DÜNYAYA ACI VE GÖZYAŞINDAN BAŞKA BİRŞEY VERMEYEN MAKYAJLI BATI DÜZENİNE KARŞI “YÂRAN KÜLTÜRÜ”

Kısa adı ÇANDER olan ANKARA ÇANKIRILILAR DERNEĞİ Başkanı Aydın ÖKSÜZ ve ÇANDER Genel Sekreteri Hasan KAYA 96.0 frekansında yayın yapan OSTİM RADYO’da YEKPA AHMED ile HAYATIN İÇİNDEN GÜNDEM programına konuk oldular

Programda Ankaradaki Çankırılıların sesinin daha gür çıkması adına ÇANDER’in hikayesi, vizyon, misyon ve bakışı, günümüz modern putlarına karşı yeni dünya düzeni için alternatif çözüm önerisi; Altıncı duyu organımız olan Ruhumuza hitap eden YARAN kültürü ve bu kültürün sembolik durumdan içtimai hayata entegrasyonu, ÇANDER ve Japonyadaki TÜRK yılı çerçevesinde Türk-Japon İlişkileri, “Ankara Penceresinden Çankırıya Bakış” isimli Panel, şehitler diyarı Çankırı, Batı Karadeniz Platformu Çalışmaları, Ankara Çankırılılar Derneği yayın Organı ÇANDERgi konular arasındaydı. “Derdi olanın vakti olmaz” ve “Susmak Yok Duyurmaya Devam” temaları ile yapılan yayında söz alan AYDIN ÖKSÜZ, ilk olarak ÇANDER in hikayesini anlattı. Çankırı İli Şabanözü İlçesi Büyükyakalı nüfusuna kayıtlı olan ÖKSÜZ, Dışişleri Bakanlığı, Türk Ulusal Ajansında Uzman olarak görev yapmaktadır.  Sözlerine bu imkanı veren OSTİM RADYO ailesine teşekkürle başlayan ÖKSÜZ, iki kez milletvekili aday adayı olarak meclise girmeyi denese de, asıl önemli olanın gönüllere girmek olduğunu vurgulayarak, ÇANDER Başkanlığının emanetçisi ve bir Çankırı Sevdalısı olduğunu belirtti. ÇANDER Başkanı Aydın ÖKSÜZ konuşmasında STK ların yapısından bahsederek ÇANDER in Ankara’daki Çankırılıların birlik ve beraberliğine yönelik faaliyetleri geliştirmek maksadı ile 30 Haziran 2017 tarihinde kurulmuş bir dernek olduğunu, evveliyatının 1980 lere dayandığını ancak bir dönem faal olmadığını, ve tekrardan kuruluş işlemlerini tamamlayarak faaliyete geçtiğini; bu kapsamda geniş kapsamlı bir yapılanma ile yaklaşık 50 kişilik bir yönetim, denetim ve yürütme kurulları ile Ankara’nın 25 ilçesinde, ve Çankırı’nın 12 ilçesinde ilçe temsilciliklerinden oluşan Çankırı gönüllüleri ile Ostim OSB Mah. Örnek Sanayi Sitesi 1261. Sok. No: 5 Ostim/Yenimahalle / ANKARA adresinde ve www.ankaracankirililardernegi.com adresi ile sosyal medya adreslerinde her türlü faaliyetlerin ve bilgilendirmelerin takip edilebileceğini belirtti. ÖKSÜZ bunun yanısıra; amaç, misyon ve vizyonunun ifade edildiği ve internet sitesinde yayınlanan, manifestosunun oluşturulduğundan bahsederek, çeşitli temalarda(eğitim, kültür, ziyaret, sosyal faaliyet, turizm vs) yapılan faaliyetler hakkında bilgiler aktarmış, resmi rakamlara göre 253.000, esasında ise 450.000 civarında Çankırılının Ankara da yasadığını belirterek, “hedeflerimizi büyütmeli, büyük resme bakmalı, Çankırılılar tutkun değildir gibi olumsuz kodlamaları bırakmalıyız” dedi. Dernek olarak amaçlarının bireyesel ve başkalarından bişeyler bekleyen menfaat odaklı bakışlardan uzak olduğunu, birlikte yükselmenin önemine inandıklarını belirten ÖKSÜZ, “projelerimizle devamlı