Saadet Partili Erduran:

Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Sayın Mustafa Erduran gazetemizin gündeme dair sorularına yanıt verdi.

ÖZEL RÖPORTAJ- Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Sayın Mustafa Erduran gazetemizin gündeme dair sorularına yanıt verdi.   Erduran, AK Partinin artık lastiğinin patlamadığını lastiğinin tamamen parçalandığını ve yama tutmadığını dile getirdi.   Ülkemizde devasa bir ekonomik kriz var ve bu durumun kısa bir sürede bitmeyeceği kesin. 2 şık söyleyecek olursanız Saadet Partisi olarak bu işin kurtuluş reçetesi ne olur?   Geçtiğimiz gün bizim eski Ekonomi Bakanımız Sabri Tekin Bey buradaydı, aynı soruyu bende ona sordum. Türkiye’de ciddi bir ekonomik sıkıntı var işte kimisi 128 milyar dolar nerede diye konuşuyor, kimisi satılan özelleştirilen yerleri soruyor, işte bir kısmı da biz muhalefetiz garantili köprü geçişleri, otoyol geçişleri, yolcu garantili havalimanları ve bunların getirdiği ağır yükleri konuşuyor biz dedik ki bu açığı ne kadar bir zaman içinde kapatırız bu sıkıntıyı ne zaman aşarız? Sabri Tekin Bey şöyle bir tebessüm etti ve dedi ki; “deliği kapattığımız gün açığı kapattığımız gündür” dedi. Delikten kastımız ne bu milletin kendine ait gelirin birilerine peşkeş çekilmesini engellediğin gün açığın kapatıldığı gündür. Yoksa bu millet üretiyor bu ülkenin insanı kazanıyor birçok ülkeden daha fazla vergi ödüyor. Kaçağı engellediğiniz gün toparlanmanın başlayacağı gündür.     Parlamenter Sistemi kurtuluş reçetesi olarak görüyor muyuz?   Parlamenter sistemi belki biz Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti'den biraz daha farklı bakıyor olabiliriz yani başkanlık sistemini aslında biz kabul ediyoruz ancak bu şekilde değil yani tek adamın yetkilendirildiği bir parlamenter sistemi biz arzu etmemiştik yani rahmetli Erbakan hocamızın hayallerinde de bir başkanlık sistemi var ancak altyapısında zemininde kuvvetler ayrılığını işlediğin parlamenter sistemin çalıştığı yani bundan neyi kast ediyoruz işte bir parlamento var parlamentonun işte komisyonları var komisyonların işlediği komisyonda konuların gündemlerin müzakere edildiği tartışıldığı eksikleri varsa tamamlandığı fazla para varsa üzerinden çıkartıldığı ve sonra da 600 tane de vekilin olduğu meclise getirilip orada tekrardan müzakere edilip oylama sistemine geçildiği bir başkanlık sistemini arzu ediyorum.     Bu toplantılarda dikkatimizi çeken bir şey var Saadet Partisi konuşma lisanı bu toplantılardan sonra o toplantıya oturan herkesin ağzında pelesenk haline geldi. Bunu nasıl başardınız, Kemal Kılıçdaroğlu bile milli görüş konusunda kendisi basın açıklaması yaptı ve adil düzen kelimesini de kullandı. Bunu nasıl başardınız?   