Deprem daha çok tarım alanları üzerine yapılan binaları vurdu
ÇEVRE/DOĞA/HAVA
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
22.02.2023 - 10:44, Güncelleme:
22.02.2023 - 10:42 1334+ kez okundu.
Deprem daha çok tarım alanları üzerine yapılan binaları vurdu
Deprem daha çok tarım alanları üzerine yapılan binaları vurdu
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, asrın felaketi depremin daha çok tarım alanları üzerine yapılan binaları vurduğunu söyledi. Prof. Dr. Ortaş, “Depremle birlikte yıkılan her ev, aynı zamanda tarımın da yok olması anlamına gelmektedir” dedi.Prof. Dr. İbrahim Ortaş yaptığı açıklamada, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan, Adana dahil birçok ilde ağır hasarlar bırakan depremin tarım üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Depremden en çok etkilenen bölgenin önemli bir tarım bölgesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ortaş, “Deprem Türkiye’nin tarım potansiyeli yüksek (Mersin’den-Elazığ’a kadar) 12 ilini etkiledi veya etkisini hissettirdi. Depremin doğrudan etkilediği Adana’dan Diyarbakır’a kadar toplam 10 il 3.7 milyon hektar verimli tarım arazilerine sahip önemli üretim potansiyeline sahip illerdir. TÜİK verilerine göre deprem bölgesi aynı zamanda bir hayvancılık bölgesi olup Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman bölgesinde son yıllarda önemli miktarda keçi ve süt inekçiliği yapan çok sayıda hayvan çiftlikleri bulunmaktadır. Bu bağlamda bölgenin tam bir tarım bölgesi olduğu aşikardır” şeklinde konuştu.Bölgenin genelinin tarım ve tarıma dayalı üretim yapmakta olduğunu kaydeden Ortaş, “Deprem yalnız evlerin yıkılması ve on binlerce canın ölmesine yol açmadı, aynı zamanda evcil ve yabani hayat hayvanların ölmesine ve yaşam alanlarının yok olmasına yol açtı. Başta köyler ve kentlerin etrafındaki alanlarda tarım ve hayvancılık yapan yüzbinlerce çiftçinin varlıkları ve iş imkanları da ciddi düzeyde zarar gördü. Özellikle kırsalda depremin şiddetli derecede etkilediği alanlardaki çiftçilerin bir kısmı yaşamını yitirdi, kalanların da bitkisel ve hayvansal üretim imkanları ve ekipmanları kullanılamaz hale geldi. Depremden birçok fabrika ve iş yeri çok ciddi hasar alarak üretim dışında kaldı” diye konuştu.Prof. Dr. İbrahim Ortaş, bölgede ivedilikle kamu idaresi başta TİGEM, Tarım İl Müdürlükleri, tarımsal araştırma kurumları ve ilgililerin tarıma yönelik olarak yapılması gerekenleri tespit etmesi gerektiğinin altını çizerek, yapılması öncelikli olanları şöyle sıraladı:“Deprem bölgesindeki insanların, özellikle de kırsal alanda yaşayanların öncelikle barınma, ısınma, beslenme ihtiyaçlarının karşılanması elzem görülmektedir. Deprem bölgesinde tarımsal ilaç, gübre ve diğer girdileri satan bayilere ve esnafın enkaz altında kalan ya da hasar gören ürün ve malzemeleri için ek destek ve yardımlar yapılmalı. Yıkılan ambarlarda kullanılmaz duruma gelen tohumluk ve damızlık ihtiyacı acilen sağlanmalı. Fide-fidan ihtiyacı belirlenmeli ve ivedilikle sağlanmalı. Yıkılan ahır, ağıl ve kümeslerin tespit edilmeli, hayvan kayıpları belirlenmeli. Hayvanların barınabilmesi için uygun nitelikli çadır veya ahır ihtiyacı hızla karşılanmalıdır. Varsa yaralı hayvanların tedavilerine öncelik verilmelidir. Canlı kurtarılan hayvanlar elden çıkarılmamalı. Kamu eli ile güvenceye alınarak üretimde kalması sağlanmalı. Çiftçilerin geride kalan ürünü, hayvanı ve malı fırsatçıların istismarına bırakılmamalı. Süt hayvanlarından sütleri toplanarak soğuk zincir yolu ile bölge dışındaki işletmelere nakledilerek ürünler bayatlamadan değerlendirilmeli, toplumun beslenmesi için önemli. Yıkılan ev ve iş yerlerinin yeniden inşasına destek sağlanmalı. Yeni yapılacak yapılanmada kesinlikle tarım alanları üzerinde yeni yapılaşmalara izin verilmemelidir. Hayvan barınakları, kümeslerin yapılmasında depreme dayanıklılık dikkate alınmalıdır.”
