Cumhurbaşkanı'na Mektup

GÜNDEM/GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 12.07.2019 - 11:44, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 1950+ kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı'na Mektup

"Fransa'dan getirilen laiklik ve idare hukuku, İsviçre'den getirilen Medeni Kanun, İtalya'dan getirilen Ceza Yasası, Almanya'dan getirilen Ceza Muhakemeleri Hukuku ve de Şapka Kanunu Türk toplumu ile özdeşemediği gibi bu kanunlar Türk Milleti'ni kendi özbenliğinden de uzaklaştırmıştır."
 Sayın Cumhurbaşkanım; Sultan Alparslan Malazgirt'ten Anadolu topraklarına girdiği 1071 yılından bu günümüze kadar içte ve dışta düşmanla çok mücadeleler verdik. Allah'a çok şükür ki Müslüman Türk milleti elde ettiği zaferlerle fethettiği her yere hem İslam'ı getirdi hem de o beldelere huzur ve selameti getirdi.      Sayın Cumhurbaşkanım; sizlerde bilirsiniz ki Müslüman Türk milleti her seferde haçlı ordularını dağıtıp yenilgiye uğratmıştır. Ancak bu haçlı orduları hiç bir zaman "Biz Müslüman Türkleri yenemiyoruz,her defasında yenilip hüsrana uğruyoruz" düşüncesi ile hiç bir zaman kurdukları küstah oyunlarından da geri durmamışlardır.      Sayın Cumhurbaşkanım; Şu aşikar ki bir toplumun en büyük değeri Ahlakı ve Maneviyatıdır. Eğer bir toplumun ahlakı ve maneviyatı çökmüş ise o toplumda çökmeye mahkumdur. Özellikle haçlılar Müslüman Türk milletini savaş meydanlarında yenemeyeceklerini anladıklarında Osmanlı'nın son günlerinde yaptığı hain tuzaklar ve de oynadıkları küstah oyunlar ile bu toplumun hem ahlakını hem de maneviyatını yıkmak için mücadeleler vermişlerdir.      Sayın Cumhurbaşkanım; Osmanlının son günlerinde getirilen moda akımı ile beraber toplumda ki müslüman kadınların şuuru ile oynanmıştır. Şu bir gerçek ki bu moda akımı ile beraber batı müslüman olan bu toplumun ahlakı ile de oynamıştır. Osmanlı Devleti yıkılıp peşine kurulan Cumhuriyet ile beraber hem anayasa maddesi olarak hem de inkilap nezdinde çok yenilikler getirilmiştir. Getirilen inkilaplara ve yenilikler bakıldığında hiçbir yeniliğin Müslüman toplumu ile özdeşmediği görülmektedir. Aksine bu yenilikler müslüman olan bu toplumun ahlakını ve de maneviyatını bozmuştur. Öyle ki, Fransa'dan getirilen laiklik ve idare hukuku, İsviçre'den getirilen Medeni Kanun, İtalya'dan getirilen Ceza Yasası, Almanya'dan getirilen Ceza Muhakemeleri Hukuku  ve de Şapka Kanunu Türk toplumu ile  özdeşemediği gibi bu kanunlar Türk Milleti'ni kendi özbenliğinden de uzaklaştırmıştır.      Sayın Cumhurbaşkanım; kabul edersiniz ki bir milleti ayakta tutan kendi öz değerleridir. Maalesef biz kendi öz değerlerimizden çok uzakta kaldık... Öyle ki, batının hemen hemen tüm değerlerini kabul edip bir batılı gibi yaşamaya başladık. Zaman içerisinde toplumda gelinen noktalar da maalesef çok kötü durumda. Batı'da olan eşcinsellik ve de ahlaki tahribah maalesef ki bizleri de vurdu. Bugün sokağa çıktığımızda toplumumuzun büyük bir kısmı batılı gibi giyinip, batılı gibi yiyor ve batılı gibi yaşıyor.       Sayın Cumhurbaşkanım; Öncelikle bizleri neler yıktı ona bir göz atalım. Giyim tarzımızdan tutunda da yaşamımızın her kademesine baktığımızda kendi öz değerlerimizden nasıl koparıldığımızı çok iyi anlarız.       Sayın Cumhurbaşkanım; bir milletin geleceği o milletin gençliğine bağlıdır. Maalesef ki gençliğimiz uyuşturucu, fuhuş, alkol ve sigara batağına girmişken bunun yanında da vucuduna dövme yaptırmayan gencimiz de kalmadı.       Sayın Cumhurbaşkanım; özeleştiri yapmak gerekirse, sizin döneminizde yapılan İstanbul sözleşmesi  ve 6284 nolu aile yasası Müslüman olan bu toplumun ahlaken ve manevi olarak tamamen yıkımı olmuştur.       Sayın Cumhurbşkanım: Necip Fazıl Kısakürek'in Gençliğe Hitabesi'nde bahsettiği gibi "Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik... Zaman bendedir ve mekân bana emanettir! şuurunda bir gençlik..." artık kalmayacak duruma gelmektedir. Sizler dindar gençlik yetiştime gayesinde olurken maalesef dini dar gençlik yetişmiştir. Bugün Sultan Fatih Han Hazretleri yattığı yerden kalksa inanın "İstanbul'u Bizanslılar almış" sanınıp tekrar İstanbul'u fethetmeye kalkar.      Sayın Cumhurbaşkanım; bugün manevi ve ahlaki anlamda yıkılan gençlerimizin çok geç de olsa ellerinden tutma zamanadır. Okulların adını İmam Hatip yapmak inanın yetmez. Bu okulların hatta diğer okulların da manevi olarak içleri doldurulması gerekmektedir.      Sayın Cumhurbaşkanım; Siz bu milletin Cumhur Başkanısınız, her bir fertten sorumlusunuz ve her bir fertten de imtihana çekileceksiniz. Bir kardeşiniz olarak bunları size hatırlatmak boynumun borcu olarak görüyorum. Umulur ki bundan sonra ki zaman dilimleri çerisinde bu toplumun ahlaki menevi değerleri yükselir. Unutmayalım ki Önce Ahlak ve Maneviyat... Selam ve dua ile...
"Fransa'dan getirilen laiklik ve idare hukuku, İsviçre'den getirilen Medeni Kanun, İtalya'dan getirilen Ceza Yasası, Almanya'dan getirilen Ceza Muhakemeleri Hukuku ve de Şapka Kanunu Türk toplumu ile özdeşemediği gibi bu kanunlar Türk Milleti'ni kendi özbenliğinden de uzaklaştırmıştır."

