Ödemiş’in sütü mercek altında

FİNANS/EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.11.2019 - 16:09, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 2147+ kez okundu.
 

Ödemiş’in sütü mercek altında

İzmir'in Ödemiş İlçesinde Meşhur İki Tür Peyniri İçin Marka Tanıtım Toplantısı Yapıldı. Ödemiş'te Günlük Bin 500 Ton Süt Üretildiği, Sütte Katma Değerli Ürünler Ortaya Konulması Gerektiği Belirtildi.
İzmir’in Ödemiş ilçesinde meşhur iki tür peyniri için marka tanıtım toplantısı yapıldı. Ödemiş’te günlük bin 500 ton süt üretildiği, sütte katma değerli ürünler ortaya konulması gerektiği belirtildi. Ödemiş Ticaret Odası, ilçede üretilen iki tür peynir için marka tanıtım toplantısı düzenledi. Belediyenin Ahrandı Tesisleri’nde yapılan toplantıya Ödemiş Kaymakamı Kasım Fikret Dayıoğlu, Ödemiş İlçe Tarım Müdürü İbrahim Altıntaş, Prof. Dr. Nevzat Artık, siyasi parti temsilcileri, oda başkanları, kooperatif başkanları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, sektör temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Toplantıda günlük bin 500 ton süt üretilen ilçenin sütü katma değerli ürünlere çevirmesi ve markalaşmaya önem vermesi gerektiği vurgulandı. Konuşmacılar, 29 Ekim’de Ödemiş’te 2 bin kişinin zeybek oynamasını hatırlatarak, aynı coşku ile çalışmalar yapılması gerektiğini söylediler. Süt üretiminde Türkiye 8’inci sırada Toplantının sunuculuğunu Tarım Yazarları ve Gazetecileri Derneği Başkanı İsmail Uğural yaptı. Uğural, Ödemiş’in tarım ve hayvan üretimi konusunda ‘başkent’ sıfatını hak ettiğini söyledi. Türkiye’de 270 milyon süt ineği bulunduğunu belirten Uğural, bu kapasite ile 600 milyon ton süt üretiminin gerçekleştirildiğini söyledi. Dünyadaki süt üretiminde Hindistan ve Amerika’nın başı çektiğini belirten Uğural, Türkiye’nin 22 milyon ton ile 8’inci sırada yer aldığını söyledi. Türkiye’nin yakın zamanda hububat ekonomisinden süt ekonomisine evrildiğini ifade eden Uğural, “Bizim için her ikisi de önemli. Fakat artık sütte de katma değer meydana getiren ürünler ortaya koymamız gerekir. Dünyada süt ürünlerinden 200 milyar dolar gelir elde edilirken, 32-33 milyar doları Türkiye’ye ait. Üretmek yetmiyor; bu konuda mutlaka katma değer ortaya koyan peynir ve yoğurt türü ürünler elde etmemiz gerekiyor” diye konuştu. "İşleme ve ihracat yapamazsak ürettiklerimizi değerlendiremeyiz" Türkiye’nin 54 milyon ton yaş sebze ve meyve üretimi bulunduğunu belirten Uğural, şöyle devam etti: “Bunun ancak 3 milyon tonunu ihraç edebiliyoruz. İşleme ve ihracat yapamazsak ürettiklerimizi değerlendiremeyiz. Tarımda markalaşma, standart ve coğrafi işaret önemli. Katma değer ortaya koyan ürünler elde edemezsek üretimimiz bir süre sonra dert olur. Türkiye’de arz talep dengesi bozuldu. Süt üretiminin sınırlandırılması gerekir. Mandıracılık, sanayiciliktir. Sanayici teknolojiyi kullanmasını bilmeli, hammadde halindeki sütü mutlaka en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Türkiye, potansiyel olarak peynir üretiminde iftihar edilecek durumdadır. Ödemiş’in bu konuda adım atması ve kendisini ispatlaması gerekiyor." "Ödemiş, güzel zeybek oynuyor ama değerlerine sahip çıkamıyor" Uğural sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de 22 milyon ton süt üretimi var. Bunun yüzde 10’u İzmir’e ait. Yani 2.2 oranında; 6 bin ton. Ödemiş, İzmir’in dörtte bir oranında sütü üretiyor. Ödemiş, güzel zeybek oynuyor ama değerlerine sahip çıkamıyor. Ödemiş Ticaret Odası yepyeni bir hamle yaparak bir milat, dönüm noktası oluşturdu. O açıdan Ödemiş Ticaret Odamızı tebrik ediyor, teşekkür ediyorum. Hollanda’nın dört misli fazla tarımsal fazlasına sahibiz. Fakat Hollanda’daki üretim