Mardin’de hakim olan 3 dil ailesi, düşünce yapısını ve hayal gücünü geliştiriyor
KÜLTÜR-SANAT/EDEBİYAT
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
18.01.2023 - 11:24, Güncelleme:
18.01.2023 - 10:52 1877+ kez okundu.
Mardin’de hakim olan 3 dil ailesi, düşünce yapısını ve hayal gücünü geliştiriyor
Mardin’de hakim olan 3 dil ailesi, düşünce yapısını ve hayal gücünü geliştiriyor
Mardin’de kullanılan diller hakkında açıklamada bulunan Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ahmet Kırkan, "Bahsettiğimiz dillerden Süryanice ve Arapça dilleri Sami dil ailesine, Kürtçe Hint Avrupa dil ailesine mensup, Türkçe ise Ural Altay dil ailesine mensuptur. Bahsettiğimiz diller 3 farklı dil ailesine mensuptur" dedi.Mardin’in diğer illerden farklı olduğunu belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ahmet Kırkan, bu kadar yoğun bir biçimde Türkçe, Süryanice, Arapça, Kürtçe, gibi dillerin barış içerisinde birbirlerini ötekileştirmeden, birbirlerinden etkilenerek ve birbirlerini etkileyerek yaşadığı en güzel ve en canlı örneğin Mardin’de olduğunu ifade ederek, yakın illere ve ilçelere bakıldığı zaman Diyarbakır, Siverek’te buna benzer örnekler olduğunu, ancak en güzel ve en canlı örneğin Mardin olduğu değerlendirmesinde bulundu.“Mardin dil ve kültür etkileşiminin yoğun olduğu bir şehirdir”Mardin’de bir çok dilin ve kültürün birlik içerisinde yaşadığını hatırlatan Doç. Dr. Kırkan, “Mardin merkezde ve ilçelerinde Arapça, Süryanice, Kürtçe ki iki diyalekti de kullanılır (Kurmanci ve Zazaca), hepimizin ortak dili olarak da Türkçe hakimdir. Bu diller çarşıda, pazarda yoğun şekilde kullanılıyor. Diller arasında kelime ödünçlemesi yani kelime alıp verme dil bilimciler arasında çok normal bir şeydir ki, bunu da Mardin’de çok yaygın bir şekilde görebiliyoruz" diye konuştu.Kürtçede kullanılan bazı terimlerin Arapçadan geçmiş olması, Arapçada ki bazı kelimelerin Türkçe veya Kürtçeden geçmiş olmaları hatta ay adlarından bazılarının Süryaniceden geçmiş olması bize aslında bu kültürel çeşitliliğin kendi içerisinde etkileşim halinde olduğunu gösterdiğini aktaran Dr. Kırkan, "Günümüzde de bu etkileşimin Mardin özelinde dilbilimsel ve kültürel anlamda yaygın bir şekilde kullanıldığı ve canlı olduğunu göstermektedir. Arapçada bulunan bir sözcük Kürtçede de yaygın ve manası, anlamı doğru bir şekilde kullanılabiliyor. Mardin bu anlamda dil etkileşiminin yoğun olduğu bir şehirdir. Kültürler arasında dil dediğimiz enstrüman kendisini kültürün bir temsilcisi olarak gösteriyor” şeklinde konuştu.