Kızı organ beklerken öldü, o başka Gizemler ölmesin diye kolları sıvadı

TARIM/HAYVANCILIK/DENİZ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.11.2019 - 09:40, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 1611+ kez okundu.
 

Kızı organ beklerken öldü, o başka Gizemler ölmesin diye kolları sıvadı

Aysel İşlek'in Evinde, Kızına Ait Bir Köşe Bulunuyor.
8 yılının büyük bir bölümünü kızıyla birlikte hastane odasında geçiren Aysel İşlek, daha önce iki kez ince bağırsak nakli olan ve üçüncü kez nakil olması gerekirken hayatını kaybeden kızı Gizem Kılıç’ın (20) vasiyetini yerine getirecek. Gizem’in ölmeden önce kendisine “Bana söz ver, ‘benim kızım artık yok’ demeyeceksin, organ nakli bekleyen kardeşlerime destek olacaksın” dediğini belirten anne İşlek, İzmirlileri 9 Kasım’da düzenleyecekleri organ bağışı etkinliğine davet etti. İzmirli 20 yaşındaki Gizem Kılıç’ın 12 yaşında geçirdiği trafik kazasında ince bağırsakları zarar gördü ve genç kız 2010 yılında kök hücreyle birlikte ince bağırsak nakli oldu. Kılıç, 2014 yılında ikinci kez yapılan ince bağırsak nakliyle yeniden hayata tutundu. Bir süre sonra ikinci kez nakledilen organın görevini yapmaması üzerinde Gizem Kılıç’a üçüncü kez ince bağırsak nakli olması gerektiği söylendi. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Kılıç, 14 Kasım 2018’de yaşamını yitirdi. Sosyal medyadan yayınladığı video ile yaşamak istediğini haykıran ve organ bağışına dikkat çekmesiyle tanınan Gizem’in vasiyeti, organ bekleyen hastalar için umut olacak. Kızının ölmeden önce kendisine “Bana söz ver, ‘benim kızım artık yok’ demeyeceksin, organ nakli bekleyen kardeşlerime destek olacaksın” dediğini belirten anne Aysel İşlek, 9 Kasım’da Organ Bağış Haftası kapsamında organ bağışına dikkat çekmek için “Başka Gizemler ölmesin, yaşat ki yaşayasın” etkinliği düzenleyecek. Etkinliğin Konak Meydanı’nda yapılmasının planlandığını belirten İşlek, İzmirlileri etkinliğe katılmaya ve organ bağışında bulunmaya davet etti. “Yaşat ki yaşayasın” Etkinliğin saat 12.00’de başlayacağını ifade eden İşlek, “Organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak için el birliği ile herkes yüreklerini birleştirecek ve ses getirmeye çalışacak. Etkinlikte Kızılay’ın aracı, organ bağışı stantları olacak. ’Başka Gizemler ölmesin, yaşat ki yaşayasın’ diyeceğiz. 9 Kasım’da yüreklerimizi birleştireceğiz ve ‘başka Gizemler ölmesin’ diye haykıracağız. Etkinlikte Gizem Kılıç hashtag’li tişörtlerimiz basılacak. Eşini çoklu organ yetmezliğinden kaybedip Refakatçi kitabını yazan Ümit Mutlu aramızda olacak. Ben de orada bir konuşma yapacağım. Etkinlikte çok sayıda organ bağışı yapılsın istiyoruz” dedi. “Ayakta dimdik durabildiği en son yer Cumhuriyet Meydanı oldu” Organ Bağış Haftası’nda çok sayıda etkinlik olması sebebiyle programı Cumhuriyet Meydanı’nda değil, Konak Meydanı’da düzenleyeceklerini kaydeden İşlek, “Cumhuriyet Meydanı Gizem için önemliydi. Gizem ölüm riski olmasına rağmen son isteği olarak orada ülkücü yemini etmişti. Oraya gittiğinde ayakta duramıyordu. Yaşarken bizden son isteğiydi. İzmir Ülkü Ocakları da bize destek verdi ve Gizem orada ülkücü yemini etti. Gizem’in ayakta dimdik durabildiği en son yer Cumhuriyet Meydanı oldu. Orası bizim için çok önemli ancak etkinliğimiz Konak Meydanı’nda 12.00’da düzenlenecek" diye konuştu. “O küçücük odalarda büyük umutlar bitiyor” Kızını kaybetse de organ bağışı konusunun peşini bırakmayacağını, Gizem hayatta olsaydı onun da peşini bırakmayacağını söyleyen İşlek, şöyle devam etti: “Bunu sadece yaşayan insanlar biliyor ama bence artık herkesin bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Sessiz çığlıklar o kadar çok ki, artık onları duymamız gerekiyor. Başka hayaller bitmesin, başka Gizemler ölmesin. O küçücük odalarda büyük umutlar, büyük hayaller bitiyor. Belki Gizem şu anda aramızda yok ama