Ağrı, bel romatizmasından kaynaklanabilir

SAĞLIK 24.01.2023 - 10:45, Güncelleme: 24.01.2023 - 10:45 2091+ kez okundu.
 

Ağrı, bel romatizmasından kaynaklanabilir

Bel düzleşmesi ya da bel fıtığı teşhisi aldınız, ameliyata gerek olmadığı söylendi, fakat fizik tedaviden ve ağrı kesici ilaçlardan fayda görmediyseniz bel ağrılarınızın nedeni; belin iltihaplı romatizması olabilir. Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Çimen “Peki hangi durumlarda bel romatizmasından şüphelenmeliyiz?” sorusunun cevabını veriyor… “Tipik olarak bel düzleşmesi, bel kireçlenmesi ve bel fıtığından kaynaklanan bel ağrısına mekanik tipte bel ağrısı denir” açıklamasında bulunanDoç. Dr. Yeşim Çimen şunları söyledi: “Mekanik tipte bel ağrısı, uzun süreli yürüyüş, aktivitelerden sonra artar, dinlenme ile azalır. Çoğunlukla geceleri ağrı yakınması olmaz. 45 yaşından küçükseniz, en az 3 aydır devam eden bel ağrınız varsa ve ağrınız dinlendiğinizde geçmiyor aksine artıyorsa, gece devam ediyorsa ve sabahları belinizde tutukluk hissediyorsanız bel ağrınız romatizmadan kaynaklanıyor olabilir.” Erkeklerde daha fazla görülüyor Bel romatizması ‘spondiloartritler’ denilen ve ankilozan spondilit, sedef romatizması, reaktif artrit, bağırsak hastalığı ilişkili artrit gibi birçok hastalığı içine alan şemsiye bir terimdir. Bu hastalığın 45 yaş öncesi ortaya çıkan, omurgayı ve sakroiliak eklemleri (omurga ile leğen kemiği arasındaki eklemi) etkileyen iltihaplı bir romatizma türü olduğunu aktaran Yeşim Çimen “Sakroiliak eklem çoğunlukla ilk olarak etkilenir. Zaman içinde hastalığın ilerlemesi ile tüm omurga tutulumu olabilir. İlerleyen yaşlarda omurgada kemikleşme ve öne eğilme ve bel-boyun hareketlerinde kısıtlılık ortaya çıkar. Erkeklerde kadınlara oranla 2-3 kat fazla görülür. HLA-B 27 geni ile yakın ilişkisi olmakla birlikte tek başına bu genin varlığı hastalık olduğunu göstermez. Hastalık çok sık görülmediği için bel fıtığı ve kireçlenme ile karıştırılarak tanıda gecikmeye neden olabilir” dedi. Üç aydan uzun süren bel ağrılarına dikkat!  “En önemli belirti üç aydan uzun süren, istirahatte artan, hareketle azalan bel ağrısıdır. Tipik olarak hasta sabah belde tutukluk ile uyanır. Sabah tutukluğu en az bir saat sıklıkla öğleye kadar devam eder, gün içinde azalır” diyen sözlerine şöyle devam etti: “Dr. Yeşim çimen “Bel ağrısı dışında boyun ağrısı, omuz ağrısı, eklem şişliği, topuk ağrısı, göğüs kafesinde ağrı görülebilir. Gözde kızarıklık ve ağrı, iltihaplı bağırsak hastalıkları, kalp tutulumu eşlik edebilir. Erken dönemde hastalığa bağlı kemik erimesi gelişebilir. Behçet hastalığı ve ailevi Akdeniz ateşi ile birliktelik gösterebilir.” Tedavide farklı uygulamalar yapılır -Bel romatizması yani spondiloartrit, ilerleyici ve yaşam boyu süren bir hastalık olduğu için düzenli doktor kontrolü ve ilaç kullanımı gerektirir. Dirençli hastalarda doktorunuz gerekli gördüğü takdirde ‘biyolojik tedavi’ uygulanır, biyolojik tedaviye yanıt genellikle çok iyidir. -Göğüs kafesi tutulup solunum kapasitesi azalabileceğinden sigara içmemek ve solunum egzersizleri yapmak önem arz eder. -Günde 15 dakika yüz üstü yatmak, sabahları ılık duş almak önerilmektedir.  -Omurganın öne eğilmesini önlemek için düzenli bel ve boyun egzersizleri, postür egzersizleri yapmak gerekir. Doktor tarafından önerilen durumlarda (hastalık aktif değilken) fizik tedavi uygulamaları yarar sağlar.    Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Bel düzleşmesi ya da bel fıtığı teşhisi aldınız, ameliyata gerek olmadığı söylendi, fakat fizik tedaviden ve ağrı kesici ilaçlardan fayda görmediyseniz bel ağrılarınızın nedeni; belin iltihaplı romatizması olabilir. Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Çimen “Peki hangi durumlarda bel romatizmasından şüphelenmeliyiz?” sorusunun cevabını veriyor…

