Salih Turhan: Kuklayla değil kuklacıyla uğraşmalıyız

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.07.2019 - 15:08, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 2113+ kez okundu.
 

Salih Turhan: Kuklayla değil kuklacıyla uğraşmalıyız

Anadolu Gençlik Derneği Bölge ve Şube Başkanları Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Denizli’den ve İzmir'den de katılımın olduğu, AGD Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda konuşan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Genel Başkanı Salih Turhan, açıklamalarda bulundu.
HER ALANDA ADALET TESİS EDİLMELİ Herkes için adaletin tesis edilmesi gerektiğini dile getiren Turhan, “Egemen devlet, yani gerçekten bağımsız bir devlet, dışarıya bağımlı olan, teknolojisi transfer teknoloji olmayan, sanayisi montaj sanayi olmayan, küresel sömürü sisteminin boyunduruğu altında olmayan devlet olmalıdır. Herkes için adalet, yani birilerini kayırmayan, birilerini mağdur etmeyen bir adalet, Müslüman gayrimüslim herkes için adalet, iyi ya da kötü herkes için adalet. Herkes için güvenlik, yani kimse canından, yaşamından endişe etmeyecek. Herkes için refah, yani insanlar karınları aç oldukları için, hakları verilemedikleri için başka ülkelere sığınmak istemeyecek. Gelir dağılımında adaletsizlik olmayacak. Herkes için umut, insanlar gelecek kaygısı, gelecek endişesi taşımayacak. İşte bizler bunları tesis etmekle mükellefiz” dedi.  İÇ SAVAŞLARLA BİRBİRİMİZİ ÖLDÜRÜYORUZ İslam’ın küresel bir din olduğunu ama Müslümanların küresel ölçekte düşünmediğini vurgulayan Turhan, “İslam mükemmel bir din ama çoğu Müslüman, İslam’ın kurucu metinlerinden habersiz. Irk, dil, mezhep, coğrafya ayrımı yapmadan bir araya gelmekte zorluk çekiyoruz. Cami, cuma, bayram ve hac dahi birlikte hareket etmek için yeterli olmayabiliyor. Eğitimi geçmiş dönemi tekrar etmek olarak algılıyoruz. Yılda bir buluştuğumuzda, örneğin hacda, yılık bir strateji üretmiyoruz. Teorik, siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, sanatsal konuları kendi aramızda bir olgunluk içerisinde tartışamıyoruz. İç savaşlarla birbirimizi öldürüyoruz. Ekoloji, çevre koruma, hayvan hakları, kadın ve çocuk hakları, insan hakları karnemiz pek iyi değil. Konuştuğumuz konuların birçoğu (örneğin kabir azabının olması ya da olmaması gibi) tarih dışı, gündem dışı konular. İnsanlığın genelini ilgilendirmiyor. Yaptığımız etkinlikler insanların çoğunu ilgilendirmediği için de basın organlarında yeterince yer almıyor” diyerek, ezber bozan açıklamalar yaptı. “DÜŞMAN SİYONİZMDİR” Turhan, Müslümanların birlikteliği için gayret sergilenmesi gerektiğini vurgulayarak, “İslam ülkeleri aleyhinde beyanat vererek olmaz; bir yanlışlık varsa sessiz diplomasi yürütmek gerekir. Karşısında konuşulacak adres, tepki ortaya konulacak adres başta ABD ve İsrail olmak üzere küresel sömürü sisteminin işleticisi olanlardır. İslam ülkeleri arasındaki tartışmalarda taraf olarak olmaz ancak arabuluculuk yapılır. Bunun için de önce samimiyet gerekir.  İslam ülkelerindeki yönetimleri hedef alarak olmaz; yönetim işbirlikçi de olsa düşman Siyonizm’dir. Kuklayla değil, kuklacıyla uğraşmak gerekir. Karagöz’le atışan Hacivat olur. İslam ülkelerindeki silahlı hareketleri destekleyerek olmaz; ancak işgale karşı direniş desteklenir. Küresel güçler, tetik kendileri hesabına çekilmeyecekse tek bir kurşun dahi vermezler. Müslüman Müslüman’ın kanını döker, kendi döktüğü kanda da boğulur, kazanan İsrail olur” diyerek konuşmalarını sonlandırdı. 
Anadolu Gençlik Derneği Bölge ve Şube Başkanları Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Denizli’den ve İzmir'den de katılımın olduğu, AGD Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda konuşan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Genel Başkanı Salih Turhan, açıklamalarda bulundu.