onun hep bizimle olduğunu biliyorum. Herkesin bu sosyal sorumluluğa el atması lazım.” “Vasiyet olarak kabul et” dedi Gizem’in okumayı seven, başarmaya odaklı bir Türk kızı olduğunu ifade eden anne, “Yaşamayı seven, hiçbir zaman umutlarını bırakmayan çok güçlü bir kızdı. Mücadelesinde hiç pes etmedi. Çok yoruldu ama pes etmedi. Son ana kadar başaracağına hep inandı. Gizem, ‘Anne ben iyileşeceğim ve bir dahaki Organ Bağış Haftası’nda organ bağışı ile ilgili programlar düzenleyeceğim’ demişti. Daha sonra ameliyata giderken de ‘Olur da ameliyattan çıkamazsam bunu vasiyet olarak kabul et. Bir dahaki Organ Bağış Haftası’nda farkındalık için çalışma yap. Bana söz ver, ‘benim kızım artık yok’ demeyeceksin, organ nakli bekleyen kardeşlerime destek olacaksın. Bu işin peşini bırakmayacaksın’ dedi. Gizem hiçbir zaman ‘hep ben’ diyen bir çocuk olmadı. Kendi acı çekmesine rağmen yan odadaki arkadaşlarının ağlama sesinden kendi acısını unuturdu. Ben ona ‘inşallah sen buradan çıkacaksın ve o etkinlikleri birlikte yapacağız’ demiştim. Ona verdiği sözü tutmak istiyorum" ifadelerini kullandı. “Onu kaybedeceğimi hiç düşünememiştim” İzmirlileri her birlikte tek yürek olmaya ve sessiz çığlıkların sesi olmaya davet eden Aysel İşlek, Gizem’le geçirdikleri süreç hakkında şunları söyledi: “Gizem çok güzel şeyler yapmak isterdi. İnandığı bir dava vardı. Bir şeyler yapabilmek için de sağlıklı olması gerekiyordu. En önemlisi umutlarına tutunuyordu. Çok hassas bir süreçti. Düşünün ki 7/24 bir odanın içindesiniz, karşınızdaki kişi sizin bir parçanız ve enfeksiyon kapmasın diye ona çıplak elle dokunamıyorsunuz. Çok hassas bir süreçti ama onu kaybedeceğimi hiç düşünememiştim. Dibe vurduğum çok zaman oldu. Hastane duvarlarına yumruk attığım çok oldu.” "Her geçen gün benim aleyhime işliyor” demişti Gizem Kılıç, yayınladığı videoda şöyle konuşmuştu: "Daha önce iki kez ince bağırsak nakli oldum. Geçen sene eylül ayından bu yana İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde organ nakli bölümünde tedavi görüyorum. Bundan kısa bir süre önce doktorlarım, üçüncü kez ince bağırsak nakli olmam gerektiğini ve daha önce nakledilen organın artık işe yaramadığını söyledi. Türkiye’de iki kez ince bağırsak nakli olup hayatta kalan tek insan ben iken, dünya üzerinde üçüncü kez ince bağırsak nakli olmuş bizim bildiğimiz kadarıyla kimse yok. Yani bu nakil aslında çok riskli ve daha önce eşi benzeri yaşanmamış bir olay. Ben tüm bunlara rağmen, fiziksel ve ruhsal acılara rağmen hiçbir zaman pes etmedim. Yılmıyorum, yaşamak için direniyorum. Hatta yattığım yerde eğitimime devam etmek için açık öğretimden okumaya devam ediyorum. Ama her geçen gün şansım azalıyor. Her geçen gün benim aleyhime işliyor. Türkiye’de ince bağırsak nakli yapan tek merkez hastanesinde yatmama rağmen, bir günde onlarca beyin ölümü gerçekleşmesine rağmen, ince bağırsak bağışlanmıyor. İnce bağırsak kadavrası bulamıyoruz. Yani bireyin karaciğer ve böbrek gibi organları bağışlanıyor, gerekli olan hastalara ulaştırılıyor, tedavisi yapılıyor ama ince bağırsak bağışlanmıyor. Bunun sebebi nedir? İnce bağırsak naklinin ülkemizde yapıldığının bilinmemesi mi, yoksa gerçekten ince bağırsağın bağışlanmaması mı, ya da organ nakli koordinatörlerinin işlerini gereğince yapmaması mı? Bunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyorum. Ben ve benim gibi onlarcası hayata tutunmak için hastane odasında beklerken, böyle prosedürle ilgili sebepler ya da insanların üstüne düşen görevi yapmamasından kaynaklı sebeplerden dolayı bizim canımıza kast ediliyor. Türk toplumunu ben ve benim gibilere umut olmak, hayat olmak için organ bağışına davet ediyorum. Ben yaşama hakkımı istiyorum. Lütfen sesimize ses verin. Bize destek olun. Organlarınızı bağışlayın ve bizim hayata tutunmamıza yardımcı olun.”
Aysel İşlek'in Evinde, Kızına Ait Bir Köşe Bulunuyor.