bişeyler üreteceğiz ve bizim ışığımız yayıldıkça insanlar bize teveccüh gösterecektir, Bizim bakışımızda da, uğraşımız başkaları ile değil kendimizledir, diğer STK lar bizim kardeşimizdir, yapıcı eleştirilere her zaman açığız” dedi. 2019 yılının Japonyada Türk Yılı ilan edildiğini hatırlatan ÖKSÜZ, ÇANDER olarak Japon kültürünün Yaran kültürü ile uyuştuğunu ve Türk-Japon İlişkilerine her türlü katkıyı vermek için, Türk-Japon Vakfı ile yakın ilişkide olunduğunu, bunun yanısıra kardeş derneğimiz olan Japon Kültür ve Müziğini tanıtma Derneği ile birlikte yapılan projelerden birinde, sumitomo ziyareti ile firma CEO’su Masatsugu NİSHİNO ya “YÂREN Nasihati” tablosunu hediye ettiklerinden bahsetti. Çankırı İlinin cografik, tarihsel, kültürel, sosyolojik, jeopolitik, ekonomik konumlarından ve yemek kültüründen de bahseden ÖKSÜZ, işadamlarını yatırım maliyetlerinin neredeyse sıfıra yakın olduğu Çankırı Organize sanayi bölgelerine yatırım yapmaya çağırdı. Çankırının şehitlik kültüründen de bahseden ÖKSÜZ ”Çankırılı olarak gün geçmiyor ki bir şehit verilmesin. Mesela daha iki gün önce Yalçın KOCA adlı şehidimizi Kızılırmak ilçesine bağlı Güneykışla köyünde defnettik. Çankırı 1974 Kıbrıs çıkarmasından bu yana 202 şehit toplamda ise 1960 şehit vermiştir ki sadece Çanakkale'de 1306 Çankırılı yiğidimiz şehit düşmüştür. Bu vesile ile gelmiş ve geçmiş bütün şehitlerimizi saygı, sevgi, şükran ve minnetle yad ediyor, ruhları şad, mekanları cennet olsun diyoruz. Aziz şehitlerimiz vatan size minnettar. Özet olarak diyoruz ki; Sıratı Müstakim yolundan ayrılmadan Birlik, Beraberlik, Sinerji, Proje ve Yönetişim öncelikli yol haritamız olacaktır. ÇANDER olarak VEREN EL olmayı şiar edindik ve hiçbir zaman bu yoldan dönmeyeceğiz. Allah hepimize, hayırlı işler yapmayı nasip eylesin. Dua eder, dua bekleriz.” dedi.  Bu noktadan sözü alan ÇANDER Genel Sekreteri Hasan KAYA Radyo programında, özellikle insanın ruh disiplinini sağlamayı hedefleyen YÂRAN KÜLTÜRÜ nü kendine has üslubuyla ve şiirleriyle anlattı. Çankırı İli Kurşunlu İlçesi Çaylıca Köyü nüfusuna kayıtlı olup, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında Şube Müdürü olarak çalışmaktadır. ÇANDER Genel Sekreteri Hasan KAYA, bu program ile verilen imkan nedeni ile Ankarada yaşayan Çankırılılar adına OSTİM Radyoya teşekkürlerini ileterek parograma Çankırı yareni kimdir? Şiiri ile başladı. ÇANKIRI YARENİ KİMDİR? Kendinide senide bilir, tespitleri dogrudur, Söylemese bile anlaşılır, doğruyu konuşur, Devletine Milletine bağlıdır, gözü işindedir, Dağlara tepelere değil, Dünyalara denktir.      