık olarak yükselen ve düşen seçmenlerin nabzının yakından takip edilmesi ve sürekli canlı tutulması da kendileri açısından büyük önem taşıyor. Kaynak: https://www.diken.com.tr/
Altılı masa yaklaşık 45 günlük aranın ardından bir kez daha toplanıyor. Aradan geçen sürede kurulan komisyonlar çalışırken, adaylık tartışmaları yeniden zirveye ulaştı.

Altılı masa yaklaşık 45 günlük aranın ardından bir kez daha toplanıyor. Aradan geçen sürede kurulan komisyonlar çalışırken, adaylık tartışmaları yeniden zirveye ulaştı.

 

Altı partinin liderleri tartışmalara temkinli yaklaşırken, kurmay açıklamaları tekrar ucu açık yorumlara neden oldu. Masanın bugünkü toplantısında ise komisyon çalışmalarında gelinen son aşamanın değerlendirilmesiyle toplumun merak ettiği sorulara cevap verme aşamasına geçilecek. CHP, İYİ Parti, DP, Saadet, DEVA ve Gelecek Partisi’nin oluşturduğu altılı masa 2 Ekim’de CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantının ardından bir kez daha toplanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun katılacağı DEVA Partisi Genel Merkezi’ndeki toplantıya Ali Babacan ev sahipliği yapıyor.

 

CHP’deki son toplantının ardından çalışmaya başlayan kurmayların hazırladığı raporlar liderlere sunuldu. Sunulan bu rapor toplantıda ele alınacak. Türkiye’de seçmenden masaya yöneltilen eleştirilerin başında gelen ‘temel politikalarda bir şey söylenmiyor’ noktasına ilişkin en somut adımlar atılacak.

 

Raporun dayandığı 54 ayrı başlıktaki yüzlerce sayfadan oluşan metin, masanın ‘söylem birliği’ni sağlamak açısından önem verilen adımlar arasında yer alıyor. Metnin ortaya çıkması ile birlikte liderlerin kendi parti politikaları dışında masaya dair yapacakları konuşmalarda ve değerlendirmelerde ortaklaşacakları bir nokta sağlanmış olacak. Bu durum aynı zamanda kurmaylar içinde geçerli olacak ve böylece propaganda süreci de ortaklaştırılarak devam edecek. Masadaki partilerin kurmaylarına göre, toplantı sonucu yayınlanacak bildiri ile kısa süre içinde kamuoyuna açıklanması beklenen metnin sadeleştirilmiş halinin duyurulacağı tarihe işaret edilecek. Toplantıda ayrıca geçiş sürecinin yol haritasına da son dokunuşlar yapılacak ve kamuoyuna ilana hazır hale getirilmesi için son düzenlemeler ele alınacak.

 

Masanın uzlaşılan konularının yanında tartışma başlıkları da olacak. Bunlar arasında başörtüsü tartışması, BTP’nin masaya dahil olma çağrısı ve Akşener’in öneriyi masaya taşıması, adaylık bunlardan bazıları olacak. Akşener’in başörtüsü konusunda masa dışında dile getirdiği eleştirilerini masaya taşıması bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun çıkışının ardından başlayan tartışmaya ‘Kapanan yaraları değil, kanayan yaraları konuşalım’ sözleri yaklaşan Akşener bakışını masada da dile getirecek. Öte yandan masadaki partilerin AKP’nin anayasa değişikliği konusunda ortak tutum arayışının da toplantıda ele alınması bekleniyor. Liderler net bir tutumu ilan etmeyerek AKP’nin teklifini belirleyecek, ancak masada oylamaya katılmama ihtimali de olacak. Böylece hem ‘hayır’ oyu tartışmalarının önüne geçilecek hem de ‘fire beklentileri’ boşa düşürülecek.

 

BTP’nin altılı masaya dahil olma arzusu ve Akşener’in bu teklifi masaya sunacağını açıklaması da tartışılacak konular arasında yer alıyor. Masadaki partilerin genel eğiliminin ‘çalışmalar ilerlemişken yeni katılımlar süreci uzatır’ yaklaşımında olduğu biliniyor. Öte yandan bazı partilerin ise doğrudan BTP’ye yönelik bakış açılarındaki eleştirel duruşu da malum. Bu nedenle BTP’nin masaya dahil olma ihtimalinin düşük olduğu, ancak olası ittifak içinde yer almasına itiraz edilmeyeceği konuşuluyor.

 

Adaylık tartışması ise masanın en hararetli konularının başında geliyor. 2 Ekim’deki toplantı sonrası isimler üzerinden yeniden başlayan tartışmanın geldiği aşamanın masada gündeme gelmesi bekleniyor. Masanın bu ayki toplantısında adaylığın isimler üzerinden ol masa da profil üzerinden konuşulacağı kulislerdeki beklentiler arasında yer alıyor.

Liderlerin mutabakat ortaya çıkana kadar isim üzerinden değerlendirme yapmamasının bir ilke kararı olduğu biliniyor. Lakin mutabakatın şekillenmeye başlaması nedeniyle ilerleyen dönemdeki tartışmaları olgunlaştırmak amacıyla profilin bu toplantıdan itibaren ele alınması bekleniyor.

Partilerin farklı kuruluşlara yaptırdığı anketlerle masaya oturabilecekleri de iddia ediliyor. Bu anketlerin isimlerden ziyade, seçmenin görmek istediği aday profiline işaret ettiği kulislerde konuşuluyor.

