Sigara kullananımı bir büyüklük göstergesi olarak ifade ediliyor

BAKIŞ 01.06.2023 - 12:22, Güncelleme: 01.06.2023 - 12:22 6338+ kez okundu.
 

Sigara kullananımı bir büyüklük göstergesi olarak ifade ediliyor

Ege Üniversitesi (EÜ) Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü (BATI) Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı tarafından “Gündem: Bağımlılık- Gençlik ve Tütün Kullanımı” konulu söyleşi düzenlendi.
Habergündemim - Çevrimiçi olarak düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü Enstitü Müdürü ve Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Görkem Yararbaş üstlendi. Programa, Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Kırlı, Öğr. Gör. İnci Derya Yücel ve Arş. Gör. Dr. Demet Havaçeliği Atlam konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Doç. Dr. Görkem Yararbaş, “Dünya Tütünsüz gününde böyle bir etkinlik yapmış olmak, tütün kullanımının zararlarını daha iyi topluma aktarmak ve kullanımına son vermek isteyen kişileri motive etmek adına bu etkinliği anlamlı buluyorum. Erişkinlik sorunu gibi gördüğümüz tütün ürünleri kullanımı gençlik ve hatta ergenlik dönemine kadar uzanan bir sorun. Yapılan araştırmalardan tütün ürünleri kullananların yarıdan fazlasının gençlik ve ergenlik döneminde kullandığını görüyoruz. Yani toplumda her üç bireyinden birisi tütün ürünleri kullanıyor” dedi “Yetişkinlerde 19.2 milyon kişi tütün ürünü kullanıyor” Türkiye’de tütün ürünlerinin kullanım oranları hakkında bilgi veren Öğr. Gör. İnci Derya Yücel, “Küresel Yetişkin Tütün Araştırması; Türkiye 2016’  verilerine göre halen tütün ürünü kullananlar toplumda nüfusun yüzde 31, 6’sını oluşturuyor.  Bu da yetişkinlerde 19.2 milyon kişiye tekabül ediyor. Genç yaş dönemine indiğimizde ise 15-34 yaş arasındaki tütün kullanıcılarının yüzde 15’i de her gün kullanıma 15 yaş altında başlamış olduğunu ifade ediyor. Bunlar çok ciddi rakamlar ”diye konuştu. Gençleri tütün kullanımına iten faktörler hakkında da konuşan Öğr. Gör. Yücel, “Gençler kendi dönemine özgü motivasyon ve beklentiler içinde hareket ediyor. Bu sosyal öğrenme de daha aktif oluyor. Örneğin kendinden bir yaş büyük birinin bile sigara kullanması o genç için bir rol model oluşturuyor. Bunun ona prestij getireceğini düşünüyor” dedi. “Ebeveynler rol model alınıyor” Tütün kullanan birinin toplum içinde algılanışı hakkında konuşan Arş. Gör. Dr. Demet Havaçeliği Atlam, “Toplumda yetiştirilme şeklimizden itibaren özellikle sigara kullananımı bir büyüklük göstergesi olarak ifade ediliyor. Gençlerin bu düşünceye kapılmasında ebeveynlerini rol model alması çok büyük bir etken. Dolayısıyla bir genç yetişkin olmadan önce tütün ürünleri kullanmaya başladığında ön plana çıkan faktör onun aslında bir büyük gibi davranması, bir yetişkin  gibi davranmasıyla ilgili algılarıdır. Yine özellikle küçük yaşta eline sigara alan bir çocuğun ailesinin ciddi ve büyük tepkileri ile karşılaşması ancak yetişkin olduğunda eline sigara paketi verilmesi de büyük bir yanlışın izlerini ortaya koyuyor” dedi “Nargile kafeler sosyalleşme yeri olarak görülüyor” Tütün ürünlerinin gençler üzerindeki algısından bahseden Arş. Gör. Havaçeliği Atlam, “Tütün ürünleri arasında yer alan nargilenin aromalarla sunulması gençlerde tütün ürünü değilmiş gibi bir algı yaratılıyor. Çalışmalar gösteriyor ki nargileden alınan bir duman sigaradan katbekat zarar veriyor. Özellikle nargile kafelerin sosyalleşme yeri olarak görülmesi gençlerin tütün kullanımını artırıyor. Yeni nesil tütün ürünlerinde gençlerin elektronik sigaranın daha az zarar verdiğini düşünerek ona doğru yönelme ihtimali daha yüksek oluyor” diye konuştu. Tütün ürünlerinin kullanımının ruh sağlığına etkileri konusunda açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Umut Kırlı ise, “Ruh sağlığına etkileri konusunda yapılan araştırmalarda elde ettiğimiz veriler doğrultusunda 15-20 yaş arası sigara içen bireylerde gelecekte psikoza yol açtığını görüyoruz. Yani hanisülayon, şizofreni, kaygı bozukluğu ve depresyon gibi hastalıklara davetiye çıkardığını araştırdık. Bunun toplumdaki etkisi oldukça büyüktür” dedi. Bağımlılıkla mücadelede ödül ve ceza sisteminin çok etkin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kırlı, “Gençlik ve ergenlik döneminde bağımlılıkla mücadele mesajları verirken dikkat edilmesi gereken noktalar arasında gençlerin görünür olma isteği dikkate alınmalıdır. Yapmamız gereken şey olumlu davranışın altını çizmektir. Örneğin ‘Ne güzel sigara içmiyorsun’ demek daha doğru olur. Sigara içtiği için cezalandırmak yerine olumlu davranış için ödüllendirmek daha doğru bir yaklaşım olabilir” dedi. Etkinlik sonunda konuşmacılar, katılımcıların sorularını yanıtladı. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Ege Üniversitesi (EÜ) Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü (BATI) Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı tarafından “Gündem: Bağımlılık- Gençlik ve Tütün Kullanımı” konulu söyleşi düzenlendi.

