"Oruç tutarken diyet yapmak sağlığı tehdit ediyor"

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.05.2019 - 12:42, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 1479+ kez okundu.
 

"Oruç tutarken diyet yapmak sağlığı tehdit ediyor"

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Onur Oral, oruç tutarken diyet yapmanın sağlığı tehdit ettiğini belirterek, "Oruç ile diyeti birlikte yürütmek metabolizmayı yıpratmaktadır. Türkiye’de 16 saatlik bir...
Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Onur Oral, oruç tutarken diyet yapmanın sağlığı tehdit ettiğini belirterek, "Oruç ile diyeti birlikte yürütmek metabolizmayı yıpratmaktadır. Türkiye’de 16 saatlik bir oruç tutma süresi var. Koşullar bu şekilde olduğu için diyet yapmanın getirdiği uygulamalar mümkün değildir ve metabolik yıkımı ortaya çıkartır" dedi. Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Onur Oral, Ramazan ayında oruç tutarken sağlıklı beslenme yolları ve spor alışkanlıkları ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Oruç tutarken sağlıklı ve formda kalmak için Ramazan ayında yapılması ve kaçınılması gerekenleri anlatan Uzm. Dr. Oral, su tüketiminin önemine değindi. Uzm. Dr. Oral, “Ramazan ayı, yaz aylarına denk geldiği için metabolizmada ısıya ve günlük aktiviteye bağlı olarak ciddi su kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle çok tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır. Çünkü bu gıdalar su ihtiyacını artırmaktadır. Gün içinde ter ile kaybedilen tuzun gıdaların kendi tuzu ile geri alınması, metabolizma için yeterli olacaktır. Oruç esnasında mide ve bağırsak sistemi ağırlaştığından dolayı; bu sisteme yağlı, baharatlı ve sindirimi hızlı olan besinlerin birdenbire alınması sağlıksızdır. Olabildiğince sulu gıdalar, sebze ve meyve tüketilmelidir. Yani, su doğadan bitkilerle alınmalıdır. Ispanak gibi sulu sebzelerin ve karbonhidrat barındıran makarna gibi gıdaların tüketilmesi avantajlıdır. Aşırı şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır çünkü bu gıdalar, insülin salınımını yükselterek metabolik olarak bünyeyi zorlamaya neden olabilir. Su tüketimini artırmak çok önemlidir. Böylece oruç daha sağlıklı ve daha dayanıklı bir dengeye oturacaktır” diye konuştu. "Metobolik yıkım ortaya çıkacaktır" Ramazan ayında diyet uygulamalarının sağlığı tehdit ettiğini söyleyen Uzm. Dr. Oral, “Ramazan ayında diyete yönelik program uygulanmaya çalışılıyor fakat bu çaba kilo alımı ile sonuçlanıyor. Oruç ile diyeti birlikte yürütmek metabolizmayı yıpratmaktadır. Diyette esas olan su kullanımı ve dengeli gıda tüketimidir. Sık ve az beslenme programlarıyla günde az az 4-5 öğün öneriyoruz. Türkiye’de 16 saatlik bir oruç tutma süresi var. Koşullar bu şekilde olduğu için diyet yapmanın getirdiği uygulamalar mümkün değildir. Sağlıklı bir diyet için su içmek şarttır. Ramazan ayında ise iki öğün beslenme şansı olduğu için bilimsel bir diyet uygulaması ile orucu buluşturmak çok zordur. Dolayısıyla oruç tutarken diyet yapmak sağlığı tehdit etmektedir. Diyetten ziyade sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek önemlidir. Ramazan ayında diyet yaparak kilo verenler hemen geri alıyorlar fakat normal şartlarda diyet başarılı ise arkasından kilo alınmaması gerekir. Biz; diyet, egzersiz ve beslenmeyi eş güdüm içinde tutuyoruz. Sağlıklı bir diyette de ayda 2 buçuk kilo kaybını geçmemek gerekir. Ayda beş kilo verilen diyet başarısızdır çünkü metabolik yıkımı ortaya çıkartır. Er geç bu diyet noktalandığında metabolizma o açığı kapamak için kaybettiği 3 kiloyu, 5 kilo olarak geri alacaktır” diye konuştu. “Spor hazımsızlık problemini ortadan kaldırıyor” Ramazan ayında sporun önemli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Oral, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ramazan ayında sporla beraber su kaybı yüksek olacağı için bu konuda sporun sıklığını ve şiddetini azaltmak gerekir. Su kaybı minimalize edilmeli ve özellikle kalori alındığı için, iftardan sonra ya da sabah sahur sonrası spor yapmak sağlıklı olacaktır. Aynı zamanda spor yapmak, Ramazan ayında yaşanan genel bir şikâyet olan hazımsızlık problemini de ortadan kaldırır. Çünkü sindirim sistemi olumlu etkilenir ve bağırsak hareketleri spor sayesinde artar. Spor, alınan gıdaların iyi sindirimini ve değerlendirilmesi sağlarken hazımsızlık diye adlandırılan sindirim problemini ortadan kaldırır. Burada önemli olan şey, aktivitelerin düzenli yapılmasıdır. Spor, bizi biz eden tüm aktivitelerdir.”
Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Onur Oral, oruç tutarken diyet yapmanın sağlığı tehdit ettiğini belirterek, "Oruç ile diyeti birlikte yürütmek metabolizmayı yıpratmaktadır. Türkiye’de 16 saatlik bir...