8 yılının büyük bir bölümünü kızıyla birlikte hastane odasında geçiren Aysel İşlek, daha önce iki kez ince bağırsak nakli olan ve üçüncü kez nakil olması gerekirken hayatını kaybeden kızı Gizem Kılıç’ın (20) vasiyetini yerine getirecek. Gizem’in ölmeden önce kendisine “Bana söz ver, ‘benim kızım artık yok’ demeyeceksin, organ nakli bekleyen kardeşlerime destek olacaksın” dediğini belirten anne İşlek, İzmirlileri 9 Kasım’da düzenleyecekleri organ bağışı etkinliğine davet etti.

İzmirli 20 yaşındaki Gizem Kılıç’ın 12 yaşında geçirdiği trafik kazasında ince bağırsakları zarar gördü ve genç kız 2010 yılında kök hücreyle birlikte ince bağırsak nakli oldu. Kılıç, 2014 yılında ikinci kez yapılan ince bağırsak nakliyle yeniden hayata tutundu. Bir süre sonra ikinci kez nakledilen organın görevini yapmaması üzerinde Gizem Kılıç’a üçüncü kez ince bağırsak nakli olması gerektiği söylendi. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Kılıç, 14 Kasım 2018’de yaşamını yitirdi. Sosyal medyadan yayınladığı video ile yaşamak istediğini haykıran ve organ bağışına dikkat çekmesiyle tanınan Gizem’in vasiyeti, organ bekleyen hastalar için umut olacak. Kızının ölmeden önce kendisine “Bana söz ver, ‘benim kızım artık yok’ demeyeceksin, organ nakli bekleyen kardeşlerime destek olacaksın” dediğini belirten anne Aysel İşlek, 9 Kasım’da Organ Bağış Haftası kapsamında organ bağışına dikkat çekmek için “Başka Gizemler ölmesin, yaşat ki yaşayasın” etkinliği düzenleyecek. Etkinliğin Konak Meydanı’nda yapılmasının planlandığını belirten İşlek, İzmirlileri etkinliğe katılmaya ve organ bağışında bulunmaya davet etti.

