Sedir Adası’ndaki ‘Kleopatra’ efsanesi 'yalan' iddiası
Sedir Adası’ndaki ‘Kleopatra’ efsanesi 'yalan' iddiası
Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği ünlü Sedir (Kleopatra) Adası'nda koruma altında tutulan altın sarısı kumların efsanedeki gibi Mısır’dan gelmediği, adadaki kumun Mısır’daki kumlardan bin 500 yıl önce oluştuğu öne sürüldü.
Yılda 120 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Muğla’nın Gökova Körfezi'ndeki Sedir Adası sahilindeki altın sarısı kumların efsaneye göre Mısır’dan gelmediği, adadaki kumun Mısır’daki kumlardan bin 500 yıl önce oluştuğu ortaya çıktı.
Efsaneye göre Kraliçe Kleopatra ve sevgilisi Romalı komutan Antonius’un Sedir Adası'nda yüzmeleri için sahildeki kumların Mısır’dan gemiler ile getirildiğine inanılıyordu. Dünyada sadece Mısır’da (İskenderiye) ve Sedir Adası’nda olduğu bilinen altın sarısı kumlar, 2009 yılında Avrupa Birliği Projesi 'Gökova İç Körfezi ve Sedir Adası İçin Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi’ projesi kapsamında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü tarafından incelemeye alındı. Mısır’dan ve Sedir Adası’ndan alınan kumlar laboratuvar ortamında karşılaştırıldı. Kumların jeolojik yapısı ve kumların yaşının karşılaştırılması sonucu Sedir Adası’ndaki kumun Mısır’dan gelmediği, hatta Sedir Adası’ndaki kumun Mısır’daki kumdan bin 500 yıl önce oluştuğu ortaya çıktı.
Sedir Adası’nda altın sarısı kumları inceleyen MSKÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. İlkay Kuşçu, Fizik, Jeoloji ve Maden Mühendisliği bölümünden 5 kişilik bir ekibin Sedir Adası kumu ve Mısır İskenderiye’deki kumu araştırdıklarını belirtti. Sedir Adası’nın kumu ile ilgili rivayetler bulunduğunu söyleyen Kuşçu, “Araştırmalarımızda şöyle bir soru sorduk. Eğer bu kumlar Mısır’dan geldiyse, Mısır’daki İskenderiye plajından geldiği söyleniyor. Biz oradan örnek alırsak İskenderiye plajından, Sedir Adası'ndan da örnek alırsak ve bu ikisini karşılaştırırsak, bu kumların tane boyu, tane şekli, morfolojileri, yüzeylerinin pürüzsüzlüğü, bu kumların etrafını sararak büyüdüğü çekirdeklerin farklılığı veya benzerliği ve yaşlarını eğer karşılaştırabilirsek bunlar aynı yerden gelmiştir ve aynı olmak zorundadır. İskenderiye’den ve Sedir Adası'ndan kum örnekleri aldık. Böyle bir araştırma yaptık” dedi.
TANE BÜYÜKLÜKLERİ, MİNERALLERİ FARKLI ÇIKTI
Kuşçu, “Öncelikle kumların tane boyu büyüklüğüne baktık. Ortalama büyüklükleri hem Sedir Adası, hem İskenderiye plajının farklı. Sedir Adası'nın kısmen biraz daha küçük tane boyutlu, İskenderiye’ninki ise iri tane boyutlu. Erozyonel faaliyetler olabilir diye düşündük. Bunun üzerine sarım sayısını karşılaştırdık. Çekirdeklerin etrafındaki karbonat sayım sayısını karşılaştırdık. Sedir Adası'ndaki kumların etrafındaki sarımlar Sedir Adası'nda daha fazla. Mısır’daki daha az. Bir farklılık bulduk. Olabilir bunlar hala erozyona uğrayabilir. O zaman bunlar aynı yerden gelmişse çekirdekteki mineraller farklı olabilir diye düşündük. Analiz yaptık, gördüğümüz Sedir Adası'ndaki kumların sarımların merkezindeki çekirdek daha çok bu bölgedeki ofiod adını verdiğimiz parçalardan türediğini gördük. Ama Mısır’da böyle bir tane yok. Sonra morfolojilerine baktık. Yani yüzey pürüz durumuna baktık. Bunları elektronik mikroskop ile baktık. Mısır’dan gelen kumlar daha pürüzsüz, daha yuvarlak morfolojilere sahip, ama Sedir Adası'ndakinin daha pürüzlü yüzeyleri var, içerisinde deniz kabuğu parçaları var. Dolayısı ile iki kum tamamen birbirinden farklı. Eğer bunlar aynı yerde oluşmuş olsaydı, aynı benzerlikleri gösteriyor olmaları gerekirdi. Buraya kadar kumların farklı ortamlarda oluşmuş olduğunu gördük. Ardından kumların karbonat sarımlarının iç kimyasının analizlerini yaptık. EDS analizleri yapıldı. Biz elektro taramalı mikroskobu ile bunların her bir sarımın element içeriğine baktık. Yine iki farklı kumun kimyalarının birbirinden tamamen farklı olduğunu gördük” dedi.
Kuşçu, kumların yaşlarını da analiz ettiklerini belirterek, “Kumların tane büyüklükleri, çekirdek etrafındaki sarımları ve morfolojilerine baktıktan sonra geriye sadece yaşları kaldı. Eğer aynı yerde oluşmuşlar ise yaşları da aynı olması gerekir. Bunun için de Amerika’da Carolina Üniversitesinde karbonatlı minarelerin oluşum yaşı için Aminostrazisyon yöntemi analizi yaptık. Günümüzden kaç bin yıl önce oluşmuş sorusunun cevabını aradık. Hem İskenderiye’den hem de Sedir Adası'ndan kum gönderdik. Sonuç çok sürpriz olmadı bizim için. Zaten farklı olduklarını düşünüyorduk. Sonuç olarak Sedir Adası'ndaki kumların İskenderiye plajındaki kumlardan bin 500 yıl önce oluştuğu ortaya çıktı” dedi.
“SEDİR ADASI'NDA KUM VARKEN, İSKENDERİYE’DE KUM YOKTU”
Yapılan tüm araştırmaların sonunda Sedir Adası’nın kumunun Kral Antonius tarafından taşınmadığı sonucuna vardıklarını açıklayan Prof. Dr. Kuşçu, “Bu şu demek; Sedir Adası'nda kumlar oluşurken, İskenderiye’de henüz kum yoktu. Buradaki kumların oluşmasından bin 500 yıl sonra İskenderiye’deki kumlar oluştu. Dolayısı ile yaşları, kimyası ve sarım şekilleri, morfolojileri farklı. Bu iki kum aynı olamaz. Yani bir başka deyişle efsanedeki gibi Antonius bu kumları Kraliçe Kleopatra için 60 gemi ile Mısır’dan buraya taşımış olamaz” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.