HER ALANDA ADALET TESİS EDİLMELİ

Herkes için adaletin tesis edilmesi gerektiğini dile getiren Turhan, “Egemen devlet, yani gerçekten bağımsız bir devlet, dışarıya bağımlı olan, teknolojisi transfer teknoloji olmayan, sanayisi montaj sanayi olmayan, küresel sömürü sisteminin boyunduruğu altında olmayan devlet olmalıdır. Herkes için adalet, yani birilerini kayırmayan, birilerini mağdur etmeyen bir adalet, Müslüman gayrimüslim herkes için adalet, iyi ya da kötü herkes için adalet. Herkes için güvenlik, yani kimse canından, yaşamından endişe etmeyecek. Herkes için refah, yani insanlar karınları aç oldukları için, hakları verilemedikleri için başka ülkelere sığınmak istemeyecek. Gelir dağılımında adaletsizlik olmayacak. Herkes için umut, insanlar gelecek kaygısı, gelecek endişesi taşımayacak. İşte bizler bunları tesis etmekle mükellefiz” dedi. 

İÇ SAVAŞLARLA BİRBİRİMİZİ ÖLDÜRÜYORUZ

İslam’ın küresel bir din olduğunu ama Müslümanların küresel ölçekte düşünmediğini vurgulayan Turhan, “İslam mükemmel bir din ama çoğu Müslüman, İslam’ın kurucu metinlerinden habersiz. Irk, dil, mezhep, coğrafya ayrımı yapmadan bir araya gelmekte zorluk çekiyoruz. Cami, cuma, bayram ve hac dahi birlikte hareket etmek için yeterli olmayabiliyor. Eğitimi geçmiş dönemi tekrar etmek olarak algılıyoruz. Yılda bir buluştuğumuzda, örneğin hacda, yılık bir strateji üretmiyoruz. Teorik, siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, sanatsal konuları kendi aramızda bir olgunluk içerisinde tartışamıyoruz. İç savaşlarla birbirimizi öldürüyoruz. Ekoloji, çevre koruma, hayvan hakları, kadın ve çocuk hakları, insan hakları karnemiz pek iyi değil. Konuştuğumuz konuların birçoğu (örneğin kabir azabının olması ya da olmaması gibi) tarih dışı, gündem dışı konular. İnsanlığın genelini ilgilendirmiyor. Yaptığımız etkinlikler insanların çoğunu ilgilendirmediği için de basın organlarında yeterince yer almıyor” diyerek, ezber bozan açıklamalar yaptı.

“DÜŞMAN SİYONİZMDİR”

Turhan, Müslümanların birlikteliği için gayret sergilenmesi gerektiğini vurgulayarak, “İslam ülkeleri aleyhinde beyanat vererek olmaz; bir yanlışlık varsa sessiz diplomasi yürütmek gerekir. Karşısında konuşulacak adres, tepki ortaya konulacak adres başta ABD ve İsrail olmak üzere küresel sömürü sisteminin işleticisi olanlardır. İslam ülkeleri arasındaki tartışmalarda taraf olarak olmaz ancak arabuluculuk yapılır. Bunun için de önce samimiyet gerekir.  İslam ülkelerindeki yönetimleri hedef alarak olmaz; yönetim işbirlikçi de olsa düşman Siyonizm’dir. Kuklayla değil, kuklacıyla uğraşmak gerekir. Karagöz’le atışan Hacivat olur. İslam ülkelerindeki silahlı hareketleri destekleyerek olmaz; ancak işgale karşı direniş desteklenir. Küresel güçler, tetik kendileri hesabına çekilmeyecekse tek bir kurşun dahi vermezler. Müslüman Müslüman’ın kanını döker, kendi döktüğü kanda da boğulur, kazanan İsrail olur” diyerek konuşmalarını sonlandırdı. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.