Çokum’un eserlerinde tarihi malzeme ön planda
Çokum’un eserlerinde tarihi malzeme ön planda
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin bu haftaki konuğu Doç.Dr. Özlem Nemutlu. Üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Nemutlu, Hisarcılar akımı temsilcilerinden Sevinç Çokum’u anlattı
SULTAN GÜMÜŞ
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin düzenlediği ‘Kültür Sohbetleri’ programında konuşan Celal Bayar Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç.Dr. Özlem Nemutlu, Hisarcılar akımı temsilcilerinden ve hikaye / roman / senaryo yazarı Sevinç Çokum’u anlattı. Türk Edebiyatı Vakfı’nın kurucularından biri de olan Çokum’un, romanlarında tarihi malzemeye çok önem verdiğini vurgulayan Özlem Nemutlu, tarihi roman ile tarihin bir fon olarak kullanıldığı romanlara ilişkin aktarımlarda bulundu.
“DAHA ÇOK FERDİ ESAS ALIR”
Tarihi romanlar üzerinde durarak anlatımına başlayan Nemutlu, şunları söyledi: “Tarihî romanın en ayırt edici özeliklerinden biri, tarihe yön vermiş tarihî bir hadisenin veya tarihi bir şahsiyetin, söz konusu hadiselerin cereyan ettiği ve tarihî şahsiyetin yaşadığı dönemlerden sonraki dönemlerde roman kurgusu içerisinde ele alınmasıdır. Burada en önemi hususlardan biri, tarihî roman yazarının ele aldığı döneme şahitlik etmemesidir. Nitekim yazarın şahitlik ettiği bir hadisenin kurguya dönüştürüldüğü eserler, tarihî değil, aktüel olurlar. Bu bağlamda tarihî bir hadiseyi esas almaları itibarıyla Bizim Diyar (1978), Hilal Görününce (1984) ve Ağustos Başağı (1989) tarihî bir roman olarak adlandırılabilir. 1996’da yazdığı ve kendisinin de ifade ettiği gibi yazarlığında bir dönüm noktası olarak gördüğü Karanlığa Direnen Yıldız’da daha çok ferdi esas alır.”
BİREY VE EVRENSELLİK
Yaşayan usta yazarlarımızdan Sevinç Çokum’un genellikle eserlerinde tarihî malzemeye önem vermesiyle de dikkat çektiğini ifade eden Nemutlu, şöyle devam etti: “Çokum, farklı eserlerinde bazen psikolojiyi, bazen karakter yapısını ön plana çıkartıyor. Tarihi romandan, tarihin bir fon olarak kullanıldığı kostüm romanlarına doğru bir süreci takip ediyor. Onun yazarlığında ‘bireye’, dolayısıyla ‘evrenselliğe’ doğru gidiş söz konusu. 2011’de yayımladığı ve hadiselerin Güneydoğu Anadolu’da geçtiği Lacivert Taşı’nda Trablusgarp, Balkan ve I. Dünya Savaşları gibi tarihî hadiseler daha geri planda kalır, fertlerin psikolojileri daha çok ön plana çıkar.”
Sohbetin sonunda Yazarlar Birliği Izmır Şube Başkanı A.Levent ERTEKİN, Çokum'a katkılarından dolayı teşekkür belgesi taktim etti. Sohbet tüm iştirak edenler ile çekilen AİLE FOTOĞRAFI ile son buldu.
Bülent ERTEKİN
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.