Egeli akademisyenler depremin biyopsikososyal süreçlerini araştıracak

EGE HABERLERİ 13.12.2023 - 10:33, Güncelleme: 13.12.2023 - 16:05 2677+ kez okundu.
 

Egeli akademisyenler depremin biyopsikososyal süreçlerini araştıracak

Egeli akademisyenler depremin biyopsikososyal süreçlerini araştıracak Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Süreyya Gümüşsoy’un yürütücülüğünü üstlendiği “Kahramanmaraş Merkezli Depremlerde Enkaz Altından Çıkartılan Kişilerin Deneyimleri ve Biyopsikososyal Gereksinimlerinin İncelenmesi” isimli projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Projede, Doç. Dr. Gümüşsoy ve ekibi, depremde enkaz altında kalan bireylerin, deprem süreci ve sonraki zamanlarda yaşadıkları deneyimleri ile biyopsikososyal gereksinimlerini değerlendirecek.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Doç. Dr. Süreyya Gümüşsoy ve ekibini makamında ağırlayarak tebrik etti. Prof. Dr. Budak, “Ülkemiz, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve pek çok ili etkileyen tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadı. Acısını halen yüreklerimizde hissettiğimiz bu büyük felaketin doğurduğu sonuçlar için çalışmalarımızı ve desteklerimizi hep sürdürdük. Bu konuda üniversitemiz öğretim üyesi Doç. Dr.Süreyya Gümüşsoy ve ekibi, gerçekleştirdikleri proje ile depremde enkaz altında kalan bireylerin, deprem süreci ve sonraki zamanlarda yaşadıkları deneyimleri analiz edecek. Hocalarımızı böylesi hassas bir konuya gösterdikleri önem için tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. “Uluslararası literatürde oldukça sınırlı sayıda çalışma var”Depremlerin ülkemizi en çok etkileyen doğal afetlerin başında geldiğini ifade eden Doç. Dr. Gümüşsoy, “Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’nin Güneydoğu kesiminde iki yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Depremler, Doğu Anadolu Fay Zonu boyunca, Maraş Sismik Boşluğu olarak bilinen belirgin bir sismik boşluk içinde veya yakınında meydana gelmiştir. İlk büyük ve yıkıcı depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği 7,7 iken diğerinin büyüklüğü 7,5 olarak hesaplanmıştır. Bu yıkıcı depremler arasında 6,7'lik büyük bir artçı deprem ile birkaç artçı deprem meydana gelmiştir. Yaşanan bu deprem büyüklük ve etkilediği alan açısından bakıldığında yakın tarihte eşi benzeri olmayan afetlerden biri olarak değerlendirilmiştir. Yaşanan depremler sonucunda 48 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, yarım milyondan fazla bina hasar görmüş, iletişim ve enerji altyapısı zarar görmüş ve önemli maddi kayıplar oluşmuştur” dedi. Afetlerin toplumdaki her birey üzerine farklı etkileri olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gümüşsoy, “Depremler toplum üzerinde büyük kayıplara neden olmakla birlikte toplumdaki her birey, deprem sırasında ve sonrasında ayrı ayrı etkilenmektedir. Her birey deprem meydana geldiği zamandan kurtarma  aşamasına kadar farklı zor durumlar yaşamaktadır. Afetlerin toplumdaki bireyler üzerine farklı etkileri vardır. Bu etkiler sağlık, sosyal, ekonomik ve ruhsal travmalar olarak ifade edilebilir. Hem ulusal hem de uluslararası literatür kayıtları incelendiğinde bu alanda yapılmış sınırlı sayıda çalışmanın olduğu ancak depremlerden sonra birçok kişinin enkaz altında kalıp ciddi boyutlarda hem psikososyal sorunlar hem de bedensel sağlık sorunları yaşadıkları bilinmektedir. Enkaz altında kaldıkları süre boyunca yaşadıkları, düşündükleri, hissettikleri ve kurtarıldıktan sonraki süreçte de aynı şekilde yaşadıkları, düşündükleri ve hissettikleri, çok ağır psikolojik travmaları ve hastalık boyutuna varabilecek sağlık sorunlarını da beraberinde getirme olasılığı oldukça fazladır. Bu nedenle bu hassas grubun tıbbi tedavisi yanında biyopsikososyal destek tedavisi ve ruhsal sağlık durumlarının tespiti de oldukça önemlidir” dedi. Doç. Dr. Gümüşsoy proje ile birlikte yapacakları araştırmada merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan depremde enkaz altında kalan bireylerin, deprem süreci ve sonraki zamanlarda yaşadıkları deneyimleri ile biyopsikososyal gereksinimlerinin değerlendirileceğini ifade etti. Yürütücülüğünü Doç. Dr. Süreyya Gümüşsoy’un üstlendiği projede Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Ekşi, Öğr. Gör. Dr. Bektaş Sarı, EÜ Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Öğr. Gör İnci Derya Yücel araştırmacı olarak; Afet Tıbbı Doktora Öğrencisi Paramedik Yazgül Polat ise bursiyer olarak yer alıyor.
Egeli akademisyenler depremin biyopsikososyal süreçlerini araştıracak Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Süreyya Gümüşsoy’un yürütücülüğünü üstlendiği “Kahramanmaraş Merkezli Depremlerde Enkaz Altından Çıkartılan Kişilerin Deneyimleri ve Biyopsikososyal Gereksinimlerinin İncelenmesi” isimli projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Projede, Doç. Dr. Gümüşsoy ve ekibi, depremde enkaz altında kalan bireylerin, deprem süreci ve sonraki zamanlarda yaşadıkları deneyimleri ile biyopsikososyal gereksinimlerini değerlendirecek.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Doç. Dr. Süreyya Gümüşsoy ve ekibini makamında ağırlayarak tebrik etti. Prof. Dr. Budak, “Ülkemiz, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve pek çok ili etkileyen tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadı. Acısını halen yüreklerimizde hissettiğimiz bu büyük felaketin doğurduğu sonuçlar için çalışmalarımızı ve desteklerimizi hep sürdürdük. Bu konuda üniversitemiz öğretim üyesi Doç. Dr.Süreyya Gümüşsoy ve ekibi, gerçekleştirdikleri proje ile depremde enkaz altında kalan bireylerin, deprem süreci ve sonraki zamanlarda yaşadıkları deneyimleri analiz edecek. Hocalarımızı böylesi hassas bir konuya gösterdikleri önem için tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. “Uluslararası literatürde oldukça sınırlı sayıda çalışma var”Depremlerin ülkemizi en çok etkileyen doğal afetlerin başında geldiğini ifade eden Doç. Dr. Gümüşsoy, “Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’nin Güneydoğu kesiminde iki yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Depremler, Doğu Anadolu Fay Zonu boyunca, Maraş Sismik Boşluğu olarak bilinen belirgin bir sismik boşluk içinde veya yakınında meydana gelmiştir. İlk büyük ve yıkıcı depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği 7,7 iken diğerinin büyüklüğü 7,5 olarak hesaplanmıştır. Bu yıkıcı depremler arasında 6,7'lik büyük bir artçı deprem ile birkaç artçı deprem meydana gelmiştir. Yaşanan bu deprem