“Mardin’de doğan çocukların öğrendikleri diller sayesinde hayata çok önde başladıklarını söyleyebiliriz”Mardin’de hakim olan 3 dilin düşünce yapısını ve hayal gücünü geliştirdiğini kaydeden Dr. Kırkan, sözlerine şöyle devam etti:“Mardin’de bu kültürlerin birbirleriyle yoğun bir şekilde etkileşim içerisinde olmasında dilin çok ciddi bir etkisinin olduğun ve beraber yaşama kültürünün dil ile beraber var olduğunu söyleyebiliriz. Bu kadar yoğun bir biçimde Türkçe, Süryanice, Arapça, Kürtçe (Kurmanci ve Zazaca) gibi dillerin barış içerisinde birbirlerini ötelemeden, birbirlerinden etkilenerek ve birbirlerini etkileyerek yaşadığı en güzel ve en canlı örneğin Mardin’de olduğunu söyleyebiliriz."Yakın il Diyarbakır, ve ilçe Siverek’te de buna benzer örnekler olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kırkan, "Ancak en güzel ve en canlı örnek Mardin olarak söyleyebiliriz. Bahsettiğimiz dillerden Süryanice ve Arapça dilleri Sami dil ailesine, Kürtçe Hint Avrupa dil ailesine mensup, Türkçe ise Ural Altay dil ailesine mensuptur. Bahsettiğimiz diller 3 farklı dil ailesine mensuptur. Bu diller 3 farklı sistem, 3 farklı düşünüş biçim ve 3 farklı cümle diziliş sistemine tekabül etmektedir" ifadelerinde bulundu."3 farklı sistemde eğer dil öğrenmiş olursanız kesinlikle bu ileriki süreçte daha geniş bir hayal dünyasına sahip olmanıza ve farklı diller öğrenmenizin önünü açacaktır" diyen Dr. Kırkan, sözlerini şöyle tamamladı:"Zihin dünyası üzerinde dil öğrenmenin çok ciddi bir etkisi var. Hayal ve düşünce sistemi gelişiyor. Mardin’de doğan çocukların öğrendikleri dil anlamında hayata çok önde başladıklarını söyleyebiliriz. Mardin’de üniversitemizde, kurumumuz Yaşayan Diller Enstitüsü Mardin’de ki dillerin Arapçanın, Kürtçenin ve Süryanicenin tezli ve tezsiz yüksek lisans ile doktora düzeyinde eğitim verildiği bir enstitüdür. Çok dilli ve çok kültürlü bir üniversiteyiz.”
Mardin’de hakim olan 3 dil ailesi, düşünce yapısını ve hayal gücünü geliştiriyor
Mardin’de kullanılan diller hakkında açıklamada bulunan Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ahmet Kırkan, "Bahsettiğimiz dillerden Süryanice ve Arapça dilleri Sami dil ailesine, Kürtçe Hint Avrupa dil ailesine mensup, Türkçe ise Ural Altay dil ailesine mensuptur. Bahsettiğimiz diller 3 farklı dil ailesine mensuptur" dedi.
Mardin’in diğer illerden farklı olduğunu belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ahmet Kırkan, bu kadar yoğun bir biçimde Türkçe, Süryanice, Arapça, Kürtçe, gibi dillerin barış içerisinde birbirlerini ötekileştirmeden, birbirlerinden etkilenerek ve birbirlerini etkileyerek yaşadığı en güzel ve en canlı örneğin Mardin’de olduğunu ifade ederek, yakın illere ve ilçelere bakıldığı zaman Diyarbakır, Siverek’te buna benzer örnekler olduğunu, ancak en güzel ve en canlı örneğin Mardin olduğu değerlendirmesinde bulundu.
“Mardin dil ve kültür etkileşiminin yoğun olduğu bir şehirdir”
Mardin’de bir çok dilin ve kültürün birlik içerisinde yaşadığını hatırlatan Doç. Dr. Kırkan, “Mardin merkezde ve ilçelerinde Arapça, Süryanice, Kürtçe ki iki diyalekti de kullanılır (Kurmanci ve Zazaca), hepimizin ortak dili olarak da Türkçe hakimdir. Bu diller çarşıda, pazarda yoğun şekilde kullanılıyor. Diller arasında kelime ödünçlemesi yani kelime alıp verme dil bilimciler arasında çok normal bir şeydir ki, bunu da Mardin’de çok yaygın bir şekilde görebiliyoruz" diye konuştu.
