Yaşım daha çok genç, ölmek istemiyorum
Yaşım daha çok genç, ölmek istemiyorum
Tekirdağ’da eşinden gördüğü şiddet gerekçesiyle evliliğini bitiren kadının anlattıkları dehşete düşürdü. Şiddetten dolayı çocuğu prematüre doğdu. Velayeti kendisinde olmasına rağmen oğlunu göremediğini ve sağlığından endişe ettiğini belirten 21 yaşındaki Özge Atılğan, "Evliydim, beni odaya kapatıp çakmakla yakmaya kalktı. En son kaçışımda da bıçağı çıkartıp, ‘Oğlunu mu önce kesip buzdolabına koyayım, seni mi önce kesip buzdolabına koyayım’ diye teklif etmiş bir insan. Ben bunun tehlike boyutunu ne kadar anlatabildiğimi bilmiyorum. Beni 'yanında polisle de gelsen, benim bütün işim gücüm sensin’ diyerek tehdit ediyor. Yaşım daha çok genç ve ben ölmek istemiyorum" dedi
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde eşinden gördüğü şiddet gerekçesiyle evliliğini bitiren kadın anlattıklarıyla dehşete düşürdü. Üç yıllık evliliğinde kâbus gibi günler geçiren ve bu yılın ocak ayında boşanan 21 yaşındaki Özge Atılğan, velayeti kendisinde olmasına rağmen göremediği çocuğu ve can güvenliği için yetkililerden yardım istedi. İHA'nın haberine göre, evliliği boyunca işkencelere maruz kaldığını iddia eden genç kadın, ölümün kıyısına getiren şiddetten sığınma evine kaçarak kurtulduğunu anlattı.
'ÇAKMAKLA YAKMAYA KALKTI'
Atılğan, "Çok zorlu bir süreçti bu. Sürekli darp edildim. Bu kişi beni bu dönem içerisinde odaya kapatıp çakmakla yakmaya kalktı. En son kaçışımda da bıçağı çıkartıp, ‘Oğlunu mu önce kesip buzdolabına koyayım, seni mi önce kesip buzdolabına koyayım’ diye teklif etmiş bir insan. Dişim kırıldı. Kafam peteğe geçirildi, yol ortasında dayak yedim. Aklınızın hayalinizin almayacağı çeşit çeşit işkenceler gördüm. Üçlü fişlerin kablosuyla bana işkenceler etti, onunla beni dövmeye çalıştı. Bu adam bu şiddeti sadece bana karşı uygulamıyor" diye konuştu.
'SURATIMI BAKILAMAYACAK HALE GETİRDİ'
Geçen hafta sonu velayeti kendisinde olan 2 yaşındaki oğlunu almaya gittiğinde yine şiddete maruz kaldığını iddia eden genç kadın, "Şu an velayeti bende olan oğlumu babasından almaya gittiğimde yine şiddete maruz kaldım. Beni içeri sokarak aşağı yukarı 3-4 dakika içerisinde suratımı bakılamayacak hale getirdi. Kafama silah dayadı. Oğlumu içeriden alamadım. O gün hastane polisiyle de görüştüm. Tekrardan uzaklaştırma kararı aldırdım ama bunlar hiçbir şeye fayda etmiyor. Şu an o dışarıda geziyor. Daha sonra savcılığa da şikayette bulundum. ‘Bana yanında polisle de gelsen, benim bütün işim gücüm sensin’ demesine rağmen halen yalnızım. Yani kadınların ölümlerini bekliyorlar. Öl hakkını arayalım gibi yasalarımız var. Benim daha öncede bununla ilgili davam vardı. Şu an suratım biraz daha iyi halde olabilir ancak cumartesi günü kesinlikle bakamayacak bir haldeydi. Şu anda da yemek yiyemiyorum. Cumartesi gününden beri çorba tarzı şeylerle besleniyorum. Oturmakta, yürümekte çok büyük güçlük çekiyorum. Kafamdaki şişlikler yeni indi. 7 gün boyunca ben iş göremez raporu almak zorunda kaldım. İşime gidemiyorum" şeklinde konuştu.
'ÇOCUĞUMU ALAMIYORUM'
Sürekli darp edildiğini ifade eden Atılğan, şunları söyledi: "Ben bunun tehlike boyutunu ne kadar anlatabildiğimi bilmiyorum. Şu an velayeti bende olan çocuğumu almak için aile mahkemesinden karar istiyorlar. Çocuğumun orada tehlikede olduğunu, bunun mesuliyetini, kimsenin alamayacağını söylememe rağmen halen çocuğumu alamadım. İcra yoluyla almaya çalışıyorum. Bu çocuk 2 yaşında ve bana ihtiyacı var. Çocuğuma tekrar kadın sığınma ortamını yaşatmak istemiyorum. Zaten şiddetten dolayı prematüre doğmuş bir bebekti. Oradaki 1 aylık 2 aylık bir süreçte inanılmaz hasta oluyor ve ben çıkmak zorunda kalıyorum. 2015 yılında evlendim. Bu senenin ocak ayında boşandım. 1 sene oldu. O da kadın sığınma evinden hiçbir şekilde haber almadıklarından dolayı mecbur olarak boşanma davasını kabul etmek zorunda kaldılar. O boşanma sürecinde de çünkü çocuğum var benim yeter ki zarar gelmesin diye her şeyi ben hazırladım. 400 lira şu anda nafaka yazmasına rağmen bir kere bile almadım bu nafakayı. Bu süreç daha ne kadar devam edecek bilemiyorum. Çünkü çocuğumu aldıktan sonra benim için çok büyük bir tehlikeli süreç başlayacak. Bu onun bam teline basmış olacak. Onun yanından icra kararı ile almış olmam. Ben kendi canımı geçtim çocuğumun canını nasıl koruyacağım diye düşünüyorum. Çocuğun eline silah tutuşturuyor, fotoğraf çektiriyor. Çocuğun elindeki silahı sosyal medyada paylaşıyor ve bunu doğru bir kanı olduğunu düşünüyor sanırım. Bu çocuğun psikolojisi için kötü bir durum. Benim yaşım daha çok genç ve ben ölmek istemiyorum. Benim bir oğlum var ben annesiz büyüdüm. Ben çocuğum annesiz kalsın istemiyorum."
haberturk
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.