Manisa’da pekmez kazanları kaynıyor

YURT HABERLERİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.10.2019 - 10:44, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 1160+ kez okundu.
 

Manisa’da pekmez kazanları kaynıyor

Manisa’da, Yıl Boyunca Bin Bir Zahmetle Yetiştirilen Üzümler, Kadınların Maharetli Ellerinde Pekmeze Dönüşmeye Başladı. Yunusemre İlçesinin Yuntdağ Bölgesi’ne Bağlı Kırsal Recepli Mahallesi’nde Pekmez Yapımına Başlayan Semiha Akar (solda) Ve Minife Bozbay (sağda) Pekmez Yaparak Aile Ekonomilerine Katkı Sağlıyor.
Manisa’da, yıl boyunca bin bir zahmetle yetiştirilen üzümler, kadınların maharetli ellerinde pekmeze dönüşmeye başladı. Doğal yollarla saatlerce süren bir zahmetin ardından odun ateşinde kaynatılan üzümler, kış aylarında pekmez olarak sofraları süslerken, aynı zamanda kadınların ev ekonomilerine de katkı sağlıyor. Türkiye’nin üzüm başkenti olan Manisa’da, odun ateşinde pekmez kazanları kaynamaya başladı. Bin bir zahmetle yıl boyunca üretilen sultaniye üzümleri, geleneksel yöntemler kullanılarak, kadınların maharetli ellerinde şifa kaynağı pekmeze dönüşüyor. Bağlardan toplanarak, sepetlerin içerisinde yıkanan üzümler, ilk olarak makine yardımıyla sıkılıyor. Daha sonra elde edilen şıra, özel toprak kullanılarak, saatler süren bir zahmetle odun ateşinde kaynatılarak pekmez haline getiriliyor. Kadınlar hazırladıkları pekmez ile kış aylarında sofralarını süslerken, diğer yandan satışını gerçekleştirdikleri pekmez ile ev ekonomilerine de katkı sağlıyor. Yunusemre ilçesinin Yuntdağ Bölgesi’ne bağlı kırsal Recepli Mahallesi’nde pekmez yapımına başlayan Semiha Akar, “Üzümümüzde gübre ve ilaç yok. Organik. Birinci sınıflarını satıyoruz. İkinci sınıflarını da bu şekilde toplayarak, sepetliyoruz. Makinede sıktıktan sonra, içerisine bir avuç toprak koyarak kazanlarda kaynatıyoruz. Sonra da bir gün bekletiyoruz. İkinci günde pekmeze dönüştürüyoruz. Bu şekilde iki saat kaynatıyoruz. Ateşin karşısında zor oluyor. Çok zorlanıyoruz ama yapıyoruz. 20 yaşından beridir yapıyorum. Üzüm şırası ve içerisine attığımız toprağı önemli. Düzenli atılmadığı sürece olmuyor. Kendi ihtiyacımız kadarını alıyoruz, arta kalanları satıyoruz. Pekmezimiz güzel oluyor, alanlar beğeniyor. Her sene yapıyoruz” diye konuştu. Bir diğer mahalle sakini Minife Bozbay ise "Üzümleri bağlardan topluyoruz. Üzümleri sıkacak makinemiz var. Sıktıktan sonra sularını kaynatıyoruz. Kaynaktıktan sonra şıra oluyor. Toprağını atarak üç dört saat kaynatarak, pekmez haline getiriyoruz. Yapılan şıra ve attığımız toprak pekmezde çok önemli" diye konuştu.
Manisa’da, Yıl Boyunca Bin Bir Zahmetle Yetiştirilen Üzümler, Kadınların Maharetli Ellerinde Pekmeze Dönüşmeye Başladı. Yunusemre İlçesinin Yuntdağ Bölgesi’ne Bağlı Kırsal Recepli Mahallesi’nde Pekmez Yapımına Başlayan Semiha Akar (solda) Ve Minife Bozbay (sağda) Pekmez Yaparak Aile Ekonomilerine Katkı Sağlıyor.

Manisa’da, yıl boyunca bin bir zahmetle yetiştirilen üzümler, kadınların maharetli ellerinde pekmeze dönüşmeye başladı. Doğal yollarla saatlerce süren bir zahmetin ardından odun ateşinde kaynatılan üzümler, kış aylarında pekmez olarak sofraları süslerken, aynı zamanda kadınların ev ekonomilerine de katkı sağlıyor.

Türkiye’nin üzüm başkenti olan Manisa’da, odun ateşinde pekmez kazanları kaynamaya başladı. Bin bir zahmetle yıl boyunca üretilen sultaniye üzümleri, geleneksel yöntemler kullanılarak, kadınların maharetli ellerinde şifa kaynağı pekmeze dönüşüyor. Bağlardan toplanarak, sepetlerin içerisinde yıkanan üzümler, ilk olarak makine yardımıyla sıkılıyor. Daha sonra elde edilen şıra, özel toprak kullanılarak, saatler süren bir zahmetle odun ateşinde kaynatılarak pekmez haline getiriliyor. Kadınlar hazırladıkları pekmez ile kış aylarında sofralarını süslerken, diğer yandan satışını gerçekleştirdikleri pekmez ile ev ekonomilerine de katkı sağlıyor.

Yunusemre ilçesinin Yuntdağ Bölgesi’ne bağlı kırsal Recepli Mahallesi’nde pekmez yapımına başlayan Semiha Akar, “Üzümümüzde gübre ve ilaç yok. Organik. Birinci sınıflarını satıyoruz. İkinci sınıflarını da bu şekilde toplayarak, sepetliyoruz. Makinede sıktıktan sonra, içerisine bir avuç toprak koyarak kazanlarda kaynatıyoruz. Sonra da bir gün bekletiyoruz. İkinci günde pekmeze dönüştürüyoruz. Bu şekilde iki saat kaynatıyoruz. Ateşin karşısında zor oluyor. Çok zorlanıyoruz ama yapıyoruz. 20 yaşından beridir yapıyorum. Üzüm şırası ve içerisine attığımız toprağı önemli. Düzenli atılmadığı sürece olmuyor. Kendi ihtiyacımız kadarını alıyoruz, arta kalanları satıyoruz. Pekmezimiz güzel oluyor, alanlar beğeniyor. Her sene yapıyoruz” diye konuştu.

Bir diğer mahalle sakini Minife Bozbay ise "Üzümleri bağlardan topluyoruz. Üzümleri sıkacak makinemiz var. Sıktıktan sonra sularını kaynatıyoruz. Kaynaktıktan sonra şıra oluyor. Toprağını atarak üç dört saat kaynatarak, pekmez haline getiriyoruz. Yapılan şıra ve attığımız toprak pekmezde çok önemli" diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.