Kürtçede kullanılan bazı terimlerin Arapçadan geçmiş olması, Arapçada ki bazı kelimelerin Türkçe veya Kürtçeden geçmiş olmaları hatta ay adlarından bazılarının Süryaniceden geçmiş olması bize aslında bu kültürel çeşitliliğin kendi içerisinde etkileşim halinde olduğunu gösterdiğini aktaran Dr. Kırkan, "Günümüzde de bu etkileşimin Mardin özelinde dilbilimsel ve kültürel anlamda yaygın bir şekilde kullanıldığı ve canlı olduğunu göstermektedir. Arapçada bulunan bir sözcük Kürtçede de yaygın ve manası, anlamı doğru bir şekilde kullanılabiliyor. Mardin bu anlamda dil etkileşiminin yoğun olduğu bir şehirdir. Kültürler arasında dil dediğimiz enstrüman kendisini kültürün bir temsilcisi olarak gösteriyor” şeklinde konuştu.
“Mardin’de doğan çocukların öğrendikleri diller sayesinde hayata çok önde başladıklarını söyleyebiliriz”
Mardin’de hakim olan 3 dilin düşünce yapısını ve hayal gücünü geliştirdiğini kaydeden Dr. Kırkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Mardin’de bu kültürlerin birbirleriyle yoğun bir şekilde etkileşim içerisinde olmasında dilin çok ciddi bir etkisinin olduğun ve beraber yaşama kültürünün dil ile beraber var olduğunu söyleyebiliriz. Bu kadar yoğun bir biçimde Türkçe, Süryanice, Arapça, Kürtçe (Kurmanci ve Zazaca) gibi dillerin barış içerisinde birbirlerini ötelemeden, birbirlerinden etkilenerek ve birbirlerini etkileyerek yaşadığı en güzel ve en canlı örneğin Mardin’de olduğunu söyleyebiliriz."
Yakın il Diyarbakır, ve ilçe Siverek’te de buna benzer örnekler olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kırkan, "Ancak en güzel ve en canlı örnek Mardin olarak söyleyebiliriz. Bahsettiğimiz dillerden Süryanice ve Arapça dilleri Sami dil ailesine, Kürtçe Hint Avrupa dil ailesine mensup, Türkçe ise Ural Altay dil ailesine mensuptur. Bahsettiğimiz diller 3 farklı dil ailesine mensuptur. Bu diller 3 farklı sistem, 3 farklı düşünüş biçim ve 3 farklı cümle diziliş sistemine tekabül etmektedir" ifadelerinde bulundu.
"3 farklı sistemde eğer dil öğrenmiş olursanız kesinlikle bu ileriki süreçte daha geniş bir hayal dünyasına sahip olmanıza ve farklı diller öğrenmenizin önünü açacaktır" diyen Dr. Kırkan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Zihin dünyası üzerinde dil öğrenmenin çok ciddi bir etkisi var. Hayal ve düşünce sistemi gelişiyor. Mardin’de doğan çocukların öğrendikleri dil anlamında hayata çok önde başladıklarını söyleyebiliriz. Mardin’de üniversitemizde, kurumumuz Yaşayan Diller Enstitüsü Mardin’de ki dillerin Arapçanın, Kürtçenin ve Süryanicenin tezli ve tezsiz yüksek lisans ile doktora düzeyinde eğitim verildiği bir enstitüdür. Çok dilli ve çok kültürlü bir üniversiteyiz.”
Mardin’in diğer illerden farklı olduğunu belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ahmet Kırkan, bu kadar yoğun bir biçimde Türkçe, Süryanice, Arapça, Kürtçe, gibi dillerin barış içerisinde birbirlerini ötekileştirmeden, birbirlerinden etkilenerek ve birbirlerini etkileyerek yaşadığı en güzel ve en canlı örneğin Mardin’de olduğunu ifade ederek, yakın illere ve ilçelere bakıldığı zaman Diyarbakır, Siverek’te buna benzer örnekler olduğunu, ancak en güzel ve en canlı örneğin Mardin olduğu değerlendirmesinde bulundu.