Kalplerin kirlenmesine karşı adeta bir ilaçtır,      Kibir, benlik yoktur, İnsanlık şanına muhtaçtır,      Samimi nezaketli, mütevazidir başlara taçtır,      Esfeli safilin olanlara inat Eşrefi mahlukattır. Yine KAYA programa YARAN KÜLTÜRÜ isimli şiiri ile devam etti. YÂRAN KÜLTÜRÜ NEDİR? İnsanın ruhuna bakmak, Hakikat ışığını yakmak, Rabbine halis kul olmaktır,  Farkını hayata katmak, Sevgiyi ruhunda tatmak, Yasakları içinde avutmaktır, Gerçek nedir anlamak, Her an gerçeği anlatmak, Bazan da dilini tutmaktır, Zulme karşı durmak, , Hakka kendini adamak, Habil’in gönlüyle bakmaktır, Kalplerin özünü taşımak, Hakikati bilip yaşamak, İmkansız olana alışmak, Rabbin mülkünü paylaşmaktır. Zaman dar, yol uzun, dert çok, ÇÖZÜM YÂRAN Ruhsuzluk ve mutsuzluğa karşı SÖZÜM YÂRAN Diğerkam olmaya içimde yanan KÖZÜM YÂRAN Ruhum İslam, Bedenim Türkiye, ÖZÜM YÂRAN İnsanlık hayatının özüdür  YÂRAN derdinin çözümüdür  Bu Hasan kardeşinin sözüdür     KAYA; YÂRAN kültürünün, tarihin derinliklerinden süzülüp gelen bir derya gibi olduğunu ve bu kültürü “biliyorum” demenin asla mümkün olmadığını, “Sofra, El, Kapı açık; Bel, Göz, Dil kapalı” şiarı Yaren kültürünün temeli olduğunu, YÂRAN kültürünün değerinin de biz övsekte övmesekte çok yüksek olduğunu, Yâren kelimesinin, tekil ve dost anlamında olduğunu, Yâran kelimesinin ise, çoğul anlamda olduğunu belirtti. 24 Oguz boyunu temsil eden yâren bir araya gelerek yâran kültürünün temellerini oluşturduğunu belirten KAYA; “ YÂRAN kültürüne göre bedenin savunma mekanizması olduğu gibi ruhunda savunma mekanizması vardır. Hırs ve kıskançlık bu mekanizmayı çökertir, paylaşım ve kanaat ise yüceltir. YARAN KÜLTÜRÜ insanın pişerken kıvamını tutturmamızı sağlar. Çankırı Valiliğinin teklifi ile 2010 UNESCO tarafından soyut dalda Dünya Kültür Mirası içerisine alınmıştır. Yaran Kültürü insanın özüdür ve kendini bilmesidir. Kendini bilmeyen hiçbirşeyi bilemez. İslami akideler ile Türk- İslam sentezinden oluşan bir insan yetiştirme modelidir. Dolayısıyla salt eğlence ve ceza ile anılması kabul edilemez” dedi. Yeni Dünya düzeninde YÂRAN Kültürünün yerinden bahseden KAYA; “Günümüz dünyasında Maddeci bakışa haiz kapitalist / materyalist / emperyalist düzenler, Rahmetli Fuat SEZGİN Hocanın tanımı ile kopyacı olan Batı toplumu, kendi keselerini doldurmuş, ancak Dünya insanına acı ve gözyaşından başka hiçbirşey vermemiş, adeta insanları sorgusuz birer mankurt robota dönüştürmüştür. Türkiye tarihinden akıp gelen liderlik birikimi ile Yeni Dünya düzeninde sorunları çözmek için edilgen değil etken bir rol almalıdır. Bunu yaparken de özumüzde ve kültür kodlarımızda yer alan Türk İslam sentezli AHİ YÂRAN kültürü esas alınmalıdır.” diyerek sözlerine devam etti.  KAYA sözlerinin devamında; “YÂRAN toplumların kılcal damarlarına kadar nüfuz ederek, bütün toksinleri temizleyen bir ilaç gibidir.  TÜİK verilerine  göre suç oranı en düşük illerin başında gelen YÂRAN diyarı  ÇANKIRI bu konuda başarı göstergesidir. Bize göre YÂRAN Kültürünün tekrar sosyal yaşantımıza hakim kılınması tercih değil bir zorunluluktur” dedi. Bütün keferenin Anadolu  coğrafyası  üzerinde emellerini gerçekleştirmek için, şeytanın bile aklına  gelmeyen yöntemleri  denedikleri kritik  bir zaman diliminden geçmekte olduğumuzu belirten KAYA; “Ülkemize sevdalıysak, Ziya Gökalpin dediği gibi bu topraklardan ödünç aldıklarımızı insanımıza geri vermeliyiz. ÇANDER Başkanı Aydın ÖKSÜZ liderliğinde bir SEFERBERLİK hareketi niteliginde yola çıkan ÇANDER olarak, bu kritik zaman diliminde 5 dakika bile boş  durmak bize haram dedik.” düşüncelerini aktardı.  