“Yaşat ki yaşayasın”

Etkinliğin saat 12.00’de başlayacağını ifade eden İşlek, “Organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak için el birliği ile herkes yüreklerini birleştirecek ve ses getirmeye çalışacak. Etkinlikte Kızılay’ın aracı, organ bağışı stantları olacak. ’Başka Gizemler ölmesin, yaşat ki yaşayasın’ diyeceğiz. 9 Kasım’da yüreklerimizi birleştireceğiz ve ‘başka Gizemler ölmesin’ diye haykıracağız. Etkinlikte Gizem Kılıç hashtag’li tişörtlerimiz basılacak. Eşini çoklu organ yetmezliğinden kaybedip Refakatçi kitabını yazan Ümit Mutlu aramızda olacak. Ben de orada bir konuşma yapacağım. Etkinlikte çok sayıda organ bağışı yapılsın istiyoruz” dedi.

“Ayakta dimdik durabildiği en son yer Cumhuriyet Meydanı oldu”

Organ Bağış Haftası’nda çok sayıda etkinlik olması sebebiyle programı Cumhuriyet Meydanı’nda değil, Konak Meydanı’da düzenleyeceklerini kaydeden İşlek, “Cumhuriyet Meydanı Gizem için önemliydi. Gizem ölüm riski olmasına rağmen son isteği olarak orada ülkücü yemini etmişti. Oraya gittiğinde ayakta duramıyordu. Yaşarken bizden son isteğiydi. İzmir Ülkü Ocakları da bize destek verdi ve Gizem orada ülkücü yemini etti. Gizem’in ayakta dimdik durabildiği en son yer Cumhuriyet Meydanı oldu. Orası bizim için çok önemli ancak etkinliğimiz Konak Meydanı’nda 12.00’da düzenlenecek" diye konuştu.

“O küçücük odalarda büyük umutlar bitiyor”

Kızını kaybetse de organ bağışı konusunun peşini bırakmayacağını, Gizem hayatta olsaydı onun da peşini bırakmayacağını söyleyen İşlek, şöyle devam etti: “Bunu sadece yaşayan insanlar biliyor ama bence artık herkesin bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Sessiz çığlıklar o kadar çok ki, artık onları duymamız gerekiyor. Başka hayaller bitmesin, başka Gizemler ölmesin. O küçücük odalarda büyük umutlar, büyük hayaller bitiyor. Belki Gizem şu anda aramızda yok ama onun hep bizimle olduğunu biliyorum. Herkesin bu sosyal sorumluluğa el atması lazım.”

“Vasiyet olarak kabul et” dedi

Gizem’in okumayı seven, başarmaya odaklı bir Türk kızı olduğunu ifade eden anne, “Yaşamayı seven, hiçbir zaman umutlarını bırakmayan çok güçlü bir kızdı. Mücadelesinde hiç pes etmedi. Çok yoruldu ama pes etmedi. Son ana kadar başaracağına hep inandı. Gizem, ‘Anne ben iyileşeceğim ve bir dahaki Organ Bağış Haftası’nda organ bağışı ile ilgili programlar düzenleyeceğim’ demişti. Daha sonra ameliyata giderken de ‘Olur da ameliyattan çıkamazsam bunu vasiyet olarak kabul et. Bir dahaki Organ Bağış Haftası’nda farkındalık için çalışma yap. Bana söz ver, ‘benim kızım artık yok’ demeyeceksin, organ nakli bekleyen kardeşlerime destek olacaksın. Bu işin peşini bırakmayacaksın’ dedi. Gizem hiçbir zaman ‘hep ben’ diyen bir çocuk olmadı. Kendi acı çekmesine rağmen yan odadaki arkadaşlarının ağlama sesinden kendi acısını unuturdu. Ben ona ‘inşallah sen buradan çıkacaksın ve o etkinlikleri birlikte yapacağız’ demiştim. Ona verdiği sözü tutmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

