Kamu Kurumlarında Siber Güvenlik ve Denetlemeler: DORUK ile Söyleşi

GÜNDEM/GÜNCEL 08.10.2024 - 14:28, Güncelleme: 08.10.2024 - 14:28 281 kez okundu.
 

Kamu Kurumlarında Siber Güvenlik ve Denetlemeler: DORUK ile Söyleşi

Röportajı Yapan: Vahit Koç Röportaj Konuğu: DORUK (Siber Güvenlik Uzmanı)
Kamu Kurumlarında Siber Güvenlik ve Denetlemeler: DORUK ile Söyleşi     Vahit Koç: Siber güvenlik kamu kurumları için neden bu kadar kritik bir hale geldi?   DORUK: Kamu kurumları, vatandaşların kişisel bilgileri ve kritik devlet verileri gibi son derece hassas verileri işliyor. Bu veriler, devletin işleyişi açısından da büyük önem taşıyor. Eğer bir siber saldırı gerçekleşirse, bu veriler sızdırılabilir veya silinebilir. Bunun sonuçları arasında vatandaş güveninin sarsılması, finansal kayıplar ve devletin işleyişini aksatacak operasyonel sorunlar yer alabilir. Dolayısıyla, bu verilerin korunması büyük önem arz ediyor ve güvenlik önlemleri sürekli olarak gözden geçirilmeli.   Vahit Koç: Kamu kurumlarındaki denetleme süreçleri siber güvenlik açısından nasıl işliyor?   DORUK: Kamu kurumlarındaki denetlemeler genellikle belirli standartlar ve yönetmelikler çerçevesinde yapılır. Örneğin, ISO 27001 gibi uluslararası standartlar veya Türkiye’de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) belirlediği rehberler bu konuda sıkça referans alınır. Denetleme süreçlerinde kurumların mevcut güvenlik altyapıları, olası zafiyetleri ve saldırılara karşı nasıl korundukları incelenir. Aynı zamanda, sürekli izleme ve raporlama sistemleri de kullanılır. Bu denetimlerde en çok dikkat edilen hususlardan biri, sistemlerdeki güncellemelerin düzenli yapılması ve güvenlik açıklarının hızlı bir şekilde kapatılmasıdır.   Vahit Koç: Kamu kurumları genellikle hangi sistemleri siber güvenlik amacıyla kullanıyor?   DORUK: Kamu kurumlarında kullanılan siber güvenlik sistemleri oldukça çeşitli. Bunlar arasında güvenlik duvarları (firewall), saldırı tespit ve önleme sistemleri (IDS/IPS), güvenli veri yedekleme sistemleri, ağ güvenliği araçları ve uç nokta güvenliği yazılımları bulunuyor. Ayrıca, verilerin şifrelenmesi ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) gibi yöntemler de sıkça kullanılıyor. Daha ileri düzeydeki kurumlar ise yapay zeka tabanlı tehdit algılama ve analiz sistemlerine yatırım yapıyor. Bu sistemler, anormallikleri tespit ederek potansiyel tehditlere karşı erken uyarı sağlıyor.   Vahit Koç: Google’ın arama mantığı ile benzer şekilde çalışan bir siber güvenlik sistemi kamu kurumlarında kullanılabilir mi?   DORUK: Evet, bu mümkün. Google gibi arama motorlarının temel çalışma prensibi, büyük miktarda veriyi analiz etmek ve kullanıcıya en uygun sonucu sunmaktır. Siber güvenlik alanında da buna benzer şekilde büyük veri analizleri yapılabilir. Bu veriler, ağ trafiği, kullanıcı davranışları ve sistem logları gibi çeşitli kaynaklardan toplanabilir. Bu tarz sistemler, anomalileri tespit ederek olası bir siber saldırıyı erken aşamada fark edebilir. Böylece kamu kurumlarında daha proaktif bir güvenlik yaklaşımı benimsenebilir.   Vahit Koç: Siber güvenlik açısından kamu kurumlarının dikkat etmesi gereken en büyük tehdit nedir?   DORUK: Kamu kurumlarının karşılaştığı en büyük tehditlerden biri fidye yazılımlarıdır (ransomware). Bu tür saldırılarda saldırganlar, sistemleri şifreleyip verilerin tekrar erişilebilir hale gelmesi için kurumdan fidye talep eder. Özellikle kritik devlet verileri söz konusu olduğunda bu tarz bir saldırı, kurumların operasyonlarını ciddi anlamda sekteye uğratabilir. Ayrıca iç tehditler, yani kurum içindeki personelin yanlışlıkla ya da kasıtlı olarak güvenlik açıklarına yol açması da önemli bir tehlikedir. Bu yüzden güvenlik bilinci ve eğitimleri de en az teknolojik önlemler kadar önemlidir.  
Röportajı Yapan: Vahit Koç Röportaj Konuğu: DORUK (Siber Güvenlik Uzmanı)

Kamu Kurumlarında Siber Güvenlik ve Denetlemeler: DORUK ile Söyleşi

 

 

Vahit Koç:

Siber güvenlik kamu kurumları için neden bu kadar kritik bir hale geldi?

