Çankırı kaya tuzu dünyanın en saf tuzları arasında yer alıyor

YURT HABERLERİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 23.12.2022 - 09:36, Güncelleme: 23.12.2022 - 09:36 812+ kez okundu.
 

Çankırı kaya tuzu dünyanın en saf tuzları arasında yer alıyor

Dünyanın en saf tuzları arasında: Çankırı kaya tuzu hiçbir ağır metal barındırmıyor
Yapılan akademik araştırmada dünyadaki en saf tuzlarından birisi olduğu ortaya çıkan Çankırı kaya tuzu, hiçbir ağır metal barındırmaması sebebiyle en sağlıklı tuzlar arasında yer alıyor. Çankırı’da her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği, Hititler döneminden Yer Altı Tuz Şehri ise adeta tuz terapisi görevi görüyor. Çankırı, barındırdığı madenlerle Türkiye’nin en önemli tuz üretim merkezlerinin başında geliyor. Saflığıyla adından bahsettiren Çankırı tuzu, dünyadaki ağır metal barındırmayan sayılı tuzlar arasında yer alması ile dikkat çekiyor. Çankırı Karatekin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun tarafından farklı ülkelerdeki tuzlarla yapılan karşılaştırmada Çankırı tuzunun dünyadaki en saf tuzlar arasında aldığı ve hiçbir ağır metal bulundurmadığı tespit edildi. Saflığı ile gündeme gelen Çankırı’da, geçmişi Hititler dönemine dayanan Çankırı Yer Altı Tuz Şehri de dikkat çekmeye başladı. Yerin 150 metre altında, 18 dönüm büyüklüğe sahip Tuz Şehri, vatandaşlardan yoğun ilgi görmeye başladı. İçerisinde barındırdığı mikronlar sayesinde sağlık terapisi görevi gören Tuz Şehri’ni son bir yılda 700 binden fazla kişi ziyaret etti. “Çankırı tuzunda sağlığa zararlı hiçbir bileşeni tespit edemedik” Çankırı tuzuyla ilgili yaptığı araştırmalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, “Çankırı Türkiye için çok önemli bir tuz merkezi. Ülkemizde bulunan birkaç tuz madeninden 5-6 tanesi Çankırı’da bulunuyor. İki tane tuz fabrikamız bulunuyor. Tuz Çankırı için önemli. Çankırı Karatekin Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Görevlisi olarak ben, Çankırı tuzunun özelliklerini keşfedip bunu dünya tuzlarıyla mukayese etmek istedim. Bu amaçla, onlarca farklı yurt dışı kaynaklarından tuzları temin ettik. Bu tuzların hepsinde elementer analizler yaptık. Hacettepe Üniversitesi’nin yapmış olduğu cilt irritasyon testi sonucunda ise cilt tahrişine (yüzde 0) neden olmadığı kanıtlanmıştır. Yaptığımız araştırmalara göre birçok tuzda ağır metal, mikroplastik, radyoaktif maddeler keşfettik. Ancak, Çankırı tuzunda sağlığa zararlı hiçbir bileşeni tespit edemedik. Çankırı tuzu saf bir tuz. Hiçbir tuz mineral içermez. İhtiyaç duyduğumuz mineraller hem miktar hem çeşitlilik bakımından hiçbir tuzda bulunmamaktadır. Tuzun kalite kriteri saflığıdır. Antibakteriyel özelliğine sahip kaya tuzunun farklı bakteri türlerine karşı yüzde 99,5 oranında etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra vücutta biriken toksin mineralleri ve indirgenmiş diğer tuzları atmaya da yardımcı olmaktadır. Çankırı tuzu sağlığa zararlı bileşen içermemesi ve yüksek saflık seviyesinde olması sebebiyle önem taşımaktadır. Günümüzde tuzdan üretilen kumaşların yapısı incelendiğinde tek katlı kumaşlara göre yüzde 35 daha az toz tutma, çift katlı kumaşlara göre ise yüzde 80 daha az toz tutma oranına sahip olduğu tespit edilmiştir. Yine aynı şekilde son zamanlarda kullanımı artan tuz lambalarında da kaya tuzunun kullandığını biliyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Çankırı büyük bir tuz madenine sahip olmasıyla tuz terapisi yapılabilen turistik bir tesis olabilir’ Çankırı tuz şehrinin sağladığı faydalarla önemli bir tuz terapi merkezi olabileceğini kaydeden Ercoşkun, “Tuz terapisi son yıllarda büyük önem taşımaktadır. Özellikle akciğer hastalıkları, astım ve sigara tüketimine bağlı olarak ciğerlerin kirlenmesine karşılık birçok ülkede tuz madeni terapileri