Kur'an'a Hizmet Derneği Mevlid-i Nebi etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor
Kur'an'a Hizmet Derneği Mevlid-i Nebi etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor
Kur'an'a Hizmet Derneği Mevlid-i Nebi etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor.
Mevlid kandili ve sonrasında özellikle gençlere yönelik etkinliklerine hız kesmeden devam eden Kur'an'a Hizmet Derneği İzmir'de çeşitli semtlerde ve okullarda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) hürmetine farkındalık oluşturmak maksadı ile lokma döktürmeye devam etti.
Dikili, Kınık ve Bergama İmam Hatip liselerinin Mevlid-i Nebi etkinliklerine tek tek katılan Kur'an'a Hizmet Derneği okullardaki ve çevre okullarda öğrencilere lokma hayrı yaptı. İzmir il Milli Eğitim Şube Müdürü Yusuf Yılmaz'ında bizzat katıldığı etkinlikte Kur'an'a Hizmet Derneği ögrencilere çeşitli hediyeler vermeyi unutmadı. Öğrencilere gazetemiz yazarlarından Fehmi Demirbağ'ın son yazdığı 571 isimli kitabı ve Kur'an-ı Kerim hediye edildi.
Dernek Başkanı Bünyamin Ertekin, Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Karagöz, Derneğin Kuzey bölge sorumluları Vahit Koç, Salih Cengiz ve Araştırmacı Yazar Abdullah Peköz ile yürütülen etkinliklerde Din Hizmetleri Şube Müdürü Yusuf Yılmaz'ın ögrencilere yaptığı konuşma öğrencilere pandemi sonrası büyük bir motivasyon ve heyecan kattı.
MEVLİD-İ NEBİ'NİN ÖNEMİ
Peygamber Efendimizin (S.A.V) Doğum gününü Mevlid Kandili olarak kutlamaktayız. 2020 yılı Mevlid Kandili 28 Ekim 2020 Çarşamba gününe tevafuk etmektedir.
Rebeülevvel ayı 12. günü yani miladi takvime göre 28 Ekim 2020 Çarşamba Mevlid kandilidir.
“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”
(Enbiyâ, 107)
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.
O’nun (asm) doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır. O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
“Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Âl-i İmrân, 164)
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı “Vesiletün’necat” olan mevlid kitabı O’nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O’nun (asm) mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber, O’nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O’nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere rahmet olarak gönderildi.” Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O’na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O’nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.
O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O’nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur:
“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.”
(Sebe, 28)
İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O’nu örnek almak, Kur’an’a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)’nın ifâdesiyle O’nun ahlâkı Kur’an’dı. (Müslim, Misâfirîn, 139). Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:
“Andolsun, Allah’ın rasûlünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah’ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 21)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.