Konuşma terapisi ile kekemeliğin psikolojik etkileri azaltılabiliyor

Psikolog Hale Unutmaz, konuşma terapisi ile kekemeliğin psikolojik etkilerinin azaltılabileceğini söyledi.
Liv Sağlıklı Yaşam Danışma Merkezi Psikoloji Kliniği’nden Psikolog Hale Unutmaz, 22 Ekim Dünya Kekemelik Günü dolayısıyla kekemelik hakkında bilgilendirdi. Kekemeliğin seslerin, hecelerin ya da sözcüklerin sık olarak yinelenmesi, uzatılması veya konuşmanın ritmik akışını bozan, sık, alışılmadık duraksama ya da aralıkların gözlemlendiği konuşma bozukluğu olduğunu söyleyen Psikolog Hale Unutmaz, “Kekemelik sıklıkla 2-7 yaş arası ortaya çıkmaktadır. Çünkü bu yaşlar dil becerilerinin öğrenildiği aktif yaşlardır. 4 yaştan sonra ortaya çıkma ihtimali azalmaktadır. Pek çok çocuk hayatının bir döneminde birkaç haftadan birkaç yıla kadar süren kekemelik sorunundan geçmektedir. Çoğu çocukta bu gelişimsel kekemelik geçicidir yetişkinliğe kadar devam etmez zaman içinde çocuğun gelişimi ilerledikçe tamamen kaybolur. Kekemelik bazen çocuklukta başlayan ve yetişkinlikte de devam eden kronik bir durumu ortaya çıkarabilir. Erken müdahale ile yetişkinlikte oluşabilecek bu durum engellenebilir” dedi.

“Kekemelik iletişimi sınırlandırıyor”
Kekemeliğin iletişimi sınırlandırdığına da değinen Hale Unutmaz, “Kekemelik bireyin iletişim yeterliliğini sınırlandırarak yaşam kalitesini düşürebilir, akademik sorunlar yaşamasına, akran ilişkilerinde güçlük yaşamasına, özgüveninde yetersizliğe neden olabilir. Kekemelik nedeniyle hem bozukluğu yaşayan birey hem de ailesi etkilenmektedir. Kekemeliğin şiddeti her bireyde farklılık gösterebilir, kekemeliğin kişinin yaşantısına etkisi de bireyden bireye farklılık gösterebilir. Yaşanan bozukluktan etkilenme düzeyi bireyin mizacı, ebeveyn desteği, akran ilişkilerinin kalitesi, bireyin öz-değeri ve kekemeliğe yönelik aldığı destek/terapi gibi birçok faktörden etkilenmektedir” diye konuştu.

“Tedavide amaç konuşma akıcılığı, dil gelişimi ve etkili iletişim”
Unutmaz, uygulanan tedavinin amacı hakkında ise şunları söyledi:
“Kekemelik sorunu bulunan çocukların hepsi tedaviye ihtiyaç duymaz, çünkü gelişimsel kekemelik genellikle zamanla kendi kendine ortadan kalkar. Çocuk uzman tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirmeden sonra, en iyi tedavi yaklaşımı konusunda bir karar alınabilir. Tedavi kekemeliği tamamen ortadan kaldıramayabilir. Kekemelik tedavisinde hedeflenen noktalar konuşma akıcılığını artırma, dil gelişimini kuvvetlendirme ve etkili iletişimi geliştirmektir. Tedavi sürecinde ebeveyn-çocuk etkileşimi, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, elektronik aletler, konuşma terapisi de uygulanabilir. Konuşma terapisi ile kekemelikteki kesintiler azaltılabileceği gibi kekemeliğin psikolojik etkileri de azaltılabilir.”