Fethiye Körfezi’ne 4 maddelik kirlilik raporu

Muğla’da Son Günlerde Fethiye Körfezinde Yaşanan Renk Değişimiyle İlgili Değişik İddialar Gündeme Gelirken Gazi Üniversitesi’nin Fethiye Körfezinde Yaşanan Kirlilik İle İlgili 4 Maddelik Rapor Hazırladığı Ortaya Çikti.

Fethiye Körfezi’nde yaşanan renk değişimiyle ilgili Gazi Üniversitesinde görevli bilim insanları tarafından rapor hazırlandığı ortaya çıktı. Hazırlanan raporda Fethiye Körfezi’nde yaşanan deniz kirliliği kaynakları 4 madde halinde sıralanırken kirliliğin sadece arıtma değil, farklı etkenlerin de yer aldığı açıklandı. Gazi Üniversitesinden kıyısal sularda su kalitesi parametrelerinin izlenmesi ve değerlendirmesi raporunun proje yürütücülük görevini Prof. Dr. Pelin Yıldırım, araştırmalarını ise Prof. Dr. Lale Balas, Prof. Dr. Hale Hopoğlu, Prof. Dr. Aysel Çağlan Günay, Prof. Dr. Ahmet Altındağ yaptı. Projenin danışmanlıklarını ise Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş ve Prof. Dr. Sinet Selmin Burak yaptı. Kirlilik sebebi 4 madde de toplandı Kıyısal sularda su kalitesi parametrelerinin izlenmesi ve değerlendirmesi raporunda, Fethiye Körfezi’nde yaşanan deniz kirliliği kaynakları 4 madde halinde sıralandı. Raporda, Murt (Mersinli)deresine atık su tesisinden bırakılan deşarj suyu ve dere tarafından taşınan tarımsal drenaj suyu, Körfez içerisindeki diğer kanallar tarafından taşınan tarımsal drenaj suları (8 ayrı noktadan), arıtmaya bağlı olmayan yerleşim alanları ve tesisler(Turizm tesisleri ve Şovalye adası), dördüncü madde olarak Marina ve diğer teknelerden kaynaklanan kirlilik olarak belirlendi. Hazırlanan bilimsel raporda ayrıca “Murt deresinin taşıdığı azot ve fosfor tuzları açısından zengin tarımsal deşarj suları ile birlikte doğrudan Fethiye Körfezi’ne bırakıldığı, Murt deresindeki kirlilik tek başına Fethiye iç körfezini etkileyebilecek bir potansiyele sahip olduğu açıklandı. Körfez içerisindeki diğer kanallar, tüm ovaya ait tarımsal drenaj sularını her hangi bir arıtma ya da çökeltme olmadan doğruca Fethiye iç körfezine taşındığı belirtildi. Yatırım talebi Tasarruf tedbirlerine takıldı Raporda, MUSKİ’nin Fethiye atık su arıtma tesisi ile ilgili yapacağı yatırımlara da yer verilirken, Muğla Büyükşehir Belediyesi Su Kanalizasyon İdaresi tarafından Fethiye 2. Etap Atıksu Arıtma Tesisi kapasite artırımı yapımı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne 21 Kasım 2017 tarihinde hibe başvurusu yapıldı. Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 14 Ağustos 2018 tarihli yazısı ile Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile alınan tasarruf tedbirleri genelgesi uyarınca hibe başvurularında yer alan yatırımların gerçekleştirilemeyeceği MUSKİ’ye bildirildi. Muğla Büyükşehir Belediyesi bu defa Dünya Bankası’na yöneldi ve şu anda Fethiye Atık su Arıtma Tesisi 2. Etap kapasite artırımı projesinin projelendirme çalışmalarının tamamlamak üzere olduğu öğrenildi. "24 saat takip ediliyor" Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “2003 yılanda devreye alınan arıtma tesisinin mevcut tasarımı 22 bin 394m3/gün olarak yapılmış. Arıtmanın gerçekleştiği havalandırma havuz kapasitesi ikinci etapta düşünülerek 47 bin 394 m/gün olarak inşa edilmiştir. Arıtma tesisinde Özel Çevre Koruma Kurulunun belirlediği akredite laboratuvar tarafından yılda 12 defa numune alınarak analiz edilmekte. Atık su arıtma tesisi çıkışındaki suyun kalitesi bakanlığın ilgili mercilerince takip ediliyor. Tesiste sürekli atık su izleme sistemi bulunmaktadır. Deşarj edilen atık su anlık olarak analiz edilmekte ve kayıt altına alınmaktadır. Bakanlık kesintisiz olarak 24 saat boyunca takip etmektedir. Sürekli atık su izleme sisteminde sınır değerlerinin aşılması durumunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Yetkililerince cezai işlem uygulanmaktadır. Bu güne kadar her hangi bir olumsuz olay yaşanmadığı gibi cezai bir işlemde uygulanılmamıştır” dedi. Başkan Gürün, “Burada su körfeze verilmeden önce ultroviyoleden geçiyor. Bundan sonra klorlanma yapılıyor. Klor miktarı da ölçülerek konuluyor. Daha sonra Çevre Bakanlığının kurduğu tesisten geçiyor. Otomatik olarak standartlara uygun atık su elde edip etmediğimizi tespit ediyor. Ondan sonra biz suyu körfeze veriyoruz. Dolayısıyla körfeze kesinlikle arıtılmamış ve standartlara uymayan su verilmiyor” dedi.