gerçekleştirilmektedir. Tuz madeninde nefes alıp verirken mikron parçacıkları hava ile birlikte ciğerlerimize girmekte ve temas ettikleri bölgede suyu çekerek o bölgenin yıkanmasını sağlamaktadır. Daha sonra öksürerek biz o pislikleri ciğerlerimizden atabiliyoruz. Bu faaliyetin etkin olarak gerçekleşebilmesi için tuz mağarasında bir takım egzersizler yaparak ciğerlerimize daha faza hava girmesini sağlamalıyız. Bu tip uygulamalar dünyanın birçok yerinde var. Polonya’da 2, Ukrayna’da 1 madende, Pakistan’da 1 madende, Nahcivan’da 1 madende gerçekleştiriliyor. Ama ülkemizde tuz terapisi yapılabilen bir turistik tesis bulunmuyor. Bu anlamda Çankırı büyük bir tuz madenine sahip olması sebebiyle önem arz ediyor” dedi. “Çankırı Yer Altı Tuz Şehri, Çankırı turizminin lokomotifi” Çankırı Yer Altı Tuz Mağarasında yürütülen çalışmalarla ilgili gazetecilere bilgi veren Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen ise son 3 yılda yaptıkları çalışmalar sayesinde vatandaşlardan yoğun ilgi görmeye başlayan Tuz Şehri’nin sağlık turizmine de katkı sağlayacağını söyledi. Çankırı yer Altı Turizmi’nin Türkiye turizmine katkı sağlaması için çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan Esen, “Çankırı Kaya Tuzu Mağarasına artık biz Çankırı Yer Altı Tuz Şehri diyoruz. Hititler döneminde kalma bir işletme. Akabinde Fransızlar, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde de Tekel’e devredilen bir işletme. 2003 yılında Çankırı Belediyesi’ne devredildi. Ben göreve geldiğimden beri de elimden gelen gayreti gösteriyorum. 18 dönüm kapalı alanda, yerin 150 metre altındayız. Bulunduğumuz zeminin 200 metre altına kadar tuz madeni ile dolu. Anadolu’nun tam ortasındayız. Alternatif turizm anlamında Çankırımıza, ülkemize ve dün yaya kazandırmak istediğimiz bir bölge. Burası alternatif turizm anlamında dünyadaki en bakir alanlardan bir tanesi. Çankırı, ilçeleri, köyleriyle alternatif turizm anlamında gezilmesi, görülmesi gereken bir yer. Çankırı turizminin lokomotifi ise Çankırı Yer Altı Tuz Şehri” dedi. “Bu yıl festivalle beraber ziyaretçi sayısı 700 bini geçti” Düzenlenen festival ve organizasyonlarla Tuz Mağarası’nın binlerce insana tanıtıldığını aktaran Esen, “2019’da yaklaşık 150 bin, 2020 yılında 200 bin, bu yıl düzenlediğimiz festival haricindeki ziyaretçi sayısı 300 bine yaklaştı. Göreve geldiğimizde hedefimiz 1 milyon ziyaretçiye ulaşmaktı. Biz bunu 5 yılda yakalayacağız. Ağustos ayında Uluslararası Tuz Fest adı altında bir festival düzenledik. O festivalde burası ziyaretçi akınına uğradı. 3 günlük sürede 500 bin ziyaretçi ağırladık. Yemek yarışması düzenledik, 120 uluslararası aşçı başı katıldı. Yöresel ürünlerimizin tanıtımı anlamında da girişimlerimiz çerçevesinde mağaramızı görmeyen bir sürü ziyaretçi geldi. Hayranlık içerisinde gezdiler. Seneye inanıyorum ki düzenleyeceğimiz festivalde 1 milyon ziyaretçi çekeceğiz. Bu katlanarak gidiyor. Biz burada zaman zaman çalışmalar, imalatlar yapıyoruz. Bu sebeple bir dönem kapalı olmasına rağmen mükemmel talep vardı. Tur şirketleriyle de daha görüşmedik. Onların da talepleri var. ‘Acele etmeyin, hazır değiliz’ dedik. Bu yıl festivalle beraber ziyaretçi sayısı 700 bini geçti” diye konuştu. “Burayı sağlık turizmine de açacağız” Çankırı Yer Altı Tuz Şehri’nin sağlık için önemli bir alan olduğunu ifade eden Esen, “Milli Boks Takımımız, Küba Milli Takımı ile birlikte burada antrenman yaptı. Antrenmana başladıkları ve bitirdikleri kamp sürecindeki gelişmeyi bize rapor halinde sundular. İnşallah burayı sağlık turizmine de açacağız. Güzel etkinlikler yapacağız. Turizm anlamında Çankırı’nın yanı sıra, Türkiye’nin de turizmine çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Dünyanın en saf tuzları arasında: Çankırı kaya tuzu hiçbir ağır metal barındırmıyor

