Korona virüsün ruh sağlığına ve toplum sağlığına olan etkileri

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.04.2020 - 13:04, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:40 2343+ kez okundu.
 

Korona virüsün ruh sağlığına ve toplum sağlığına olan etkileri

PSİKİYATRİ UZMANI DR. EKREM HASBEK.
Afyonkarahisar Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ekrem Hasbek, Korona virüsün ruh sağlığına ve toplum sağlığına olan etkileriyle ilgili bir açıklama yaptı. Hasbek, Korona virüs hastalığının görülmesi sebebiyle karantinaya alınan bölgelere veya kişilere kesinlikle bir damgalama yapılmaması gerektiğine dikkat çekti. Psikiyatri Uzmanı Dr. Ekrem Hasbek, yeni tip korona virüsün (Covid-10) ruh sağlığına ve toplum sağlığına olan etkileriyle ilgili bir basın açıklaması yaptı. İlk vakanın aralık ayında görüldüğünü ifade eden Hasbek, 30 Ocak 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil durum ilan edildiğini hatırlattı. Vakaların artmasıyla birlikte enfeksiyonun Dünya Sağlık Örgütü tarafından çok yüksek riskli grup olarak tanımlandığını açıklayan Hasbek: “Küresel pandemi olarak tanımlandıktan sonra gerek ülkemiz açısından gerekse dünyamız açısından artık zorlu bir süreç başlamış oldu. Tarih boyunca bulaşıcı hastalıkların hep korkutucu bir yanı olmuştur. Korkutucu olmasının sebebi enfeksiyon hastalıklarının bulaşıcı olması, görülmez olması, tehditkâr olmasıdır” dedi. BELİRSİZLİĞE KARŞI TAHAMMÜLSÜZLÜK ORTAYA ÇIKIYOR Korona virüs hakkında insanların çok fazla bilgisinin olmamasından dolayı hastalıkla mücadelede bir belirsizliğin ortaya çıktığına dikkat çeken Hasbek şöyle devam etti: “Anksiyete dediğimiz şey belirsizliğe karşı tahammülsüzlük olmasıdır. İnsanlar acaba bu hastalık bana bulaşır mı? Çocuğuma ya da eşime bulaşır mı? diye belirsizlik düşüncesine giriyorlar. Belirsizlik de anksiyete dediğimiz durumu doğurabiliyor. Anksiyete aslında bu gibi durumlarda hemen hemen herkeste bir miktar olabilecek bir şey. Özellikle kişilik yapısı olarak anksiyeteye yakın olan kişilerde ve kırılgan kişiliğe sahip olan kişilerde bu durum biraz daha tehditkardır. Aslında belli bir derecede kaygı tehdit karşı işe yarayan bir durumdur diyebiliriz.” DOĞRU BİLGİLERİ DOĞRU KAYNAKLARDAN EDİNİN Sosyal medya üzerinden algıların yönlendirilebileceğinin altını çizen Hasbek: “Sosyal medyaya dikkat çekmek istiyorum. Çağımızın gereği itibariyle kitle iletişim araçları hayatımızda gerçekten çok büyük yer alıyor. Sosyal medya üzerinden algılarımız yanlış bilgilere yönlendirilebiliyor. İşin uzmanı olmayan kişiler tarafından konuşmalar yapılabiliyor. Çok çeşitli değişik yanlış olan mesajlar sosyal medya vasıtasıyla verilebiliyor. O yüzden mümkün olduğu kadar her gördüğümüz görüntüye her gördüğümüz bilgi ve yazıya inanmamamız gerekiyor. Pandemiyle ilgili olsun veya başka konularla ilgili olsun doğru bilgileri doğru kaynaklardan edinmemiz gerekiyor” diye konuştu. DAMGALAMA YAPMAYIN Bu hastalığın görülmesi sebebiyle karantinaya alınan bölgelere veya kişilere kesinlikle bir damgalama yapılmaması gerektiğini anlatan Afyonkarahisar Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ekrem Hasbek, sözlerini şöyle tamamladı; “Apartmanların karantinaya alındığını görüyoruz veya mahalle ve ilçelerin. Bu bir süreçtir o yüzden karantinaya alınan veya bu hastalığı yaşamış olan kişilere kesinlikle damgalama ve ayrımcılık yapılmamalıdır. Bunu aşmanın en pratik yolunun da empati olduğunu düşünüyoruz. Karantinaya alınma durumu başkasının başına geldiği gibi bizim de başımıza gelebilirdi. Bu şekilde düşünmek gerekiyor. O yüzden hiçbir şekilde insanlara ayrımcılığa tabi tutma şeklinde yaklaşmamak gerekiyor. Unutmayalım ki bu hastalık bir gün bitecek ama ayrımcılık ya da damgalama yapacak olursak onun etkileri devam edecektir.”
PSİKİYATRİ UZMANI DR. EKREM HASBEK.