 

Öte yandan uzlaşılan metnin kamuoyuna açıklanması ile birlikte geçiş sürecinin yol haritasının da belirlenmesi hedefleniyor. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra ise uzlaşılan en kısa metin mutabakat haline getirilecek ve adayın imzalaması beklenecek. Bir törenle hem aday açıklanacak hem de kamuoyuna mutabakat ilan edilecek. Aday bu törende mutabakatı imzalayarak yetkilerin ortaklaştırılması, geçiş süreci ve hedefleri temsil eden isim olacak. Bu sürecin de yeni yılın ilk ayında tamamlanması hedefleniyor.

 

Altılı masaya dair parti kulislerinde yapılan en net yorumlar arasında masanın dağıl(a)mayacağı yer alıyor. Özellikle CHP ve İYİ Partililere göre, her ne kadar zaman zaman ‘farklılıklar’ daha fazla ön plana çıksa da bunun masadan herhangi bir partinin kalması ile sonuçlanması imkânsız görünüyor.

Özellikle adaylık başlığında farklı uçlarda yer alan iki partiden kurmaylar da bir noktada birleşiyor: “Cumhur ittifakı birbirlerine olan mecburiyetten, bizler ise seçmenin bize verdiği görevden dolayı bir aradayız. Rakibimiz seçimden önce ayrılamaz, çünkü çıkar birliği var. Biz de ayrılmayız, çünkü hedef birliğimiz var.”

 

Altı partinin temsilcileri de ‘Türkiye’nin erken koalisyonu’ sözünde birleşiyor. Koalisyon kuruluş süreçlerinin doğası gereği sancılı olduğunu, bu sancısının seçimlerden önce aşılmasının da ‘vakit kaybı’ ile mücadele açısından önemli olduğu vurgulanıyor.

Bir diğer önemli avantaj olarak parti liderlerinin temkinli tavırları görülüyor. Her ne kadar bazen eleştirel sesler yükselse de profesyonel siyasetçi olarak tanımlanan liderler, sürecin getirdiği yükün farkında görünüyor.

Özellikle son olarak Adana’da bir araya gelen Kılıçdaroğlu ve Akşener’in bu yönde harcadıkları çaba gözden kaçmıyor. İki liderin karşılıklı jestleri ile geçen Adana ziyaretleri, masanın geleceğine dair seçmenlerine umut veriyor.

Adana’da Kılıçdaroğlu’na yönelik “Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu” sloganlarına yönelik Kılıçdaroğlu’nun ‘o yöne bakmama’ tutumu ve Akşener’in uyarısı ile birlikte el sallamaları bir jest olarak yorumlanıyor. Liderlerden biri tartışma konularındaki çağrılara diğer liderin olduğu yerde cevap vermemeyi, hatta görmezden gelmeyi tercih ediyor. Liderler, kendilerine Adana’da “Yapacaksanız yapın, yapamayacaksanız gidin. Size güveniyorum yapacaksınız” diye seslenen seçmenin ağırlığının farkında gibi görünüyor.

 

Masadaki partiler, son dönemde ortaya çıkan anketlerle AKP’nin toparlanma sürecine girdiği yorumlarına da mesafeli yaklaşıyor. Adana’da sohbet eden CHP ve İYİ Partililer içinden geçilen süreci ‘uzun soluklu bir karşılaşma’ olarak değerlendiriyor. Bir İYİ Partili “Topluma boş yere umutsuzluk aşılanıyor. Oysa ilk raundu biz kazandık, ikinci raundu da onlar kazanmış olsun. Ama hala nakavt olan da yok maç da bitmedi” diyor.

 

Masanın gözle görülür en büyük dezavantajı olarak doğru, etkili ve sağlıklı bir iletişim stratejisinin ve ekibinin kurulmaması yer alıyor. Son toplantılarda ele alınan, yer alacak isimlerin dahi belirlendiği iletişim komisyonu henüz çalışmalarına başlayabilmiş değil. Bu durum masa açısından ortak söylem üretiminde ve tartışmaların bertaraf edilmesinde büyük sorunlara yol açıyor.

Gazeteciler masa hakkında yorum almak istediklerinde ‘en kolay ulaşılan veya partiler içinde etkili olan’ isimlere ulaşmayı haklı olarak tercih ediyor. Ulaşılan isimlerin yaptığı açıklamalar ise yeri geldiğinde tartışmalara neden oluyor. CHP’li Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık” ve İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun “Kılıçdaroğlu’nun kazanamaması ihtimali” açıklamaları bu tartışmaların en somut örnekleri arasında yer alıyor.

 

Bu tartışmalar her ne kadar liderler arasında büyük sorunlara yol açmıyor olsa da parti tabanları ve kurmaylar arasında rüzgarların esmesine neden oluyor. Esen soğuk rüzgarlar ise ilerleyen dönemde aynı hedef ve belki de aynı aday için çalışacak kurmaylar ve tabanlar açısından uzaklaşmaya yol açıyor. İletişim komisyonunun kurulması, masa adına ‘açıklama yapmaya yetkili’ isimlerin belirlenmesi temkinli ve profesyonel yaklaşan liderin tutumunun tabana yayılmasına yol açabilir.

Öte yandan parti kurmaylarının komisyon olsun veya olmasın kurmayların doğrudan liderlere yönelik yorumlar yapması masanın geleceği açısından olumsuz etkilere yol açıyor. Aynı şekilde bugün partilerde görev almayan, ancak geçmiş dönemde görev alan isimlerin de masaya dair yaptığı bazı açıklamalar eski partileri ile ilişkilendiriliyor.

 

Masanın toplantıları devam ederken ve mutfakta çok sayıda önemli karar alınırken, bu kararların yeteri kadar seçmene aktarılmadığı görülüyor. Bu tablo ile heyecanı anlık olarak yükselen ve düşen seçmenlerin nabzının yakından takip edilmesi ve sürekli canlı tutulması da kendileri açısından büyük önem taşıyor.

Kaynak: https://www.diken.com.tr/

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.