 

DORUK:

Kamu kurumları, vatandaşların kişisel bilgileri ve kritik devlet verileri gibi son derece hassas verileri işliyor. Bu veriler, devletin işleyişi açısından da büyük önem taşıyor. Eğer bir siber saldırı gerçekleşirse, bu veriler sızdırılabilir veya silinebilir. Bunun sonuçları arasında vatandaş güveninin sarsılması, finansal kayıplar ve devletin işleyişini aksatacak operasyonel sorunlar yer alabilir. Dolayısıyla, bu verilerin korunması büyük önem arz ediyor ve güvenlik önlemleri sürekli olarak gözden geçirilmeli.

 

Vahit Koç:

Kamu kurumlarındaki denetleme süreçleri siber güvenlik açısından nasıl işliyor?

 

DORUK:

Kamu kurumlarındaki denetlemeler genellikle belirli standartlar ve yönetmelikler çerçevesinde yapılır. Örneğin, ISO 27001 gibi uluslararası standartlar veya Türkiye’de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) belirlediği rehberler bu konuda sıkça referans alınır. Denetleme süreçlerinde kurumların mevcut güvenlik altyapıları, olası zafiyetleri ve saldırılara karşı nasıl korundukları incelenir. Aynı zamanda, sürekli izleme ve raporlama sistemleri de kullanılır. Bu denetimlerde en çok dikkat edilen hususlardan biri, sistemlerdeki güncellemelerin düzenli yapılması ve güvenlik açıklarının hızlı bir şekilde kapatılmasıdır.

 

Vahit Koç:

Kamu kurumları genellikle hangi sistemleri siber güvenlik amacıyla kullanıyor?

 

DORUK:

Kamu kurumlarında kullanılan siber güvenlik sistemleri oldukça çeşitli. Bunlar arasında güvenlik duvarları (firewall), saldırı tespit ve önleme sistemleri (IDS/IPS), güvenli veri yedekleme sistemleri, ağ güvenliği araçları ve uç nokta güvenliği yazılımları bulunuyor. Ayrıca, verilerin şifrelenmesi ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) gibi yöntemler de sıkça kullanılıyor. Daha ileri düzeydeki kurumlar ise yapay zeka tabanlı tehdit algılama ve analiz sistemlerine yatırım yapıyor. Bu sistemler, anormallikleri tespit ederek potansiyel tehditlere karşı erken uyarı sağlıyor.

 

Vahit Koç:

Google’ın arama mantığı ile benzer şekilde çalışan bir siber güvenlik sistemi kamu kurumlarında kullanılabilir mi?

 

DORUK:

Evet, bu mümkün. Google gibi arama motorlarının temel çalışma prensibi, büyük miktarda veriyi analiz etmek ve kullanıcıya en uygun sonucu sunmaktır. Siber güvenlik alanında da buna benzer şekilde büyük veri analizleri yapılabilir. Bu veriler, ağ trafiği, kullanıcı davranışları ve sistem logları gibi çeşitli kaynaklardan toplanabilir. Bu tarz sistemler, anomalileri tespit ederek olası bir siber saldırıyı erken aşamada fark edebilir. Böylece kamu kurumlarında daha proaktif bir güvenlik yaklaşımı benimsenebilir.

 

Vahit Koç:

Siber güvenlik açısından kamu kurumlarının dikkat etmesi gereken en büyük tehdit nedir?

 

DORUK:

Kamu kurumlarının karşılaştığı en büyük tehditlerden biri fidye yazılımlarıdır (ransomware). Bu tür saldırılarda saldırganlar, sistemleri şifreleyip verilerin tekrar erişilebilir hale gelmesi için kurumdan fidye talep eder. Özellikle kritik devlet verileri söz konusu olduğunda bu tarz bir saldırı, kurumların operasyonlarını ciddi anlamda sekteye uğratabilir. Ayrıca iç tehditler, yani kurum içindeki personelin yanlışlıkla ya da kasıtlı olarak güvenlik açıklarına yol açması da önemli bir tehlikedir. Bu yüzden güvenlik bilinci ve eğitimleri de en az teknolojik önlemler kadar önemlidir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.