MHP’li Osmanağaoğlu: “Atatürk’ün kurtardığı İzmir, Kılıçdaroğlu tarafından düşmana teslim ediliyor”
MHP’li Osmanağaoğlu: “Atatürk’ün kurtardığı İzmir, Kılıçdaroğlu tarafından düşmana teslim ediliyor”
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, "Son günlerde basında da yer alan bu bölücü ortaklık listesi; İzmirliler açısından da dehşet vericidir. Tunç Soyer’in Belediye Meclis Üyesi listelerinde tam 14 PKK militanı yer almaktadır. Fotoğraf...
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, "Son günlerde basında da yer alan bu bölücü ortaklık listesi; İzmirliler açısından da dehşet vericidir. Tunç Soyer’in Belediye Meclis Üyesi listelerinde tam 14 PKK militanı yer almaktadır. Fotoğraf açık, görüntü nettir. Mustafa Kemal’in düşman işgalinden kurtardığı İzmir; Kemal Kılıçdaroğlu tarafından düşmana teslim edilmeye çalışılmaktadır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu ve İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, 31 Mart Yerel Seçimleri’ne sayılı günler kala parti binasında basın toplantısı düzenlyerek, seçime yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Millet İttifakı’nda yer alan CHP’yi eleştiren Osmanağaoğlu, “CHP’li yöneticilerin İzmirliliği; politik bir duruşla özdeşleştirmesi ve bu durumu sürekli vurgulamaları boşuna değildir. Çünkü onlar İzmir’e hizmet sunmak ve oy almak yerine; başka siyasi hesapları kullanarak İzmirliyi çantada keklik saymayı tercih etmektedir. Bu şuur; gerilimleri kaşıyarak inat üzerinden İzmirlilerin oylarını avlamayı seçen ama karşılığında halk için çalışmak yerine İzmirliye polemik ve siyasi gerilimden başka şey sunmayan bir yapıya sahiptir. Kurtuluş sonrası İzmir’in hemşehrisi ilan edilmekle ne kadar mutlu olduğunu dile getiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 24 Eylül 1922 tarihli hitabında ’ülkemizin Akdeniz’e karşı ışığı’ diye tasvir ettiği bu güzel şehrin acılarını dindirmeyi asli vazifesi olarak nitelendirmiştir. İşte bu hassasiyet; alçak işgalcilerin yakıp küle çevirdiği İzmir’den çok kısa sürede çağdaş bir şehir vücuda getirmiştir. Bu hassasiyetten uzağa savrulan CHP’li idareciler; her şeyden önce, Hasan Tahsin’in emaneti İzmir’e ve İzmirlilerin kıymetli hemşehrisi Gazi Mustafa Kemal’e ihanet etmiş olacaklarını unutmuş gibidirler. Yeni CHP, genetiğiyle oynanmış GDO’lu CHP’dir. Bu CHP Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı çok daha ağır bir ihanet oyununun içindedir” diye konuştu.