ANKARA PENCERSİNDEN ÇANKIRI ya Bakış isimli Panelden bahseden KAYA ”2 MART 2019 tarihinde düzenlenen panelde birçok zorluklar ile boğuştuk. Hatta ayağımızdan çekenler bile oldu. Ama şükürler olsun ki gönlümüze, samimiyetimize, imanımıza inanan sözde değil özde yarenler ile bu zor görevi başardık. Ve Allah’ın izni ile başarmaya devam edeceğiz. O kadar zorluk ve imkansızlıklara rağmen özellikle Aydın ÖKSÜZ Başkanımız gayretleri, İvedik OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan GÜLTEKİN beyin teveccühleri, İvedik OSB Müdürü Fatih ÖZTEPE ve Teknopark ANKARA Müdürü Oğuz ÜNAL kardeşlerimizin misafirperverlikleri sayesinde bu zor görevi başarıyla tamamladık.” Dedi. İyi dilek ve temennilerini iletti.  ÇANDER yayın organı ÇANDERgi’den de bahseden, aynı zamanda ÇANDERgi genel koordinatörü olan KAYA; “Epey zamandır böyle bir yayın organımız olsun, geleceğe iz bırakalım istiyorduk. Nasip olursa şu anda basıma hazır konuma getirdik. Kısa bir süre sonra Online + Baskı şeklinde, 3 ayda bir sosyokültürel formatta ÇANDERgi ismiyle ve ANKARA PENCERESİNDEN ÇANKIRIYA BAKIŞ teması ile yayın hayatına atılmayı planlıyoruz inşallah. Ayrıca Dergimizin ilk sayısı Ankara Penceresinden Çankırıya Bakış isimli Panelde anlatılan konuları kapsayacak. Susmak yok, duyurmaya devam” Dedi.   Son olarak Aydın ÖKSÜZ “ÇANDER’in kurumsal hedeflerin peşinde olduğunu, yeni yönetim ve yürütme kurulları ile kısa zamanda yapılan proje ve etkinlikler sonucu Dava bilincine, Deva olma misyonuna sahip olarak iyi bir sinerji yakaladık ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bizim talip olduğumuz en değerli makam ve mekan ''GÖNÜLLERDİR'' diyerek, GÜVEN, TEVAZU, SAMİMİYET, AİDİYET, GAYRET, MEŞVERET, HEYECAN VE PROJELERİYLE SADECE ''HOŞ BİR SADA'' bırakıp, ''DUA'' lara talip olmak için sırat-ı müstakim yolunda hizmet üretmeye devam etmekteyiz. Bizler kalıcı projeler üretmek ve tarihe not bırakmak adına, kışın ayazına, yazın sıcağına aldırmadan koşarak, terleyerek çalışarak “RUHUM İSLAM, BEDENİM TÜRKİYE, ÖZÜM YÂRAN” sloganı ile hayallerimizin peşinden gitmeye kararlıyız. Ama hayallaerimizde gözlerimizle görmeye kararlıyız.”  “BİZİ YÜKSELTECEK OLAN ANCAK BİRLİK VE BERABERLİK KANATLARIDIR”  “HERKES BİRBİRİNE BAKSIN, BİZ İŞİMİZE BAKALIM” Diyerek programın kapanışını yaptı.  Gerek Ankara ve gerekse Çankırıdan proğrama yönelik geri dönütlere bakıldığında, Ankaradaki Çankırılılıların sesinin daha gür çıkması adına olumlu bir enerji ortamının oluştuğu, bunda ÇANDER’inde karınca kararınca bir etkisi bulunduğu, tarlada izi olanında olmayanında bu olumlu atmosferden etkilendiği, STK faaliyetlerinin zorluk, bağlılık, fedakarlık gibi esaslarla yürütülmesi sebebi ile bitmeden tükenmeden yılmadan ÇALIŞMAK, gerektiği düşünceleri ile projelere devam kararı alındı.