Habergündemim -

Çevrimiçi olarak düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü Enstitü Müdürü ve Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Görkem Yararbaş üstlendi. Programa, Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Kırlı, Öğr. Gör. İnci Derya Yücel ve Arş. Gör. Dr. Demet Havaçeliği Atlam konuşmacı olarak katıldı.

Etkinliğin açılışında konuşan Doç. Dr. Görkem Yararbaş, “Dünya Tütünsüz gününde böyle bir etkinlik yapmış olmak, tütün kullanımının zararlarını daha iyi topluma aktarmak ve kullanımına son vermek isteyen kişileri motive etmek adına bu etkinliği anlamlı buluyorum. Erişkinlik sorunu gibi gördüğümüz tütün ürünleri kullanımı gençlik ve hatta ergenlik dönemine kadar uzanan bir sorun. Yapılan araştırmalardan tütün ürünleri kullananların yarıdan fazlasının gençlik ve ergenlik döneminde kullandığını görüyoruz. Yani toplumda her üç bireyinden birisi tütün ürünleri kullanıyor” dedi

“Yetişkinlerde 19.2 milyon kişi tütün ürünü kullanıyor”

Türkiye’de tütün ürünlerinin kullanım oranları hakkında bilgi veren Öğr. Gör. İnci Derya Yücel, “Küresel Yetişkin Tütün Araştırması; Türkiye 2016’  verilerine göre halen tütün ürünü kullananlar toplumda nüfusun yüzde 31, 6’sını oluşturuyor.  Bu da yetişkinlerde 19.2 milyon kişiye tekabül ediyor. Genç yaş dönemine indiğimizde ise 15-34 yaş arasındaki tütün kullanıcılarının yüzde 15’i de her gün kullanıma 15 yaş altında başlamış olduğunu ifade ediyor. Bunlar çok ciddi rakamlar ”diye konuştu. Gençleri tütün kullanımına iten faktörler hakkında da konuşan Öğr. Gör. Yücel, “Gençler kendi dönemine özgü motivasyon ve beklentiler içinde hareket ediyor. Bu sosyal öğrenme de daha aktif oluyor. Örneğin kendinden bir yaş büyük birinin bile sigara kullanması o genç için bir rol model oluşturuyor. Bunun ona prestij getireceğini düşünüyor” dedi.

“Ebeveynler rol model alınıyor”

Tütün kullanan birinin toplum içinde algılanışı hakkında konuşan Arş. Gör. Dr. Demet Havaçeliği Atlam, “Toplumda yetiştirilme şeklimizden itibaren özellikle sigara kullananımı bir büyüklük göstergesi olarak ifade ediliyor. Gençlerin bu düşünceye kapılmasında ebeveynlerini rol model alması çok büyük bir etken. Dolayısıyla bir genç yetişkin olmadan önce tütün ürünleri kullanmaya başladığında ön plana çıkan faktör onun aslında bir büyük gibi davranması, bir yetişkin  gibi davranmasıyla ilgili algılarıdır. Yine özellikle küçük yaşta eline sigara alan bir çocuğun ailesinin ciddi ve büyük tepkileri ile karşılaşması ancak yetişkin olduğunda eline sigara paketi verilmesi de büyük bir yanlışın izlerini ortaya koyuyor” dedi

“Nargile kafeler sosyalleşme yeri olarak görülüyor”

Tütün ürünlerinin gençler üzerindeki algısından bahseden Arş. Gör. Havaçeliği Atlam, “Tütün ürünleri arasında yer alan nargilenin aromalarla sunulması gençlerde tütün ürünü değilmiş gibi bir algı yaratılıyor. Çalışmalar gösteriyor ki nargileden alınan bir duman sigaradan katbekat zarar veriyor. Özellikle nargile kafelerin sosyalleşme yeri olarak görülmesi gençlerin tütün kullanımını artırıyor. Yeni nesil tütün ürünlerinde gençlerin elektronik sigaranın daha az zarar verdiğini düşünerek ona doğru yönelme ihtimali daha yüksek oluyor” diye konuştu.

Tütün ürünlerinin kullanımının ruh sağlığına etkileri konusunda açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Umut Kırlı ise, “Ruh sağlığına etkileri konusunda yapılan araştırmalarda elde ettiğimiz veriler doğrultusunda 15-20 yaş arası sigara içen bireylerde gelecekte psikoza yol açtığını görüyoruz. Yani hanisülayon, şizofreni, kaygı bozukluğu ve depresyon gibi hastalıklara davetiye çıkardığını araştırdık. Bunun toplumdaki etkisi oldukça büyüktür” dedi.

Bağımlılıkla mücadelede ödül ve ceza sisteminin çok etkin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kırlı, “Gençlik ve ergenlik döneminde bağımlılıkla mücadele mesajları verirken dikkat edilmesi gereken noktalar arasında gençlerin görünür olma isteği dikkate alınmalıdır. Yapmamız gereken şey olumlu davranışın altını çizmektir. Örneğin ‘Ne güzel sigara içmiyorsun’ demek daha doğru olur. Sigara içtiği için cezalandırmak yerine olumlu davranış için ödüllendirmek daha doğru bir yaklaşım olabilir” dedi.

Etkinlik sonunda konuşmacılar, katılımcıların sorularını yanıtladı.


Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.