“Tipik olarak bel düzleşmesi, bel kireçlenmesi ve bel fıtığından kaynaklanan bel ağrısına mekanik tipte bel ağrısı denir” açıklamasında bulunanDoç. Dr. Yeşim Çimen şunları söyledi: “Mekanik tipte bel ağrısı, uzun süreli yürüyüş, aktivitelerden sonra artar, dinlenme ile azalır. Çoğunlukla geceleri ağrı yakınması olmaz. 45 yaşından küçükseniz, en az 3 aydır devam eden bel ağrınız varsa ve ağrınız dinlendiğinizde geçmiyor aksine artıyorsa, gece devam ediyorsa ve sabahları belinizde tutukluk hissediyorsanız bel ağrınız romatizmadan kaynaklanıyor olabilir.”

Erkeklerde daha fazla görülüyor

Bel romatizması ‘spondiloartritler’ denilen ve ankilozan spondilit, sedef romatizması, reaktif artrit, bağırsak hastalığı ilişkili artrit gibi birçok hastalığı içine alan şemsiye bir terimdir. Bu hastalığın 45 yaş öncesi ortaya çıkan, omurgayı ve sakroiliak eklemleri (omurga ile leğen kemiği arasındaki eklemi) etkileyen iltihaplı bir romatizma türü olduğunu aktaran Yeşim Çimen “Sakroiliak eklem çoğunlukla ilk olarak etkilenir. Zaman içinde hastalığın ilerlemesi ile tüm omurga tutulumu olabilir. İlerleyen yaşlarda omurgada kemikleşme ve öne eğilme ve bel-boyun hareketlerinde kısıtlılık ortaya çıkar. Erkeklerde kadınlara oranla 2-3 kat fazla görülür. HLA-B 27 geni ile yakın ilişkisi olmakla birlikte tek başına bu genin varlığı hastalık olduğunu göstermez. Hastalık çok sık görülmediği için bel fıtığı ve kireçlenme ile karıştırılarak tanıda gecikmeye neden olabilir” dedi.

Üç aydan uzun süren bel ağrılarına dikkat!

 “En önemli belirti üç aydan uzun süren, istirahatte artan, hareketle azalan bel ağrısıdır. Tipik olarak hasta sabah belde tutukluk ile uyanır. Sabah tutukluğu en az bir saat sıklıkla öğleye kadar devam eder, gün içinde azalır” diyen sözlerine şöyle devam etti: “Dr. Yeşim çimen “Bel ağrısı dışında boyun ağrısı, omuz ağrısı, eklem şişliği, topuk ağrısı, göğüs kafesinde ağrı görülebilir. Gözde kızarıklık ve ağrı, iltihaplı bağırsak hastalıkları, kalp tutulumu eşlik edebilir. Erken dönemde hastalığa bağlı kemik erimesi gelişebilir. Behçet hastalığı ve ailevi Akdeniz ateşi ile birliktelik gösterebilir.”

Tedavide farklı uygulamalar yapılır

-Bel romatizması yani spondiloartrit, ilerleyici ve yaşam boyu süren bir hastalık olduğu için düzenli doktor kontrolü ve ilaç kullanımı gerektirir. Dirençli hastalarda doktorunuz gerekli gördüğü takdirde ‘biyolojik tedavi’ uygulanır, biyolojik tedaviye yanıt genellikle çok iyidir.

-Göğüs kafesi tutulup solunum kapasitesi azalabileceğinden sigara içmemek ve solunum egzersizleri yapmak önem arz eder.

-Günde 15 dakika yüz üstü yatmak, sabahları ılık duş almak önerilmektedir. 

-Omurganın öne eğilmesini önlemek için düzenli bel ve boyun egzersizleri, postür egzersizleri yapmak gerekir. Doktor tarafından önerilen durumlarda (hastalık aktif değilken) fizik tedavi uygulamaları yarar sağlar. 

 

Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.