Yapılan akademik araştırmada dünyadaki en saf tuzlarından birisi olduğu ortaya çıkan Çankırı kaya tuzu, hiçbir ağır metal barındırmaması sebebiyle en sağlıklı tuzlar arasında yer alıyor. Çankırı’da her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği, Hititler döneminden Yer Altı Tuz Şehri ise adeta tuz terapisi görevi görüyor.
Çankırı, barındırdığı madenlerle Türkiye’nin en önemli tuz üretim merkezlerinin başında geliyor. Saflığıyla adından bahsettiren Çankırı tuzu, dünyadaki ağır metal barındırmayan sayılı tuzlar arasında yer alması ile dikkat çekiyor. Çankırı Karatekin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun tarafından farklı ülkelerdeki tuzlarla yapılan karşılaştırmada Çankırı tuzunun dünyadaki en saf tuzlar arasında aldığı ve hiçbir ağır metal bulundurmadığı tespit edildi. Saflığı ile gündeme gelen Çankırı’da, geçmişi Hititler dönemine dayanan Çankırı Yer Altı Tuz Şehri de dikkat çekmeye başladı. Yerin 150 metre altında, 18 dönüm büyüklüğe sahip Tuz Şehri, vatandaşlardan yoğun ilgi görmeye başladı. İçerisinde barındırdığı mikronlar sayesinde sağlık terapisi görevi gören Tuz Şehri’ni son bir yılda 700 binden fazla kişi ziyaret etti.

“Çankırı tuzunda sağlığa zararlı hiçbir bileşeni tespit edemedik”
Çankırı tuzuyla ilgili yaptığı araştırmalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, “Çankırı Türkiye için çok önemli bir tuz merkezi. Ülkemizde bulunan birkaç tuz madeninden 5-6 tanesi Çankırı’da bulunuyor. İki tane tuz fabrikamız bulunuyor. Tuz Çankırı için önemli. Çankırı Karatekin Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Görevlisi olarak ben, Çankırı tuzunun özelliklerini keşfedip bunu dünya tuzlarıyla mukayese etmek istedim. Bu amaçla, onlarca farklı yurt dışı kaynaklarından tuzları temin ettik. Bu tuzların hepsinde elementer analizler yaptık. Hacettepe Üniversitesi’nin yapmış olduğu cilt irritasyon testi sonucunda ise cilt tahrişine (yüzde 0) neden olmadığı kanıtlanmıştır. Yaptığımız araştırmalara göre birçok tuzda ağır metal, mikroplastik, radyoaktif maddeler keşfettik. Ancak, Çankırı tuzunda sağlığa zararlı hiçbir bileşeni tespit edemedik. Çankırı tuzu saf bir tuz. Hiçbir tuz mineral içermez. İhtiyaç duyduğumuz mineraller hem miktar hem çeşitlilik bakımından hiçbir tuzda bulunmamaktadır. Tuzun kalite kriteri saflığıdır. Antibakteriyel özelliğine sahip kaya tuzunun farklı bakteri türlerine karşı yüzde 99,5 oranında etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra vücutta biriken toksin mineralleri ve indirgenmiş diğer tuzları atmaya da yardımcı olmaktadır. Çankırı tuzu sağlığa zararlı bileşen içermemesi ve yüksek saflık seviyesinde olması sebebiyle önem taşımaktadır. Günümüzde tuzdan üretilen kumaşların yapısı incelendiğinde tek katlı kumaşlara göre yüzde 35 daha az toz tutma, çift katlı kumaşlara göre ise yüzde 80 daha az toz tutma oranına sahip olduğu tespit edilmiştir. Yine aynı şekilde son zamanlarda kullanımı artan tuz lambalarında da kaya tuzunun kullandığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Çankırı büyük bir tuz madenine sahip olmasıyla tuz terapisi yapılabilen turistik bir tesis olabilir’
Çankırı tuz şehrinin sağladığı faydalarla önemli bir tuz terapi merkezi olabileceğini kaydeden Ercoşkun, “Tuz terapisi son yıllarda büyük önem taşımaktadır. Özellikle akciğer hastalıkları, astım ve sigara tüketimine bağlı olarak ciğerlerin kirlenmesine karşılık birçok ülkede tuz madeni terapileri gerçekleştirilmektedir. Tuz madeninde nefes alıp verirken mikron parçacıkları hava ile birlikte ciğerlerimize girmekte ve temas ettikleri bölgede suyu çekerek o bölgenin yıkanmasını sağlamaktadır. Daha sonra öksürerek biz o pislikleri ciğerlerimizden atabiliyoruz. Bu faaliyetin etkin olarak gerçekleşebilmesi için tuz mağarasında bir takım egzersizler yaparak ciğerlerimize daha faza hava girmesini sağlamalıyız. Bu tip uygulamalar dünyanın birçok yerinde var. Polonya’da 2, Ukrayna’da 1 madende, Pakistan’da 1 madende, Nahcivan’da 1 madende gerçekleştiriliyor. Ama ülkemizde tuz terapisi yapılabilen bir turistik tesis bulunmuyor. Bu anlamda Çankırı büyük bir tuz madenine sahip olması sebebiyle önem arz ediyor” dedi.