büyüklük ve etkilediği alan açısından bakıldığında yakın tarihte eşi benzeri olmayan afetlerden biri olarak değerlendirilmiştir. Yaşanan depremler sonucunda 48 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, yarım milyondan fazla bina hasar görmüş, iletişim ve enerji altyapısı zarar görmüş ve önemli maddi kayıplar oluşmuştur” dedi.

Afetlerin toplumdaki her birey üzerine farklı etkileri olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gümüşsoy, “Depremler toplum üzerinde büyük kayıplara neden olmakla birlikte toplumdaki her birey, deprem sırasında ve sonrasında ayrı ayrı

etkilenmektedir. Her birey deprem meydana geldiği zamandan kurtarma  aşamasına kadar farklı zor durumlar yaşamaktadır. Afetlerin toplumdaki bireyler üzerine farklı etkileri vardır. Bu etkiler sağlık, sosyal, ekonomik ve ruhsal

travmalar olarak ifade edilebilir. Hem ulusal hem de uluslararası literatür kayıtları incelendiğinde bu alanda yapılmış sınırlı sayıda çalışmanın olduğu ancak depremlerden sonra birçok kişinin enkaz altında kalıp ciddi boyutlarda

hem psikososyal sorunlar hem de bedensel sağlık sorunları yaşadıkları bilinmektedir. Enkaz altında kaldıkları süre boyunca yaşadıkları, düşündükleri, hissettikleri ve kurtarıldıktan sonraki süreçte de aynı şekilde yaşadıkları,

düşündükleri ve hissettikleri, çok ağır psikolojik travmaları ve hastalık boyutuna varabilecek sağlık sorunlarını da beraberinde getirme olasılığı oldukça fazladır. Bu nedenle bu hassas grubun tıbbi tedavisi yanında biyopsikososyal destek

tedavisi ve ruhsal sağlık durumlarının tespiti de oldukça önemlidir” dedi. Doç. Dr. Gümüşsoy proje ile birlikte yapacakları araştırmada merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan depremde enkaz altında kalan bireylerin, deprem süreci ve sonraki zamanlarda yaşadıkları deneyimleri ile biyopsikososyal gereksinimlerinin değerlendirileceğini ifade etti.

Yürütücülüğünü Doç. Dr. Süreyya Gümüşsoy’un üstlendiği projede Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Ekşi, Öğr. Gör. Dr. Bektaş Sarı, EÜ Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç

Bilimleri Enstitüsü Öğr. Gör İnci Derya Yücel araştırmacı olarak; Afet Tıbbı Doktora Öğrencisi Paramedik Yazgül Polat ise bursiyer olarak yer alıyor.

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.