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Onur Oral, oruç tutarken diyet yapmanın sağlığı tehdit ettiğini belirterek, "Oruç ile diyeti birlikte yürütmek metabolizmayı yıpratmaktadır. Türkiye’de 16 saatlik bir oruç tutma süresi var. Koşullar bu şekilde olduğu için diyet yapmanın getirdiği uygulamalar mümkün değildir ve metabolik yıkımı ortaya çıkartır" dedi.

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Onur Oral, Ramazan ayında oruç tutarken sağlıklı beslenme yolları ve spor alışkanlıkları ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Oruç tutarken sağlıklı ve formda kalmak için Ramazan ayında yapılması ve kaçınılması gerekenleri anlatan Uzm. Dr. Oral, su tüketiminin önemine değindi.

Uzm. Dr. Oral, “Ramazan ayı, yaz aylarına denk geldiği için metabolizmada ısıya ve günlük aktiviteye bağlı olarak ciddi su kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle çok tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır. Çünkü bu gıdalar su ihtiyacını artırmaktadır. Gün içinde ter ile kaybedilen tuzun gıdaların kendi tuzu ile geri alınması, metabolizma için yeterli olacaktır. Oruç esnasında mide ve bağırsak sistemi ağırlaştığından dolayı; bu sisteme yağlı, baharatlı ve sindirimi hızlı olan besinlerin birdenbire alınması sağlıksızdır. Olabildiğince sulu gıdalar, sebze ve meyve tüketilmelidir. Yani, su doğadan bitkilerle alınmalıdır. Ispanak gibi sulu sebzelerin ve karbonhidrat barındıran makarna gibi gıdaların tüketilmesi avantajlıdır. Aşırı şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır çünkü bu gıdalar, insülin salınımını yükselterek metabolik olarak bünyeyi zorlamaya neden olabilir. Su tüketimini artırmak çok önemlidir. Böylece oruç daha sağlıklı ve daha dayanıklı bir dengeye oturacaktır” diye konuştu.

"Metobolik yıkım ortaya çıkacaktır"

Ramazan ayında diyet uygulamalarının sağlığı tehdit ettiğini söyleyen Uzm. Dr. Oral, “Ramazan ayında diyete yönelik program uygulanmaya çalışılıyor fakat bu çaba kilo alımı ile sonuçlanıyor. Oruç ile diyeti birlikte yürütmek metabolizmayı yıpratmaktadır. Diyette esas olan su kullanımı ve dengeli gıda tüketimidir. Sık ve az beslenme programlarıyla günde az az 4-5 öğün öneriyoruz. Türkiye’de 16 saatlik bir oruç tutma süresi var. Koşullar bu şekilde olduğu için diyet yapmanın getirdiği uygulamalar mümkün değildir. Sağlıklı bir diyet için su içmek şarttır. Ramazan ayında ise iki öğün beslenme şansı olduğu için bilimsel bir diyet uygulaması ile orucu buluşturmak çok zordur. Dolayısıyla oruç tutarken diyet yapmak sağlığı tehdit etmektedir. Diyetten ziyade sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek önemlidir. Ramazan ayında diyet yaparak kilo verenler hemen geri alıyorlar fakat normal şartlarda diyet başarılı ise arkasından kilo alınmaması gerekir. Biz; diyet, egzersiz ve beslenmeyi eş güdüm içinde tutuyoruz. Sağlıklı bir diyette de ayda 2 buçuk kilo kaybını geçmemek gerekir. Ayda beş kilo verilen diyet başarısızdır çünkü metabolik yıkımı ortaya çıkartır. Er geç bu diyet noktalandığında metabolizma o açığı kapamak için kaybettiği 3 kiloyu, 5 kilo olarak geri alacaktır” diye konuştu.

“Spor hazımsızlık problemini ortadan kaldırıyor”

Ramazan ayında sporun önemli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Oral, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ramazan ayında sporla beraber su kaybı yüksek olacağı için bu konuda sporun sıklığını ve şiddetini azaltmak gerekir. Su kaybı minimalize edilmeli ve özellikle kalori alındığı için, iftardan sonra ya da sabah sahur sonrası spor yapmak sağlıklı olacaktır. Aynı zamanda spor yapmak, Ramazan ayında yaşanan genel bir şikâyet olan hazımsızlık problemini de ortadan kaldırır. Çünkü sindirim sistemi olumlu etkilenir ve bağırsak hareketleri spor sayesinde artar. Spor, alınan gıdaların iyi sindirimini ve değerlendirilmesi sağlarken hazımsızlık diye adlandırılan sindirim problemini ortadan kaldırır. Burada önemli olan şey, aktivitelerin düzenli yapılmasıdır. Spor, bizi biz eden tüm aktivitelerdir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.