“Çankırı Yer Altı Tuz Şehri, Çankırı turizminin lokomotifi”
Çankırı Yer Altı Tuz Mağarasında yürütülen çalışmalarla ilgili gazetecilere bilgi veren Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen ise son 3 yılda yaptıkları çalışmalar sayesinde vatandaşlardan yoğun ilgi görmeye başlayan Tuz Şehri’nin sağlık turizmine de katkı sağlayacağını söyledi. Çankırı yer Altı Turizmi’nin Türkiye turizmine katkı sağlaması için çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan Esen, “Çankırı Kaya Tuzu Mağarasına artık biz Çankırı Yer Altı Tuz Şehri diyoruz. Hititler döneminde kalma bir işletme. Akabinde Fransızlar, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde de Tekel’e devredilen bir işletme. 2003 yılında Çankırı Belediyesi’ne devredildi. Ben göreve geldiğimden beri de elimden gelen gayreti gösteriyorum. 18 dönüm kapalı alanda, yerin 150 metre altındayız. Bulunduğumuz zeminin 200 metre altına kadar tuz madeni ile dolu. Anadolu’nun tam ortasındayız. Alternatif turizm anlamında Çankırımıza, ülkemize ve dün yaya kazandırmak istediğimiz bir bölge. Burası alternatif turizm anlamında dünyadaki en bakir alanlardan bir tanesi. Çankırı, ilçeleri, köyleriyle alternatif turizm anlamında gezilmesi, görülmesi gereken bir yer. Çankırı turizminin lokomotifi ise Çankırı Yer Altı Tuz Şehri” dedi.

“Bu yıl festivalle beraber ziyaretçi sayısı 700 bini geçti”
Düzenlenen festival ve organizasyonlarla Tuz Mağarası’nın binlerce insana tanıtıldığını aktaran Esen, “2019’da yaklaşık 150 bin, 2020 yılında 200 bin, bu yıl düzenlediğimiz festival haricindeki ziyaretçi sayısı 300 bine yaklaştı. Göreve geldiğimizde hedefimiz 1 milyon ziyaretçiye ulaşmaktı. Biz bunu 5 yılda yakalayacağız. Ağustos ayında Uluslararası Tuz Fest adı altında bir festival düzenledik. O festivalde burası ziyaretçi akınına uğradı. 3 günlük sürede 500 bin ziyaretçi ağırladık. Yemek yarışması düzenledik, 120 uluslararası aşçı başı katıldı. Yöresel ürünlerimizin tanıtımı anlamında da girişimlerimiz çerçevesinde mağaramızı görmeyen bir sürü ziyaretçi geldi. Hayranlık içerisinde gezdiler. Seneye inanıyorum ki düzenleyeceğimiz festivalde 1 milyon ziyaretçi çekeceğiz. Bu katlanarak gidiyor. Biz burada zaman zaman çalışmalar, imalatlar yapıyoruz. Bu sebeple bir dönem kapalı olmasına rağmen mükemmel talep vardı. Tur şirketleriyle de daha görüşmedik. Onların da talepleri var. ‘Acele etmeyin, hazır değiliz’ dedik. Bu yıl festivalle beraber ziyaretçi sayısı 700 bini geçti” diye konuştu.

“Burayı sağlık turizmine de açacağız”
Çankırı Yer Altı Tuz Şehri’nin sağlık için önemli bir alan olduğunu ifade eden Esen, “Milli Boks Takımımız, Küba Milli Takımı ile birlikte burada antrenman yaptı. Antrenmana başladıkları ve bitirdikleri kamp sürecindeki gelişmeyi bize rapor halinde sundular. İnşallah burayı sağlık turizmine de açacağız. Güzel etkinlikler yapacağız. Turizm anlamında Çankırı’nın yanı sıra, Türkiye’nin de turizmine çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Çankırı HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.