“İzmir, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından düşmana teslim edilmeye çalışılmaktadır”
‘Zillet İttifakı’ kapsamında bir araya geldiklerini belirttiği CHP, İP ve Saadet Partisi’nin gizli ortakları olan HDP’yle bağlarını reddetmenin yollarını aradıklarını ifade eden Osmanağaoğlu, "Hatta bu kapsamda HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin ’Biz Kürdistan’da kazanacağız. Batıda da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz’ diyerek yol haritalarını çizmeleri görmezden gelinmiştir. Yine Sezai Temelli’nin ’Seçilen belediye başkanı bizim oylarımızla seçildiğini bilecektir’ diye şimdiden seçim sonrası için fatura kesmesi de hasır altı edilmeye çalışılmıştır. Fakat artık ortaya çıkmıştır ki Türkiye’nin hemen hemen her şehrinde; bir takım bölücü örgüt militanları CHP, İP ve Saadet listelerine belediye meclis üyesi olarak yazdırılmıştır. Kandil’den gelen talimatla kurulan ortaklık; yine terörist inlerinden gelen listelerle iyice perçinlenmiştir. Son günlerde basında da yer alan bu bölücü ortaklık listesi; İzmirliler açısından da dehşet vericidir. Maalesef ki İzmir, bizim güzel İzmir’imiz; Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si tarafından PKK’lılara peşkeş çekilmek istenmiştir. Tunç Soyer’in Belediye Meclis Üyesi listelerinde tam 14 PKK militanı yer almaktadır. Fotoğraf açık, görüntü nettir. Mustafa Kemal’in düşman işgalinden kurtardığı İzmir; Kemal Kılıçdaroğlu tarafından düşmana teslim edilmeye çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Zillet İttifakı bir seçim ortaklığı değil, bir suç ortaklığıdır”
Osmanağaoğlu, "İzmir’in alt yapı problemlerinin en başta gelenlerden birisi lağım sıkıntılarıdır. İzmirli bunlardan mustariptir. Fakat sıklıkla patlayan ve etrafa kötü koku yayan lağımlar dahi, ortalığa yayılan bu listeler kadar iğrenç değildir. Listeler ortadadır. Zillet İttifakı bir seçim ortaklığı değil, bir suç ortaklığıdır. Lağım patlamıştır. Fakat İzmirli artık bu rezalete, bu kepazeliğe, bu ihanete razı gelmeyecektir. Tunç Soyer ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun imza attığı pislikler İzmir’in sokaklarını işgal edemeyecektir. İzmir’i uzun zamandır yöneten yerel yönetim zihniyeti; tek varlık sebebi olan partizanlığı kutsamış ve hizmet götürmek zorunda olduğu halkla arasına aşılmaz bir duvar örmüştür. Hizmet; bir partiye oy verenlere bahşedilen, vermeyenlerden esirgenen bir lütuf değildir. Unutulmasın ki; Halka hizmet; siyasetçinin asli görevidir. Fakat İzmir’deki belediye yetkilileri, kendi partilerinden olmayan ilçe belediyelerinin hiçbir çalışmasında çözüm ortağı olmayı kabullenememektedir. Yol bakım ve onarımından, şehrin yaşam alanlarının düzenlenmesine kadar, MHP’li ve AK Parti’li belediyelere dirsek gösteren anlayış; nasıl bir halkçılık gütmektedir? Kendi partilerine oy vermeyenler halkın mensubu değil midir? Misal vermek gerekirse MHP’li Aliağa Belediyesi ve AK Parti’li Selçuk Belediyesine karşı gösterilen tavır; İZBAN’ın bu ilçelere düzenlediği sefer sayılarına kadar yansımıştır. Aynı güzergâhta ve bahsi geçen belediyelere de yakın olan bazı ilçelere giden seferlerin neredeyse 3’te 1’i kadar sefer; Aliağa ve Selçuk’a ulaşmaktadır. Böyle yaparak halkı kendince cezalandıranlar; sonrasında sahte gülücükleri ve “sosyal belediyecilik” maskelerini takarak herkesi kucakladıklarını iddia etmektedir. Onların kucakladıkları İzmirli değildir. Kemal Atatürk’ün CHP’si İzmir’i bağrına basarken; Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si Kandil Dağı kuklalarını bağrına basmaktadır” açıklamasını yaptı.
“Destek olmanın manası nedir Sayın Kocaoğlu?”
Osmanağaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na da seslenerek, şunları söyledi:
“Tunç Soyer’in yerel yönetim anlayışından rahatsız olanlar arasında CHP’de yıllarca siyaset yapmış isimler de vardır. İzmir kamuoyu tarafından bilindiği üzere Tunç Soyer’e karşı mesafeli olan isimlerin başında Aziz Kocaoğlu gelmektedir. CHP kulislerinde dolaşan malumatlara göre Aziz Kocaoğlu; Tunç Soyer’in adı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için geçtiğinde şiddetle itiraz etmiş ve bu ismin kırmızı çizgisi olduğunu söylemiştir. Hatta Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı iken bu seçimlerde aday olmayacağını söylemiş; sonrasında Tunç Soyer’in adı sıkça telaffuz edilince aday adaylığını açıklamıştır. Akabinde hangi kapalı kapılar ardında, ne sözler alınmış ne vaatler verilmişse; Aziz Kocaoğlu da birden Tunç Soyer destek kampanyalarına katılmıştır. Aziz Kocaoğlu’nun cevaplaması gereken sorular vardır. En azından yıllarca oy vererek Kocaoğlu’nu Belediye Başkanı seçen İzmirlinin beklediği cevaplar vardır. Sizin ajandanızı değiştiren, yol haritanızın güzergahını savuran gelişmeler nelerdir? Tunç Soyer; sizin gönlünüzü alacak ne vaatte bulunmuş, Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi sizlere nereyi işaret etmiştir? Seçmene layık görmediğiniz, partinize layık görmediğiniz, İzmir’e layık görmediğiniz bir adaya önce köstek olup şimdi destek olmanın manası nedir Sayın Kocaoğlu?” ifadelerini kullandı.