potansiyelini yakalamış değiliz. Fiyat ve kalite bakımından adamlar en gelişmiş seviyeye ulaşmışlar. Bunları incelemeli ve dersler çıkarmalıyız. Dünyanın öbür ucundaki Yeni Zelanda 15 bin ton bal üretiyor. Bunun 12 bin tonu ihraç ediliyorlar ve bu çok özel balın 1 kilosu 100 dolar. Oysa bizim de kestane ve çam balımız var ama bunu ihraç edemiyoruz. Burada kalite, marka ve coğrafi işaret sorununuz var. Artık tarımda bir yerlere gelmemizin zamanı geçiyor.” "Türkiye’ye ve dünyaya pazarlamak istiyoruz" Türkiye Ödemiş Ticaret Odası Başkanı Rıfat Eriş şunları kaydetti: “Bugün burada Ödemiş’in ‘teneke tulumu’ ve ‘tulum lor’ peynirini tanıtmak amacıyla buluştuk. Ödemiş ürünleri artık markalaşma yolunda. Dünyanın en verimli ovasında yaşıyoruz. Çok fazla ürünümüz var ama tanıtım eksikliğimiz nedeniyle bunun karşılığını tam anlamında alamıyoruz. Biz odada göreve geldikten sonra hemen süt ve hem de peynir üzerine çeşitli toplantılar yaptık. O toplantıların sonucunda marka konusunda yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. Marka denilince aklımıza ayırt edici özellik geliyor. Bir kurum mutlaka bunu denetlemeli. Ortaya çıkan ürünler sıkı bir denetimden geçirilmeli. Hep bunları konuştuk. Her iki peynir türümüz için tescilimizi almış durumdayız. Bundan sonra hızla bu marka ve logomuzla peynir üretip Türkiye’ye ve dünyaya pazarlamak istiyoruz. Gelecek zamanda da Kiraz’ın Çavuşdağı fasulyesi, Ödemiş’in çekişte zeytini, köftesi, ipeği, tostu, töngül pidesi, Bozdağ köpük helvası, Ödemiş ekmek dolması ve Beydağ simit dürümü ürünleri ile ilgili patent başvurularımız olacak." "Ödemiş’i peynirin başkenti yapacağız” Ödemişli süt üreticisi Fatih Uğuralp ise Ödemiş’in son 10 yılda süt ve peynir üretimi konusunda hızla yol aldığını belirterek, “Bugün ilçemizde günlük bin 500 ton süt üretiliyor. Bunun 500 tonunu ürüne dönüştürüyoruz. Sütte yüzde 3’lük bir üretim kapasitemiz var bunu yüzde 5’e yükseltmek için çaba gösteriyoruz. Ödemiş’i peynirin başkenti yapacağız” dedi. "Peynir kültürü oluşturmalıyız" Prof. Dr. Yavuz Öztürkler ve avukat Metin Öztürk de, Türkiye çapında yaptıkları peynir araştırmalarını yollarda çektikleri ilginç fotoğraflarla anlattı. Türkiye’de peynir konusunda Kars ve Balıkesir’in yarış halinde olduğunu gördüklerini belirten Öztürkler, “Amerika’nın Kaliforniya bölgesinde de bir zamanlar büyük bir süt krizi çıktı ama bunu ilgili, yetkili ve uzman kişiler bir araya gelerek çözdüler. Biz de şimdi aynı aşamadayız. Peynir kültürü oluşturmalıyız. Mitoloji, felsefe ve kültürü kaynaştırmalı, bu konuda ortak bellek oluşturmalıyız” diye konuştu. "Tarımda da artık takım oyunu çıkarmalıyız” Prof. Dr. Nevzat Artık ise, ‘Gıda Güvenliği ve Güvencesi’ başlıklı sunum yaptı. Tarım Şurası’ndaki çalışmaları anlatan Artık, şuranın çok verimli geçtiğini belirterek, "Katma değeri yüksek ürünler çıkarmalıyız. Büyük bir caddede zeybek oynadığınızı gördüm. Bundan çok memnun oldum. Tarımda da artık takım oyunu çıkarmalıyız” dedi. "Ürettiğimiz peynirin yüzde 95’i güvenli ve kaliteli" İlçe Tarım Müdürü İbrahim Altıntaş konuklara teşekkür ederek, “İlçemizde 30 civarında mandıra var. Ürettiğimiz peynirin yüzde 95’i güvenli ve kaliteli. Bizim başka illerin peynirlerine ihtiyacımız yok. Ödemiş kısa sürede Türkiye’nin peynir başkenti olacak” ifadelerini kullandı. Programın son konuşmacısı Ödemiş Kaymakamı Fikret Kasım Dayıoğlu da programı düzenleyenlere teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi.
İzmir'in Ödemiş İlçesinde Meşhur İki Tür Peyniri İçin Marka Tanıtım Toplantısı Yapıldı. Ödemiş'te Günlük Bin 500 Ton Süt Üretildiği, Sütte Katma Değerli Ürünler Ortaya Konulması Gerektiği Belirtildi.