Burada en büyük başarı Genel Başkan’ımız Temel Karamanoğlu’nun başarısı yani duruşu söylemleri ilkeleri ve karşıdaki insan dinliyor olması bu çok önemli Türkiye'de uzun süredir yani 15 senedir deyin veya 20 sene deyin bunun tarihini şu an tam söylemek mümkün değil ama 10 yıllık 20 yıllık süreç içerisinde birbirini dinlemeyen birbirine konuşamayan konuları müzakere etmeyi bilmeyen Türkiye vardı. Temel Bey bunun yanlış olduğunu ortaya koymuş oldu siyasi fikirler görüşler her ne olursa olsun bu toplumun bir araya gelme mecburiyeti olduğunu ve samimiyetini ortaya koyduğu ve ispatladı ve bu güven ortamı oluştu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tabanı da bir de tam tersi bir taban olarak görülen bu taban Temel Beyde bu samimiyeti gördü görünce de bizle tanışma imkânı buldu bizle derken milli görüşle tanışma imkânı buldu. Millî Görüş ile tanışırken de dolayısıyla Saadet Partisi’nin Millî Görüş’ün idare kısmında bulunan arkadaşlarla merhaba etme imkânı buldular bizimle tanıştılar hakikaten kendilerini özeleştiriye götürecek bir sürece girdiler. yani Kemal Bey yapmış olduğu özel eleştirilerden ben samimi olduğu kanaatindeyim işte başörtülü kızlardan özür dilemesi 28 Şubat'ta alakalı hareketlere karşı o günkü siyasi partilerinin bu konuda biraz gevşek kalmasından duyduğu rahatsızlığı ifade etmiş olması inançlı kesimden özür diliyor olması işte milli görüşü çok sık konuşması hatta Kudüs Mitingine katılıp genel merkezine Kudüs Bayrağı asması bazı eksikliklerini yanlışlarını gördüğünün bundan dolayı da buradan adına u dönüşü diyebilirsiniz yanlıştan dönüş diyebilirsiniz bu söylemlerle bunu telafi etmeye gittiğini görebiliyoruz.   Süleyman Soylu, 6’lı muhalefetin hazırladığı mutabakatın bir İngiliz Büyükelçisi’ne düzelttirildiğini iddia etti. Ülkenin içişleri bakanının böyle bir açıklama yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?   6’lı ittifakın birlikteki eyleminden içişleri bakanlığı da kabine de rahatsız. 6’lı siyasi partinin çalışmalarından ortaya koymuş olduğu mutabakattan dolayı bir rahatsızlık var. Yapacakları şuydu tabii ki bunu itibarsızlaştırarak halkın gözünden düşürmeye çalışmak bunu zaten geçmişte yapıyorlardı bugün yaptılar yarın yine yapacaklar bu çok şey ifade etmez yani 6 siyasi partiye bugüne kadar örneğin Saadet Partisi hiçbir zaman ne batıya ne de Amerika’ya ve İngiltere’ye taviz vermemiş bir Saadet Partisi yani 50 yıl sonra 52 yıl sonra 53 yıl sonra kuruluşundan bu zamana kadar şimdi kalkacakta İngiltere’den talimat alacak yok öyle bir şey. Bugün dünyanın en şaşkın iktidarı bile bir gecede elektriğe %127 zam yapmaz AK Parti’ye oy veren insan öğrenirsem fişini taktı prize ertesi gün bir fatura geldi bir iş yerinin kirasından daha fazla elektrik faturası. Tabiri caizse kendi ayaklarına sıktılar.   AK Parti’nin lastiği patlamadı AK Parti’nin lastiği parçalandı artık yama tutmuyor. Süleyman Soylu değil miydi miting meydanında Saadet Partililer PKK ile anlaşma yaptı diyen Süleyman Soylu değil miydi? Koy belgesini ortaya koy. Süleyman Soylu değil miydi bu ülkede mafyadan 10 bin dolar maaş alan var diyen hangi milletvekili açıkla, Süleyman Soylu’ya şunu söylemek lazım iddianızı ispatlayın. Diyorsunuz ki bu ülkede ayda 10 bin dolar mafyadan maaş alan milletvekili var, o zaman açıkla elini bağlayan kim? Ayağını bağlayan kim? Dilini bağlayan kim? Amerika’dan mı korkuyorsun?  İngiltere’den mi korkuyorsun? Sahiplerinden mi kimlerden korkuyorsun bana onu söyle. Öyle içişleri bakanıyım diye kasılıp kasılıp gezmekle bu iş olmuyor.