“Kılıçdaroğlu’nun CHP’si gidecek ve İzmir’e bahar gelecektir”
Osmanağaoğlu, CHP’yi kirleten, İzmir’i kirleten, CHP’ye oy veren masum vatandaşların helal oylarını kirleten zihniyete artık dur demenin vakti olduğunu ileri sürerek, "İzmirliler; en az kendileri kadar temiz, en az kendileri kadar çalışkan, en az kendileri kadar dürüst bir belediyeyi hak etmektedir. Türkiye’nin en şehirli insanları olan İzmirlilere karşı bütün bölge siyasetçilerinin bir borcu vardır: Bu da İzmir’i yeniden şiirlere, şarkılara ilham verecek bir şehir haline getirmektir. İzmirlilere; ’İşte hak ettiğin şehir! İşte özlediğin İzmir!’ diye göğsümüzü gere gere hediye edebileceğimiz bir şehri hep beraber, el ele inşa etmemiz gereklidir. Bu noktada inanıyorum ki Cumhur İttifakımızın adayı Nihat Zeybekçi; İzmir’i ayağa kaldıracak hamlelere imza atacaktır. İzmirli; Nihat Zeybekçi ve Cumhur İttifakı kadrolarının kendisine öz kardeş olduğunu anlamış, onları bağrına basmıştır. İzmirli; bu şehre hizmetkâr değil, hükümdar olmak isteyen CHP zihniyetinin üstünü çizmiştir. Artık İzmir’in kendisine dayatılan öcü masallarına, ’biz gidersek; falancalar gelir, filancalar gelir’ sahtekârlıklarına tahammülü kalmamıştır. Artık İzmirlinin asfalyaları atmıştır. Evet 31 Mart günü İzmir’de gidenler ve gelenler olacaktır. 31 Mart’tan sonra Kılıçdaroğlu’nun CHP’si gidecek ve İzmir’e bahar gelecektir" dedi
“Gece üstü açılmış, iyi ki 35 ilçe dememişler”
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in ‘30 ilçeyi kazanacağız ve Büyükşehir’de asgari yüzde 60 oy alacağız’ şeklindeki iddiası hakkında konuşan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin ise “Hayal görmüş, gece üstü açılmış. Bize 20 belediye alacağız derken biz hayalimizi söylemedik. Hayalimiz olsa başka şey söylerdik. Biz saha çalışmalarımızda gördüğümüzü söyledik. İddia değil bizimkisi. 20 belediye alacağımız görünüyor. 30 belediye alacağız demesi yalanın ötesi! İyi ki 35 ilçe dememişler” değerlendirmesinde bulundu.
Aliağa’daki satışlar
Seferihisar Belediyesinin mal satışlarını gündeme getiren Osmanağaoğlu, Aliağa Belediyesince yapılan satışların da sorulması karşısında, “Aliağa Belediyesi ciddi mülklerini satıyor. Üniversite kurmak için satıyor. Üniversiteye arazilerini tahsis etti. Aliağa Belediyesi dünyada sayılı kurulan meslek hastaneleri için arazilerini tahsis etti. Onlara satış diyorsak diyebilecek bir şeyim yok! Onlar satış değildir. Aliağa’ya hizmet vermek için tahsis edilen yerler var. TOKİ için tahsis edilen yerler vardır. Başka bir satılan yer olduğunu bilmiyorum” şeklinde konuştu.Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.