KARAVEZİR SEYYİT MEHMET PAŞA, DÜZENLENEN TÖRENLE BÜSTÜ ÖNÜNDE ANILDI.
KARAVEZİR SEYYİT MEHMET PAŞA, DÜZENLENEN TÖRENLE BÜSTÜ ÖNÜNDE ANILDI.
Gülşehir Turizm ve Doğal Kültürel Varlıkları Koruma Derneği nin düzenlediği, karavezir Seyyit Mehmet Paşa’yı anma töreni, Gülşehir’de bulunan büstü önünde gerçekleştirildi. Törene; dernek başkanı Sayın Mustafa Boncukcu, Bşk. Yrd. Yalçın Yorulmaz, Mustafa Korkmaz, Osman Yılmaz ve diğer dernek yöneticileri ve çok sayıda Gülşehirli katıldı. Törene Gülşehir belediye başkan adaylarından sadece Saadet Partisi adayı Hüseyin ÖDEMİŞ’in katılması dikkatlerden kaçmadı.
Anma töreninden sonra açıklama yapan Hüseyin ÖDEMİŞ, “anma törenini gerçekleştiren Gülşehir Turizm ve Doğal Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Sayın Mustafa BONCUKU ve dernek yöneticilerine teşekkür ederim. Kültürümüze sahip çıkmalıyız ve kültürümüzü nesilden nesile aktarmalıyız. Aslını ve kültürünü unutan toplumlar yok olmaya mahkûmdur. Karavezir Seyyit Mehmet Paşa Gülşehir’in yetiştirdiği ender insanlardan bir tanesidir. Karavezir Seyyit Mehmet Paşa gibi Gülşehir’e hizmet eden herkese teşekkür ederim. Bende Gülşehir’e hizmet etmek için bu kutlu yola çıktım” dedi.
Karavezir Seyyid Mehmet Paşa kimdir?
Nevşehir vilâyetinin Arabsun kazasından olup 1148 H.- (Karavezir) 1735 M.'de doğmuş ve 1160 H. - 1747 M.'de on iki yaşında İstanbul'a gelerek aşçıbaşı diye şöhreti olan Surre emini Süleyman Ağa dayısı olduğundan kendisini sarayda helvahaneye kaydettirmiştir. Bu gencin yetişmesini arzu eden Süleyman ağa, yeğeninin terbiye ve tahsilini, samimî dostlarından olup yeniçeri ocağının elli altıncı cemaati zabitlerinden, Hacı Odabaşı'ya havale ettiğinden, Seyyid Mehmet beş sene kadar Hacı Odabaşı'nın nezareti altında okuyup yazmış ve bir müddet dayısının hizmetinde bulunmuş ve dayısının vefatı üzerine teberdaran-ı hassa denilen zülüflü baltacılar ocağına kaydedilmiştir. (1173 H. -1759 M.). Seyyid Mehmet, filhakika merakla okumuş, kitabete ehemmiyet vermiş, ocağında da bunu bırakmayarak tahsilini ilerletmiş ve bu sayede 1175 Cemaziyelâhır başında (1761 Aralık) enderunda hazine odasına alınıp kitabetteki vukufuna mebni aynı sene 13 Şaban (9 Mart 1762) hazine odası ikinci yazıcılığı verilmiştir. Bu sırada Seyyid Mehmet Efendi'nin biraderi Helvacı Mustafa Ağa veliahd Abdülhamid'in kahveci başılığında bulunduğundan, veliahdın bütün işleri bunun vasıtasiyle yapılmak suretiyle daha o tarihlerde I. Abdülhamit'e intisab etmiştir.
I. Abdülhamit hükümdar olunca, Seyyid Mehmet Efendi 8 Zilhicce 1187 - 20 Şubat 1774 te hasodaya nakledilerek mabeyinci ve yirmi bir gün sonra hazine kethüdası ve 3 Muharrem 1189 - 4 Mart 1775 de de pâdişâhın silâhdarı oldu. 9 Şaban 1193-22 Ağustos 1779 da pâdişâh Beşiktaş sarayında bulunduğu sırada Kalafat Mehmet Paşa'dan alınan mühr-i hümâyun kendisine verilmek suretiyle sadrâzam olmuştur. Bir buçuk sene süren (on sekiz ay on bir gün) sadareti zamanında çalışarak bazı icraat ve faaliyeti görülmüş ise de, kendisinden daha ziyade başarılar beklendiği sırada teverrüm ederek, 25 Safer 1195 - 20 Şubat 1781 de kırk beş yaşında vefat etmiştir. Kabri Bahçekapısı'nda Hamidiye türbesi kabristanındadır. I. Abdülhamit kendisini çok sevmiş ve itimad göstermiş, hizmetinden memnun kalmış ve hastalığı esnasında bizzat ziyaretine gelmiştir.
Doğum yeri olan Arabsun'da cami, imaret, mektep, kütüphane ve hamam yaptırmış, şehre su getirtmiş, sekiz çeşme ile bütün tesislerine vakıf tahsis etmiştir. Bundan başka, Arabsun'a etraftaki Sarılar Türkmen aşiretini iskân ettirerek Damat İbrahim Paşa'nın Muşkara'yı Nevşehir yaptığı gibi, bu da köy olan Arabsun'u bir kasaba haline koyarak Gülşehri ismini verdirmiş ve bu yeni ismi vakfiyesine kaydettirmiş ise de, eski ismi yenisine galebe çalarak Arabsun kalmıştır.
Esmer olmasından dolayı silâhtarlığında Kara silâhtar ve sadaretinde de Karavezir denilmiştir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.