Kimse benim işçi kardeşlerimi mal gözüyle göremez
Kimse benim işçi kardeşlerimi mal gözüyle göremez
Tüm iş konfederasyonu başkanı Mahmut Şahin işçiye mal ifadesi kullanan Mazhar Yıldırımhan'a sosyal medya hesabından cevap verdi
Tüm iş konfederasyonu başkanı Mahmut Şahin işçilere kardeşlerim ifadesini kullandı
Ben kardeşlerime Mal dedirtmem diyen Mahmut Şahin sosyal medya hesabından ateşli ama bir kadar da seviyeli cevap verdi
Mahmut Şahin in sosyal medya hesabından verdiği cevap ;Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan,
8 Mayıs tarihinde Çalışma Bakanlığı olarak
İLO ile yapmış olduğunuz Wyndham oteldeki
programda, 3 sendika başkanı ile birlikte
20 dakika kadar bir görüşmemiz oldu.
Görüşmenin iyi geçmediğini daha önce
Facebook hesabımda paylaşmıştım.
Verilen tepkiler üzerine sokak ağzıyla
şahsıma yaptığınız hakaretlerle
konuyu örtbas etmeye çalışmanız
devlet adamlığı ciddiyetiyle
bağdaşmadığı gibi; hukuka sığınıyormuş
gözükme gayretiniz de hiç inandırıcı değildi.
Önce facebook paylaşımım ardından da
taşeron işçilerimizin sayfasından paylaştığınız
yazınızı ele alacağım:
O günkü sohbetimizde kadro konusunda
"red" yiyen işçilerimiz için
"ama biz onları personel olarak değil,
mal ve hizmet olarak gördüğümüz için
kadroya almadık" dediğinizde çok iyi
hatırlıyorsunuz ki "bu ifadeniz ve bakış
açınız yanlış, kanunen ifade böyle olsa da
o işçilerin tamamı personel olarak çalışıyor,
zaten bu kardeşlerimiz red yedikleri için
üzgün ve küskün bir de mal ve hizmet
diyerek onları aşağılamayın" demiştim.
"Komik ve acı" bir şekilde inkar ettiniz.
Alçak dediniz,
Aşağılık dediniz,
Şarlatan dediniz,
Yalancı dediniz,
Sahtekar dediniz,
Müfteri dediniz,
Provokatör dediniz,
Ağzınıza yakışan her şeyi dediniz.
Bir işçi Konfederasyonu Başkanına
bu kadar "pis" sözü söyleyen bir adamın
taşeron işçilere "mal" deme ihtimalini
10 kişiye soralım isterseniz(!)
Hadi o sohbette söyledikleriniz kayda alınmadı.
İnkar etmek kolay olabilir ama
sokak ağzıyla bana söylediğiniz bütün "kem" sözleriniz kendi sosyal medya hesabınızda duruyor.
Hırsınız ve öfkeniz fotoğrafta 4 kişi olduğunu
görmenizi engellemiş sanırım.
Gerçekler ortaya çıksın diye
verdim ha veriyorum ha,
ceza davası da açacağım,
tazminat davası da açacağım yazdığınız için
bir ayı geçkin bir süre bekledim ama açmadınız.
O zaman ben hukuka taşıyayım dedim.
Benim savcılığa vermemin ardından bir de
duydum ki mahkemeden benim Facebook
paylaşımıma erişimin engellenmesi
kararını çıkarttırmışsınız.
Facebook'tan kaldırdınız diyelim
bu kadar insanın ve benim kafamdan nasıl
kaldıracaksınız?
Ardından da eklemişsiniz:
"5 kuruşluk dava açtım"
Şimdi bu 5 kuruş konusunu açıklamanız lazım.
Eğer yazdığım şeyleri size hakaret ve iftira
olarak kabul ettiyseniz, bu iftiraların karşılığını
5 kuruş olarak mı hesapladınız?
Yoksa 5 kuruşun sizin için ayrı bir önemi mi var?
Yargının 5 kuruşluk davalardan daha önemli işleri var.
IBAN numaranızı gönderin 10 kuruş göndereyim,
yargıyı meşgul etmeyin.
makbuzunu da buradan paylaşırım,
herkes sizin istediğiniz 5 kuruşu iki kere
tahsil ettiğinizi görür,
siz de amacınıza ulaşırsınız.
...
Yöneticiliğini Ayşe hanımın yaptığı facebook sayfasında yazdıklarınıza gelince:
Çalışma Bakanlığında müsteşar yardımcısısınız.
Üstelik işçi sendikalarından sorumlusunuz.
Türkiye de 4 tane işçi konfederasyonu var.
4 de genel başkan var.
Ben de bunlardan birisiyim.
Ve siz beni hiç tanımadığınızı,
daha önce hiç adımı duymadığınızı söylüyorsunuz.
Şimdi bu benim bir eksiğim mi?
yoksa sizin işinizi düzgün yapmadığınızın mı göstergesi?
Konuya ne kadar yabancı olduğunuzu ne
kadar da belli ediyorsunuz?
Daha sonradan benim bir sendika başkanı
olduğumu öğrendiğinizi yazmışsınız.
Pes yani...
Konfederasyon ve sendika arasındaki farkı da
bilmiyorsanız ben sizin hangi yanlışınızı düzelteyim?
Yakamda kocaman bir kart ve üzerinde de
Tüm İş Konfederasyonu Genel Başkanı yazıyordu.
Siz de benimle konuşmaya başladığınızda
dikkatlice bu kartı okumuş ve ondan sonra
konuşmaya başlamıştınız.
Bu kadar olayı hatırlamayan birisinin
red yiyen işçilere
mal dediğini hatırlamamasına ne denir ki?
Düştüğün zavallı konuma bak ki
Cumhurbaşkanına saldırdığımı yazmışsın.
Bununla mı kurtulacak ve üste çıkacaksın?
Benim sosyal medya hesabımda
Cumhurbaşkanımıza saldırdığım haberini
hangi geri zekalı söyledi sana?
Okuduğunu ya da gördüğünü anlamayan
zeka yoksunları ile mi çalışıyorsun?
Yazık ki çok yazık...
Devletim adına utandığım anlardan
birini yaşattın bana.
Ama bozuk saat misali bu kadar yanlış içerisinde
bir doğrun da var.
Onu da yazmadan geçemeyeceğim:
"Bu işçi kardeşlerimizle ilgili MAL ifadesini
kullanmak en büyük ahlaksızlıktır."
Doğru yerde,
Doğru zamanda,
Sözünün arkasında olanlardan olmak dileği ile...
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.