Bu sistemi değiştirmek için ölmek mi gerekiyor
Bu sistemi değiştirmek için ölmek mi gerekiyor
Bir baba daha çocuğunu eski eşinden almaya gittiğinde darp edildi ve çocuğu ile birlikte ölüm tehlikesi atlattı.
Boşanma davalarında en şiddetli çatışmalar maalesef çocuklar üzerinde yaşanıyor. Çocuğu umursamayan taraf çocuğu intikam, şantaj ve sömürü aracı olarak kullanmaya devam ediyor.
Hakan Güler (33) hafta sonu çocuğunu (3) almaya gittiğinde eşi (24), kaynanası, kayınbabası ve halen nikâhında olan eşinin sevgilisi (F.T.) tarafından darp edildi.
Çiftin davası 2016 yılından bu yana çekişmeli olarak sürüyor ve velayet geçici olarak anneye verildi. Baba eski eşin çocukla birlikte şehir değiştirmesine, baskılarına, iftira ile davalar açmasına rağmen aksatmadan görüş ve kişisel ilişki günlerinde çocuğu zamanında alıp zamanında teslim ediyordu. Geçen hafta sonu çocuğu yine almaya gittiğinde bir üst kata gizlenen eşinin sevgilisi F.T. küçük çocuk babanın kucağında iken arkadan saldırarak Hakan Güler'in yüzünü yumrukladı ve kafasını sert zemine vurdu. Merdivenlerden yuvarladı. Bu saldırı esnasında çocuk da merdivenden yuvarlanabilir ve ölebilirdi.
Kadın bu olaydan 15 gün önce de Asliye Ceza Mahkemesi'nden, eski eşi Hakan Güler'i bıçakla yaralamaya kalkıştığı gerekçesi ile 112 gün adli para cezası almıştı.
Öldürülmekten ve iftiraya uğramaktan kaçarak kurtulan mağdur baba Hakan Güler, sık sık tehditlere maruz kaldığı için 2 ay önce Pamukova savcılığından uzaklaştırma talebinde bulunduğu halde talebinin kabul edilmediğini söyledi.
Kendisinin ve çocuğunun canını zor kurtaran Hakan Güler, çocuğunun canına ve sağlığına bir şey olacak diye geceleri uyuyamadığını her an onu düşündüğünü ifade etti.
Çocuğunun velayetinin dengesiz ve saldırgan bir aileye verilmesinin büyük bir hata olduğunu, bu konuda yetkilileri defalarca uyararak velayeti talep ettiğini bildirdi. Son olayda da eşimin, kayın pederimin ve eşimin sevgilisinin çocuğun sağlığını zerre kadar düşünmediği belli olmuştur. Bu olaydan sonra özellikle eşimin sevgilisi F.T.nin tarafıma saldırırken çocuğu umursamaması ile çok daha fazla endişelenmeye başladım. Eğer ki dikkatli olmasa idim çocuğum benimle birlikte merdivenlerden yuvarlanıp ölecekti dedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Babalar ve Çocuklar Derneği (BABADER), Çocuğun sorumluluğunun bir tarafa yetkinin ise diğer tarafa verilmesinin sorunlara neden olduğunu, annelerin babalardan intikam almak için sıkça çocuk icrası ve EYS uygulamasına başvurduğunu teolojik, sosyolojik ve psikolojik olarak da velayetin babaya verilmesi gerektiğini, öz kültürümüzde ve İslam’da da velayetin babaya verildiğini, babasız büyüyen çocukların daha çok suç işlediğini, daha çok istismara uğradığını ve biyolojik olarak da babanın çocuğu daha fazla sahiplenerek hayata hazırladığını ifade etti.
BABADER yetkilileri velayetin babaya verilmesi ile nafaka sorunu, çocuk icrası, EYS sorunlarının ortadan kalkacağı. Annenin çocuğu ile sağlıklı ilişki kuracağı hatta birçok zaman, her iki tarafın istemesi halinde, çocuğun bakımını alabileceğini ifade etti.
Sorumsuz babaların zaten çocuğun velayetini almadığı ancak sorumsuz annelerin örnek olayda olduğu gibi babadan intikam amaçlı çocuğu aldığı ve çocuğu silah olarak kullanıldığı binlerce olay vardır.
Boşanma davaları %91 oranında kadınlar tarafından açılmaktadır. Çok ufak sebepler ile açılan boşanma davaları ve yıkılan aileler vardır. Velayetin babada olması ve nafakanın kaldırılması durumunda birçok bayan boşanma yerine anlaşma ve mutlu bir yuvayı devam ettirme yolunu seçecektir. Bu demek değildir ki kadın ezilsin. Kadının da erkeğin de ezilmesine asla onay veremeyiz.
Sorunsuz boşanmaları değil sorunsuz aileleri konuşmamız gerekir. Ancak günümüzde birçok haksız saldırıya uğrayan aile geleceğimiz olan çocuklarımız için aile dışından çok daha korunaklıdır. Anne ve baba çocuğun gerçek muhafızlarıdır.
Derneğimiz sadece kadına şiddete değil her canlıya şiddete karşı bir dernektir. Kadına şiddeti canlıya şiddetin dışında görmenin insanlık ile bir ilgisi olamaz. Erkeğin de, çocuğun da, kadının da canı eşit derecede kıymetlidir.
Yargıtay ve mahkemelerin sürekli ve sebepsiz olarak velayeti anneye vermesi ne bilimsel, ne teolojik ne sosyolojik ne de veri analizine dayalı bir uygulamadır.
UYAP ve MERNİS üzerinden alınacak veriler ışığında;
1. Babasız büyüyen çocukların suç oranlarına,
2. İstismara uğrama oranlarına ve hayat başarılarına
3. Kimin çocuk icrasına ve EYS ye sebep olduğu
4. Çocuk ölümlerinin ve çocuğa şiddetin kim tarafından yapıldığı tespit edilmelidir.
Bu veriler ışığında velayet hukuku aile ve çocuğun üstün yararı çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Habergündemim Zühtü Akar
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.