İzmirlilerin canı ucuz değildir
İzmirlilerin canı ucuz değildir
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi'ne ilişkin yaptığı açıklamada, "İzmirlilerin canı, Tunç Soyer ve arkadaşlarının biçtiği değer kadar ucuz değildir" dedi.
İzmir'de AK Partili siyasiler, Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi'ne ilişkin açıklamalarda bulunmak üzere bir araya geldi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir İl Tanıtım ve Medya Başkanı Dilaver Kişili ve AK Parti Grup Başkanvekili Av. Özgür Hızal'ın katılım sağladığı toplantıda AK Partili Dağ, AK Parti grubu adına açıklamalarda bulundu.
Dağ yaptığı açıklamada, "Hepimizin malumu olduğu üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Örnekköy‘de iş insanlarının başını çektiği kooperatiflere devredilen, belediyenin denetleyici rol üstlendiği bir kentsel dönüşüm çalışması yapılmaktadır. Bu kentsel dönüşüm çalışmasının şekli, yöntemi konusunda soru işaretleri olduğunu değişik defalar hem grup başkanvekilimiz hem il başkanımız ifade etmişlerdi. Ama ortaya çıkan son skandal, bu soru işaretlerinin çok ötesinde vahim bir tabloyu gözler önüne sermiştir ve bu tablo irdelenmesi gereken bir tablodur" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yürütülen bu süreçte, mühendisler tarafından
yapılan tespitte binalarda demir eksikliği ve hatalı beton kullanıldığının tespit edildiğini hatırlatan Dağ, "Bunun üzerine Karşıyaka Belediyesi tarafından bu inşaatlar mühürlenmiştir. Sonrasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan incelemelerde buradan alınan numunelerde asgari değerlerin altında bir değerleme tespiti yapıldığı ifade edilmiştir. Öncelikle, evi ve hayatıyla ilgili umudunu bu çalışmaya bağlayan hak sahipleri ve bu kooperatife üye olan insanlarımız bulunmaktadır. Hemşehrilerimizin inşaatların sağlamlığı hususunda kafalarında oluşan soru işaretlerinin giderilmesi elzemdir" diye konuştu.
Konuyla ilgili bir geçiştirme politikası uygulandığını hem eylemlerden hem de söylemlerden gözlemlediklerini ifade eden Dağ, "Konu gündeme geldikten sonra özellikle bazı İzmir milletvekillerinin bu politikanın başını çekmesi manidardır. Bir CHP İzmir Milletvekili’nin ortaya çıkan tüm bilimsel ve teknik analizlere rağmen bu gerçekliğe 'ıvır zıvır işler' değerlendirmesi yapması, bir diğer milletvekilinin ise 'Bunlar asparagas' şeklindeki açıklaması tarafımızca manidar ve abes karşılanmakta ve meselenin ciddiyetine yakışmamaktadır. Bunun yanında CHP İzmir İl Başkanı 'benim alakam yok' diyerek bu işten sıyrılacağını düşünmüştür. Ancak kendisi kamuoyunun karşısına geçip, İzmir’de herkesin ifade ettiği 'CHP İl başkanının kentsel dönüşüm için kurulan kooperatiflerin genel koordinasyonunu yürüttüğü' konusunda sessizliğini sürdürmektedir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önce 'Bu işi namuslu bürokratlarımız ortaya çıkardı' demesi ardından ise bu projede sorumluluğu olan Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nı kapatması, skandal ötesi bir durumdur. Bu işi yapan kişiler İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğine, İzmir’in adına kara çalmaktadır. Çünkü burada hırsızlığı ortaya çıkaranların cezalandırılması gibi bir garabet vardır" şeklinde konuştu.
"Buradan çok net bir şekilde söylüyorum; bu iş sizin sessizliğe bürünerek, 'Bunlar asparagasdır' diyerek üzerini kapatabileceğiniz bir iş değildir" diyen Dağ, "Eğer akıl hocalarınızın yönlendirmeleri sonrasında ciddi bir skandalla karşı karşıya kaldıysanız ve kendinizi çaresiz hissediyorsanız biz size yardımcı olmaya hazırız. Bu yardım ise sizin siyasi müttefikleriniz, iş ortaklarınız ya da akıl hocalarınız için değil, bu işe gönül ve emek vermiş, umut bağlamış yüzlerce insanımızın hatırınadır" ifadelerini kullandı.