İzmir’in Ödemiş ilçesinde meşhur iki tür peyniri için marka tanıtım toplantısı yapıldı. Ödemiş’te günlük bin 500 ton süt üretildiği, sütte katma değerli ürünler ortaya konulması gerektiği belirtildi.

Ödemiş Ticaret Odası, ilçede üretilen iki tür peynir için marka tanıtım toplantısı düzenledi. Belediyenin Ahrandı Tesisleri’nde yapılan toplantıya Ödemiş Kaymakamı Kasım Fikret Dayıoğlu, Ödemiş İlçe Tarım Müdürü İbrahim Altıntaş, Prof. Dr. Nevzat Artık, siyasi parti temsilcileri, oda başkanları, kooperatif başkanları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, sektör temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Toplantıda günlük bin 500 ton süt üretilen ilçenin sütü katma değerli ürünlere çevirmesi ve markalaşmaya önem vermesi gerektiği vurgulandı. Konuşmacılar, 29 Ekim’de Ödemiş’te 2 bin kişinin zeybek oynamasını hatırlatarak, aynı coşku ile çalışmalar yapılması gerektiğini söylediler.

Süt üretiminde Türkiye 8’inci sırada

Toplantının sunuculuğunu Tarım Yazarları ve Gazetecileri Derneği Başkanı İsmail Uğural yaptı. Uğural, Ödemiş’in tarım ve hayvan üretimi konusunda ‘başkent’ sıfatını hak ettiğini söyledi. Türkiye’de 270 milyon süt ineği bulunduğunu belirten Uğural, bu kapasite ile 600 milyon ton süt üretiminin gerçekleştirildiğini söyledi. Dünyadaki süt üretiminde Hindistan ve Amerika’nın başı çektiğini belirten Uğural, Türkiye’nin 22 milyon ton ile 8’inci sırada yer aldığını söyledi.

Türkiye’nin yakın zamanda hububat ekonomisinden süt ekonomisine evrildiğini ifade eden Uğural, “Bizim için her ikisi de önemli. Fakat artık sütte de katma değer meydana getiren ürünler ortaya koymamız gerekir. Dünyada süt ürünlerinden 200 milyar dolar gelir elde edilirken, 32-33 milyar doları Türkiye’ye ait. Üretmek yetmiyor; bu konuda mutlaka katma değer ortaya koyan peynir ve yoğurt türü ürünler elde etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

"İşleme ve ihracat yapamazsak ürettiklerimizi değerlendiremeyiz"

Türkiye’nin 54 milyon ton yaş sebze ve meyve üretimi bulunduğunu belirten Uğural, şöyle devam etti:

“Bunun ancak 3 milyon tonunu ihraç edebiliyoruz. İşleme ve ihracat yapamazsak ürettiklerimizi değerlendiremeyiz. Tarımda markalaşma, standart ve coğrafi işaret önemli. Katma değer ortaya koyan ürünler elde edemezsek üretimimiz bir süre sonra dert olur. Türkiye’de arz talep dengesi bozuldu. Süt üretiminin sınırlandırılması gerekir. Mandıracılık, sanayiciliktir. Sanayici teknolojiyi kullanmasını bilmeli, hammadde halindeki sütü mutlaka en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Türkiye, potansiyel olarak peynir üretiminde iftihar edilecek durumdadır. Ödemiş’in bu konuda adım atması ve kendisini ispatlaması gerekiyor."

"Ödemiş, güzel zeybek oynuyor ama değerlerine sahip çıkamıyor"

Uğural sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de 22 milyon ton süt üretimi var. Bunun yüzde 10’u İzmir’e ait. Yani 2.2 oranında; 6 bin ton. Ödemiş, İzmir’in dörtte bir oranında sütü üretiyor. Ödemiş, güzel zeybek oynuyor ama değerlerine sahip çıkamıyor. Ödemiş Ticaret Odası yepyeni bir hamle yaparak bir milat, dönüm noktası oluşturdu. O açıdan Ödemiş Ticaret Odamızı tebrik ediyor, teşekkür ediyorum. Hollanda’nın dört misli fazla tarımsal fazlasına sahibiz. Fakat Hollanda’daki üretim potansiyelini yakalamış değiliz. Fiyat ve kalite bakımından adamlar en gelişmiş seviyeye ulaşmışlar. Bunları incelemeli ve dersler çıkarmalıyız. Dünyanın öbür ucundaki Yeni Zelanda 15 bin ton bal üretiyor. Bunun 12 bin tonu ihraç ediliyorlar ve bu çok özel balın 1 kilosu 100 dolar. Oysa bizim de kestane ve çam balımız var ama bunu ihraç edemiyoruz. Burada kalite, marka ve coğrafi işaret sorununuz var. Artık tarımda bir yerlere gelmemizin zamanı geçiyor.”