“Onu kaybedeceğimi hiç düşünememiştim”

İzmirlileri her birlikte tek yürek olmaya ve sessiz çığlıkların sesi olmaya davet eden Aysel İşlek, Gizem’le geçirdikleri süreç hakkında şunları söyledi: “Gizem çok güzel şeyler yapmak isterdi. İnandığı bir dava vardı. Bir şeyler yapabilmek için de sağlıklı olması gerekiyordu. En önemlisi umutlarına tutunuyordu. Çok hassas bir süreçti. Düşünün ki 7/24 bir odanın içindesiniz, karşınızdaki kişi sizin bir parçanız ve enfeksiyon kapmasın diye ona çıplak elle dokunamıyorsunuz. Çok hassas bir süreçti ama onu kaybedeceğimi hiç düşünememiştim. Dibe vurduğum çok zaman oldu. Hastane duvarlarına yumruk attığım çok oldu.”

"Her geçen gün benim aleyhime işliyor” demişti

Gizem Kılıç, yayınladığı videoda şöyle konuşmuştu:

"Daha önce iki kez ince bağırsak nakli oldum. Geçen sene eylül ayından bu yana İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde organ nakli bölümünde tedavi görüyorum. Bundan kısa bir süre önce doktorlarım, üçüncü kez ince bağırsak nakli olmam gerektiğini ve daha önce nakledilen organın artık işe yaramadığını söyledi. Türkiye’de iki kez ince bağırsak nakli olup hayatta kalan tek insan ben iken, dünya üzerinde üçüncü kez ince bağırsak nakli olmuş bizim bildiğimiz kadarıyla kimse yok. Yani bu nakil aslında çok riskli ve daha önce eşi benzeri yaşanmamış bir olay. Ben tüm bunlara rağmen, fiziksel ve ruhsal acılara rağmen hiçbir zaman pes etmedim. Yılmıyorum, yaşamak için direniyorum. Hatta yattığım yerde eğitimime devam etmek için açık öğretimden okumaya devam ediyorum. Ama her geçen gün şansım azalıyor. Her geçen gün benim aleyhime işliyor. Türkiye’de ince bağırsak nakli yapan tek merkez hastanesinde yatmama rağmen, bir günde onlarca beyin ölümü gerçekleşmesine rağmen, ince bağırsak bağışlanmıyor. İnce bağırsak kadavrası bulamıyoruz. Yani bireyin karaciğer ve böbrek gibi organları bağışlanıyor, gerekli olan hastalara ulaştırılıyor, tedavisi yapılıyor ama ince bağırsak bağışlanmıyor. Bunun sebebi nedir? İnce bağırsak naklinin ülkemizde yapıldığının bilinmemesi mi, yoksa gerçekten ince bağırsağın bağışlanmaması mı, ya da organ nakli koordinatörlerinin işlerini gereğince yapmaması mı? Bunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyorum. Ben ve benim gibi onlarcası hayata tutunmak için hastane odasında beklerken, böyle prosedürle ilgili sebepler ya da insanların üstüne düşen görevi yapmamasından kaynaklı sebeplerden dolayı bizim canımıza kast ediliyor. Türk toplumunu ben ve benim gibilere umut olmak, hayat olmak için organ bağışına davet ediyorum. Ben yaşama hakkımı istiyorum. Lütfen sesimize ses verin. Bize destek olun. Organlarınızı bağışlayın ve bizim hayata tutunmamıza yardımcı olun.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.