Deprem daha çok tarım alanları üzerine yapılan binaları vurdu
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, asrın felaketi depremin daha çok tarım alanları üzerine yapılan binaları vurduğunu söyledi. Prof. Dr. Ortaş, “Depremle birlikte yıkılan her ev, aynı zamanda tarımın da yok olması anlamına gelmektedir” dedi.
Prof. Dr. İbrahim Ortaş yaptığı açıklamada, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan, Adana dahil birçok ilde ağır hasarlar bırakan depremin tarım üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Depremden en çok etkilenen bölgenin önemli bir tarım bölgesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ortaş, “Deprem Türkiye’nin tarım potansiyeli yüksek (Mersin’den-Elazığ’a kadar) 12 ilini etkiledi veya etkisini hissettirdi. Depremin doğrudan etkilediği Adana’dan Diyarbakır’a kadar toplam 10 il 3.7 milyon hektar verimli tarım arazilerine sahip önemli üretim potansiyeline sahip illerdir. TÜİK verilerine göre deprem bölgesi aynı zamanda bir hayvancılık bölgesi olup Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman bölgesinde son yıllarda önemli miktarda keçi ve süt inekçiliği yapan çok sayıda hayvan çiftlikleri bulunmaktadır. Bu bağlamda bölgenin tam bir tarım bölgesi olduğu aşikardır” şeklinde konuştu.
Bölgenin genelinin tarım ve tarıma dayalı üretim yapmakta olduğunu kaydeden Ortaş, “Deprem yalnız evlerin yıkılması ve on binlerce canın ölmesine yol açmadı, aynı zamanda evcil ve yabani hayat hayvanların ölmesine ve yaşam alanlarının yok olmasına yol açtı. Başta köyler ve kentlerin etrafındaki alanlarda tarım ve hayvancılık yapan yüzbinlerce çiftçinin varlıkları ve iş imkanları da ciddi düzeyde zarar gördü. Özellikle kırsalda depremin şiddetli derecede etkilediği alanlardaki çiftçilerin bir kısmı yaşamını yitirdi, kalanların da bitkisel ve hayvansal üretim imkanları ve ekipmanları kullanılamaz hale geldi. Depremden birçok fabrika ve iş yeri çok ciddi hasar alarak üretim dışında kaldı” diye konuştu.
Prof. Dr. İbrahim Ortaş, bölgede ivedilikle kamu idaresi başta TİGEM, Tarım İl Müdürlükleri, tarımsal araştırma kurumları ve ilgililerin tarıma yönelik olarak yapılması gerekenleri tespit etmesi gerektiğinin altını çizerek, yapılması öncelikli olanları şöyle sıraladı:
“Deprem bölgesindeki insanların, özellikle de kırsal alanda yaşayanların öncelikle barınma, ısınma, beslenme ihtiyaçlarının karşılanması elzem görülmektedir. Deprem bölgesinde tarımsal ilaç, gübre ve diğer girdileri satan bayilere ve esnafın enkaz altında kalan ya da hasar gören ürün ve malzemeleri için ek destek ve yardımlar yapılmalı. Yıkılan ambarlarda kullanılmaz duruma gelen tohumluk ve damızlık ihtiyacı acilen sağlanmalı. Fide-fidan ihtiyacı belirlenmeli ve ivedilikle sağlanmalı. Yıkılan ahır, ağıl ve kümeslerin tespit edilmeli, hayvan kayıpları belirlenmeli. Hayvanların barınabilmesi için uygun nitelikli çadır veya ahır ihtiyacı hızla karşılanmalıdır. Varsa yaralı hayvanların tedavilerine öncelik verilmelidir. Canlı kurtarılan hayvanlar elden çıkarılmamalı. Kamu eli ile güvenceye alınarak üretimde kalması sağlanmalı. Çiftçilerin geride kalan ürünü, hayvanı ve malı fırsatçıların istismarına bırakılmamalı. Süt hayvanlarından sütleri toplanarak soğuk zincir yolu ile bölge dışındaki işletmelere nakledilerek ürünler bayatlamadan değerlendirilmeli, toplumun beslenmesi için önemli. Yıkılan ev ve iş yerlerinin yeniden inşasına destek sağlanmalı. Yeni yapılacak yapılanmada kesinlikle tarım alanları üzerinde yeni yapılaşmalara izin verilmemelidir. Hayvan barınakları, kümeslerin yapılmasında depreme dayanıklılık dikkate alınmalıdır.”
