(Özel) 40 yıldır el yapımı ayakkabı üretiyor

YURT HABERLERİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.08.2019 - 13:47, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 2396+ kez okundu.
 

(Özel) 40 yıldır el yapımı ayakkabı üretiyor

.denizli’de Çocukken Merakla Başladığı El İşçiliği İle Ayakkabı Yapımını 40 Yıldır Sürdüren İdris Sarıdemir, Günde Onlarca Ayakkabıyı Elleri İle Yapıyor. Yaklaşık 40 Yıldır Mesleği Sürdüren Sarıdemir, En Çok Şikayetçi Olduğu Konunun İse Çirak Yetişmemesi Olduğunu Söyledi. (idris Sarıdemir)
Denizli’de çocukken merakla başladığı el işçiliği ile ayakkabı yapımını 40 yıldır sürdüren İdris Sarıdemir, günde onlarca ayakkabıyı elleri ile yapıyor. Yaklaşık 40 yıldır mesleği sürdüren Sarıdemir, en çok şikayetçi olduğu konunun ise çırak yetişmemesi olduğunu söyledi. Denizli’de ayakkabıcılık yapan İdris Sarıdemir, mesleğe çocukken tanıdığı ayakkabı tamircisinin ayakkabı kalıplarına olan merakı ile başladığını ifade etti. Her gün onlarca ayakkabı yaptığını ifade eden Sarıdemir, el emeği ile ince bir işçilikle işlediği ayakkabıları yaparak 40 yıldır geçimini sağlıyor. Mesleğe çocukken ayakkabı kalıplarına olan merakı ile başladığını dile getiren Sarıdemir, “1980’de Çal’da çırak olarak başladım bu mesleğe. 1983 yılında buraya kalfa olarak geldim, o zamandan bu yana da devam ediyorum burada işçi olarak. Bu meslek seçimim, çocukluğumda tamirci amca vardı. Onun kalıplarına olan merakım ile bu işe heveslendiğim için başladım. O zamanlar çocuk olduğum için kalıpları biz ayakkabı zannediyorduk. Soruyorduk ‘amca bu nasıl giyiliyor’ diye. Takunyası vardı bunun ağzında. Onu çıkarıp ‘buradan giyiliyor’ derdi. O zaman bir merak sardı, sonrasında devam ediyorum” dedi. “El işçiliği olduğu için çok ince bir meslektir” Mesleğin ince işçilik gerektirdiğini ifade eden Sarıdemir, “Yaptığımız meslek el işçiliği olduğu için çok ince bir meslektir. Kalıba çekiyorsun, kalıptan çivilerini yatırıyorsun. Fırına giriyor, fırından çıkıyor, çivilerini söküyorsun, altının tıraşını yapıyorsun bıçakla, ilacını sürüyorsun, tekrar şoklamalarda ısıtıp tabanları yapıştırıp, kalıptan çıkarıp, hazırlığını yapıyorsun. Vatandaşın giyeceği şekle kadar hazırlığını yapıyorsun” diye konuştu. “Meslek bitmek zorunda” Mesleği devam ettiren yeni çırakların yetişmediğini ifade eden Sarıdemir, “Numune kesilip kalıba çekilerek deneniyor. Denendikten sonra eğer düzgünse eksik bir tarafı yoksa bıçağa gönderiliyor. Her numaraya göre bıçakları yapılıyor. Bıçakları geldikten sonra kesim makinelerinde kesiliyor. Sayacıya veriliyor. Sayacı dikiyor. Bize saya halinde geliyor. Biz ayakkabı şeklinde teslim ediyoruz. Meslek bitti. Şu anda biz en son işçileriz. Bizden sonra bu mesleği yapabilecek biri yok, çünkü tabandan yetişen eleman yok. Çırak olmadığı için de meslek bitmek zorunda” şeklinde konuştu.
.denizli’de Çocukken Merakla Başladığı El İşçiliği İle Ayakkabı Yapımını 40 Yıldır Sürdüren İdris Sarıdemir, Günde Onlarca Ayakkabıyı Elleri İle Yapıyor. Yaklaşık 40 Yıldır Mesleği Sürdüren Sarıdemir, En Çok Şikayetçi Olduğu Konunun İse Çirak Yetişmemesi Olduğunu Söyledi. (idris Sarıdemir)

Denizli’de çocukken merakla başladığı el işçiliği ile ayakkabı yapımını 40 yıldır sürdüren İdris Sarıdemir, günde onlarca ayakkabıyı elleri ile yapıyor. Yaklaşık 40 yıldır mesleği sürdüren Sarıdemir, en çok şikayetçi olduğu konunun ise çırak yetişmemesi olduğunu söyledi.

Denizli’de ayakkabıcılık yapan İdris Sarıdemir, mesleğe çocukken tanıdığı ayakkabı tamircisinin ayakkabı kalıplarına olan merakı ile başladığını ifade etti. Her gün onlarca ayakkabı yaptığını ifade eden Sarıdemir, el emeği ile ince bir işçilikle işlediği ayakkabıları yaparak 40 yıldır geçimini sağlıyor. Mesleğe çocukken ayakkabı kalıplarına olan merakı ile başladığını dile getiren Sarıdemir, “1980’de Çal’da çırak olarak başladım bu mesleğe. 1983 yılında buraya kalfa olarak geldim, o zamandan bu yana da devam ediyorum burada işçi olarak. Bu meslek seçimim, çocukluğumda tamirci amca vardı. Onun kalıplarına olan merakım ile bu işe heveslendiğim için başladım. O zamanlar çocuk olduğum için kalıpları biz ayakkabı zannediyorduk. Soruyorduk ‘amca bu nasıl giyiliyor’ diye. Takunyası vardı bunun ağzında. Onu çıkarıp ‘buradan giyiliyor’ derdi. O zaman bir merak sardı, sonrasında devam ediyorum” dedi.

“El işçiliği olduğu için çok ince bir meslektir”

Mesleğin ince işçilik gerektirdiğini ifade eden Sarıdemir, “Yaptığımız meslek el işçiliği olduğu için çok ince bir meslektir. Kalıba çekiyorsun, kalıptan çivilerini yatırıyorsun. Fırına giriyor, fırından çıkıyor, çivilerini söküyorsun, altının tıraşını yapıyorsun bıçakla, ilacını sürüyorsun, tekrar şoklamalarda ısıtıp tabanları yapıştırıp, kalıptan çıkarıp, hazırlığını yapıyorsun. Vatandaşın giyeceği şekle kadar hazırlığını yapıyorsun” diye konuştu.

“Meslek bitmek zorunda”

Mesleği devam ettiren yeni çırakların yetişmediğini ifade eden Sarıdemir, “Numune kesilip kalıba çekilerek deneniyor. Denendikten sonra eğer düzgünse eksik bir tarafı yoksa bıçağa gönderiliyor. Her numaraya göre bıçakları yapılıyor. Bıçakları geldikten sonra kesim makinelerinde kesiliyor. Sayacıya veriliyor. Sayacı dikiyor. Bize saya halinde geliyor. Biz ayakkabı şeklinde teslim ediyoruz. Meslek bitti. Şu anda biz en son işçileriz. Bizden sonra bu mesleği yapabilecek biri yok, çünkü tabandan yetişen eleman yok. Çırak olmadığı için de meslek bitmek zorunda” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.