 Sayın Cumhurbaşkanım; Sultan Alparslan Malazgirt'ten Anadolu topraklarına girdiği 1071 yılından bu günümüze kadar içte ve dışta düşmanla çok mücadeleler verdik. Allah'a çok şükür ki Müslüman Türk milleti elde ettiği zaferlerle fethettiği her yere hem İslam'ı getirdi hem de o beldelere huzur ve selameti getirdi.

     Sayın Cumhurbaşkanım; sizlerde bilirsiniz ki Müslüman Türk milleti her seferde haçlı ordularını dağıtıp yenilgiye uğratmıştır. Ancak bu haçlı orduları hiç bir zaman "Biz Müslüman Türkleri yenemiyoruz,her defasında yenilip hüsrana uğruyoruz" düşüncesi ile hiç bir zaman kurdukları küstah oyunlarından da geri durmamışlardır.

     Sayın Cumhurbaşkanım; Şu aşikar ki bir toplumun en büyük değeri Ahlakı ve Maneviyatıdır. Eğer bir toplumun ahlakı ve maneviyatı çökmüş ise o toplumda çökmeye mahkumdur. Özellikle haçlılar Müslüman Türk milletini savaş meydanlarında yenemeyeceklerini anladıklarında Osmanlı'nın son günlerinde yaptığı hain tuzaklar ve de oynadıkları küstah oyunlar ile bu toplumun hem ahlakını hem de maneviyatını yıkmak için mücadeleler vermişlerdir.

