KİMSENİN YUTAMAYACAĞI KADAR BÜYÜK LOKMAYIZ

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından dün Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon Haftası’ etkinliğine de katıldı ve şunları söyledi:

Ülkemizin yükselişi, tarihi, siyasi ve ekonomik olarak rekabet içinde olduğumuz kesimleri rahatsız ediyor. Tüm sorumluluklarını yerine getirdiği halde Türkiye’nin AB’ye tam üye yapılmamasının başka bir izahı olabilir mi? Neymiş, AB’ye tam üye olmak için çok fazla büyükmüşüz. Bunların paşa keyfi böyle istiyor diye, küçülelim mi? Boşuna en az 3 çocuk demiyorum. Daha büyüyeceğiz. Ne kadar büyürsek, bilesiniz ki o kadar güçlü olacağız. En büyük korkuları buradan geliyor. Bugün Avrupa ülkeleri hâlâ huzur içinde olmasını Türkiye’nin 4 milyon sığınmacıyı kendi topraklarında misafir etmesine borçludur. TÜRK BAHARI ÖZLEMİ VAR Ülkemizin Suriye topraklarını yeniden güvenli hale getirme çabalarına da destek bulamıyoruz. Geçenlerde bir Batılı yazar hanımefendi onu söyledi: ‘Hâlâ Türkiye’ye niye çamur atıyorsunuz? Türkiye hiçbir Batı ülkesinin yapamadığını yaptı ve yapmaya devam ediyor.’ The Times’ta bu yazıyı kaleme aldı. Hâlâ kafalarında bir Türk baharı özlemi var. Halbuki onların baharlarının girdiği her yer karakışa dönmüştür. DAHA ÇOK YANACAKSINIZ İşte buyurun… Avrupa şehirleri çayır cayır yanmaya başladı. Buna rağmen Türkiye’nin sosyal fay hatlarını kaşımak isteyenler, önceki kendi oturdukları zeminin çürüklüğüne bir baksınlar. Daha çok yanacaksınız. Suriye’yi önce bataklık haline getirip sonra bundan şikâyet edenler, şimdi de ülkemizin sınırlarını bir terör koridoruyla kuşatmaya çalışıyor. Şimdi, ‘yüzyılın projesi’ diye bir şey çıkardılar. Bu proje tamamen Ortadoğu’yu karıştırma projesidir. Böl, parçala, yut mantığının yeni bir jargonla uygulamasıdır. Buna da müsaade etmeyeceğiz. Münbiç ve Fırat’ın doğusu dahil tüm Suriye toprakları dahil, buraları gerçek sahiplerine teslim edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ülkemizin savunma ihtiyaçlarına saygı duymayıp yaptırım tehditleriyle bizi köşeye sıkıştırdıklarını sananlara diyoruz ki, Türkiye ne Ortadoğu’dur ne Balkanlardır ne Güney Amerika’dır. Türkiye binlerce yıllık devlet tecrübesi, muhteşem medeniyet geçmişi ve coğrafyasındaki bin yıllık hâkimiyetiyle, birikimiyle kimsenin yutamayacağı kadar büyük bir lokmadır. Ülkemizin bağımsızlığına karşı yapılacak ekonomik ve siyasi her hamle, başarısız kalmaya mahkûmdur.”