Prof. Dr. İbrahim Ortaş yaptığı açıklamada, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan, Adana dahil birçok ilde ağır hasarlar bırakan depremin tarım üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Depremden en çok etkilenen bölgenin önemli bir tarım bölgesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ortaş, “Deprem Türkiye’nin tarım potansiyeli yüksek (Mersin’den-Elazığ’a kadar) 12 ilini etkiledi veya etkisini hissettirdi. Depremin doğrudan etkilediği Adana’dan Diyarbakır’a kadar toplam 10 il 3.7 milyon hektar verimli tarım arazilerine sahip önemli üretim potansiyeline sahip illerdir. TÜİK verilerine göre deprem bölgesi aynı zamanda bir hayvancılık bölgesi olup Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman bölgesinde son yıllarda önemli miktarda keçi ve süt inekçiliği yapan çok sayıda hayvan çiftlikleri bulunmaktadır. Bu bağlamda bölgenin tam bir tarım bölgesi olduğu aşikardır” şeklinde konuştu.
Bölgenin genelinin tarım ve tarıma dayalı üretim yapmakta olduğunu kaydeden Ortaş, “Deprem yalnız evlerin yıkılması ve on binlerce canın ölmesine yol açmadı, aynı zamanda evcil ve yabani hayat hayvanların ölmesine ve yaşam alanlarının yok olmasına yol açtı. Başta köyler ve kentlerin etrafındaki alanlarda tarım ve hayvancılık yapan yüzbinlerce çiftçinin varlıkları ve iş imkanları da ciddi düzeyde zarar gördü. Özellikle kırsalda depremin şiddetli derecede etkilediği alanlardaki çiftçilerin bir kısmı yaşamını yitirdi, kalanların da bitkisel ve hayvansal üretim imkanları ve ekipmanları kullanılamaz hale geldi. Depremden birçok fabrika ve iş yeri çok ciddi hasar alarak üretim dışında kaldı” diye konuştu.
Prof. Dr. İbrahim Ortaş, bölgede ivedilikle kamu idaresi başta TİGEM, Tarım İl Müdürlükleri, tarımsal araştırma kurumları ve ilgililerin tarıma yönelik olarak yapılması gerekenleri tespit etmesi gerektiğinin altını çizerek, yapılması öncelikli olanları şöyle sıraladı:
“Deprem bölgesindeki insanların, özellikle de kırsal alanda yaşayanların öncelikle barınma, ısınma, beslenme ihtiyaçlarının karşılanması elzem görülmektedir. Deprem bölgesinde tarımsal ilaç, gübre ve diğer girdileri satan bayilere ve esnafın enkaz altında kalan ya da hasar gören ürün ve malzemeleri için ek destek ve yardımlar yapılmalı. Yıkılan ambarlarda kullanılmaz duruma gelen tohumluk ve damızlık ihtiyacı acilen sağlanmalı. Fide-fidan ihtiyacı belirlenmeli ve ivedilikle sağlanmalı. Yıkılan ahır, ağıl ve kümeslerin tespit edilmeli, hayvan kayıpları belirlenmeli. Hayvanların barınabilmesi için uygun nitelikli çadır veya ahır ihtiyacı hızla karşılanmalıdır. Varsa yaralı hayvanların tedavilerine öncelik verilmelidir. Canlı kurtarılan hayvanlar elden çıkarılmamalı. Kamu eli ile güvenceye alınarak üretimde kalması sağlanmalı. Çiftçilerin geride kalan ürünü, hayvanı ve malı fırsatçıların istismarına bırakılmamalı. Süt hayvanlarından sütleri toplanarak soğuk zincir yolu ile bölge dışındaki işletmelere nakledilerek ürünler bayatlamadan değerlendirilmeli, toplumun beslenmesi için önemli. Yıkılan ev ve iş yerlerinin yeniden inşasına destek sağlanmalı. Yeni yapılacak yapılanmada kesinlikle tarım alanları üzerinde yeni yapılaşmalara izin verilmemelidir. Hayvan barınakları, kümeslerin yapılmasında depreme dayanıklılık dikkate alınmalıdır.”
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.