Otizli ailelerinin sıkıntılarını anlatan bir sitem yazısı

YURT HABERLERİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.02.2019 - 00:41, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:38 1610+ kez okundu.
 

Otizli ailelerinin sıkıntılarını anlatan bir sitem yazısı

Engelli ailelerinin sitemini anlatan bir yazıdır
Sn.  Aycan Gönenç den harika bir tespit. Virgülünden noktasına kadar katılıyorum. Hala havanda su dövüyoruz ve maalesef de döveceğiz. Farkındalık günleri akabinde caklar cekler fotoğraf çekimleri vaatler sonra perde kapanır herkes gerçek dünyasına döner yalnız olarak. (Melisa babası Kamil ÖZCAN) ----------------------------------------------------------------------------------- Aslında bir ülkede 10 - 20 senedir sürekli "FARKINDA MISINIZ?" diye sorulduğu halde hala fark edilmiyorsan, belli ki seni fark etmeye niyetleri yoktur. Fark etselerdi...  20 yaşına gelen otizmli çocuklar askere çağırılmazlardı, otizmli olduklarını tekrar ispat etmeye çalışmazdık. 18 yaşına gelen otizmli çocuklara çalışmıyor diye prim borcu çıkartılmazdı. Otizmli olduklarını ispat için tekrar ve bilmem kaçıncı kez kurula girmezdik. Okullarda otizmin ne olduğunu bilen öğretmenler olurdu. Dangalak komşunun gürültü yapıyorlar diye çağırdığı polis, otizmli çocuğun ailesine "az sessiz olun!" demezdi. Otizmli olduğu raporla kayıtlı olduğu halde her seçim dalga geçer gibi eve seçmen kartı gelmezdi (sordum bir kez... Raporunuzla il seçim kuruluna gidip durumu anlatın! dediler ...yani tekrar ispat etmeliydik!). Otizm eylem planı çoktan hayata geçerdi. "Ben ölünce çocuğuma ne olacak ?" diye uykun kaçmazdı. Daha çok şey yazabilirim. Ama işin özetine gelirsek... Bu devlet seni ancak sahneye çıkıp şarkı söylersen fark edebiliyor... O da zaten 1 gün sürüyor, ertesi gün yine unutuyor. E artık sen de bir zahmet bunu fark et!/ Yahu bir ülkenin vatandaşları kendini yönetenlere 20 - 30 yıl her Nisan "Beni Fark Et!" diye bağırır mı? Siz bu işin ancak "vitrin kısmının" farkındasınız. Siz işin "kolay tarafının" farkındasınız. 30 yaşına gelmiş, evde anne babası ile kilitli yaşayan çocuktan, 20 yaşındaki otizmli evladına tek başına bakmaya çalışan 60 yaşındaki anneden, bakım evinde ağzı, dili olmadığı için bir köşeye terk edilmiş itilip kakılanlardan haberiniz yok. Siz ancak şarkı söyleyen otizmli çocuk ile, elinizi öpen sevimli down sendromlu kızın farkındasınız. Bağırıp çağıran, sinir krizi geçirenlerin farkında değilsiniz... Onları size yaklaştırmıyorlar.... Siz de onlara gitmiyorsunuz. Eğer gerçekten farkında olmak istiyorsanız, size özel hazırlanmış organizasyonlara değil, o çocukların gittiği okullara gidip 1 gün geçirin. Çocuklar sözüm ona kaynaştırma eğitimi alırken bütün gün kapıda bekleyen anne babalar ile konuşun mesela. Mesela madem bu kadar "farkına vardık" çocuklarımızın başına verdiğiniz öğretmenlere sorun bakalım anlatabilecekler mi otizmi? Daha da anlamazsanız.. Seneye tekrar anlatırız size otizmi... Ta ki bu dünyadan göçüp gidene, çocuklarımız ortalıkta kalana dek anlatırız artık. Aycan Gönenç / 2016 bide bu var
Engelli ailelerinin sitemini anlatan bir yazıdır

Sn.  Aycan Gönenç den harika bir tespit. Virgülünden noktasına kadar katılıyorum. Hala havanda su dövüyoruz ve maalesef de döveceğiz. Farkındalık günleri akabinde caklar cekler fotoğraf çekimleri vaatler sonra perde kapanır herkes gerçek dünyasına döner yalnız olarak. (Melisa babası Kamil ÖZCAN)
-----------------------------------------------------------------------------------

Aslında bir ülkede 10 - 20 senedir sürekli "FARKINDA MISINIZ?" diye sorulduğu halde hala fark edilmiyorsan, belli ki seni fark etmeye niyetleri yoktur.

Fark etselerdi... 

20 yaşına gelen otizmli çocuklar askere çağırılmazlardı, otizmli olduklarını tekrar ispat etmeye çalışmazdık.

18 yaşına gelen otizmli çocuklara çalışmıyor diye prim borcu çıkartılmazdı. Otizmli olduklarını ispat için tekrar ve bilmem kaçıncı kez kurula girmezdik.

Okullarda otizmin ne olduğunu bilen öğretmenler olurdu.

Dangalak komşunun gürültü yapıyorlar diye çağırdığı polis, otizmli çocuğun ailesine "az sessiz olun!" demezdi.

Otizmli olduğu raporla kayıtlı olduğu halde her seçim dalga geçer gibi eve seçmen kartı gelmezdi (sordum bir kez... Raporunuzla il seçim kuruluna gidip durumu anlatın! dediler ...yani tekrar ispat etmeliydik!).

Otizm eylem planı çoktan hayata geçerdi.

"Ben ölünce çocuğuma ne olacak ?" diye uykun kaçmazdı.

Daha çok şey yazabilirim.

Ama işin özetine gelirsek...
Bu devlet seni ancak sahneye çıkıp şarkı söylersen fark edebiliyor... O da zaten 1 gün sürüyor, ertesi gün yine unutuyor.

E artık sen de bir zahmet bunu fark et!/ Yahu bir ülkenin vatandaşları kendini yönetenlere 20 - 30 yıl her Nisan "Beni Fark Et!" diye bağırır mı? Siz bu işin ancak "vitrin kısmının" farkındasınız. Siz işin "kolay tarafının" farkındasınız.

30 yaşına gelmiş, evde anne babası ile kilitli yaşayan çocuktan, 20 yaşındaki otizmli evladına tek başına bakmaya çalışan 60 yaşındaki anneden, bakım evinde ağzı, dili olmadığı için bir köşeye terk edilmiş itilip kakılanlardan haberiniz yok.

Siz ancak şarkı söyleyen otizmli çocuk ile, elinizi öpen sevimli down sendromlu kızın farkındasınız.

Bağırıp çağıran, sinir krizi geçirenlerin farkında değilsiniz... Onları size yaklaştırmıyorlar.... Siz de onlara gitmiyorsunuz.

Eğer gerçekten farkında olmak istiyorsanız, size özel hazırlanmış organizasyonlara değil, o çocukların gittiği okullara gidip 1 gün geçirin. Çocuklar sözüm ona kaynaştırma eğitimi alırken bütün gün kapıda bekleyen anne babalar ile konuşun mesela. Mesela madem bu kadar "farkına vardık" çocuklarımızın başına verdiğiniz öğretmenlere sorun bakalım anlatabilecekler mi otizmi?

Daha da anlamazsanız.. Seneye tekrar anlatırız size otizmi...
Ta ki bu dünyadan göçüp gidene, çocuklarımız ortalıkta kalana dek anlatırız artık.

Aycan Gönenç / 2016 bide bu var

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.