Afyonkarahisar Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ekrem Hasbek, Korona virüsün ruh sağlığına ve toplum sağlığına olan etkileriyle ilgili bir açıklama yaptı. Hasbek, Korona virüs hastalığının görülmesi sebebiyle karantinaya alınan bölgelere veya kişilere kesinlikle bir damgalama yapılmaması gerektiğine dikkat çekti.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ekrem Hasbek, yeni tip korona virüsün (Covid-10) ruh sağlığına ve toplum sağlığına olan etkileriyle ilgili bir basın açıklaması yaptı. İlk vakanın aralık ayında görüldüğünü ifade eden Hasbek, 30 Ocak 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil durum ilan edildiğini hatırlattı. Vakaların artmasıyla birlikte enfeksiyonun Dünya Sağlık Örgütü tarafından çok yüksek riskli grup olarak tanımlandığını açıklayan Hasbek: “Küresel pandemi olarak tanımlandıktan sonra gerek ülkemiz açısından gerekse dünyamız açısından artık zorlu bir süreç başlamış oldu. Tarih boyunca bulaşıcı hastalıkların hep korkutucu bir yanı olmuştur. Korkutucu olmasının sebebi enfeksiyon hastalıklarının bulaşıcı olması, görülmez olması, tehditkâr olmasıdır” dedi.

BELİRSİZLİĞE KARŞI TAHAMMÜLSÜZLÜK ORTAYA ÇIKIYOR

Korona virüs hakkında insanların çok fazla bilgisinin olmamasından dolayı hastalıkla mücadelede bir belirsizliğin ortaya çıktığına dikkat çeken Hasbek şöyle devam etti:

“Anksiyete dediğimiz şey belirsizliğe karşı tahammülsüzlük olmasıdır. İnsanlar acaba bu hastalık bana bulaşır mı? Çocuğuma ya da eşime bulaşır mı? diye belirsizlik düşüncesine giriyorlar. Belirsizlik de anksiyete dediğimiz durumu doğurabiliyor. Anksiyete aslında bu gibi durumlarda hemen hemen herkeste bir miktar olabilecek bir şey. Özellikle kişilik yapısı olarak anksiyeteye yakın olan kişilerde ve kırılgan kişiliğe sahip olan kişilerde bu durum biraz daha tehditkardır. Aslında belli bir derecede kaygı tehdit karşı işe yarayan bir durumdur diyebiliriz.”

DOĞRU BİLGİLERİ DOĞRU KAYNAKLARDAN EDİNİN

Sosyal medya üzerinden algıların yönlendirilebileceğinin altını çizen Hasbek: “Sosyal medyaya dikkat çekmek istiyorum. Çağımızın gereği itibariyle kitle iletişim araçları hayatımızda gerçekten çok büyük yer alıyor. Sosyal medya üzerinden algılarımız yanlış bilgilere yönlendirilebiliyor. İşin uzmanı olmayan kişiler tarafından konuşmalar yapılabiliyor. Çok çeşitli değişik yanlış olan mesajlar sosyal medya vasıtasıyla verilebiliyor. O yüzden mümkün olduğu kadar her gördüğümüz görüntüye her gördüğümüz bilgi ve yazıya inanmamamız gerekiyor. Pandemiyle ilgili olsun veya başka konularla ilgili olsun doğru bilgileri doğru kaynaklardan edinmemiz gerekiyor” diye konuştu.

DAMGALAMA YAPMAYIN

Bu hastalığın görülmesi sebebiyle karantinaya alınan bölgelere veya kişilere kesinlikle bir damgalama yapılmaması gerektiğini anlatan Afyonkarahisar Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ekrem Hasbek, sözlerini şöyle tamamladı;

“Apartmanların karantinaya alındığını görüyoruz veya mahalle ve ilçelerin. Bu bir süreçtir o yüzden karantinaya alınan veya bu hastalığı yaşamış olan kişilere kesinlikle damgalama ve ayrımcılık yapılmamalıdır. Bunu aşmanın en pratik yolunun da empati olduğunu düşünüyoruz. Karantinaya alınma durumu başkasının başına geldiği gibi bizim de başımıza gelebilirdi. Bu şekilde düşünmek gerekiyor. O yüzden hiçbir şekilde insanlara ayrımcılığa tabi tutma şeklinde yaklaşmamak gerekiyor. Unutmayalım ki bu hastalık bir gün bitecek ama ayrımcılık ya da damgalama yapacak olursak onun etkileri devam edecektir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.