Tüm bunların yanı sıra, kooperatif kurulurken İzmir Ticaret Odası’nın öncü olmasının ve bu sıfatla güven tesis etmesi için yaptığı çalışmaların, insanların bu projeye güvenmesine katkı sunduğunu belirten Dağ, "Bu skandal ortaya çıktıktan sonra her konuya bir şekilde müdahil olarak açıklama yapan meslek odalarının da sessizliğe bürünmesi bir başka sorgulanması gereken husustur. Burada mağdur edilen insanların kafalarındaki soru işaretlerinin giderilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüz detaylı bir çalışma yapmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi de gerek birlikte yola çıktığı iş insanlarının gerekse de odaların ve üniversitelerin desteğine başvurarak bu inşaatlarda çalışma yapmak mecburiyetindedir" dedi.
Konunun yargıya intikal ettiğini ve yargısal sürecin takipçisi olacaklarını söyleyen Dağ, "İdari soruşturma da açılmıştır ve bu soruşturmanın selameti önem arz etmektedir. İzmir birkaç siyasetçinin, bürokratın ve iş insanıyım diye ortalıkta gezenlerin kendi siyasi ikballerini, ticari geleceklerini garanti altına almak için menfaat tesis ettiği bir şehir olmamıştır, olmayacaktır da" diye konuştu.
Hükümetin ilerleyen süreçte en önemli hedeflerinden birinin; Kentsel Dönüşüm konusunda atılan adımları daha da artırmak ve yüzbinlerce deprem konutunu hızlı bir şekilde bitirip depremzede vatandaşların bir an önce evlerine kavuşmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Dağ, "Özellikle TOKİ’nin şimdiye kadar yaptığı işlerde ne kadar düzgün ve kaliteli olduğuna asrın felaketinde hepimiz tanıklık ettik. İsterdik ki son yıllarda yaşadığımız büyük acıların müsebbibi olan deprem meselesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi de aynı hassasiyeti gösterebilsin. Şehrimizin en büyük problemlerinden biri olan kentsel dönüşüm konusunda depremden önce ve sonra dişe dokunur hiçbir çalışma yapamayan Büyükşehir Belediyesi, beceriksizliğini telafi etmek yerine büyük bir skandalın üstünü örtmeye çalışmaktadır.
Bizler aynı acıların tekrar yaşanmaması için mücadele ederken, canımızı dişimize takarken ve en önemli gündemimiz deprem ile mücadele olmuşken Büyükşehir Belediyesi’nin şehrin emini sıfatındaki belediye başkanı hala işin ciddiyetini kavrayamamaktadır. İzmirlilerin canı, Tunç Soyer ve arkadaşlarının biçtiği değer kadar ucuz değildir" dedi.
"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yaşanan skandaldaki tüm karanlık noktaları aydınlatmalıdır" diyen Dağ sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"İl Başkanı, Milletvekilleri ve bürokratların işin içinden sıyrılmaya çalışması beyhude bir çabadır. Takke düşmüş kel gözükmüştür. Şu net bir şekilde anlaşılmıştır ki CHP’lilerin gündemi İzmirlilerin canı değil kendi ceplerinin dolması, makam koltuklarının garanti altında olmasıdır. Bizler bu işin takipçisi olacağız. Ülkemizin en önemli gündemi olan Kentsel Dönüşüm meselesinde hiçbir adım atamayan basiretsiz siyasetçiler yüzünden İzmir gibi tarihi, kültürel zenginliği olan ve eşsiz doğal güzelliklere sahip jeopolitik öneme haiz bir şehrin rant ve kirli ilişkilerle anılmasına izin vermeyeceğiz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan ve müşterek bir akılla İzmir’i uçuruma sürüklediği iş ve siyasi müttefiklerinden, hata ve yanlışlarını basitleştirmek, pisliklerini halı altına süpürmek ve üstünü örtmeye çalışmak yerine akıllardaki soru işaretlerine cevaplar bekliyoruz. Ayrıca şunu da söylemek isterim ki: Bu kadar ihmal ve hataların olduğu bir skandalda Karşıyaka Belediyesi’ne doğru ve net bir şekilde sorumluluklarını yerine getirdiği için teşekkür ediyorum.
İzmir HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.