Sanal espiyonaj, sabotaj ve manipülasyon savaşları

Hızla dijitalleşen dünyada devletler ve ülke yönetimleri de yeni teknolojiye ayak uydurmaya çalışırken, internet dünyası aynı zamanda bir savaş alanı haline de geldi. ABD, Avrupa, Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore başta olmak üzere karşılıklı suçlamalar da peş peşe geliyor. Siber saldırı olarak adlandırılan dijital dünyadaki savaşlar çoğunlukla espiyonaj, sabotaj ve manipülasyon amaçla oluyor. ABD’den bilhassa Rusya, Çin ve İran’a yönelik siber saldırı suçlamaları öne çıkarken, bu ülkeler ise kendilerinin saldırıya uğradığını ileri sürüyor.

21. yüzyıl teknolojinin insan hayatına hiç olmadığı kadar girdiği, kullanıldığı hatta insanlara yön verdiği bir zaman dilimi olarak dikkat çekerken, bu yüzyılın savaşlarının da kendine özgü olduğu görülüyor. İnternet ağlarının tüm dünyada yaygınlaşması ülke yönetimlerinden, milyar dolarlık dünya devi şirketlere, medyadan seçimlere kadar çok geniş bir yelpazede internetsiz neredeyse adım atılmıyor. DEVLETLER ARASI MÜCADELE DİJİTALE TAŞINDI İnternet ağlarının yaygınlığı, birkaç kodla dünyanın öbür ucundaki olayları etkileme gücü bu alanı istismar etmek isteyenlerin de iştahını kabartıyor. Dijital teknoloji üretimi dünyanın herhangi bir yerindeki dağ başındaki bir köyde bile kullanılırken, bu teknolojinin üretiminde ise belli başlı ülkeler öne çıkıyor. Bunlar içinde ABD, Avrupa, Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore ilk akla gelen devletler. Listedeki tüm devletlerin birbirleriyle olan mücadeleleri de dijital teknoloji alanında siber saldırıya dönüşüyor. ABD Rusya, İran ve Çin’i kendisine yönelik siber saldırılar ile suçlarken; Rusya, İran ve Çin ise asıl kendilerinin sürekli siber saldırıya maruz kaldıklarını kaydediyor. Avrupa da daha çok Rusya ve Çin’den geldiğini öne sürdüğü siber saldırılardan şikayetçi.  RUSYA SEÇİMLERE MANİPÜLE ETMEKLE SUÇLANIYOR Öyle ki ABD, Rusya’nın son Amerikan başkanlık seçimlerini ciddi oranda manipüle ettiğini uzun süredir gündemde tutuyor. Konuyla ilgili Amerikalı yargı birimlerinin de bir çalışma yürttüğü sır değil. Avrupa’dan da Rusya’ya yönelik benzer suçlamalar var. Avrupa ülkelerinde ve bilhassa İngiltere’nin Brexit seçiminde Rusya’nın sonuçları manipüle edecek siber saldırı faaliyeti yürüttüğü iddia ediliyor. Rus hackerlerın dünya genelinde bir şöhretleri olmasına karşın, devletle ilişkilerinin olup olmadığı veya ne boyutta olduğu kesin olarak bilinmiyor. KUZEY KORE’YE MİLYAR DOLARLIK SİBER SALDIRI SUÇLAMASI Siber saldırıların bir başka boyutu ise şirketler, bankalar vb üzerinden yürütülen savaşlar. Kuzey Kore’li hackerların dijital dünya üzerinde yürüttükleri gayrı meşru faaliyetlerle 1.1 milyar dolar gibi dev bir serveti cebe indirdikleri söyleniyor. Tabi bu faaliyetlerden sorumlu tutulan esasen Kuzey Kore yönetimi. ABD’NİN ÇALIŞMALARI İFŞA OLMUŞTU ABD her ne kadar Rusya, Çin ve İran’ı siber saldırılar ile suçlasa da, ABD’nin eski Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanı Edward Snowden’in ifşa ettiği bilgiler büyük krizlere yol açmıştı. NSA’nın Almanya Başbakanı Angela Merkel’i dinlediği bilgisi iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açmıştı. Snowden Amerikan istihbaratının ülkedeki tüm şirketlerin sahip olduğu bütün özel iletişim bilgilerine istediği her an sahip olduğu, başka ülkelerdeki internet kullanıcılarının tüm özel yazışmalarına da erişebildiğini de ortaya çıkarmıştı. 2010 yılında ise ABD ve İsrail’in Stuxnet isimli virüs ile İran’ın nükleer çalışmalarını sabote etmeye çalıştığı ileri sürülmüş, ancak bu hadise de kesin olarak ispatlanamadan kalmıştı.