     Sayın Cumhurbaşkanım; Osmanlının son günlerinde getirilen moda akımı ile beraber toplumda ki müslüman kadınların şuuru ile oynanmıştır. Şu bir gerçek ki bu moda akımı ile beraber batı müslüman olan bu toplumun ahlakı ile de oynamıştır. Osmanlı Devleti yıkılıp peşine kurulan Cumhuriyet ile beraber hem anayasa maddesi olarak hem de inkilap nezdinde çok yenilikler getirilmiştir. Getirilen inkilaplara ve yenilikler bakıldığında hiçbir yeniliğin Müslüman toplumu ile özdeşmediği görülmektedir. Aksine bu yenilikler müslüman olan bu toplumun ahlakını ve de maneviyatını bozmuştur. Öyle ki, Fransa'dan getirilen laiklik ve idare hukuku, İsviçre'den getirilen Medeni Kanun, İtalya'dan getirilen Ceza Yasası, Almanya'dan getirilen Ceza Muhakemeleri Hukuku  ve de Şapka Kanunu Türk toplumu ile  özdeşemediği gibi bu kanunlar Türk Milleti'ni kendi özbenliğinden de uzaklaştırmıştır.

     Sayın Cumhurbaşkanım; kabul edersiniz ki bir milleti ayakta tutan kendi öz değerleridir. Maalesef biz kendi öz değerlerimizden çok uzakta kaldık... Öyle ki, batının hemen hemen tüm değerlerini kabul edip bir batılı gibi yaşamaya başladık. Zaman içerisinde toplumda gelinen noktalar da maalesef çok kötü durumda. Batı'da olan eşcinsellik ve de ahlaki tahribah maalesef ki bizleri de vurdu. Bugün sokağa çıktığımızda toplumumuzun büyük bir kısmı batılı gibi giyinip, batılı gibi yiyor ve batılı gibi yaşıyor. 

     Sayın Cumhurbaşkanım; Öncelikle bizleri neler yıktı ona bir göz atalım. Giyim tarzımızdan tutunda da yaşamımızın her kademesine baktığımızda kendi öz değerlerimizden nasıl koparıldığımızı çok iyi anlarız. 

     Sayın Cumhurbaşkanım; bir milletin geleceği o milletin gençliğine bağlıdır. Maalesef ki gençliğimiz uyuşturucu, fuhuş, alkol ve sigara batağına girmişken bunun yanında da vucuduna dövme yaptırmayan gencimiz de kalmadı. 

     Sayın Cumhurbaşkanım; özeleştiri yapmak gerekirse, sizin döneminizde yapılan İstanbul sözleşmesi  ve 6284 nolu aile yasası Müslüman olan bu toplumun ahlaken ve manevi olarak tamamen yıkımı olmuştur. 

     Sayın Cumhurbşkanım: Necip Fazıl Kısakürek'in Gençliğe Hitabesi'nde bahsettiği gibi "Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik... Zaman bendedir ve mekân bana emanettir! şuurunda bir gençlik..." artık kalmayacak duruma gelmektedir. Sizler dindar gençlik yetiştime gayesinde olurken maalesef dini dar gençlik yetişmiştir. Bugün Sultan Fatih Han Hazretleri yattığı yerden kalksa inanın "İstanbul'u Bizanslılar almış" sanınıp tekrar İstanbul'u fethetmeye kalkar.

     Sayın Cumhurbaşkanım; bugün manevi ve ahlaki anlamda yıkılan gençlerimizin çok geç de olsa ellerinden tutma zamanadır. Okulların adını İmam Hatip yapmak inanın yetmez. Bu okulların hatta diğer okulların da manevi olarak içleri doldurulması gerekmektedir.

     Sayın Cumhurbaşkanım; Siz bu milletin Cumhur Başkanısınız, her bir fertten sorumlusunuz ve her bir fertten de imtihana çekileceksiniz. Bir kardeşiniz olarak bunları size hatırlatmak boynumun borcu olarak görüyorum. Umulur ki bundan sonra ki zaman dilimleri çerisinde bu toplumun ahlaki menevi değerleri yükselir.

Unutmayalım ki Önce Ahlak ve Maneviyat...

Selam ve dua ile...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.