"Türkiye’ye ve dünyaya pazarlamak istiyoruz"

Türkiye Ödemiş Ticaret Odası Başkanı Rıfat Eriş şunları kaydetti:

“Bugün burada Ödemiş’in ‘teneke tulumu’ ve ‘tulum lor’ peynirini tanıtmak amacıyla buluştuk. Ödemiş ürünleri artık markalaşma yolunda. Dünyanın en verimli ovasında yaşıyoruz. Çok fazla ürünümüz var ama tanıtım eksikliğimiz nedeniyle bunun karşılığını tam anlamında alamıyoruz. Biz odada göreve geldikten sonra hemen süt ve hem de peynir üzerine çeşitli toplantılar yaptık. O toplantıların sonucunda marka konusunda yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. Marka denilince aklımıza ayırt edici özellik geliyor. Bir kurum mutlaka bunu denetlemeli. Ortaya çıkan ürünler sıkı bir denetimden geçirilmeli. Hep bunları konuştuk. Her iki peynir türümüz için tescilimizi almış durumdayız. Bundan sonra hızla bu marka ve logomuzla peynir üretip Türkiye’ye ve dünyaya pazarlamak istiyoruz. Gelecek zamanda da Kiraz’ın Çavuşdağı fasulyesi, Ödemiş’in çekişte zeytini, köftesi, ipeği, tostu, töngül pidesi, Bozdağ köpük helvası, Ödemiş ekmek dolması ve Beydağ simit dürümü ürünleri ile ilgili patent başvurularımız olacak."

"Ödemiş’i peynirin başkenti yapacağız”

Ödemişli süt üreticisi Fatih Uğuralp ise Ödemiş’in son 10 yılda süt ve peynir üretimi konusunda hızla yol aldığını belirterek, “Bugün ilçemizde günlük bin 500 ton süt üretiliyor. Bunun 500 tonunu ürüne dönüştürüyoruz. Sütte yüzde 3’lük bir üretim kapasitemiz var bunu yüzde 5’e yükseltmek için çaba gösteriyoruz. Ödemiş’i peynirin başkenti yapacağız” dedi.

"Peynir kültürü oluşturmalıyız"

Prof. Dr. Yavuz Öztürkler ve avukat Metin Öztürk de, Türkiye çapında yaptıkları peynir araştırmalarını yollarda çektikleri ilginç fotoğraflarla anlattı. Türkiye’de peynir konusunda Kars ve Balıkesir’in yarış halinde olduğunu gördüklerini belirten Öztürkler, “Amerika’nın Kaliforniya bölgesinde de bir zamanlar büyük bir süt krizi çıktı ama bunu ilgili, yetkili ve uzman kişiler bir araya gelerek çözdüler. Biz de şimdi aynı aşamadayız. Peynir kültürü

oluşturmalıyız. Mitoloji, felsefe ve kültürü kaynaştırmalı, bu konuda ortak bellek oluşturmalıyız” diye konuştu.

"Tarımda da artık takım oyunu çıkarmalıyız”

Prof. Dr. Nevzat Artık ise, ‘Gıda Güvenliği ve Güvencesi’ başlıklı sunum yaptı. Tarım Şurası’ndaki çalışmaları anlatan Artık, şuranın çok verimli geçtiğini belirterek, "Katma değeri yüksek ürünler çıkarmalıyız. Büyük bir caddede zeybek oynadığınızı gördüm. Bundan çok memnun oldum. Tarımda da artık takım oyunu çıkarmalıyız” dedi.

"Ürettiğimiz peynirin yüzde 95’i güvenli ve kaliteli"

İlçe Tarım Müdürü İbrahim Altıntaş konuklara teşekkür ederek, “İlçemizde 30 civarında mandıra var. Ürettiğimiz peynirin yüzde 95’i güvenli ve kaliteli. Bizim başka illerin peynirlerine ihtiyacımız yok. Ödemiş kısa sürede Türkiye’nin peynir başkenti olacak” ifadelerini kullandı.

Programın son konuşmacısı Ödemiş Kaymakamı Fikret Kasım Dayıoğlu da programı düzenleyenlere teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.