Ayvalık'ta tarihe belge: 'Gidip de Dönemeyenler'

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, genç sinema yönetmeni Mert Dinçer’in öncülüğünde kurulan ilk dijital televizyon olan Papalina TV, müthiş bir belgesel ile yayın hayatına ilk adımı attı.

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, genç sinema yönetmeni Mert Dinçer’in öncülüğünde kurulan ilk dijital televizyon olan Papalina TV, müthiş bir belgesel ile yayın hayatına ilk adımı attı. Ulusal televizyon ekranlarında yayınlanan birçok dizi ve sinema filminde görüntü yönetmenliği gibi önemi görevlerde bulunan genç sinema yönetmeni Mert Dinçer,kendisine ait dijital platformda yayınladığı ilk belgeseliyle yüreklerde taht kurdu. Ayvalık Belediyesi’ne ait Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi’nde düzenlenen galada kendi çektiği “Bir Cunda Belgeseli – Gidip de Dönemeyenler” ile Cunda Adası’nda balıkçılıkla uğraşırken yaşadıkları talihsizlikler sonucunda hayatını kaybeden balıkçıların trajedilerini başarılı bir kurgu ile beyaz perdeye taşıyan Dinçer’in çalışması izleyenlerden tam not aldı. Ayvalık’ın sevilen balıkçısı Şaban Akgül'ün denizde kaybolması ve ‘Uskuna’ lakaplı İbrahim Yatkın’ın teknesinin ağlarına kapılarak hayatını kaybetmesinin trajik hikâyelerini aileleri ile yakınlarının anlatımlarıyla gözler önüne seren belgeseli izleyenlerin gözyaşlarını tutamadıkları gözlendi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, belediye meclis üyeleri, ünlü sunucu Alp Kırşan ve belgeselde yer alanların yakınlarının yer aldığı gösterimde, Vural Sineması’nı dolduranlar adeta duygu sağanağı yaşadı. Belgesel gösteriminde konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, genç yetenek Mert Dinçer’i kutlayarak, üç tarafı denizlerle çevrili Ayvalık’ta, geçimini balıkçılıkla kazanmaya çalışanların realitesini gözler önüne serdiğini belirtti. Geçimini denizden çıkarmak için sandallarıyla gittikleri yerden dönemeyenlerin acı hikâyelerinin Ayvalık’ta sıklıkla yaşanmasından duyduğu üzüntüyü ifade eden Başkan Ergin, ilçenin gerçeklerinden biri olan gidip de dönemeyenlerin geride bıraktıklarının hezeyanlarını günümüzde de derinden hissedildiğine işaret etti. Galada konuşan ünlü sunucu Alp Kırşan da, genç yönetmen Mert Dinçer ve ekibinin çektiği belgesele kendisinin de katkı verdiğini kaydederek, “İnanıyorum ki Ayvalıklı gen işadamı Halil Sucu ile genç yönetmen Mert Dinçer’in açtıkları bu YouTube kanalında üzüntülü olduğu kadar eğlenceli yayınlar da yer alacaktır. Ben ise en çok zeytin ile ilgili yapılacak belgeselleri merakla bekliyorum. Ayvalık’ta gezilecek yerlerin tanıtımlarını bu kanalda bulacağımıza inanıyorum” dedi.   Ayvalık’ın genç kaptanlarından ve Belediye Meclis Üyesi Ali Jale ise, kendisinin mübadil bir ailenin çocuğu olduğunu hatırlatarak, Ayvalık’ın yerli halkı genelde mübadele Midilli ile Girit adalarından gelenlerle, balkan kökenlilerden oluşur. Biz Ayvalıklılar sıklıkla doğup, büyüdüğümüz bu ilçede yıllar geçtikçe kaç kişi kaldığımıza ait soruların cevaplarını aramaya çalışırız. Bizler, zaman içerisinde yitip giden hayatlar ve yaklaşık 40 yıl öncesinde gidip de dönemeyenlerin acılarını halen daha yaşayanlarız. Mesela bundan 3-4 yıl önce de 4 arkadaşımızdan üçünü denizde yaşadıkları bir facia sonucunda yitirdik.  İşte bizler bu acıları çok derinlerden hissediyoruz” ifadelerini kullandı. Galada konuşan genç yönetmen Mert Dinçer ise, kurdukları YouTube kanalının yayın hayatına başladığı ilk günde hazırladıkları belgesel hakkında bilgiler vererek, “Şu anda belgeselimizde yaşadıkları acı hatıraları paylaşan Yatkın Ailesi fertleri burada, Akgül Ailesi ise gelemedi. Aslında ben bugün için gerçekten bir çok şeyi konuşmayı ve anlatmayı planlıyordum. Ancak şu an içinde bulunduğum duygu yoğunluğu ve heyecan nedeniyle pek çok şeyi dile getiremeyeceğimi düşünüyorum. Bu projenin hayata geçmesinde emekleri geçen ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Aynı vizyonda olan 20 arkadaşımla bu işi çıkarttık biz. İnşallah bundan sonra benzeri projeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu. Konuşmaların ardından belgeselin afişlerinden oluşan tablolar Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, ünlü sunucu Alp Kırşan ve yönetmen Mert Dinçer tarafından belgesele konu olan Yatkın ve Akgül ailelerine takdim edildi.