'Türkiye mesajı verdi, görüyor ve bunu biliyoruz...'
'Türkiye mesajı verdi, görüyor ve bunu biliyoruz...'
Tarihi MGK Toplantısının ardından yapılan açıklamada Türkiye'nin kararlılığı bir kez daha en üst perdeden teyit edildi... Toplantı sonrası ''Peki şimdi ne olacak? Eğer Barış Koridoru 'ara formül' ise Türkiye'nin nihai hedefi ne olabilir?'' sorusu daha da anlam kazandı. Abdullah Ağar bu soruyu, ''PKK'nın dağıtılması ve elindeki silahların alınması'' şeklinde cevapladı.
Toplantı sonrası "Peki şimdi ne olacak?" sorusu daha da anlam kazandı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, 'Barış Koridoru' tanımlamasının önemine işaret ederek, "Bu nitelemeden, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile tamamlayıcı olacak bir adım atılacağını anlıyoruz. Türkiye ve ABD arasında anlaşılan 'Güvenli Bölge' bir ara formül. Bu koridorun dışında bir terör devleti kurulmasına izin verilecek gibi bir algı oluşmamalı. Türkiye için nihai hedef PKK'nın dağıtılması ve elindeki silahların alınması" şeklinde konuştu.
MGK tarihinin en uzun süreli toplantılarından biri geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan kurul, 6 saat süren görüşmelerin ardından çok önemli maddeler içeren 'karar metni' yayınladı.
3 NUMARALI MADDE
Metinde yer alan en dikkat çekici ifadelerden biri de hiç şüphesiz 3 numaralı madde oldu. Söz konusu maddede "Bölgenin tüm terör unsurlarından temizleneceği ve bütün gücümüzle bir 'Barış Koridoru'nun inşası için gayret sarf edileceği hususundaki kararlılığımız teyit edilmiştir" görüşüne yer verildi.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, yaptığı açıklamada, MGK'nın gündeminde çok önemli maddeler olduğu ve bu nedenle uzun sürmesinin olağan karşılanması gerektiğini anlattı.
Ülke içindeki terör unsurlarıyla mücadeleden Pençe Harekatı'na, Suriye'deki gelişmelerden Doğu Akdeniz ve KKTC'ye kadar her biri kendince ağırlığı bulunan konuların bu MGK'da masaya yatırıldığına işaret eden Ağar, şöyle devam etti:
"Çok fazla konu başlığı, çok fazla sıcak bölgenin olduğu bir dönemden geçiyoruz. ABD ile yaşanan F-35 krizinden S-400'lerin gelmesi ve Milli Muharip Uçağın inşasına kadar farklı detaylar gündeme gelmiştir.
Tabi ki en önemli maddelerden biri hiç şüphesiz Fırat'ın doğusuna yapılacak olası bir harekat. Türkiye, karar verici unsurlarıyla bu MGK'da bir risk analizi yaptı. Tehditler değerlendirildi, fayda-maliyet analizi yapıldı ve bir karara varıldı.
Bildiride en dikkati çekici vurgu 'Barış Koridoru' kısmı. Bu kavram ilk kez karşımıza çıkıyor. Türkiye, daha önce bölgede yaptığı Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatları ile örtüşecek bir adımdan bahsediyor. İstikrar ve barış vurgusu son derece kayda değer. Suriye'de Kürtlerle alıp veremediğimiz bir konu yok. Bizim için sorun eli silahlı teröristler.
Türkiye sadece Kürtler için de değil bölgedeki tüm etnik, mezhebi, meşrebi yapıların teröristlerinden korunmasına yönelik adımlar atıyor. Aslına bakarsanız bu adımlar Kürtleri teröristlerden kurtarmak için de atılıyor. Bizim orada temel derdimiz; bölgenin bir 'refah adasına' dönüşebilmesini sağlamak.
'BATI MEDYASI TÜRKLER-KÜRTLER OLARAK AYRIŞTIRMAK İSTİYOR'
Özellikle Batı medyası bu süreci Türkler-Kürtler olarak ayrıştırmak üzerine bir dil kullanıyor. Halbuki bizim terörle mücadelemizde şehit verdiğimiz askerlerimiz için Kürt vatandaşlarımızın sayısı oldukça fazla. Diğer tarafta Ayn-El Arap örneğinde olduğu gibi, 400 bin Kürt bölgeden kaçıyor. Bu insanlar PKK'dan kaçıyor. Olayın Kürtlükle bir ilgisi yok."
'TÜRKİYE, ABD'YE MESAJI VERDİ'
Türkiye'nin '40 km derinlikte güvenli bölge oluşturulması' sürecine bir 'ara formül' olarak baktığının altını çizen Ağar, şunları kaydetti:
"ABD, bölgedeki terör gruplarını DEAŞ ile mücadelede kullandığını iddia ederek meşrulaştırmaya çalışıyor.
Türkiye de bunun karşısında ABD'ye 'Yanlış oyuncuyla ilerlemeye çalışıyorsun. Senin bu noktadaki tercihini görüyorum ve bölgedeki teröristleri DEAŞ için değil Suriye, Irak, İran ve sonunda Türkiye'nin üniter yapısının bozulması için kullanacağını biliyorum' mesajını veriyor.
'BÖYLE BİRŞEY KESİNLİKLE SÖZ KONUSU OLAMAZ'
Bu kapsamda 40 km derinlik, Türkiye için bir ara formül. Türkiye'nin 'PKK'yı kabul ediyorum, 40 km ötede var olabilirler' tarzı bir yaklaşımı kesinlikle söz konusu olamaz.
'TÜRKİYE'NİN NİHAİ HEDEFİ NE?'
Abdullah Ağar, "Eğer Barış Koridoru 'ara formül' ise Türkiye'nin sizce nihai hedefi ne olabilir?" sorusunu da yanıtladı ve "PKK'nın dağıtılması ve elindeki silahların alınması" ifadesini kullandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.