“Mardin dil ve kültür etkileşiminin yoğun olduğu bir şehirdir”
Mardin’de bir çok dilin ve kültürün birlik içerisinde yaşadığını hatırlatan Doç. Dr. Kırkan, “Mardin merkezde ve ilçelerinde Arapça, Süryanice, Kürtçe ki iki diyalekti de kullanılır (Kurmanci ve Zazaca), hepimizin ortak dili olarak da Türkçe hakimdir. Bu diller çarşıda, pazarda yoğun şekilde kullanılıyor. Diller arasında kelime ödünçlemesi yani kelime alıp verme dil bilimciler arasında çok normal bir şeydir ki, bunu da Mardin’de çok yaygın bir şekilde görebiliyoruz" diye konuştu.
Kürtçede kullanılan bazı terimlerin Arapçadan geçmiş olması, Arapçada ki bazı kelimelerin Türkçe veya Kürtçeden geçmiş olmaları hatta ay adlarından bazılarının Süryaniceden geçmiş olması bize aslında bu kültürel çeşitliliğin kendi içerisinde etkileşim halinde olduğunu gösterdiğini aktaran Dr. Kırkan, "Günümüzde de bu etkileşimin Mardin özelinde dilbilimsel ve kültürel anlamda yaygın bir şekilde kullanıldığı ve canlı olduğunu göstermektedir. Arapçada bulunan bir sözcük Kürtçede de yaygın ve manası, anlamı doğru bir şekilde kullanılabiliyor. Mardin bu anlamda dil etkileşiminin yoğun olduğu bir şehirdir. Kültürler arasında dil dediğimiz enstrüman kendisini kültürün bir temsilcisi olarak gösteriyor” şeklinde konuştu.
“Mardin’de doğan çocukların öğrendikleri diller sayesinde hayata çok önde başladıklarını söyleyebiliriz”
Mardin’de hakim olan 3 dilin düşünce yapısını ve hayal gücünü geliştirdiğini kaydeden Dr. Kırkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Mardin’de bu kültürlerin birbirleriyle yoğun bir şekilde etkileşim içerisinde olmasında dilin çok ciddi bir etkisinin olduğun ve beraber yaşama kültürünün dil ile beraber var olduğunu söyleyebiliriz. Bu kadar yoğun bir biçimde Türkçe, Süryanice, Arapça, Kürtçe (Kurmanci ve Zazaca) gibi dillerin barış içerisinde birbirlerini ötelemeden, birbirlerinden etkilenerek ve birbirlerini etkileyerek yaşadığı en güzel ve en canlı örneğin Mardin’de olduğunu söyleyebiliriz."
Yakın il Diyarbakır, ve ilçe Siverek’te de buna benzer örnekler olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kırkan, "Ancak en güzel ve en canlı örnek Mardin olarak söyleyebiliriz. Bahsettiğimiz dillerden Süryanice ve Arapça dilleri Sami dil ailesine, Kürtçe Hint Avrupa dil ailesine mensup, Türkçe ise Ural Altay dil ailesine mensuptur. Bahsettiğimiz diller 3 farklı dil ailesine mensuptur. Bu diller 3 farklı sistem, 3 farklı düşünüş biçim ve 3 farklı cümle diziliş sistemine tekabül etmektedir" ifadelerinde bulundu.
"3 farklı sistemde eğer dil öğrenmiş olursanız kesinlikle bu ileriki süreçte daha geniş bir hayal dünyasına sahip olmanıza ve farklı diller öğrenmenizin önünü açacaktır" diyen Dr. Kırkan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Zihin dünyası üzerinde dil öğrenmenin çok ciddi bir etkisi var. Hayal ve düşünce sistemi gelişiyor. Mardin’de doğan çocukların öğrendikleri dil anlamında hayata çok önde başladıklarını söyleyebiliriz. Mardin’de üniversitemizde, kurumumuz Yaşayan Diller Enstitüsü Mardin’de ki dillerin Arapçanın, Kürtçenin ve Süryanicenin tezli ve tezsiz yüksek lisans ile doktora düzeyinde eğitim verildiği bir enstitüdür. Çok dilli ve çok kültürlü bir üniversiteyiz.”
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.